Ya Berrak Bir Beyin Ya da…

Bu Hafta Bültende Neler Var?

  • Ya Berrak Bir Beyin Ya da…

  • İşsizlik Artacak mı?: CHATGPT 4o ve Google

  • Stratejiye Nereden Başlamalı?

  • Büyük Olmuyorsa Küçük Başlayın

  • Çocuklar ve Teknoloji: Bilinmesi Gereken 8 Madde

  • Uyku Yoksa, Bu Problemler Var

  • Böyle Daha Çok Para Harcanıyor

  • Ultra Zenginlerin Yatırım Stratejileri

  • Covid-19'un Bilişsel Sağlık Üzerindeki Etkisi

  • Haftanın Makaleleri

  • Haftanın Videoları

  • Haftanın Yapay Zeka Manşetleri

  • Kitap

  • Film

  • Dizi


Ya Berrak Bir Beyin Ya da…

Bir insanın IQ’su yükseldikçe hayal kurma gücü artıyor. MisaI, IQ’su 70’in altında olan kişilerin günde 2000-3000 düşünce aklına geliyorsa, IQ’su 90’a 100’e çıkanlar 5000-10000 düşünceye kadar çıkabiliyor. Eğer IQ 110, 120’yi geçerse daha orjinal düşünceler aklına gelmeye başlıyor.

Ancak, o düşüncelerin ayıklanması bağlantılar kurması ve bir düşünce sistemi oluşturması gerekiyor. Yani belirli bir sistem içerisinde ilerlemesi gerekmektedir. Aksi halde bu kişiler sık sık depresyona giriyor, hayatı plansız, disiplinsiz götürüyor, üretemiyor ve hayatı başladığı gibi sıradan bir şekilde tamamlıyor.

Oysaki bu düşünceler insanın harekete geçmesi için birer nimettir. Çünkü doğru ve sistemli hayal kurabilen ve bunu bir disipline dökebilen insanlar zihin kuramı geliştirebiliyor, olaylar arasında bağlantı kuruyor, strateji geliştiriyor, sorunları fark edebiliyor ve çözüm üretiyorlar. Çünkü aksiyona davete zorluyor.

Diğer yanda ise cehalet uyuşukluk getiriyor. Cehalet, ‘ben burada duracağım, bu kadar öğrendiğim bilgi yeterlidir’ diyor. Bu bilgisizlik değildir. Canan’ın da dediği gibi, ‘bilgisizlik öğrenince geçer.’

Bir insan Prof, ilim insanı vs. olabilir. Ancak beynini ve bilgiyi kullanış şekline göre hayatı değişir. Zira beyin, bilmekle ilgili değil yapabilmekle ilgili bir sistemdir. Bir aksiyon mekanizmasıdır. Eğer hak bildiğimiz şeyleri yapmıyorsak ölmüş cesetlerden fazlası değiliz.

Yani davranış değişmiyorsa, kişisel veya küresel sistemin yanlışları ile mücadele yerine, sistemle uyumlanma/fetvalar uydurma gibi saflıklar tercih ediliyorsa bilmenin, ilmin vs. zerre kadar bir şey ifade etmediğini idrak etmek gerekiyor.

Bu noktada beynimizin çok iyi bir sistem ve strateji ile ele alınması ve melekeleri kullanabilecek noktada tutulması önem arz ediyor.

Eğer zihinsel yaşantımızda sürekli kesintiler oluyorsa beyin kendisini sürekli olarak yeniden yapılandırmak zorunda kalıyor. Nitekim bu kesintilerde beynimize bedel ödetiyor.

Misal, işimizle veya araştırmalarımızla veya evdeki meselelerle ilgili bir rapor hazırlarken veya çalışma yaparken gelen bir telefon mesajı, bildirim vs. dikkati dağıttığı için beynimiz yeniden kendini şekillendirmek zorunda kalıyor. Bu durum beynin hem zamanını hem de enerjisini mahvediyor.

Bilindiği üzere beynimiz, birden fazla bilgiyi işlemek için sınırlı bir kapasiteye sahip. Aynı anda birden fazla işe odaklanmaya çalıştığımızda, beynimiz her işe yeterince dikkat ayıramaz ve bu da dikkat dağınıklığı ve konsantrasyon eksikliğine yol açar. Bu tür durumlar hem bedensel hem de manevi olarak bir problem demek.

Birden fazla görev veya düşünce ile uğraşmak beyni böldüğü için kişinin odaklanma gücünün azalmasına, ibadetine, okumasına ve iş verimliliğinin düşmesine yol açmaya başlıyor. Astral seyahatten, kalbin zümrüt tepelerindeki evrelere kadar hiçbir aşama gerçekleşmiyor.

Stanford Üniversitesi'nde yapılan bir araştırma, çoklu görevin aynı zamanda hafıza sorunlarına da yol açabileceğini aktarıyordu. Araştırma, çoklu görev yapan kişilerin tek bir işe odaklananlara göre daha kolay dikkat dağılımı yaşadıklarını ve bilgileri daha zor hatırladıklarını bulmuştu.

Bu durum kişinin ibadet ve manevi hayatındaki tekamülünde bir engel teşkil ediyor.

Çünkü zihinsel dağınıklık, insanın aynı anda birden fazla düşünceye sahip olması durumudur. Bu, "bilişsel yük" olarak adlandırılan bir fenomeni tetikliyor. Yani çok sayıda düşünceye odaklanmak, beyin kapasitesinin aşılmasına ve bilişsel fonksiyonlarda azalmaya yol açıyor.

Hakeza yapılan bazı çalışmalarda, bir görevden diğerine geçiş yapmanın, bireyin performansını %25 ile %40 arası bir oranda düşürebileceği bulunmuştu.

Beyin yapısı ve düşünce arasındaki ilişki, nöroplastisite kavramı ile açıklanabilir. Nöroplastisite, beyin hücrelerinin yeni bağlantılar kurma ve deneyimlere yanıt olarak yeniden düzenlenme yeteneğidir. Sürekli zihinsel dağınıklık, gereksiz düşünceler, boş hayaller vs. gibi durumlar, beyin bağlantılarının bu düşünce kalıplarına göre şekillenmesine neden olabildiği için, zamanla çok farklı problemleri beraberinde tetikliyor.

Buradaki vahim durum, bu yaşamsal bir virüs farkında olmadan mizaçlara yerleşiyor.

Bir evde anne, baba, çocuklar, işte arkadaşlar, mahallede komşular. vs. Çevremizdeki insanların yüzde 90’ı bu durumda ise, bunun bir problem olduğunun dahi farkına varılamıyor. Nasıl ki cehenneme götüren gıybet, israf ve faiz insanlarda imanın 7. 8. ve 9. ameli gibi normal bir yaşam şekli olmuş ve hayasızca konuşuluyor ve teşvik ediliyorsa, beynimizin bu hale düşmeside normal bir yaşam formu meydana getiriyor.

Oysa ki bilimsel çalışmalar, zihinsel dağınıklığın ve çoklu düşünce süreçlerinin, stres hormonu seviyelerinde artışa neden olduğunu göstermektedir. Yüksek kortizol seviyeleri, hafıza ve öğrenme yeteneği üzerinde olumsuz etkiler. vs.

Ayrıca, Harvard Üniversitesi tarafından yapılan bir araştırma, (mind wandering) insanların mutluluk seviyesini düşürebileceğini ortaya koymuştu. Bu, bireyin mevcut an yerine sürekli olarak farklı düşüncelere dalmasının, genel yaşam memnuniyetini olumsuz etkileyebileceğini gösteriyor.

Misal, namaz kılmaya ya daKuran, tefsir vs. okumaya başlamadan önce; Allaha yaklaşacağımızı, tekamül edeceğimizi vs. düşünüyoruz. Ama bir bakıyoruz ki, zihin ne namazda ne Kuranda… Ya madde ile ya nefs ile… Ya da bir sürü elemle oyalanmakta… Ve bir bakıyoruz ki koca bir hayat heder olup gitmiş. Ortada ne tekamül ne de cenneti hak edecek ameller…

Bu açıdan beyin sistematiğinin iyi bilinmesi ve gün içerisinde ona göre bir düşünme stratejisi oluşturmak gerekiyor.

Beynimiz her biri farklı işlevlere sahip olan çeşitli loblardan oluşur. Örneğin, frontal lob bilinçli düşünmeyi, parietal lob duyguları işlemeyi, oksipital lob görme duyusunu, temporal lob ise ses ve kokuyu algılamayı yönetir.

Çoklu görevler/düşünceler vs. sırasında, bu lobların eş zamanlı olarak çalışması gerekmektedir. Ancak, beynin aynı anda birden fazla işlevi yerine getirme kapasitesi sınırlı olduğu için bu durum bilişsel yorgunluğa ve performans düşüklüğüne neden oluyor.

Beyin, aynı anda birçok işi gerçekleştirmek için tasarlanmadığını bilerek hareket etmek bir anlamda günlük zaruret içeriyor. Zira bir meselede inkişaf etmek için o meseleye odaklanma şarttır. Bu ister bir eğitim, şirket vs. madde odaklı bir mesele/iş olsun ister, riyazat odaklı manevi bir hedef olsun, hiç farketmiyor.

Bu beyinsel, zihinsel ve hayatsal vs. problemlerin yaşanmaması için yapılabilecek çözümler ise çok basit. Sizcede malum olduğu üzere daha önce birçok kez değindiğimiz başlıklar. Ancak, kısa birkaç madde ile noktalamak istiyorum:

  • Beslenme düzenlenmeli.

  • Tek görev odaklı çalışmalar yapılmalı.

  • Belirli zaman dilimlerinde belirli görevler için çalışma planları oluşturulmalı. (Zaman ve takvim yönetimi (eğitimi) olmayan birisinin; Sistemle mücadele etmesi ya da tekamül etmesi, eleştirisiz yaşaması, malayaniyattan uzak kalması, çukurda olduğunu fark etmesi, kısır döngüler içinden çıkması, insanlara faydalı ve başarılı olması vs. Hepsi mucizelere bağlı…)

  • Sosyal medya erişimi sınırlanmalı. (Sadece paylaşımlar yapılıp çıkılabilir. Gelen sorulara 10-15 dakika ayrılabilir ve bildirimler tamamen kapatılabilir.)

  • Önceliklendirmeler yapılmalı.

  • Molalar ve dinlenme saatleri ve o anlarda neler yapılacağı netleştirilmeli.

  • İbadet saatleri belirli bir saat diliminde bir rutin olarak devam ettirilmeli.

  • Yürüyüş ve spor zaruret. (Yeni fikir üretimlerine aracılık eder.)

  • Uyku saatleri kaylule dahil edilerek belirli bir düzen içerisinde devam ettirilmeli.

vs.

Çözümler daha detaylandırılabilir. Ama bunların yapılması bile büyük bir mesafe alınmasına zaten vesile oluyor. İkinci evrede ise bir düşünce sistemi oluşturmaya başlıyorsunuz.

Yani hem madde hem mana planında bir sistem meydana getirerek sıradanlığın, gafletin, terk edilemeyen alışkanlıkların ve hareketsizliğin tamamen olmasa bile büyük ölçüde önünü kesmiş, beynimizdeki zulmü minimize etmiş oluyoruz.

Rabbim bu tekamül sürecinde hepimize kolaylık ihsan etsin.



OPENAL VIA WİRED STAFF

İşsizlik Artacak mı?: CHATGPT 4o ve Google

Yapay zekanın ilk piyasaya çıktığı andan itibaren bültende hemen hemen her hafta yapay zeka araçlarına ve etkileyeceği mesleklere, tedbirlerine vs. birçok içerik paylaştık ve farklı farklı yönleri ile ele almaya gayret ettik. Bülten devam ettiği müddetçe Allahın izniyle bunu yapma niyetindeyim.

Bülteni takip edenler meselenin ciddiyetinin farkında olduğu için çok fazla detaya girmiyorum.

Malum, bu hafta hem OpenAl hem de Google devrim niteliğinde modellerini tanıttılar. Konuya dair daha önce paylaşmış olduğumuz raporlardaki fragmanlarda kısmi olarak bahsediliyordu. Nihayetinde adım adım ilerliyorlar….Ki, son güncelleme çok çok erken geldi diyebilirim. Büyük ihtimal birçok şirket Duolingo gibi hisse çöküşü noktasında sıraya girmek zorunda kalacak.

Son modelde özellikle öğretmenler, tercümanlar, beste, metin ve reklam yazarları, mühendisler, yazılımcılar vs. gibi birçok meslek büyük oranda darbe yedi.

Tabi ki bu meslekleri yapanlar işlerine yine devam edebileceklerdir. Ama çok az sayıda. Zira bu araçları maksimum seviyede verimli şekilde kullanan insan sayısı çok çok az olacaktır. Bunu son 10-12 aydır gözlediğinizde çok net görebiliyorsunuz.

Şu an için orta sınıfın yüzde 90’ı meselenin vehametinin farkında değil. Ve çok geç kalınıyor. Geç kalınan bir meselede sonradan hızlı ilerlemek çok gerçekçi olmuyor.

Bu teknoloji fırsatında ne yapıp edip yüzde 10’a dahil olmak lazım. Fakir ve orta kesim için üst tabaka ile mücadele etme açısından aslında ilk kez bir fırsat yakalandı. Bunu değerlendirmekte geç kalmamalı. Aliminden, çiftçisine kadar herkes için değerlendirilebilecek bir imkan. Nimetin hakkını vermek lazım. Zira bu gelişim daha çok aslında maneviyata hizmet edebilir. Çünkü sistem minimum insan ihtiyacına doğru ilerliyor.

Misal, bu modellerin 3-4 aşama sonrasında Öğretmenlere teknik bilgi noktasında yüzde 90 ihtiyaç kalmayacak. Ancak bir süre sonra öğrencilerede ihtiyaç kalmacayacak. Neden kalmayacak?

Çünkü diplomayı aldığı zaman gidip çalışabileceği üst bir meslek çok nadir olacak. Orayada zaten sistemin elitlerinin çocukları ve oraya yakın olanlar girecektir. Bu noktada meslekler ve kariyer planlama süreçleri tamamen değişti.

Konuya dair daha fazlası için:



Unsplash

Stratejiye Nereden Başlamalı?

Strateji; Kişisel, ailevi, iş, maddi, manevi, kitap okuma, film-dizi izleme vs. gibi birçok noktada olması gereken zaruri bir hakikattir.

Konu üzerine birçok kez içerik paylaştığımız için detaylara girmiyorum.

Yazar Martin’in makalesine denk gelince sizlerlede paylaşmak istedim. Roger genel olarak şirketler üzerinden bir anlatı yapsada, kişisel ve diğer içtima-i meseleler içinde belirli fikirler veriyor ve şöyle diyor;

  • Strateji genellikle sıfırdan geliştirilmesi gereken bir şey olarak yanlış anlaşılır, gerçekte her şirketin zaten zaman içinde yaptığı seçimlere dayalı bir stratejisi vardır.

  • Bir şirketin stratejisi, resmi stratejik planlama belgelerinde yazılanlardan ziyade, kaynakları nereye yatırdığı ve aldığı kararlar gibi gerçekleştirdiği eylemlere yansır.

  • Pek çok yeni CEO, yanlışlıkla strateji açısından temiz bir sayfa açtıklarına inanıyor, ancak gerçekte kuruluşun yaptığı bilinen veya bilinmeyen mevcut seçimler, zaten stratejisinin temelini oluşturuyor.

  • Başlangıçtan itibaren mükemmel bir strateji için çabalamak yerine, arzu edilen sonuçlar ile mevcut gerçekler arasındaki en önemli boşlukların belirlenip ele alınmasıyla başlayarak iyileştirmeye odaklanılması tavsiye edilir.

  • Kuruluşlar, en kritik boşlukları tek tek ele alarak ve yapılan yeni seçimlerin tutarlı ve tamamlayıcı olmasını sağlayarak stratejilerini geliştirme konusunda önemli ilerlemeler kaydedebilirler.

  • İyileştirme yaklaşımı, baştan itibaren mükemmel bir stratejiyi hedeflemek yerine, temel stratejik boşlukları adım adım ele alarak sürekli iyileştirmeyi vurgular.

  • Kuruluşlar, en önemli boşlukları ortadan kaldırmak için stratejik seçimleri tekrar tekrar ele alarak ve geliştirerek, genel stratejilerini geliştirme yönünde önemli ilerleme kaydedebilirler.

  • Stratejide iyileştirme arayışı, acil mükemmelliği hedeflemek yerine temel stratejik eksiklikleri gidermeye öncelik veren pragmatik ve yinelemeli bir yaklaşımı içerir.

  • İyileştirme yoluyla sürekli iyileştirme, kuruluşların kritik boşlukları gidermeye ve stratejik seçimleri aşamalı olarak iyileştirmeye odaklanarak stratejilerini geliştirmede somut ilerleme kaydetmelerine olanak tanır.

Konuya dair daha fazla bilgi için aşağıdaki makaleleride okuyabilirsiniz;

İş Stratejisi Nasıl Geliştirilir: 6 Adım | HBS Çevrimiçi

9.1 Stratejik Yönetim - Yönetim İlkeleri - OpenStax

Yeni Kavramlar Ama Eski Sorunlar: NATO'nun Yeni Stratejik Konsepti


Unsplash

Ultra Zenginlerin Yatırım Uygulamaları

Dünyanın en zengin insanları çoğunlukla New York, Los Angeles, Londra ve Pekin gibi metropol bölgelerde yaşıyor.

  • Bu şehirlerin güçlü finansal sistemleri, gelişen startup ortamları ve kârlı emlak piyasaları var.

  • Ortalama yatırımcıların aksine ultra zenginler, hızlı kâr getiren riskli yatırımlar yerine servetlerini korumaya öncelik veriyor.

  • %0,001'lik kesim üç temel alana yatırım yapıyor:

    • Gayrimenkuller, özellikle de "ödül varlıkları" olarak bilinen yüksek kaliteli, yakın zamanda inşa edilmiş mülkler, bu da sentilyonerlerin portföylerinin yaklaşık %27'sini temsil ediyor.

    • Günlük harcamaların karşılanmasından, hızlı büyüyen girişimlere yatırımlara, hayırsever girişimlere ve miraslara kadar her şeyi kapsayan finansal hizmetler sunan aile ofisleri.

    • Profesyonel spor takımlarına sahip olmak ve sosyal çevrelerinde ayrıcalık ve statü doğrulaması sunan risk sermayesi, özel sermaye ve gerçek varlıklar gibi geleneksel olmayan varlıklara sahip olmak gibi fırsatları değerlendiriyorlar.


Unsplash

Büyük Olmuyorsa Küçük Başlayın

Önemli başarılara ulaşmak, anında başarı beklentisinin aksine zaman, çaba, büyüme ve hatta başarısızlık gerektirir.

Büyük ve iddialı hedefler belirlemek yerine daha küçük, artan hedefler belirleme tercihi, hedef belirleme noktasında önem arz eder.

Büyük hedefler ilham verici görünse de, motivasyon ve bağlılığın sürdürülmesinde aksaklıklara ve zorluklara yol açabilirler.

Daha küçük, ulaşılabilir hedefler belirlemek tutarlı ilerlemeye olanak tanır ve zaman içinde ivme kazanarak somut sonuçlara yol açar.

Küçük zaferler motivasyona ve güvene katkıda bulunarak bireyleri daha büyük hedeflere doğru iter.

Hedef belirlemede esneklik, sürekli ilerleme ve başarıyı sağlamak için hedefleri gerektiği gibi ayarlamak ve geliştirmek için çok önemlidir.

Konuya dair daha fazlası için…

Artımlı İyileştirme Neden Epik Büyüme Yaratır (+ 8 ipucu) - JAKE Y'OU

Gerçekçi mi yoksa Son Derece İddialı Hedefler mi Belirlemelisiniz? - Orta

Stratejiyi Büyük Hedeflerle Karıştırmayın - Harvard Business Review


Unsplash

Çocuklar ve Teknoloji: Bilinmesi Gereken 8 Madde

Nir Eyal ve Jonathan Haidt, çocukların teknoloji ve sosyal medya kullanımına yönelik sağduyulu yaklaşımlar üzerine işbirliği yaparak, uyku, sosyal medya kullanımını erteleme ve ekran süresi bütçesi oluşturma konularında öneriler sunuyor.

Kısa bir özet:

  1. Ekran Süresini Sınırlayın: Çocukların günde ne kadar süreyle ekran karşısında olduklarını sınırlayın. Bu, hem eğlence hem de eğitim amaçlı ekran kullanımını içermelidir. Amerikan Pediatri Akademisi, 2-5 yaş arası çocuklar için günde en fazla 1 saat ekran süresi önermektedir.

  2. Ekran Zamanını Planlayın: Ekran zamanını, özellikle yemek saatleri ve yatmadan önceki saatler gibi aile etkileşiminin önemli olduğu zamanlardan uzak tutun. Yatmadan önce ekran kullanımı, çocukların uyku kalitesini olumsuz etkileyebilir.

  3. İçerik Üzerinde Kontrol Sağlayın: Çocukların erişebileceği içerikleri denetleyin. Eğitici ve yaşlarına uygun içeriklere erişim sağlayın ve zararlı olabilecek içeriklerden uzak tutun.

  4. Teknolojiyi Birlikte Kullanın: Çocuklarla birlikte teknolojiyi kullanarak, onlara internette güvenli gezinme ve kaliteli içerik seçimi konusunda rehberlik edin. Bu, aynı zamanda aile olarak birlikte kaliteli zaman geçirmenin bir yolu olabilir.

  5. Dijital Detoks Zamanları Belirleyin: Ailece teknolojiden uzak durulacak zamanlar belirleyin. Bu, hafta sonları belirli saatler veya akşam yemeği zamanı gibi olabilir. Bu süre zarfında tüm aile bireylerinin dijital cihazlarından uzak durması sağlanır.

  6. Açık Hava ve Fiziksel Aktiviteleri Teşvik Edin: Çocukların fiziksel aktiviteye katılımını teşvik edin. Açık havada oyunlar, spor ve diğer fiziksel aktiviteler, çocukların ekran karşısında geçirdikleri zamanı dengelemenin harika yollarıdır.

  7. Teknoloji Kullanım Kuralları Belirleyin: Aile içinde teknoloji kullanımı ile ilgili kurallar belirleyin ve bunları herkesin anlayabileceği şekilde açıkça ifade edin. Kurallar, ekran süresi sınırlamaları, uygun içerikler ve teknoloji kullanımı için uygun zamanlar gibi konuları içerebilir.

  8. Örnek Olun: Çocuklar, ebeveynlerinin davranışlarını model alır. Kendi ekran kullanım alışkanlıklarınızı gözden geçirin ve çocuklarınıza iyi bir örnek olmaya çalışın.

Çocukların teknolojiyle sağlıklı bir ilişki geliştirmeleri için ebeveynlerin rehberlik etmesi ve destek olması önemlidir.


Unsplash

Covid-19'un Bilişsel Sağlık Üzerindeki Etkisi

Kovid-19 beyin iltihabını tetikliyor ve koruyucu kan-beyin bariyerini tehlikeye atıyor, bu da potansiyel olarak bir dizi ciddi bilişsel soruna yol açıyor.

  • Virüsün nörolojik sonuçlarından en şaşırtıcı olanı, kafa karışıklığı, unutkanlık ve odaklanma güçlüğü ile karakterize edilen bir durum olan "beyin bulanıklığıdır".

    • Araştırmacılar beyin bulanıklığının beyindeki azalan kortizol ve serotonin düzeylerinden kaynaklanabileceğini söylüyor.

    • Bazı hastalar, diğer semptomlarının azalmasından sonra aylarca veya yıllarca bununla mücadele ediyor.

  • Kovid-19'un diğer nörolojik yan etkileri arasında felç semptomları, uyku düzeninin bozulması, kollarda ve bacaklarda karıncalanma ve nöbetler gibi duyusal sorunlar yer alıyor.

  • Araştırmacılar, Kovid-19 ile ilişkili bilişsel sorunları IQ'daki düşüş ve beyin yaşlanmasını taklit eden semptomlarla ilişkilendirdi.

    • Kovid, IQ'da üç puanlık bir düşüşe yol açabilir ve yapısal anormallikler, beynin yedi yıla kadar yaşlanmasına işaret eder.

    • Bu etkilerin ne kadar kalıcı olduğunun belirlenmesi için daha ileri çalışmalara ihtiyaç vardır.


Unsplash

Uyku Yoksa, Bu Problemler Var

  • NYU’nun yaptığı bir araştırmaya göre, gece geç saatlere kadar çalışan veya programları istikrarsız olan genç yetişkinler, 50 yaşına gelindiğinde depresyondan muzdarip olabiliyor ve sağlık sorunları yaşayabiliyor.

  • Aslında o yaşa gelmeden de şu an birçok çocuk ve genç insanda benzer sorunlar yaşıyor. Şakaya gelir bir yanı yok. Gece uyku olmadığı zaman, bu gıda tüketimide demek oluyor. Gece ayakta olupta bir şeyler yemeyen nadirattandır. Bu bir anlamda karaciğer ve bağışıklığın zarar görmesi demek. Ve haliyle bu ruh ve psikolojiye etki edecektir. Bu noktada azami dikkat etmekte fayda var.

  • Çalışma, 22 ila 50 yaşları arasındaki 7.000'den fazla Amerikalının 30 yıl boyunca çalışma düzenlerini ve uyku alışkanlıklarını analiz etmiş; yalnızca %25'inin düzenli gündüz çalışma saatleri gözüküyor.

  • Amerikan Uyku Tıbbı Akademisi ve Uyku Araştırmaları Derneği uzmanları, 18 ila 60 yaş arasındaki yetişkinlerin her gece en az yedi saat uyumasını öneriyor.


Unsplash

Böyle Daha Çok Para Harcanıyor

Yapılan bir çalışmada, Apple Pay ve Google Pay gibi mobil temassız ödeme yöntemleri, tüketicilerin geleneksel ödeme yöntemlerine kıyasla ortalama %10 daha fazla harcama yapmasına yol açıyor.

Verilere göre, mobil ödemelerin kolaylığının harcamaların artmasına katkıda bulunduğunu ve potansiyel olarak kredi kartı borcunu etkilediğini öne sürüyor.

  • ABD'deki toplam kredi kartı kullanımının yaklaşık %4,5'i, yani 50 milyar dolarlık tüketici kredi kartı borcuna eşdeğer, sürtünmesiz ödemelerden etkileniyor.

  • Mobil ödemelerin fiziki kredi kartlarına göre kolaylığı ve hızı, tüketicilerin kullanım ve harcama alışkanlıklarının artmasına katkı sağlıyor.

  • Mobil ödemelerin rahatlığı, hızlı işlem sürecinde ve fiziksel kart veya cüzdan taşıma ihtiyacının ortadan kaldırılmasında yatmaktadır.

  • Araştırmanın baş yazarı Yuqian Xu, finansal kaynakları daha iyi yönetmek ve dürtüsel harcamaları azaltmak için mobil ödeme uygulamalarının harcama alışkanlıkları üzerindeki etkisinin farkında olmanın önemini vurguluyor.


Unsplash


Unsplash


Unsplash

Haftanın Yapay Zeka Manşetleri

  • Meta, Alphabet ve Microsoft'un yapay zeka yatırımına ilişkin duyuruları birbirine zıt yanıtlar aldı. Yapay zekaya beklenenden 3 milyar dolar daha fazla harcayacağını söyleyen Meta, hisse fiyatında büyük bir düşüş gördü; Alphabet ve Microsoft, sermaye harcamalarında benzer değişiklikler bildirdi ve hisse fiyatlarında artışlar gördü.

  • Pazarlamalarında yapay zekadan bahseden şirketlerin, yapmayanlara göre %15-50 daha fazla yatırım çekmesiyle birlikte, "Yapay zeka yıkama" giderek yaygınlaşıyor. Yatırımcılar, tuzağa düşmemek için "şeffaf" yapay zekadan söz edilenleri aramalı, kullanılan modellerin adlarını bulmaya çalışmalı ve satış görevlilerine şirketin önyargı ve halüsinasyonlar gibi tipik yapay zeka sorunlarıyla nasıl başa çıktığını sormalı.

  • ABD’de bir okul müdürünün Ocak ayında internette yayınlanan 42 saniyelik ırkçı söyleminin "kaydının" sahte olduğu belirlendi. her video ve paylaşım için birkaç kez doğruluğunu sorgulamak gerekiyor.

  • Nvidia , Güneydoğu Asya'daki varlığını artırma girişiminin bir parçası olarak Endonezya'da 200 milyon dolarlıkbir veri merkezi inşa edecek . Şirketin en son üç aylık kazanç raporu, şu anda gelirinin çoğunu veri merkezlerinin oluşturduğunu gösteriyor.

4 yapay zeka aracı

  • 👩‍💻 GitFluence: Geliştiricilerin ihtiyaç duydukları doğru Git komutunu hızlı bir şekilde bulmalarına yardımcı olan yapay zeka destekli git komut oluşturucu. 

  • 🔊 Vapi: Geliştiricilerin sesli robotları aylar yerine dakikalar içinde oluşturmasına, test etmesine ve dağıtmasına olanak tanır.  

  • 💎 Gem: Yetenek ekiplerinin en iyi yeteneği daha hızlı bulmasına ve işe almasına yardımcı olmak için güçlü otomasyon ve kişiselleştirme sunar.  

    🎨 İdeogram:  Gerçekçi görüntüler, posterler, logolar ve daha fazlasını üreten, kullanımı ücretsiz yapay zeka aracı.


Kitap

Piyasada benzeri birçok kitap var. Sürekli olarak okuyanlar için bir tekrar olabilir. Ancak bu alana merakı olanlar için değerlendirilebilir bir kitap.

Hastalıkları sadece bedensel rahatsızlıklar olarak değil, aynı zamanda birer öğretmen olarak ele alıyor ve okuyuculara sağlıkla ilgili derin içgörüler sunuyor.

Yazar, elinden geldikçe hastalıkların bizlere ne öğretebileceğini ve bu süreçlerin yaşamımızı nasıl şekillendirdiğini anlatıyor. Tıbbi bilgilerin yanı sıra, kişisel deneyimlerden ve hasta hikayelerinden de yararlanarak, okuyucuların kendilerini ve sağlıklarını daha iyi anlamalarına yardımcı oluyor. Bu yaklaşım, kitabı sadece sağlık profesyonelleri için değil, genel okuyucu kitlesi için de faydalı bir hale getirmiş.

Kitaba yönelik bazı eleştiriler getirilebilir ama oyunu değiştirmeyeceği için zaman israfı yapmamıza çok lüzum yok. Bir anlamıda yok. Şahsi olarak kitaplardan alacağım faydalı bilgilere odaklanarak bana hitap edeni alıp, etmeyeni almayıp yoluma devam ediyorum. Mesele bu zaviyeden ele alınabilir. Bir bakmakta fayda var.


FİLM

Daha öncede ifade ettiğimiz gibi, başkalarının ürettiği, işin içinde bizlerin zerre kadar katkısının olmadığı pahalı demir yığınlarına fazla para verilmesini her daim israf olarak gördüğümüz için, arabalara dair çok kelam etmeyeceğim.

Bu filmi paylaşma amacım filmin verdiği mesaj ve hikayenin gerçek olması.

Lamborghini’nin bir traktör markasını olduğunu öğrenince daha önce çok şaşırmıştım. Hikayesini izleyince de bir an aklıma Netflix’teki House of Card dizisi geldi. Oradaki hikayede bakanlık bekleyen biri, beklediği verilmediği için ülkede kaos çıkaracak noktaya gelmişti.

Bu hikayede ise, Ferrari’nin egosantrik liderlerinin iyi niyetli bir traktör şirketi sahibini aşağılaması sonrası işlerin şirket için tamamen değiştini izliyoruz.

Askerden gelen orta sınıf çiftçi genç bir adamın mücadelesi ve ortaya bir marka çıkarması günümüz orta sınıfına da birçok mesaj veriyor.

Film, aynı zamanda Lamborghini'nin hırsını ve bencilliğini konu alırken, lüks ve rekabetin acımasız dünyasını da gözler önüne seriyor. Haram kredi ile başlayan yolculuğun sonunda, kısmi olarak dünyevi bir başarı olsada, manevi bir çöküşünde ibretlik hikayesini izliyorsunuz.

DİZİ

Zannediyorum ’Severance’n yıl sonu yeni sezonu geliyor.

Son dönemde kapitalist düzene dair yapılan en iyi eleştirileri örneklerinden.

Dizinin yönetmen koltuğunda Ben Stiller ve Aoife McArdle oturuyor, senaryosunu ise Dan Erickson kaleme alıyor. İlk senaristlik denemesi olmasına rağmen Erickson, dikkat çekici bir kurgu ve senaryo ile izleyiciyi etkilemeyi başarıyor.

Dizi, iş ve özel hayat dengesi, kimlik, özgür irade ve etik gibi derin temaları işliyor. Ve bireylerin iş yerindeki rollerinin kişisel kimliklerine nasıl yansıdığını ve bu ayrımın psikolojik etkilerini sorguluyor.

Aynı zamanda, modern çalışma hayatının getirdiği izolasyon, kölelik ve yabancılaşmayı da çok güzel yansıtmışlar. Dizi durağan bir şekilde devam etsede, ders çıkarma noktasında zaman ayırmaya değer bir iş çıkarılmış. İzlemeyenler bir fırsat verilebilir.


Bu haftalıkta bültenimizin sonuna geldik.

👉 Bültenimize sponsor olabilir, reklam verebilir, yıllık abone olarak maddi destek verebilir veya devam edebilmemiz için bağış yapabilirsiniz. Üç arkadaşınıza tavsiye vererekte bu bilgilerin onlara ulaşmasına vesile olabilirsiniz.

Bültene sponsor olabilir veya abone olarak destek verebilirsiniz

TÜM BÜLTENLER İÇİN TIKLAYIN

Önceki
Önceki

‘Bunlar nedir? ‘Sen Devam Et…’

Sonraki
Sonraki

Açlık Sanatı: Manevi Yükseliş ve Örnek İnsanlar