‘‘Orta Parmak Din Parmağıdır’’

Bu hafta bültende neler var?

  1. ‘‘Orta Parmak Din Parmağıdır’’

  2. Zihninizin Dağınık Hissetmesinin Gizli Sebebi

  3. Silikon zenginleri Neden Trump’ı Destekliyor?

  4. Ondan Daha Tehlikeli

  5. Milyarderlerden Öğrendiğim En Önemli Ders

  6. ‘‘Eviniz Küçük Bir Medrese Olsun’’

  7. Gün İçinde Yorgunluğu Gidermenin Etkili Yöntemleri

  8. İnsanlar Beyninin Tamamen Kontrol Etmedikleri Kısımlarını Nasıl Etkileyebilirler?

  9. Neden Önemli Durumlar Sonrası Üzüntü Yaşıyorsunu? 5 İpucu

  10. Haftanın Videoları

  11. Haftanın Makaleleri

  12. Haftanın Yapay Zeka ve Teknoloji Manşetleri

2016’daki kitaptan itibaren uzun bir süre bu konulara pek değinmedik. Malum, son 6-7 yıldır epey sayıda meselenin fiziksel yönü ile ilgili Youtube’de konuşan, yazan vs. birçok uzman çoğaldı. Şükür. Rabbim hak üzere olan insanların sayısını artırsın.

Zira sağlık/beden/ruh meselesi insanın tekamülü için önem arz eden bir mesele. Ancak, mevzu imani ve ruhsal bir mesele olmasına rağmen toplumun yüzde 95’inden fazlası ihtimal ki meseleyi sadece bedensel olarak ele alıyor. Ve ne yazık ki bilim endüstrisi sadece meta analiz, istatistik vs. üzere yürüdüğü için ve insan bir süre sonra rakamdan ibaret olarak kaldığından dolayı mana yönü hala daha akim kalıyor. Bunların nedenlerini birçok kez yazdığımız için tekrara girmiyorum.

Diğer yandan nasip olursa bundan sonra mananın, sağlığın, bedenin ve ruhun tıbba bakan yönleri üzerine kitaplar ve makaleler yazan uzmanlardan aldığımız notlardan bölümler, pasajlar ve yazılar paylaşmaya gayret edeceğiz.

Bu bültende de ilk olarak Dr. Salih’in parmaklar, organlar ve mana üzerine yıllar önce aktarmış olduğu notların bir kısmını paylaşacağım.

Aktaracağım bu bilgileri elinizin altında tutmanızı tavsiye ederim. Zira, eller ve parmaklar hali hazırdaki durumumuzla ilgili her an bilgi elde edebileceğimiz bir kaynak.

Yılını tam hatırlamıyorum. Ama epey oldu. Rahmetlinin yanına pederi götürdüğümde el, ayak parmaklarına ve gözlerine bakmış bir reçete çıkarmıştı. Nitekim o dönem için sorun olarak gözükmeyen problemler -pederin o plana uymaması üzerine- sonradan ortaya çıktı. Ve sıkıntı yaşamaya devam ediyor.

O dönemde bu meselelerle ilgilenirken bir arkadaşımın tavsiyesi ile, uzakdoğu tıbbı uzmanı ve 70-75 üzeri yaşı olan bir doktorun daha yanına gitmiştim. Hiç unutmam sadece parmaklar ve ellere bakıp geçmişte yaşamış olduğum bazı sıkıntıları çok net olarak ifade etmişti. (Bu arada el falından bahsetmiyorum. O çok ayrı bir hikaye)

Bu açıdan el ve parmak deyip geçmemeli. Nitekim parmakların, Allahın sonsuz kudretini gösteren sayısal bir i’caz yönü de vardır. S. İslamiyette’de geçtiği üzere; Arapça’da el “Y-D / YED” kelimesiyle ifade edilir. Bu kelimenin matematik değeri 14’tür. Parmakları oraya monte eden sonsuz ilim, hikmet ve kudret bunların da sayısal tevafuk açısından aynı olmasını icap eder. Bu sayı (14), ancak bu beş parmakla ölçülü bir tevafuk sergileyebilir. Şöyle ki:

Baş parmakta 2 tane, diğer 4 parmaktan her birinde 3 tane mafsal/veya çentik vardır. Böylece ebced değeri 14 olan “EL / YED”in temelini oluşturan parmakların mafsallarının da 14 olması çok harika düşmüştür. Hatta Kur’an-ı hakîmde insanlara ait “YED” kelimesinin tekrar sayısı da 14’tür.’’

Bu ayrıntı birçok insan için birşey ifade etmeyebilir ve gayet doğaldır. Hatta Bahçeli’nin ‘40 yapar’ komedisi ile ele alınıyorda olabilir. Ancak, sistem bir noktada matematik üzere kuruludur. Meseleyi şimdilik altın oran kavramına havale edip konumuza geçelim.

Evet, Doktor Salih’in aşağıda aktardığı bilgiler birçok noktada harekete geçme adına bazı fikirler verebilir. Hiç olmazsa yılda birkaç kez elleri kontrol edip harekete geçmekte fayda var:

‘‘El parmaklarında başparmağın dış tarafı akciğer, iç tarafı kalın bağırsaktır. Başparmak ve işaret parmağı arasındaki bitiş noktası, kalın bağırsağın en önemli noktasıdır. Bu noktayı etkileyerek bağırsağın durumunu kontrol etmek mümkündür. Bu noktada ağrı olmaması gerekir, o zaman bağırsaklar dengeli çalışıyor demektir.

Eğer ağrı varsa oraya masaj yapmak gerekir. En önemlisi başparmaktır. Çünkü hastalık, başparmaktan çok iyi anlaşılır.

Bana, akciğer kanseri teşhisiyle bir hasta gelerek tedavi olmak istedi. Kendisini kontrol ettiğimde akciğerde DDT ve gübre birikintisi olduğunu gördüm. Ona kanser olmadığını söyledim ama bu artık önemli değildi. Çünkü akciğerde DDT ve suni gübre birikintileri parçalanmaya başlamıştı bile. Bu durum ise kanserden beterdir. İnsan bu durumda çok çabuk ölür.

Böyle durumlarda eldeki başparmağın tırnağı mor ve kalın olur, ayrıca da tırnak dökülür.

Sağlıklı insanların tırnakları pembe olur veya gölge gibi güzel bir beyazlığı olan pembe olur. Bu sadece yüksek ruhlu insanlarda böyledir. Bugünkü insanların hiçbirinde bunu görmedim.

Tırnakları pembe olan sağlıklı insan görüyorum ama çok yüksek ruhlu insan görmüyorum. İnsanda tırnak tırtıklı olursa bu onun daha önce bir akciğer hastalığı geçirdiğini gösterir. Eğer bu şekilde izler kalmış ve bağ doku oluşmuşsa akciğer hasta değil ama zayıf demektir.

Tırnak bir renk almışsa bir birikinti var demektir. Tırnak diplerindeki hilallerin sivri bir çıkıntı gibi olması kötüdür. Bu, insanda enerji dolaşımı bozukluğunun işaretidir. Hilallerin düzgün ve güzel olması gerekir. Ne aşırı büyük ne de aşırı küçük olmalı, orta halde olmalıdır. Bazı insanlarda bağışıklık sistemi çok zayıf ve hastalıklı olur. O kişilerde bu hilaller çok büyük olur. Bu durum hiç hilali olmayandan daha kötüdür.

Çoğu insanlarda tırnak diplerinde hiç hilal yoktur. Eğer tırnak diplerinde hiç hilal yoksa insan sağlıklı olabilir ama o kişinin maneviyatı açık değildir. Bütün batık tırnaklar tedaviyle açılır. Tırnakları bembeyaz olanların kireç fazlalığı, sapsarı olanların ise margarin fazlalığı vardır. Biri beyaz, biri de bembeyaz olmak üzere iki beyazlık vardır. Bembeyaz olan titanyum dioksit fazlalığıdır.

Titanyum dioksit şimdi bütün ürünlerde, eşyalarda ve yiyeceklerde vardır. Beyaz olan ise kireçtir; kansızlıkta tırnak beyaz olmaz. Tırnağının ortasında beyazlık olan kişinin dondurma yiyip yemediğini araştırın. Eğer kişide yüksek kolesterol ve tırnağında o beyazlık varsa hemen ne kadar dondurma yediğini araştırın. İnsanın tırnakları üzerinde beyazlıklar oluşmuşsa bu, dondurma yediğinden olabilir. Çünkü dondurmada süt değil, süt tozu veya dondurma tozu kullanılır. Kahramanmaraş dondurmasına "En iyi dondurma" diyorlar. Emin olun ki bütün dondurmalar dondurma tozuyla yapılır.

Kapalı çarşıda "Dondurma tozu geldi, süt tozu geldi." diye söylüyorlar. Kimden dondurma ve süt tozu geliyorsa onlardan peynir ve süt ürünleri de geliyor… Bu ürünler sentetik protein ve süt tozundan yapılıyor.

Başparmak tırnağının dış tarafı problemli olursa o problem akciğere aittir. Ama akciğerde çok birikinti varsa tırnağın ortasınıda geçer. Eğer tırnağın iç tarafı problemli olursa o problem de kalın bağırsaklara aittir. Ama kalın bağırsak çok hasta olursa tırnağın ortasından diğer tarafa biraz taşar. Tırnağın tamamı bozuksa kalın bağırsakta çok ağır bir problem çıkacak demektir.

Akciğerde bir problem başladıysa bilin ki kalın bağırsakta da başlamıştır. Sadece belirtisi yoktur. Kalın bağırsak ve akciğer, dalak ve karaciğer, dalak ve pankreas paralel çalışan organlardır. Paralel çalışması demek, mesela dalak ne durumdaysa karaciğer de o durumda demektir.

En gizli organ pankreastır. Pankreasın durumunu sadece dalağın durumundan anlayabiliriz. Dalak hastalanırsa karaciğer ve pankreas da sağlıklı olmaz. Veya pankreas hastaysa dalak sağlıklı değildir.

Serçe parmağı ise kalbe ve kan dolaşımına bağlıdır. Eğer kan dolaşımı bozukluğu olursa muhakkak kalp etkilenir. Kalp hasta olursa da muhakkak kan dolaşımı etkilenir. Nasıl böbrekler ve idrar yolları birlikte çalışıyorsa kalp ve kan dolaşımı da birlikte çalışır. Kalpte ağrı veya sancı olursa serçe parmak tırnağının dibini yanlardan, her iki taraftan sıkmak gerekir. O zaman ağrı da sancı da geçer ve kalpte kan dolaşımı düzelir. Serçe parmağının yanında altıncı bir parmağın çıkması bir sırdır. Onun nedenini ben bilmiyorum. Ama o parmağı aldırmamak gerektiğinden eminim. Çünkü eğer vücutta altıncı parmak gibi fazla bir şey çıktıysa o, vücutta bir şeyi dengeleyici demektir. Bazı insanlar, dayanamayıp onu kestiriyorlar ama aslında bu duruma karışmamak gerekir.

Burunda siyah noktalar olması da kalp zayıflığındandır. Çünkü kalp zayıf olursa burundaki ter gözenekleri geniş olur. Geniş olunca yağ toplanır ve hava kirliliğiyle birleşir. Bu durumda 1 günlükten başlayarak 3 günlüğe kadar açlık yapmak gerekir. Kalp daha kuvvetli olunca burundaki gözenekler kapanır.

Asıl ilginç olan orta parmak ile yüzük parmağıdır. Orta parmak din parmağıdır, yani dine bağlıdır. O, din ve ibadet durumunu çok güzel bir şekilde gösterir. Bütün vücudun enerjisi toplanıp orta parmağa gelir. Dini gösterdiği için bu parmağın dümdüz olması gerekir. Orta parmağı eğik olan insan ya namazlarını hiç kılmıyor ya da yeterince dikkat etmiyordur. Orta parmağı sol elde dümdüz ama sağ elde eğik olanlara "Namazı bıraktınız mı?" diye soruyorum. Tabi ki bırakmış oluyorlar. Eğer orta parmak sağ elde dümdüz, sol elde eğikse, o kişi daha önce namaz kılmayıp sonradan başladı demektir.

Sol geçmiştir, sağ ise bugün ve gelecektir. Yüzük parmağı, insanın ahlakını gösterir. Bir insanda orta parmak ve yüzük parmağı kesik veya bozuk olursa o kişiye yaklaşılmamalıdır. Çünkü onun ahlakı da dini de bozuktur. Bu iki parmağı kesik olan insan birini öldürmüştür.

İnce bağırsaklar, yüzük parmağından anlaşılır. Ahlak da ince bağırsaklarla bağlantılıdır. En önemli hazım ince bağırsaklarda olur. Ahlak da hazımla paralel çalışır. Hazım bozulunca ahlak da bozulur.

Bu çok önemlidir çünkü ince bağırsaklarda hazım gerçekleşmediğinde gaz ve yabancı madde oluşumundan ötürü pis kokular oluşur. İnce bağırsakların hazımsızlığı bütün kanı kokutur ve pis kokmasına sebep olur. O zaman pis kokan kanda gezen varlıklar çoğalır.

Böylece vücut ve ağız çok pis kokar. Halbuki yetişkin insanın ter kokusu bebeğin ter kokusu gibi güzel olması gerekir. Kabızlık olursa her yerde sorun olur çünkü kabızlık bütün hastalıkların başlangıcıdır. Kabızlıkta kan temiz olmaz ve ağır olur. Ayrıca aynı şekilde

bütün organların dokularını da kirletir.

İşaret parmağı nefis ve kalın bağırsak parmağıdır. Kalın bağırsaklar çok önemli organlardır çünkü kalın bağırsak karın boşluğunda bulunan bürün organları ısıtır. Yani kalın bağırsak akü misali bir ısıtıcıdır. Araba için akü ne kadar önemliyse vücut içinde kalın bağırsak o kadar önemlidir.

Farklı bir vaka örneği

Böbrek üstü bezi tiroidi çalıştırır ve onunla paralel çalışır. Tiroit, böbrek üstü bezi ve üreme organları bezleri birlikte çalışır. Bu yüzden böbrek üstü bezi üremeyi ve bütün cinsel faaliyetleri çok etkiler. Tiroit de ikinci cinsel organdır. Eğer tiroit iyi çalışmazsa üreme organları da sağlıklı olamaz. Babasının böbreği nakledilen bir kız vardı. Nakilden sonra kız, erkek cinsel istekleri hissetmeye başladı…’’

Son olarak şu şerhi düşmek isterim. Buradaki aktarılan bilgilerin bilimsel bir karşılığı var mı yok mu diye genelde soruluyor. Daha önce her meselede olduğu gibi bizlerde öncesinde araştırma yapıyoruz. Varsa zaten ekliyoruz…Ki, bülteni düzenli takip edenler bu verilere çoğu zaman ulaşıp okuyor.

Parmakların verileri ile ilgili olarak ise henüz bu minvalde yapılmış bir bilimsel çalışma yok. Bu da ihtimal ki bilim adamlarının suçu olsa gerek. Milyonlarca doktor ve bir o kadar imkan… Ama gel gör ki, ilaç memurluğu dışında vakit ayırıp bu konulara araştırma yapmıyor ve çıkıp birde itiraz ederek ‘Bilimsel karşılığı var mı?’ diyorlar.

Açıkçası komedi..

Evet, Doktor Salih bu konuları ihtimal ki 40-50 yıllık tecrübesine dayanarak aktarıyor. Hata ve yanlışlar olabilir..Ki, doğru kabul edilen bilimsel çalışmaların sonrasında da o doğruların yıkıcı felaketler getirdiğini ve önceden doğru dediklerine sonradan yanlış dediklerini birçok kez itiraf ettiler… (Bunların son örneğide Corona aşıları olmuştu.)

Gözleme dayalı her meselede bir hata ve kusur riski vardır, o yüzden mutlaklık arz etmez.

Nihai noktada, bu verilerde tecrübeye dayalı birer bilgidir, faydalı ise alınıp kullanılır, değilse alınmaz ve yola devam edilir. Kaosa haline getirecek bir durum yok.

Rabbim her daim hakikat üzere olan kullarından eylesin.

Unsplash

İnsanlar Beyninin Tamamen Kontrol Etmedikleri Kısımlarını Nasıl Etkileyebilirler?

Yazar, insanların çok fazla açık düşünce "sekmesi" ile boğulmuş hissettiklerinde zihinlerini sıfırlamak ve yeniden odaklamak için bilgisayar benzetmesini kullanarak beyinlerinin bilinçsiz kısımlarını nasıl etkileyebileceklerini tartışıyor.

Bir göle atlamanın veya diğer fiziksel aktivitelere katılmanın, vücudun istemsiz savaş ya da kaç tepkisini yeniden yönlendirmeye yardımcı olabileceğini, zihnin bilinçli ve bilinçsiz kısımlarının işbirliği yapmasına ve sakinleşmesine izin verebileceğini öne sürüyor.

Sinirbilim ve zihinsel sağlık alanında, dış uyaranlar ile beyin fonksiyonu arasındaki etkileşim kritik bir çalışma alanıdır. Özellikle zorlu durumlarda beynin farklı bölümlerinin nasıl kontrol edilebileceğini veya etkilenebileceğini anlamak, zihinsel rahatlama tekniklerinde ustalaşmanın önemine ışık tutar. Keşfedilen ilgi çekici yollardan biri suya dalmanın zihinsel sıfırlama ve dekompresyon süreçleri üzerindeki etkisidir. Bu alışılmadık yöntem, su altı deneyimleri sırasında bilinçli ve bilinçsiz zihinler arasında ortak bir odak noktası oluşturmayı, istemsiz tepkileri yönetmeyi ve daha fazla rahatlama için kontrol edilemeyen tepkileri yeniden yönlendirmeyi amaçlamaktadır.

Bu konuyu daha derinlemesine incelemek, yalnızca su altı deneyimlerinin beynin çeşitli bölgeleri üzerindeki etkisini ortaya çıkarmakla kalmıyor, aynı zamanda suya dalmak gibi beklenmedik yöntemlerin zihinsel rahatlama hedeflerine ulaşmadaki etkinliğini de ortaya çıkarıyor. Araştırmacılar, fiziksel duyumlar ile zihinsel sağlık arasındaki bağlantıları keşfederek, duyusal yoksunluğun rahatlamayı ve berraklığı nasıl desteklediğine dair yeni bilgiler ortaya çıkarıyor. İleriye baktığımızda, nörobilimsel araştırmalardaki ilerlemeler, bireysel tercihlere göre kişiselleştirilmiş sağlık teknikleri konusunda umut vaat ederken, kapsamlı rahatlama deneyimlerini optimize etmek için teknolojiyi entegre etmek, gelecekte zihinsel sağlık uygulamalarında devrim yaratabilir.

Unsplash

Zihninizin Dağınık Hissetmesinin Gizli Sebebi

İnsan psikolojisi ve bilişsel süreçler alanında Zeigarnik Etkisi, hafızada tutma ve görev tamamlama konularına ışık tutan dikkate değer bir olgu olarak karşımıza çıkıyor.

1920'lerde Sovyet psikolog Dr. Bluma Zeigarnik'ten esinlenerek ortaya atılan bu etki, bireylerin tamamlanmamış veya kesintiye uğramış görevleri zaten bitmiş olanlardan daha canlı bir şekilde hatırlama eğiliminde olduklarını vurguluyor.

Bu kavramın motivasyonu, üretkenliği ve zaman yönetimini anlamak açısından önemli sonuçları vardır. Son araştırmalar, Zeigarnik Etkisi'nin modern bağlamlarda uygulanmasını, görev tamamlama ve motivasyon ilkelerinden yararlanarak öğrenme çıktılarını iyileştirmedeki ve üretkenliği artırmadaki rolünü araştırdı.

Dahası, toplum ertelemenin zihinsel sağlık üzerindeki etkisi ve etkili zaman yönetiminin zorlukları gibi sorunlarla uğraşırken, Zeigarnik Etkisi bu endişelerin giderilmesine yönelik içgörüler sunuyor.

Beynimizin tamamlanmamış görevlere nasıl öncelik verdiğini fark ederek bireyler, hem eğitim ortamlarında hem de profesyonel ortamlarda hedefe ulaşmayı ve genel performansı artırmak için bu bilgiden yararlanabilirler. Geleceğe bakıldığında, Zeigarnik Etkisi'nin sürekli araştırılması, bireysel ihtiyaçlara göre uyarlanmış teknoloji tabanlı çözümlerde ilerlemeler vaat ederken, aynı zamanda artan üretkenlik talepleri karşısında zihinsel sağlığı korurken performans sonuçlarını optimize etmek için eğitim müfredatına ve işyeri eğitim programlarına entegrasyonunu da savunuyor.

Detaylar:

Zeigarnik Etkisi

Motivasyon Nedir? Motivasyon Nasıl Sağlanır?

Unsplash

Silikon zenginleri Neden Trump’ı Destekliyor?

2024 ABD başkanlık seçimlerinde, Silikon Vadisi'nin siyasi manzarasında bir değişim gözleniyor. Önceki seçim dönemlerinin aksine, Elon Musk ve Peter Thiel başta olmak üzere birçok önde gelen teknoloji figürü şimdi Trump'ı destekliyor. Bu değişim, öncelikle Biden'ın önerdiği düzenlemeler ve vergilerden, özellikle yapay zeka, kripto para ve gerçekleşmemiş sermaye kazançları alanlarındaki politikalardan duyulan endişelerden kaynaklanıyor. Bu politikaların startuplar ve risk sermayesi üzerindeki potansiyel etkisi, bazı sektör liderlerinin siyasi bağlılıklarını yeniden gözden geçirmesine neden oldu.

Yazar Raines, öne çıkan ayrıntılara şöyle değiniyor;

  • Önceki seçim dönemlerinde, Peter Thiel'in dikkat çeken bir istisna olması dışında, Silikon Vadisi'nde Trump desteği minimal düzeydeydi.

  • Bay Area sakinleri 2016 ve 2020'de ağırlıklı olarak Demokratları tercih etti, kampanyalarına Trump'ınkine göre çok daha fazla bağış yaptı.

  • 2024'te dikkat çekici bir değişim yaşandı, birçok önde gelen teknoloji figürü şimdi Trump'ın kampanyasını destekliyor veya desteklemeyi planlıyor.

Değişimin Nedenleri

  • Biden yönetiminin startuplar ve inovasyona yönelik düzenleme ve vergilendirme yaklaşımına dair endişeler.

  • Mevcut yönetimin yapay zekayı aşırı düzenleme potansiyeline karşı muhalefet.

  • Trump'ın yapay zeka konusundaki duruşu, bu alanda ABD'nin Çin'e karşı "kazanma" gerekliliğini vurgulaması.

  • Trump'ın kripto para alanını desteklemesi, Biden'ın yaklaşımıyla tezat oluşturması.

Önerilen Gerçekleşmemiş Sermaye Kazançları Vergisinin Etkisi

  • Biden'ın gerçekleşmemiş sermaye kazançlarını vergilendirme önerisi, risk sermayedarları ve startup yatırımcıları için büyük bir endişe kaynağı.

  • Bir örnek senaryo, 10 milyon dolarlık bir yatırımın kağıt üzerindeki kazançlar için 22 milyon dolarlık bir vergi borcuna yol açabileceğini gösteriyor.

Risk Sermayesi Ekosistemi İçin Çıkarımlar

  • Önerilen vergi, risk sermayesi ve startup ekosistemini önemli ölçüde bozabilir.

  • Halka açık piyasaların aksine, özel piyasa yatırımları genellikle satın alma veya halka arz olana kadar likit değildir.

  • Startuplar ve risk sermayesi firmaları üzerindeki potansiyel etki, bazı önde gelen isimleri Trump'ın kampanyasını desteklemeye itiyor.

Kısacası çıkar çatışması…


Ondan Daha Tehlikeli

Malum, Trump'ın yaklaşan ABD seçimlerinde Başkan Yardımcısı adayı olarak James David Vance'i seçti.

Açıkçası yaşadığı çocukluk travmaları nedeniyle eline güç geçtiği zaman dünya için tehlikeli olacağını düşündüğüm bir isim. Ve tamamen baronlara bağlı olarak hareket ettiği içinde sürekli çıkar üzerine strateji belirlemek zorunda…Ki, insanlığın başına sıkıntılar aşmış birçok liderin geçmişine benziyor yaşadıkları.

Ne yazık ki iki tarafta siyonist destekçisi olduğu için son noktada hangisinin seçildiğinin bir önemi olmasada, yinede önemli.

Video’dan kısa özet:

  • Vance kendisini beyaz bir dağlı olarak tanımlıyor ve Ohio'daki zorlu bir geçmişten geliyor.

  • Vance, ebeveynlerinin boşanması ve annesinin uyuşturucu bağımlılığı ile işaretlenmiş zor bir çocukluk geçirdi.

  • Vance, "Hillbilly Elegy" adlı bir anı kitabı yazdı, bu kitap çok satanlar listesine girdi ve daha sonra filme uyarlandı.

  • Hintli mülteci bir ailenin kızı ile evlendi, bu durum bazı tartışmalara ve eleştirilere yol açtı.

  • Vance daha sıkı göçmenlik yasaları ile ABD sınırlarının güvence altına alınmasını savunuyor.

Vance'in Siyasi Görüşleri ve Tartışmalar

  • Vance, evliliğin önemini vurgulayarak ve eşcinsel evliliğe karşı çıkarak sosyal konularda muhafazakar duruşunu sürdürüyor.

  • Katı Katolik inançlarına dayanarak, tecavüz vakalarında bile kürtajın ülke çapında yasaklanmasını savunuyor.

  • Vance, Peter Thiel ve "Yeni Sağ" ideolojisinden etkilendi, bu da Katolikliğe geçmesine ve İsrail'e güçlü desteğine yol açtı.

Vance'in Siyasi Kariyeri ve Trump ile İlişkisi

  • Temmuz 2021'de Vance, Peter Thiel'den gelen önemli bağışlarla desteklenerek Ohio'dan Cumhuriyetçi Senatör adaylığını açıkladı.

  • Vance'in Ukrayna konusundaki görüşleri Trump'ınkilerle örtüşüyor, çatışmaya karşı kayıtsızlık gösteriyor ve ABD'nin daha az müdahil olmasını savunuyor.

  • Trump'ın Vance'i potansiyel Başkan Yardımcısı olarak seçmesi, bir halef belirlediğini ve Vance'i "Amerika'yı Yeniden Büyük Yap" hareketinin yeni lideri olarak konumlandırdığını düşündürüyor.

  • Trump Kasım ayında başkanlığı kazanırsa, Vance şimdiden 2028 başkanlığı için ön sıralarda gösteriliyor ve Cumhuriyetçi Parti'yi popülist muhafazakar çizgide yıllarca şekillendirebilecek bir potansiyele sahip.

Milyarderlerden Öğrendiğim En Önemli Ders

Zaman meselesine işadamlarının değinmesi önemli. Bizim gibilerin sözleri çok tesir etmediği için belki parası olan insanların sözü tesir eder. Malum, insanlar gittiği uçurumun farkına değiller. Zira zaman yönetiminin olmaması demek, insanlık için kaos demek. Umarım daha fazla insan bu meseleye temas eder. Malum insanlık için kanserden çok daha vahim bir hastalık.

Kısa bir özet:

  • Milyarderler için en değerli şey zamandır.

  • Deneyimli ve başarılı milyarderler, milyarder olma yolunda bilgi ve strateji biriktirmişlerdir.

  • Milyarderler, bilgilerini kitaplar, sesli kitaplar ve videolar aracılığıyla dünyayla paylaşarak bir miras bırakmayı hedefliyor.

  • İster finans ister yapay zeka olsun çeşitli alanlardaki başarılı bireyler, bilgilerini paylaşmayı ve miras bırakmayı amaçlıyor.

  • Kişisel gelişim ve başarı için başarılı bireylerden kitap ve öğretileri aracılığıyla öğrenmeye önem verilmektedir.

  • Başarılı bireyler bilgiyi paylaşmaya istekli olsalar bile zaman kısıtlamaları çoğu zaman doğrudan etkileşimleri sınırlamaktadır.

  • Başarılı bireylerin bilgiye kitap gibi eserleri aracılığıyla ulaşması kişisel gelişim açısından ön plana çıkmaktadır.

  • Başarılarının sırrını öğreniyorlar

  • Amerikalılar, Türkiye ve Avrupa'daki insanlara göre zamanlarını daha verimli ve dikkatli kullanıyor gibi görünüyor

  • Zaman yavaş yavaş kendini öldürüyor, her dakika önemli.

  • Para kazanabilirsin, araba, ev satın alabilirsin ama zamanı satın alamazsın

  • Zamanınızı iyi kullanana kadar zarardasınız

  • Zamana Hıristiyanlardan ve Amerikalılardan daha fazla değer vermeliyiz

  • Vaktimi boşa harcayan insanlara gerçekten sinir oluyorum

Daha fazlası için:

Bir Milyarder Kurucu Gibi Nasıl Düşünülür: 7 Güçlü Zihniyet Değişimi - Forbes

Zaman Yönetimi Hayattaki Hack'lerden Daha Fazlasıdır

Unsplash

‘‘Eviniz Küçük Bir Medrese Olsun’’

Kumaş önemli bir toparlama yapmış;

''Bir müslüman için evlilik, sadece gönlünü teskin edecek, nefsini tatmin edecek bir eşe sahip olmak değildir. Kur'an'da, ailede topluma önderlik yapacak dinine sadık çocukların yetiştirilmesi bir gaye olarak sunulmaktadır. Üstad da diyor ki:

“Haneniz bir küçük Medrese-i Nuriye, bir mekteb-i irfan olsun ki; bu sünnet tam yerine gelsin”. Yani insanın evi bir medrese, bir irfan yuvası haline gelmesi gerekiyor ki, nikahla hedeflenen sünnet, tam yerine gelmiş olsun.

Devamında da diyor ki: Sünnet-i seniyenin meyvesi olan çocuklar âhirette size şefaatçı olsunlar. Dünyada da iman dersini alıp size hakikî evlâd olsunlar. Yoksa bu otuz senede kısmen olduğu gibi, o çocuklara yalnız terbiye-i medeniye verilse, bir cihette o çocuklar dünyada faidesiz ve âhirette davacı olarak "Ne için imanımı kurtarmadınız?"diyeceklerinden peder ve vâlidelerini mahzun etmek, sünnet-i seniyenin hikmetine münafî olur.

Furkan suresi 74. ayette müminlerin aileleri ile alakalı çok önemli hususlara değinilmektedir:

a) İnsanın ailesinin ve çocuklarının kendisine göz aydınlığı olması
b) Müttakilere önder(imam) olmak.

Bu hususları alimlerin görüşleri çerçevesinde inceleyecek olursak;

Önce ayetin mealini verelim: Onlar, "Ey Rabbimiz! Eşlerimizi ve çocuklarımızı bize göz aydınlığı kıl ve bizi Allah'a karşı gelmekten sakınanlara önder eyle" diyenlerdir.(Furkan/74)

Elmalılı diyor ki: Burada iki mana caizdir, birisi, bizlere gözlerimizi aydınlatacak eşler ve zürriyetler ver demek; diğeri de, eşlerimiz ve zürriyetlerimiz sebebiyle bizlere gözümüzü aydınlatacak nimetler, mutluluklar ver, demektir.

Bu dilek, aile ve evlad terbiyesine verilen önemi gösterir- ve bizi takva sahiplerine önder kıl, derler. Takva sahipleri Allah'ın korumasıyla, cehennem azabından korunan mutlu kimselerdir.

İmam: Başkan, öncü, kendisine uyulan kimse demektir. Yalnız muttaki olmak değil, müttakilerin önderi olmak arzusu ne büyük gaye, ne kutsal bir düşünce ve idealdir.
10-Düşünmeli ki, Rahmân'ın kullarının ruhlarındaki büyüklüğü gösteren bu duanın içinde bulundurduğu mânâ ne yüksek, ne toplayıcıdır! Bundan yüksek bir fikrî ilerleme, yüce gayret düşünülemez.

Kurtubi'nin belirttiği gibi müttakilere önder olmak istemek zaten insanın takva sahibi olmasını gerektirir, Hamdi Efendi bunun yüce bir gaye olduğunu, ve terbiyede bir hedef olduğunu belirtmektedir. Yani muttaki olmaktan da öte, muttakilere önder olacak seviyede olmak..

İbn Cerîr'in bildirdiğine göre-Katâde: "...Bizi, Allah'a karşı gelmekten sakınanlara(muttakilere) önder yap,.." âyetini açıklarken: "Hayır işlerinde yönetici, davet eden, hidayete götüren ve hayırla kendilerine uyulan kişilerden kıl, mânâsındadır" dedi.

İbnu'l-Mübârek el-Birru ve's-Sıla'da bildirdiğine göre Hasan el-Basri'ye sorulmuş, "...Rabbimizi Bize eşlerimizden ve çocuklarımızdan gözümüzün aydınlığı olacak insanlar ihsan et..."buyruğundaki göz aydınlığı dünyada mıdır, yoksa âhirette midir?": "Hayır, vallahi bu, dünyadadır" demiş. "Peki, bu nedir?" denilince şöyle dedi: "Müslüman kişinin, hanımından, zürriyetinden, kardeşinden, yakın dostundan Allah'a karşı itaat görmesidir.

Vallahi, Müslüman kişi için babasını, çocuklarını, yakın dostunu ve kardeşini Allah'a itaat üzere görmesinden daha güzel birşey yoktur."

Hazreti Fetih diyor ki: Bu dua ile himmetin âli tutulması gerektiği hususuna da işaret ediliyor: “Rabbimiz, bize gözümüzü aydınlatacak eşler, zürriyetler bağışla ve bizi müttakilere imam kıl.” Yani, Allahım, çocuklarımız, hanımlarımız, gözümüzü aydınlatacak hüviyette olsun.

Bize öyle hayat arkadaşları ver ki, din adına bize teşviklerde bulunsun. Evlâtlarımız da, daima arkamızdan hayırlar göndersin ve onlar sebebiyle rahmet çağlayanları üzerimize doğru çağlasın dursun! Bizi sadece müttaki olmakla da bırakma, onlara imam ve önder kıl.

Bize öyle lütuflarda bulun ki, şu, İslâm’a hizmet boyunduruğunun yere konduğu dönemde ve dine hizmetin ar kabul edildiği bir zamanda, dinine hizmet ettir ve müttakiler önünde bize, imamlık pâyesi ihsan eyle! Böyle bir anlayış, himmeti âli tutmanın ifadesidir.''

Unsplash

Gün İçinde Yorgunluğu Gidermenin Etkili Yöntemleri

Günlük yaşamın yoğun temposu içerisinde yorgunluk hissi sık karşılaşılan bir durum. Gözlemlediğim kadarıylada insanların yüzde 90’ından fazlası mesai saatlerindeki verimliliği çok çok düşük. Gün içinde birçok insan yüzde 30-40 performans ile çalışıyor. 1-2 saate bitebilecek bazen iki- üç gün sürebiliyor. Bunların tabiki birçok nedeni var. Ancak, şimdilik sadece meselenin kısmi enerji noktasına temas edeceğiz. Bu durumla başa çıkmak için uygulanabilecek çeşitli etkili yöntemler var. İşte gün içerisinde yorgunluğunuzu azaltmak ve enerji seviyenizi yükseltmek için uygulayabileceğiniz bazı stratejiler:

1. Düzenli Fiziksel Aktivite

Düzenli egzersiz yapmak, yorgunluğu azaltmanın en etkili yollarından biridir. Özellikle aerobik egzersizler, enerji seviyenizi yükseltmekte oldukça faydalıdır. Günde en az 30 dakika orta şiddette fiziksel aktivite yapmayı hedefleyin. Bu, sadece yorgunluğunuzu azaltmakla kalmayacak, aynı zamanda genel sağlığınıza da olumlu katkıda bulunacaktır.

2. Kaliteli Uyku

Yeterli ve kaliteli uyku, yorgunluğu azaltmak için kritik öneme sahiptir. Uyku düzeninizi iyileştirmek için yapay gün ışığı benzeri aydınlatma sistemleri kullanabilirsiniz. Daha öncede dediğim gibi, özellikle kayluleyi muhakkak hayatınıza geçirin. Çok şey değişecektir.

3. Enerji Koruma Teknikleri

Günlük aktivitelerinizi planlarken enerji koruma tekniklerini kullanmak, yorgunluğunuzu önemli ölçüde azaltabilir. Örneğin, gün içinde düzenli molalar vererek ve aktivitelerinizi öncelik sırasına koyarak enerjinizi daha verimli kullanabilirsiniz. Bu teknikler, özellikle kronik yorgunluk yaşayan kişiler için oldukça faydalıdır.

4. İbadet Edin

Gün içinde 5-15 dakika nafile namazlar (özellikle sabahları duha namazı), kısa dualar veya tefekküre vesile olan kitaplar ruhu dinlendiriyor. Dinle ile ilgisi olmayanlarda Mindfulness temelli dikkat eğitimi vs. uygulamalarını tercih edebilir. Bunlarda stres seviyenizi düşürerek yorgunluğunuzu azaltmada etkili olabilir.

5. Beslenme Alışkanlıklarınızı Gözden Geçirin

Bu sürekli olarak üzerinde durduğumuz bir mesele. Dengeli ve sağlıklı beslenme, enerji seviyenizi korumak için çok önemlidir. Aksi halde yaptığınız birçok çaba çöp olacaktır. Özellikle vitamin ve mineral açısından zengin besinler tüketmeye özen gösterin. Örneğin, lavanta çayı içmek, yorgunluğu azaltmada ve uyku kalitesini artırmada etkili olabilir. Ayrıca, gün içinde yeterli miktarda su içmeyi ihmal etmeyin. Dehidrasyon, yorgunluğu artıran faktörlerden biridir.

7. Sosyal Destek ve İletişim

Yorgunlukla mücadelede sosyal destek önemli bir rol oynar. Aileniz, arkadaşlarınız veya destek gruplarıyla iletişim halinde olmak, motivasyonunuzu artırabilir ve stres seviyenizi düşürebilir. Bu da dolaylı olarak yorgunluğunuzu azaltmaya yardımcı olur.

Evet, yorgunluk, günlük yaşamın kaçınılmaz bir parçası olabilir, ancak doğru stratejilerle yönetilebilir. Düzenli egzersiz, kaliteli uyku, enerji koruma teknikleri, ibadet, sağlıklı beslenme, kısa dinlenme molaları ve sosyal destek, yorgunlukla mücadelede size yardımcı olacak etkili yöntemlerdir. Bu stratejileri günlük rutininize dahil ederek, enerji seviyenizi yükseltebilir ve daha üretken bir yaşam sürebilirsiniz.

Unsplash

Neden Önemli Durumlar Sonrası Üzüntü Yaşıyorsunu? 5 İpucu

Bazı insanlarda önemli hedeflere ulaşmak bir noktadan sonra hayal kırıklığı etkisine ve psikolojik bir olguya yol açabilir. İnsan davranışlarında ve psikolojisinde derin kökleri olan bu deneyim, bir başarı döneminin ardından ruh halinde veya işlevsellikte ani bir düşüş içerir.

Konsept, zevk, ödül ve motivasyonda çok önemli bir rol oynayan dopamin gibi nörotransmiterlere karmaşık bir şekilde bağlıdır. Bireyler uzun zamandır beklenen dönüm noktalarına ulaştıkça ve başarı heyecanını yaşadıkça, ardından gelen duygusal kriz onları hazırlıksız yakalayabilir. Bu olgu, olay sonrası üzüntüyü etkili bir şekilde atlatmak için başa çıkma stratejilerini ve zihinsel sağlık destek sistemlerini anlamanın önemini vurguluyor.

Son yıllarda zihinsel sağlık sorunlarıyla ilgili artan farkındalık, başarı sonrası duygusal refahı ele almanın önemine ışık tuttu. Kişisel bakım uygulamaları etrafında dönen temalar, ruh sağlığı profesyonellerinden destek almak ve yeni hedefler belirlemek, hayal kırıklığı etkisini yönetmek için çok önemli stratejiler olarak ortaya çıktı.

Tükenmişlik ve sahtekarlık sendromu gibi ilgili konularla yapılan karşılaştırmalar, başarının psikolojik yönlerinin genel refahı nasıl etkilediğini vurgulamaktadır. İleriye bakıldığında, ruh sağlığı araştırmalarındaki ilerlemeler, olay sonrası hüznü yaşayan bireylere yönelik daha hedefe yönelik müdahalelerin önünü açabilir ve aynı zamanda duygusal sağlık kaygıları için profesyonel yardım arama konusunda damgalamanın ortadan kaldırılmasını da teşvik edebilir.

Olay Sonrası Üzüntüyle Nasıl Başa Çıkılır?

1. Duygularınızı Paylaşın

2. Değerinizin Verimliliğe Bağlı Olmadığını Unutmayın

3. Size Neşe Veren Şeyler Üzerine Düşünün

4. Molaların Değerini Düşünün

5. Bir Sonraki Şeye Bakın

Unsplash

Unsplash

Unsplash

Haftanın Yapay Zeka ve Teknoloji Manşetleri

  • Apple'ın gelişmiş Siri ve ChatGPT entegrasyonunu da içeren yapay zeka özelliklerinin, iOS 18'in Eylül ayındaki ilk sürümüyle değil, Ekim ayında iOS 18.1 ile piyasaya sürülmesi bekleniyor.

  • Çalışanlara ve finans uzmanlarına göre, Amazon tarafından 2014 yılında yaklaşık 1 milyar dolara satın alınan Twitch, önemli popülerlik dönemleri yaşamasına rağmen hala kârsız durumda.

  • Neuralink'in rakibi olan Synchron, felçli kişilerin dijital cihazları daha kolay kontrol etmelerine yardımcı olmak için OpenAI'nin ChatGPT'sini beyin-bilgisayar arayüzüne (BCI) entegre etti.

  • OpenAI'nin yeni SearchGPT'si Google'a yakında meydan okuyor.


Bu haftalıkta bültenimizin sonuna geldik.

👉 Bültenimize sponsor olabilir, reklam verebilir, yıllık abone olarak maddi destek verebilir veya devam edebilmemiz için bağış yapabilirsiniz. Üç arkadaşınıza tavsiye vererekte bu bilgilerin onlara ulaşmasına vesile olabilirsiniz.

Bültene sponsor olabilir veya abone olarak destek verebilirsiniz

TÜM BÜLTENLER İÇİN TIKLAYIN

Önceki
Önceki

Siyonizm ve Sünnetullah: Ya Cehennem Ya Zafer

Sonraki
Sonraki

Borç Köleliği ve Zulüme Ortak Olmak