''Gelecekte mevcudiyetinizi devam ettirmek için bu şirketleri kurmak zorundasınız... Zengin olmak hakkınızdır''

Pew'in 2021 araştırmasına göre ABD halkının ultra zenginlere olumsuz bakma oranı bir önceki yıla göre %23'ten % 29'a yükselmiş.

Zannediyorum bu yıl ki araştırmada oran daha artacaktır. Nedenlerinden daha önce bahsettiğim için bu makalede detaya girmiyorum.

Ancak, eğer zengin-fakir arasındaki uçurum kapanmaz ise zenginleri çok güzel günlerin beklemediği değişmeyen bir gerçek. Köleler için bu düzenin sürdürülme ihtimali teknoloji döneminde artık mümkün değil.

2022 Dünya Eşitsizlik Raporu, milyarderlerin dünya servetinin %3'ünü elinde tuttuğunu belirtiyor; bu orantısız bir miktar. 12,7 trilyon dolar sadece 2.668 kişinin elinde toplanmış durumda. Düşünebiliyor musunuz, ABD'de 728 milyarder varken, 37.9 milyon yoksulluk içinde yaşıyor.

Milyarder bir insan günde 1.000 dolar harcayacak olsa servetini tüketmesi 2740 yıl alıyor. Peki ya fakirler…

İşin daha vahim olanı ise bunlar doğru düzgün vergi de vermiyorlar. 2013-2018 vergi beyannameleri üzerine yapılan bir araştırmada, 45.000 dolar kazanan ortalama bir ABD'li %21 oranında gelir vergisi öderken, bazı milyarderlerin ise çok az gelir vergisi ödediğini veya hiç ödemediğini görüyoruz. Ve bir Amazon çalışanının ortalama bir yılda kazandığından fazlasını  Jeff Bezos 10 saniyede kazanıyor. (Ocak 2023 itibarıyla net değeri 108 milyar dolar )

Ve tabi, bir de " gizli siyaset " uygulayan milyarderler meselesi var, burada çıkarlarını koruyacağına inandıkları komitelere ve adaylara büyük katkılarda bulunuyorlar. Ve düzen sürüp gidiyor.

Şu meseleyi sizlere çok samimi olarak ifade edeyim. 

Hem yazarlık yaptığım dönem de ve hem de şirket, marka ve yönetim danışmanlığı yaptığım süreçlerde elimden geldikçe, şirket-para-ekonomi vs. gibi meselelere dışarıdan bakmaya ve detaylı araştırmalara, okumalar yapmaya gayret ettim, ediyorum. Ve bu dönemlerde somut olarak binlerce insana birçok konuda birebir geri dönüş yaptım. Ve yüzlerce şirketi inceleme fırsatım oldu. Aynı zamanda milyon dolarlık şirket sahiplerini tanıma fırsatları elde ettim.

Bir iki istisna hariç. Çok açık ifade edeyim, geçen bu son 20 yılda ortaya çıkan tablo şu: Milyar dolarlık bir şirket olmadıkça, şampiyonlar ligi grubuna girmedikçe şirket sahibi dahi olsak öldüğümüzde en iyi 30-40 ev, birkaç arsa, iki-üç şirket sahibi olarak sisteme tesir etmeden ölüp gitmiş olacağız.

Bu saydıklarımı elde edecek kişi sayısıda her 1000 kişide 3-5 kişi. Diğerler ise çırpınıp durmaya devam edecek. Ne yazık ki sistem bundan fazlasını izin vermiyor.

Peki, 30-40 ev sahibi olmak sisteme herhangi bir tesir ediyor mu? Ne yazık ki hayır.

Son 20 yıldır tüm kategorileri gözlemlemeye devam ediyorum. Bu ekipte gördüğüm tablo: Çoğu 60 yaşına yaklaşmış ve bulundukları ülkelerde ne ülkeye, ne de sisteme zerre kadar değiştirici hiçbir etkileri yok.  Öne çıkan bilenen bir şirketleri yok. Yani yaşadıkları şehrin diğer ucunda yaşayan 1000 kişiye 'şu markayı tanıyor musunuz?' diye bir anket yapsanız. İhtimal 1-2 kişi çıkar çıkmaz. Sadece kendi çevreleri biliyor ve sadece ev parası, taksit parası çıksın...vs.

Nitekim bu grup sadece para kazanmış, ev-araba-arsa ve iki, üç şirket sahibi olarak hayatlarını tamamlamak üzereler. Ve bu insanların çevresinde zengin ettikleri, şirket sahibi yaptıkları 3-4 insan yok. 

Yani sahabelerde veya yahudilerde olan, ya da bazı kafirlerde olan bu salih amel bu insanlarda yok. Aksine sürekli olarak kendi çıkarlarına göre bir şirket modeli kurmaya çalışıyorlar. 

Ve ihtimal bu kişiler öldükleri zaman evlatları mal paylaşımı yapacak ve yeni tekrarlar baştan bir daha başlayacak. Çünkü bu tür şirketlerin üçüncü nesli görme oranı %5 dahi değil.

Kısacası nerden baksan... 

Neyse, insanları daha fazla kızdırmayalım.🙂

Bunları yazma sebebine gelince, zaman ilerledikçe şirketlerin devletleri daha fazla kontrol altına alacağı gerçeği ile karşı karşıyayız. Yani bir anlamda bizlerin hayatlarına her türlü tesir edecek bir güce doğru ilerliyorlar.

Eğer yerel ve küresel pazara güçlü şirketlerle çıkılmaz ise sistem herkesi yutup köle yapacak. Bu konuda tekrar hatırlatayım. Bir teoriden veya komplodan bahsetmiyorum. 

Bu mevzuya dair birçok içerik ve kitap paylaştım. Tekrar etmeyeceğim. Ama okunmadıysa muhakkak 'Robotların Yükselişi' kitabını tavsiye ediyorum. Kitabı okurken görüyoruz ki, birçok sektör, şirket kendini yenileyemediği için yok olmuş, gitmiş. 

Daha birkaç yıl önce yazılmış olmasına rağmen, kitaptaki mürekkep kurumadan bazı gerçekler birbir gerçekleşmiş. Vahim olan, hali hazırda 5-10 evi olan birçok şirket sahibinin bu tür şeylere inanmamaları. Eğer 3-5 yıl içinde yenilik yapmazlar ise Toshiba, Nokia vs. gibi yok olup gidecekler. Ve tekrar sıfırdan başlayacaklar. İhtimal, o kitaplardan ders çıkarmamalarını nedeni helak olmayı hak ettikleri gerçeğini karşımıza çıkarıyor. Allah iyi insanları muhafaza etsin.

Eğer ders çıkarmaya devam etmezler ise, bu kez tek başlarına başlama imkanlarıda olmayacak.

Uzatmayayım. 

Değerli okuyucular, gerçekten bu meselenin önemsenmesi gerekiyor. Zira, Hazreti Pir konuya dair ta 20-25 yıl önce çok çok önemli uyarılarda bulunmuştu. Ama ne yazık ki o dönemlerde de çok dikkate alınmadığı gözüküyor. Sizler için o önemli açıklamaların bir kısmını buraya yeniden ekliyorum.

Umarım zenginlerin ve parası olanların kalpleri yumuşar, fikri olanlarda da adalet ve çalışkanlık damarları harekete geçerek bir ittifak oluştururlar. Hazretinde dediği gibi: ''Zengin olmak hakkınızdır, bu hakkınızı gerçekleştirin.''

İşte hazretin şirket yönetimlerine ve meselelerin nasıl ele alınmasına dair yaptığı o gerçekçi uyarılar:

- ''Değişen dünyada farklılaşan durumlar, bundan sonra öyle orta ölçekli iş yapan insanları sistem önüne katıp yok edecektir. Ve milletler tek başına, zulme uğramaya namzet görünen bu insanları tek başına kurtaramayacaktır.

- Bir araya gelmek suretiyle, daha büyük zenginlikler meydana getirmek mecburiyetindeyiz. Bir bir ihtiyaçtır. Ve büyük yatırımları, projeleri gerçekleştirmek içinde bu mevzuda zaruret vardır. Tek başınıza yapamazsınız ki, 5-10 insan bir araya gelecek ve gidip bu işi yapacak. Holding mi diyecekseniz, başka birşey mi diyecekseniz? Ne diyecekseniz deyin. Bu büyük firmaları gerçekleştirmek mecburiyetindesiniz. Gelecekte mevcudiyetinizi ancak bunlarla devam ettirebilirsiniz.

- Bizler ne yazık ki bir şirket kurunca hemen kar etme sevdasına düşüyoruz. Yok sen haksızlık yaptın, yok benim hakkım çiğnendi gibi mülahazalarla meseleyi ele almaya başladık mı o şirketler gümbür gümbür yıkılıyor. Çokça örneği var. Oysa ki bu meseleler ele alınırken ehli dünya gibi ele alınmalıydı. Kardeşçe, hüsnü zanna vs. değil. Anlaşmalar kanuna, kitabına, bir nizama göre yapılmalı. O şirket kanunnamesine göre hareket edilmeli.

- Bizler bir taraftan kardeşe birbirimizi severken, dünyevi işlerin bizi birbirimizden uzaklaştırmaması, iyi başlamış işlerin kavga ile noktalanmaması için, bir yönüyle yabancı gibi şirket akitleri yapılmalı. O anlayışa göre hareket edilmeli.

- Böyle yapılmalı ki, yaptığımız işler başımıza yıkılmamalı. Fert fert, aile aile ve millet olarak en zengin bir millet haline gelmeliyiz. Servet çok önemli bir husustur. Bu fakirlik yenilmeli ve aşılmalıdır. Her oyun kuralına göre oynanmalıdır.

- Bir şirket kuruyorsanız. Eğer o şirketten 3-5 yıl kar alınmayacak ise alınmamalıdır. O iş uzmanına teslim edilecek ise teslim edilmelidir. Yeni kurulan o işe müdahale edilmemelidir.

- Unutulmamalı ki, bizim iş hayatındaki falsolarımız, arkadan o tür girişimlerde bulunacak insanların kuvve-i maneviyelerini sarsar. Oluyor olan o işler, başkalarının nazarında da olmayan işler haline gelir. Yürünen yolu yürünmez hale getirmiş oluruz.

- Bu işleri başarmak gerekiyor ki arkadan gelenlere de ümit kaynağı olalım. Falanlar şu tekstil işini kurdu, filanlar bir plastik fabrikası kurdu, başkaları petrolü şöyle yapan bir fabrika kurdu vs.. Hepsi de Allahın izniyle başarılı oldu..gibi..

- Sizler kılı kırk yararcasına, hakkaniyet ve adalet içinde, sömürmeden belli bir dünyada zengin olmak hakkınızdır. Dünya ile rekabet edecek hale gelmeniz hakkınızdır. Zengin olmak hakkınızdır, bu hakkınızı gerçekleştireceksiniz.''

Rabbim, tüm masumları banka kredisine bulaştırmadan, faiz yüzünden cehenneme göndermeden, tez vakit helalinden zenginleşmelerini nasip etsin.

Kaynaklar: Pew Araştırma | NPR |  Washington Post | Gardiyan | Harvard TH Chan Halk Sağlığı Okulu | IMF | CNBC | ProPublica | New York Times | İş İçeriği | Bloomberg | Shortfom - Resim: Viktor Ritsvall

17 Yaşında Müslüman Olan Belçikalı Diplomat: Yine de çok geç kaldım

Belçikalı genç bir arkadaş ile güzel bir röportaj yapılmış. Konuşma içerisinde çok güzel detaylar var. İzlemeye vakti olmayan arkadaşlar için öne çıkan bazı kısımlarının kısa özetini aşağıya sizler için yazıyorum:

- ''İslam'ı seçtiğimde 17 yaşındaydım. Oldukça gençtim. Çok insan belki 17 yaşın çok erken oldugunu söylerdi ama simdi baktığımda çok geç olduğunu düşünüyorum.

- Alkol yerine çay içiyorum.

- İslamofobi 21. yy da bizim Batıda maruz kaldığımız en büyük problem.

- Sahabede sonradan müslüman oldu. Seninle benim aramdaki tek fark, senin müslüman olarak doğman.

- İster genç, ister 60 yaşında ol, başınızı yere koyup tevbe etmeniz 1 saniyenizi alır.

- Çay içmenin özelliği budur:)

- Allahın dinini yaymaya devam edeceğim.

- Kendinizden başlayın. Yeteneğim nedir? Allah'ın rızası için yeteneğimi nasıl geliştirebilirim.

- Grup olarak birlikte güçlü olmalıyız.

- İnsanlar bize baksa İslamın güzellerini görürler mi?

- Allah ezanda ne diyor; Haydi namaza, haydi kurtuluşa. Bu kelimenin tam anlamıyla başarıya ulaşmaktır. Başarımı istiyorsun? Namaza gel.

- İyi bir eş: Hz. Eyüp'ün eşinin yaptığı fedakarlık

- Pes etme. Pes etmek şeytandandır.

- Üstad çok acı çekmiş…''

2023'te Hayatınızı İyileştirebilecek 12 Taktik!

Her yeni bir saat başlangıcı, yeni bir gün, yeni bir hafta, yeni bir yıl vs…

Her yeni başlangıç plan ve projeler için iyi birer fırsattır. Silkinme, monotonluğu atma ve yenilenme cehdi diyebileceğimiz bir bakış açısı ile hareket geçme…

Bazen aksiyon almak için bir sebebe ihtiyaç duyabiliyor insan. Bu noktada 2023’de bu anlamda aracı etmek mümkün.

Blog yazarı Denning yeni yıl iyileştirmeler için bazı fikirlerini paylaştı.

Şöyle diyor:

‘’Yeni bir yılın başlangıcı büyük bir fırsattır.

Evet, sadece tarih değişir ve insanlar bunu yapay olarak yapar zaten. Ancak yılın bu zamanlarında zihnimiz düşünmeye normalden daha fazla açıktır. Bu, yararlanmak istediğin bir şey.

İşte 2023 için dikkate alınması gereken bazı temel yükseltmeler.

Bir resesyon beklentisi

Ben bir finansçıyım… ve doğam gereği iyimserim.

Ama veriler yalan söylemez. Politikacılar ve ekonomistler 2022'de bir durgunluğa girip girmediğimizi tartışmayı sevse de, gelecek yıl muhtemelen (yine) bir durgunluk olacak.

Her iki durumda da, kış için plan yaptığınızda, geldiğinde tadını çıkarmak daha kolaydır. Bir durgunluk bekliyorum, bu nedenle gelir beklentilerim hafifledi… Durgunlukların tarihte yatırım yapmak için en iyi zaman olmasıdır.

10X kuralını benimseyin

Bu kural tartışmalı girişimci Grant Cardone'dan geldi.

O benim İngiliz kahvaltısı çayım değil ama çok iyi bir noktaya değiniyor. Bir hedefe ulaşmak için düşündüğünüzden on kat daha fazla çalışmalı ve bunu on kat daha uzun süre yapmalısınız.

10X'e cesaret edin.

Daha sık reddedilmek

2022 konfor alanında sıkışıp kaldığınızı nasıl anlarsınız? Kolay.

En son ne zaman başarısız oldun?

Kaç potansiyel işveren sizi reddetti?

İçeriğinizi kaç çevrimiçi yayın reddetti?

En son ne zaman "bana ödeme yap" veya "bana daha fazla para ver" dedin?

Reddetme oranınız, büyüme oranınıza eşittir. Donunuzdaki buz bloğunu hissetmek için daha fazla hayır almanın zamanı geldi, yani reddedil. Sorun yok.

Tutumluluk ile deney yapın

Yıllarca kazandığımdan çok daha azıyla yaşadım.

Lüks bir şeye sahip değilim veya lüks bir evde yaşamıyorum. Evde yemeklerin %99'unu eşimle ben yapıyoruz ve kendi yemeklerimizi kendimiz yapıyoruz. Kakamızı yaptıktan sonra hiçbir hizmetçi ya da uşak kıçımızı silmez.

Bu tutumluluk seviyesinin bize verdiği tatmini açıklamak zor.…. çok iyi!

Kazandığınızdan daha azıyla yaşamayı deneyin.

Hayatınızın farklı alanlarını küçültün ve değişikliği fark edin.

Minimalizm artık eskisi kadar popüler değil. (Bu bir yaşam şekli olmalı)

Durgunluk sayesinde 2023'te bir geri dönüş öngörüyorum.

Aile ile daha fazla zaman

Ben artık bir babayım.

Kızım artık insanların yüzüne bakmaya başlayacak yaşta. O da çok gülümsüyor. Bu anların her biri benim için saf altın değerinde.

Diğer insanların hayatlarını ekranlardan izlemekten veya milyonlarca tatile tropik cennete gitmekten daha iyidir.

Benim de yaşlanan ebeveynlerim var. Sonsuza kadar yaşamayacakları ilk kez belli oldu ve birlikte günlerimiz sayılı. Bu yüzden gelip gelemeyeceklerine bakmaksızın onları her aile etkinliğine davet edeceğim.

2023'te günde bir saatinizi ailenizle daha fazla geçirmeye çalışın. Kendinizi farklı ve daha bağlı hissedip hissetmediğinize dikkat edin.

En iyi on arkadaşınla daha derine in

Kızım 2022'de doğduğunda hangi arkadaşların ilgilenip ilgilenmediği beni şaşırttı.

Hayatım boyunca tanıdığım birkaç kişi güzel bir mesaj göndermedi ya da kızımla tanışmak için uğramadı.

2021 yılında önemli bir trajedi yaşadım. Ve 2011'de her şeyimi kaybettiğimde aynı tekrar eden tema yeniden ortaya çıktı.

2023'te iyi günde kötü günde her zaman yanımda olan en iyi on arkadaşımla daha çok vakit geçireceğim. Hayatıma çok az anlam kattıkları için diğer insanlarla hepsi sığ olan bir sürü ilişki kurmaya çalışmayı bırakacağım.

En iyi arkadaşlarınızdan zaman çalmayı bırakıp onların arkadaşlıklarına daha derinden yatırım yapın.

Hayatı bir video oyununa dönüştürün

Bir teknoloji şirketinde çalışırken, oyunlaştırmanın yazılım mühendislerini daha iyi performans göstermede ne kadar etkili olduğu aklımı başımdan aldı.

Oyunlaştırma, seviye atladığınız, iyileştirilecek sayısal bir puanınız olduğu, görevlere/görevlere katıldığınız ve havalı bir karakteri oynadığınız için işe yarar.

2023'te (nihayet) oyunlaştırmayı hayatıma uygulayacağım. Sen de yapabilirsin. Çünkü hayat bir oyun gibi hissettiğinde, oynaması daha eğlenceli oluyor.

Daha fazla kızgın mektup yaz, seni kızgın piç

Ankur Warikoo bana yazmanın kendini ifade etmenin ve duygusal rezervleri boşaltmanın bir yolu olduğunu öğretti. O yüzden dünyaya kızdığında hepimize kızgın bir mektup yaz. İşin sırrı, yayınla düğmesine basmayın.

Ve öfke gitti. Bu güzel.

1+1=5 dersen haklısın

Keanu Reeves felsefi bir dahidir.

Bir keresinde “Hayatta tartışmaların dışında kaldığım bir aşamadayım. 1+1=5 deseniz de haklısınız. İyi eğlenceler." Bu benim 2023 mantram.

Haklı olmak yerine, daha iyi şeylere yönelin. Mutlu insanların, alışveriş merkezi polisleri gibi interneti denetlemek için zamanları yok.

Bu üç işkenceden vazgeç

Yazar Leo Tolstoy, hayattaki üç cazibenin bize işkence ettiğini ünlü bir şekilde yazdı: cinsel arzu, gurur ve zenginlik arzusu.

Bu muhtemelen 2023'te yapılması en zor yükseltme. Hepimiz bu üç şeye karşı savunmasızız.

Zenginlik arzusu belki de en zehirli olanıdır. Toplum bizi işe gitmeye ve ihtiyacımız olmayan şeyleri almaya zorluyor. Öyle değilmiş gibi davransak da, duygusal beynimize kodlanmıştır.

Kişi para sevgisinden vazgeçebilirse, daha yüksek bir bilinç durumuna erişebilir.

Her görüşme fiili bir fırsattır

Hayatta yaptığınız sohbetler gizliden gizliye yeni fırsatlara yol açar.

Konuştuğunuz zaman itibarınız artar. Kapalı kapılar ardında bu itibar size sessizce fırsatlar için bir bilet satın alır ya da almaz. Çoğu zaman asla bilemeyeceksin. Bu yüzden konuşurken düşünceli olmakta fayda var.

Hangi fırsata erişmenizi sağlayacağını asla bilemezsiniz. Ve büyük bir fırsat yakaladığınızda, genellikle kaynak bilinmiyor.

Bu hayatın gizemidir. 2023'te kucaklayın. İnsanlarla dengeli konuşun.

Uyuduğumuz gibi ölüyoruz

Bu son yükseltme biraz hastalıklı. Bana kulak ver.

Ölümü sık sık düşünüyorum çünkü beni motive ediyor. İnternette uyumaktan hoşlandığımızı söyleyen bir yorum okudum. Bunu düşün.

Doğmadan öncesine dair hiçbir anınız yok. Uyuyordun, hayatta değilsin diye de bilinirdi. Öldüğümüzde uyumak gibi. Biz hissetmiyoruz. Artık uyanmıyoruz. Farkında bile olmayacağız.

Ve herkesin yas tutmak için bir veya iki haftası olduğunda, yapılacaklar listesine geri dönecekler ve belki yılda (eğer öyleyse) bir kez sizi düşünecekler. 1-2 kuşak içinde varlığınız sonsuza dek unutulacak.

Eğlenceli bir okuma için hiç kimse cenaze ilanlarına geri dönmez. Çoğumuz aktif olarak onlardan kaçınırız.

Artık 2023'te endişe edeceğiniz hiçbir şeyin o kadar da önemli olmayacağını biliyorsunuz. Zihninizi özgür bırakmasına ve size ilham vermesine izin verin.

''Kardeşim, Hanımın Namaz Kılıyor mu?’’ Evet. ‘‘İlmî Çalışmalarına Karşı çıkıyor mu? ‘‘ Hayır… ‘‘Haydi Evine Git…''

Rahmetli Hekimoğlu İsmail'in bu yazısına belki birçok defa denk gelmişinizdir. Ne kadar okunsa, hatırlatılsa az. Sağolsun geçen bir arkadaş paylaşınca tekrar okuma fırsatı oldu. Evliliğe dair özet bir ders niteliği taşıyan harika bir makaledir:

''Yıllar önce hanımla aramıza bir anlaşmazlık girdi. Rahmetli Zübeyir (Gündüzalp) ağabeye gittim... Dedi ki,"Kardeşim, hanımın namaz kılıyor mu?""Evet...""İlmî çalışmalarına karşı çıkıyor mu?""Hayır..."

"Tamam kardeşim! Başka bir şey aramana lüzum yok. Beklenti ne kadar çoksa, dert de o kadar çoğalır. Haydi evine git."

Yolda giderken düşündüm ve karar verdim. Beklentilerimi ot gibi yakalayacak, söküp atacak, sadece Allah'ın rızasını bekleyeceğim...

İhtiyaçlar ve beklentiler bitmedikçe, ıstıraplar da bitmeyecektir. Bunun için velayet yolunda ilerleyenler, evvela ihtiyaçlarını azaltmaya başlar. Bunlar, kendilerinden, eşlerinden, çocuklarından, akrabalarından, çevreden bir şey istemezler. İsteklerini azaltırlar.

Ahir zamanda insanlar nehre dökülmüş çöp gibidir. Şuursuz olarak nehre kapılır gider. Yani çevreye, sosyal hayata uyarlar, İslam'a uymazlar... Pek çok Müslüman, bir sürü istek ve beklentilerin sahibi... Nasıl ki ufka yetişmek için koşan bir insan, ufuk zannettiği yere geldiğinde yine karşısında ufku görürse, aynı şekilde ihtiyaçlarını gidermeye çalışan insan da, isteklerini giderdikçe, yenileri çıkacak ve onu kabre kadar koşturacaktır.

İhtiyaçların sel gibi her yanı istila ettiği bir devirde, çektiğimiz çilelerin asıl sebebi, beklentilerimizin çokluğu ve bitmez oluşudur. Asabi rahatsızlıkların artmasının sebebini de buna bağlıyorum.

Enaniyet, benim dediğim olacak, inat, cinsel problemler... Evliliklerde en sık görülen sıkıntılar bunlardır. Fakat bu problemler istenirse aşılır.

Her insan kendisini tamamlayacak birisini ister... Kadın olsun erkek olsun... Çünkü Allah, her kulunu farklı yaratmıştır. Bu farklılıklar birbirini tamamlayacak.

Manevi boşlukların da aile hayatına çok büyük etkisi vardır. Kur'an-ı Kerim bir reçetedir. İbadetlerin bütünü de ilaçtır. Allah için yaptığımız ibadetlere Allah'ın değil, bizim ihtiyacımız vardır. Bize hitap ediyor gibi kitapları okumamız lazım.

Evliliğimin ilk günü hanımla oturduk sohbet ettik, bir karar aldık. Ben evlendiğimde hanıma dedim ki, "Ne sen benim gibi ol, ne de ben senin gibi olacağım. İkimiz de ilmihale uyacağız" dedim... 50 yıldır evliyiz, çok şükür...

İnsanın olduğu yerde, problem de vardır. Elbette ki evlilik hayatında problemler yaşanabilir. Kar yağmasa yağmur yağmasa bahar gelmez, hasat olmaz... Sabır, pek çok problemin çözümüdür... Vel asr Suresi'nde, "sabredenler kurtuldu" buyruluyor...''

Suudilerin Yeni Avrupa Olma Hedefi!

Türk işadamları ve girişimcilerin Arap pazarını gerektiği ölçüde ele aldıklarını görmüyoruz. Oysa Araplarda ciddi bir dönüşüm süreci başladı. Ağır ilerliyor olsada bu süreci değerlendirmek gerekiyor.

Selman geçen yaptığı konuşmada hedefi çok net koydu: ‘‘Yeni Avrupa Ortadoğu olacak.’’

Spor sitesi yönettiğim dönemde meselenin pazar ve siyasi gücünü daha iyi gözlemleme imkanı olmuştu. Katar’dan sonra Suudilerinde futbol üzerinden siyasi güç elde etme stratejisi akılcı bir planlama ile değerlendirilebilir. Sadece Avrupa ve ABD’de çakılıp kalmak çok doğru bir strateji değil. Yeni ekonomik dünya Asya ve Afrika’da kurulabilir. Arap pazarıda maddi anlamda buna geçiş sağlayabilir.

Japonlarda Barıştan Vazgeçti!

Kutsal metinleri incelerken arada bir, ‘acaba 3. dünya savaşı olmama ihtimali olur mu?’ diye veri araştırırken, ne yazık ki dünya enerjisel olarak belasını bulmak için tohum ekmeye durmadan devam ediyor.

Malum olduğu üzere, bir meselede ihtimaller üzerine niyet aktif edilir, tohum atılmaya başlanır ve amele geçilir ise, orada enerjisel bir akış başlar ve nihayetinde de o ekilen her ne ise o olacak olanı sonucu ortaya çıkarır. Buna dair onlarca örnek sıralamak mümkündür.

Ne yazık ki, son 3-4 yıldır birçok ülke ciddi bir silah yatırımına yöneldi. En olmayacak ülke, krizde olmasına ve iflas riske taşımasına rağmen, Japonlar bile kalktı silahlanma stratejisine geçti.

Eğer bir mucize olmazsa ihtimal dünya bir kez daha belasını bulacak. Umarım bir hazırlık fırsatımız o güne kadar olur.

2022’NİN EN ÇOK SATAN İLK 10 KİTABI

Her yıl en çok okunan kitapların kurgu kitaplar olması ne zaman değişir bilemiyorum. Ancak, gerçeklikten kopmuş olan toplumlar için bu durum çokta iyi bir durum değil. Hemen hemen dünyanın birçok ülkesinde böyle bir sonuç var.

Evet, kurgularda çok şey anlatıyor. Kurgulardan da dersler çıkarılabiliyor. Ancak, son noktada çok satan kitaplara baktığımızda o kadar ders çıkaracak kurgular göremiyoruz. Bir elin parmaklarını ne yazık ki geçmiyor.

1. Matt Haig - Gece Yarısı Kütüphanesi

2. Zülfü Livaneli - Kaplanın Sırtında

3. Esra Ezmeci – İz Bıraktığın Kadar Varsın

4. Ahmet Ümit - Bir Aşk Masalı

5. İlber Ortaylı - İnsan Geleceğini Nasıl Kurar?

6. Sabahattin Ali - Kürk Mantolu Madonna

7. Doğan Cüceloğlu - Var mısın? Güçlü bir yaşam için öneriler

8. Paulo Coelho - Simyacı

9. Müthiş Psikoloji -  Seni Yoran Her Şeyi Bırak

10. Stephen W. Hawking - Zamanın Kısa Tarihi


Ocak Ayı Hacamat Günleri!

8, 9, 10, 12, 15, 16, 17, 19 Ocak 2023.


Makaleler

2023’te Zafer Kazanacak Liderlerin Yeni Alışkanlıkları

Nöro-saçmalama

Bunu yapmak zorundasın

Robotlar geliyor ve bu durum işçiler için pek hoş görünmüyor. Uzun saatler, daha az ücret ve daha az işe hazır olun (Tehlike çok güzel anlatılıyor)

400'den Az Takipçiniz Varsa Twitter'da Büyümenin 5 Sessiz Yolu

Ne Zaman Sözlü Geri Bildirim Vermeli ve Bunu Ne Zaman Yazılı Olarak Yapmalı?

Aralık 2022'de Sosyal Medyada Şirketlerinde Yaşananlar

İki Yılda 1,5 Milyon ABD Dolarına ve 1.500'den Fazla Ödeme Yapan Müşteriye Nasıl Ulaştık?


‘Serious Men’ kokuşmuş bir düzen, dayatılmış fakirlik ve bir babanın çocuğunu deha olmasını istemesi için mücadele etmesinin getirdiği ilginç sonuçları anlatıyor.

Film ara sıra düşük tempo olsada kendisini izlettiriyor. Ve tefekkür ettiriyor.
Sınıflar arası farklılıklığı eğitim üzerinden güzel işlemişler. Vakit ayrılabilir.


Bu haftalıkta bültenimiz sonuna geldik.

Bültenimizin faydalı olduğunu düşünüyorsanız yıllık abone olarak maddi destek verebilir veya devam edebilmemiz için bağış yapabilirsiniz. Üç arkadaşınıza tavsiye vererekte bu bilgilerin onlara ulaşmasına vesile olabilirsiniz. edebilirsiniz.

Güzel, bereketli ve huzurlu bir pazarınız olsun.

Önceki
Önceki

İki Zeka Arasındaki Fark! Ve Kaçınılmaz Mağlubiyet

Sonraki
Sonraki

2023 Yılı Şablonları İle Hayatınızı Planlayın