‘‘İnsanları Köleleştirmek İçin Bilim Silahı’’

Bu Hafta Bültende Neler Var?

Yüksek Disiplinli İnsanların 4 Yöntemi
Yeni Para: Çin Oyunu mu Fırsat mı?
Maaş Yüksek Ama gençler Petrol Mühendisi Olmuyor
Çok Fazla Fikriniz Olduğunda ve Hiçbir Şeyi Tamamlamadığınız Yapmanız Gereken 5 Şey
ABD'de Bankalardan Rekor Kaçış
İnsanları Köleleştirmek İçin Bilim Silahı
Kendinizi Anlamak İçin 18 Psikoloji Dersi
Küçük Adımlarla Büyük Değişim
Mobilitede Elektrikli Gelecek: 2050
Haftanın yapay zeka manşetleri
Sosyal Medya Yorgunluğu
3 Tavsiye Kitap
9 Makale

Bilim, insanlığın refahı için önemli bir araç olarak kabul edilir…Ki, aynı fikirdeyiz. Hali hazırda kurduğum hayat sistemi bizatihi başından sonuna tamamen bilim/teknoloji endekslidir.

Ancak, bilimi bir araç olarak kullanmayan, bir put gibi tapan günümüzde ciddi sayıda meslekler sahipleri var. Ve bu insanlar bunu bir put olarak görmediklerini, işleyişin o şekilde olduğunu, bunu kabul etmemiz gerektiğini ve istatistiklerin herşey olduğunu anlatarak itaat etmemizi istiyorlar.

Yani varlıkları aslında birer rakamdan ibaret bu insanlar için, 50+1 tamam ise geriye kalanlar zaiyat.

Hazin olan şu ki son yıllarda, bilim küresel sermayenin faşist çıkarlarına hizmet eden birer araç haline geldi. Bilimin, sadece parlak yüzü anlatılırken, karanlık bir tarafının olduğunun ise üstü örtülmeye çalışılıyor.

Bunu örtenlerin içerisinde hak ehli dediğimiz kişilerde mevcut. Üstelik bunlar bu işi yaparken hak olduklarını, hakkın bu olduğu çığırtkanlıklarını yaparak sermayeye ve onların çocuklarına hizmet ediyorlar. Yani zulmün ortakları olarak bir hayat tercihi yapmış durumdalar.

Kendilerinden olmayan topluluğu ise cahil ve yobaz olarak yaftalar, zalimlerin söylemleri ile bir olur ve utanmadan birde hak olduklarını söylerler.

Yani ayetin dediği gibi derler: ‘‘Onlara: 'Yeryüzünde fesat çıkarmayın' denildiğinde: 'Biz sadece ıslah edicileriz' derler.’’

Acıdır ki, mesleki körlük ve kölelik, rızık korkusu, kariyer düşkünlüğü ile birlikte, bir tarafta bazıları hakkı bildikleri halde susuyor, diğer yandan da okuma/araştırma sorumluluğu olmayan insanlar ise, zikr ehli ehli yerine bu ilim ehli dedikleri mücrimlere birer koyun gibi itaat ederek, kendi elleriyle kendilerinin ve evlatlarının sonlarını hazırlıyorlar. Ve dahi sistemle mücadele eden masumların zulme uğramalarına ortak oluyorlar.

Özellikle ilaç ve gıda sektörlerindeki araştırmaların finansmanının büyük şirketler tarafından sağlandığı avam halk tarafından bilinmez. Tıbbi ve gıda araştırma sonuçları çoğu zaman sponsorların çıkarlarına hizmet eder ama sistem içerisinde meslek sahipleri asla bu pislikler üzerine araştırmalar yapmaz, aksine şirketlerin birer ilaç memuru gibi halka zulm ederler.

Ve bir bakarsınız ki, tarafsız ve normal çalışmalar prestijli dergilerde gözükmezken, sisteme uyumlu olan kariyer sevdalıları ise her daim birer megafon gibi, şirketlerin söylemlerini şer bir şekilde haykırır dururlar.

Birde üst noktalara gelemeyen ve arka planda kalan ama sistemin maaşlı köleleri vardır. Bunlar ise ne yukarıda tam piyon olabilmişlerdir, ne de hakkı söyleyebilmişlerdir. Ortada birer beynamaz gibi maaş alarak susmuş ve halka zulm etmeye devam etmişlerdir.

Evet, bu kısım biraz daha genişletilebilir. Ancak daha önce bilim ve sistem köleliği üzerine çok kez yazdığımız için, mevzuları oralara havale ediyor, Dr. Tok’un Tıbbın İfsadı kitabındaki kısa bir pasajı paylaşarak burayı noktalamak istiyorum.

’’Bilimin ilgilendiği konular genelde insanlara fayda verecek konulardan çok, dünyayı ahtapot gibi sarmış küresel ticari sektörün insanları daha kolay kontrol altına alabileceği yollarla alakalıdır.

İnsan beyni konusunda yapılan araştırmalar dergilerde, haberlerde ve diğer medya kollarında "insan beynini daha iyi anlama" yolculuğu, "bilimsel merak" gibi ilgi uyandırıcı başlıklarla reklam edilse de asıl amaç "İnsan beynini daha iyi tanıyarak daha kolay etki altına almak"tır.

Tıptaki birçok araştırma ilaç firmaları tarafından desteklenir, sektörün sponsor olmayacağı sıradan çalışmalar ise prestijli dergilerde rağbet görmez. İlaç firmalarının sponsor olduğu çalışmalar sonucunda üretilen ilaçların faydası genelde göstermeliktir, yan etkileri ise göze çok batana kadar sümen altı edilir. Burada asıl konu bu süreçte ilaç devlerinin kasasına giren servettir.

Gıda sektöründe yapılan çalışmalar da bu anlamda önemlidir. O kadar ziraat mühendisi, gıda mühendisi, genetikçi, botanikçi -istisnalar kaideyi bozmaz- bilim adamları; insanlar daha kaliteli daha sağlıklı ürünlerle beslensin, sağlıklı nesiller yetişsin derdi ile değil, aldıkları eğitim ve "mankurtlaştırılmanın" gereği küresel sermaye sahiplerinin ekmeğine yağ sürecek çalışmalar peşinde koşarlar.

Tohumun genetiği ile ilgili çalışmalar ilgi ve merak uyandırır. İnsanlık yapılan reklamlarla sevinir. Hibrit tohumlarla ürünlerin bereketi artacak, ziraat kolaylaşacaktır. Ancak sonuç ümit edilen gibi olmaz.

Genetik çalışmalar sonucu üretilen tohum kısırdır ve çiftçi kendi tohumunu üretemedği için her sene bu tohumu satın almak zorundadır. Bu tohumlar ayrıca kimyasal ilaçlar olmadan yetişmemekte, zarara uğramakta ve tarım ilaçlarına da bağımlı hâle getirilmektedir. (Ve sizler bu ihanetler için ses çıkaran 200-300 tane alnı secdeli ilim/bilim ehli bulamazsınız. -rap-)

Laboratuvarda melezleme çalışmaları ile üretilen sinek ve böcek cinsinden yaratıklar uçaklarla tarlaların üzerine bırakılır. Tam o anda piyasaya bu zararlıları yok edecek kimyasal bir madde sürülmüştür bile.

Bunları tüketen ve ilaçlara maruz kalan insanoğlunda kanser ve diğer envai çeşit hastalıklar baş gösterdiğinde eczanede tam da aradığı ilacı bulacaktır. İşte bu şekilde insanların sonsuz güven duyduğu bilim, çalışmalarını insanları köleleştirmek için yapsa da işin reklamını sahneyi daha farklı açıdan göstererek yapmaktadır.

Eğitimli kitleye; tüm bu düzende halkları yönlendirme, ifsad düzenini meşrulaştırma ve zavallı insanlara ifsad düzeninin reklamını yapma görevi verilmiştir. (Birçoğu bu görevi yaptıklarını dahi bilmez. Çünkü sistem yılları içerisinde bunların zihinlerini kendisine tapar hale getirmiştir. Amansız bir şekilde sistemin-şirketlerin öğretinilerini savunurlar. Ve yüzde 99 sorgulamazlar…-rap-)

Aldıkları eğitim ile mütevazileşen, çiftçiye ve gariban halka daha da yaklaşan, onların tarafını tutan, insanların sağlığını, örfünü, ahlakını daha fazla düşünen uzmanlar göremezsiniz.

Doktoru, beşeri ilaç firmalarının, ziraat mühendisi tarım ilacı firmalarının, veterineri hayvan ilacı firmalarının, gıda mühendisi endüstriyel gıda firmalarının, öğretmeni batı tipi eğitim sistemlerinin, ilahiyatçısı modern laik din (ya da kendi çıkarına hizmet edecek fetvalar uyduran bir zalim durumuna düşerek…-rap-) anlayışının pazarlamacısı hâline gelmiş ve genelde halkın safında değil, ait oldukları düzenin safında yer almışlardır.

O yüzden birçoğu kendisini büyük emeller ve beklentiler ile yetiştiren, içinden çıktığı toplumu küçümser, cahilliklerinden şikâyet edip durur. Kendi anne ve babasının da yer aldığı toplumdan ayrışmış ve onları yeren ve yönlendiren bir "otorite" hâline gelmiştir.

Yani bilim ve bilim eksenindeki eğitim sistemi, küresel sömürü sistemine kulluk edecek gönüllü ve eğitimli askerler yetiştirmek istemektedir. Çünkü eğitimli ve uzman kimlikli insanlar aracılığıyla halklar daha kolay köleleştirilebilmektedir.’’

Evet, tıp endüstrisinden çıkan her türlü tarafsız fikri yıllardır destekliyorum. Zira doktor olmadığınız için sizin söyleminizin halk nazarında çok bir önem yok.

Malum, şirket sahipleride doktor olmadığı için, önce para ile akademik bir sistem kuruyor, para gücü ile sisteme doktor ve bilim insanlarını yerleştiriyor ve kendi çıkarları için bilim insanlarının akademik kimliklerini kullanarak her tür katliam ve zorbalığı işlettiriyorlar. Önde doktor titri olanlar onlara perde olurken, onlar arkada sermayeyi götürüyorlar.

Ancak, hak ehli dediğimiz insanlarda ise henüz bunu tam olarak fark edilmiş değil. Bu noktada tıp&ilaç pazarlama endüstrisinden hak ehli olan insanların sayısının artması büyük önem arz ediyor. Rabbim o istikamet üzere olan insanların sayısını artırsın. Ve bu insanların ilim ehli değil, zikr ehli olmasını Rabbimden diliyorum.

Zira, aralarında uçurum kadar büyük bir fark olduğu yıllar içerisinde onlarca kez gördük. Bir tarafta hem öldürüp, hem cehenneme götürürken, diğer taraf ise cennetin ve hakikatin yolunu gösteriyor.

Yüksek Disiplinli İnsanların 4 Yöntemi

Disiplinli insanların sahip olduğu dört zihniyet, başarılı bir şekilde çalışmanın anahtarıdır. Bu zihniyetler, "daha fazla yapmak" yerine "eksiltme yoluyla ilerlemek", "sıkıştığında parçalara ayırmak", "az ama daha iyi" ve "değerleri hislerin üzerinde tutmak" olarak özetlenebilir. Bu zihniyetler, disiplinli insanların etkili bir şekilde çalışmalarına ve ilerlemelerine yardımcı olur.

Önemli noktalar:

Gerçekten disiplinli insanlar, daha fazla görev eklemek yerine dikkat dağıtıcı unsurları ve engelleri ortadan kaldırmaya odaklanırlar.

Daha fazla uygulama/araç araştırmak yerine, dikkat dağıtıcı unsurları azaltmak için gerekli olmayan uygulamaları kaldırır.
Daha olumlu duygular aramak yerine, olumsuz kendi kendine konuşmayı ve kronik endişeyi ortadan kaldırmaya odaklanırlar.
Sürekli araştırma yapmak ve ilham aramak yerine, projelerinin küçük bölümlerini bitirmeye odaklanırlar.
Ne kadar küçük olursa olsun herhangi bir ilerleme motivasyonu artırır ve odaklanmanıza yardımcı olur.
Büyük projeleri daha küçük parçalara bölerek her zaman istikrarlı bir motivasyon kaynağına sahip olursunuz.
Karar vermeden önce duygularının değerleriyle uyumlu olup olmadığını kontrol ederler.
Kendi gelişimlerine neyin uygun olduğunu sorma alışkanlığını geliştirirler ve bu yöntemle daha iyi kararlar almalarına yardımcı olur.

Yeni Para: Çin Oyunu mu Fırsat mı?

Malum BRİCS -para- meselesini uzun süredir bekliyorduk.

Brezilya, Rusya, Hindistan, Güney Afrika ve Çin’den oluşan BRICS, 2024’ün başında yeni üyelerin katılımıyla büyüyecek. Türkiye’de dahil yaklaşık 40 kadar ülke de bu genişlemeye katılmak için sıra bekliyor.

Meselenin sisteme bakan yönü ile ayrı bir makale yazacağım inşallah.

Ancak bu hafta Daron Acemoğlu’nun Project Syndicate internet sitesinde yayımlanan “The Wrong BRICS Expansion” başlıklı yazısına yer vermek istiyorum. Küresel sistemin yeni finans geleceği için önem arz eden bir konu. Birçok dengeyi değiştireceği için Daron A.’nın bakışına bir bakmakta fayda olabilir.

Acemoğlu şu noktalara temas ediyor.

‘’BRICS’in genişlemesi birçok açıdan kaçırılmış büyük bir fırsat.

Dünyanın Çin ve Rusya’nın etkisi altına girecek ya da ABD’ye karşı cephe alacak daha fazla ülkeye ihtiyacı yok; aksine hem Çin-Rusya eksenine hem de ABD gücüne karşı bir denge unsuru oluşturacak gerçekten bağımsız bir üçüncü gruba ihtiyacı var.

Genişleme sadece Çin ile dostane ilişkileri olan ülkeleri kapsadığı için BRICS+, Çin diplomasisinin bir başka aracı olarak kalmaya mahkûm görülüyor.

Bu topluluk, gelişmekte olan ekonomilerin çıkarlarını temsil etmekten ziyade, Çin’in bu ekonomilere daha fazla müdahil olmasını sağlayacaktır.

Çinli yabancı yatırımcılar yolsuzluğa, şeffaflığın azalmasına ve kolayca yeniden yapılandırılamayan kredilerle finanse edilen savurgan mega projelere müsamaha göstermeye, hatta bunları teşvik etmeye eğilimli.

Bu yüzden yeni oluşum büyük olasılıkla bu ülkelerin çalışanları ve halklarının zararına olacaktır.

Dahası, Suudi Arabistan, Etiyopya, Mısır, İran ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin eklenmesi BRICS’i daha da “anti-demokratik” bir kulüp haline getirecektir.

Oysa gelişmekte olan ekonomilerin gelecekteki ekonomik ve sosyal başarılarını güvence altına almak için en çok ihtiyaç duydukları kurumlar arasında demokrasi ilk sıralarda yer alıyor.

Suresh Naidu, Pascual Restrepo ve James Robinson ile birlikte yaptığımız çalışma, demokratikleşmenin tarihsel olarak ülkeleri 5-10 yıl içinde daha hızlı ekonomik büyüme elde edecek şekilde donattığını ve bunun da eğitim, sağlık ve diğer kamu hizmetlerine yapılan yatırımları arttırdığını ortaya koyuyor.

Pek çok yükselen ekonominin bir “demokrasi krizi” ile karşı karşıya olduğu ve demokratik kurumların zayıfladığı ülkelerin sayısının giderek arttığı bir ortamda, yeni BRICS+ yangına körükle gitme anlamına geliyor. (Yazarın bu düşüncesine katılmıyorum),

ChatGPT gibi üretken yapay zekâ (YZ) araçları için koparılan gürültü patırtıçoğunlukla aldatmacadan ibaret olsa bile, yapay zeka ve diğer iletişim teknolojilerindeki hızlı ilerlemelerin, yakın vadede küresel iş bölümünü yeniden şekillendirmesi muhtemeldir.

Bu teknolojilerin, özellikle Hindistan gibi ülkelerin halen beyaz yakalı çalışan ihraç ettiği gelişmekte olan ülkelerde, çalışanlar üzerinde büyük olumsuz etkileri olabilir.

Nihayetinde hem beyaz yakalı hem de mavi yakalı çalışanlar, zengin ülkelerdeki yüksek gelirli ve yüksek eğitimli işgücüyle değil, yapay zeka destekli gelişmiş yazılım, makine ve robot teknolojileriyle de rekabet etmek zorunda kalabilir.

YZ destekli sosyal medya, deepfake ve diğer manipülatif teknolojiler kamuoyunu ve seçim politikalarını giderek daha fazla etkilediğinden, aynı teknolojilerin, birçok ülkede siyaseti yeniden inşa etmesi da muhtemel.

Dahası, yeni teknolojiler hükümetlere halklarını takip etmek ve muhalefeti bastırmak için eşi benzeri görülmemiş derecede güçlü araçlar sunuyor.

Otoriter rejimler teknoloji ve teknikleri birbirleriyle paylaşmaya başladılar bile.

Son araştırmalar, Çin’in takip teknolojilerinin hızla demokratik olmayan diğer ülkelere ihraç edildiğini ve sadece Huawei’nin bu tür ürünleri 50 ülkeye ihraç ettiğini gösteriyor.

Bu haliyle teknolojinin geleceği büyük ölçüde Çinli yetkililer, ABD’li teknoloji devleri ve giderek artan bir şekilde Avrupa Birliği kuralları tarafından şekillendiriliyor.

Bu kutuplaşmaların hiçbiri gelişmekte olan dünyanın çıkarlarını yansıtmadığı gibi büyük olasılıkla Çin’in isteklerini yerine getirecek olan BRICS+ da yansıtmayacak.

Endonezya,

Türkiye,

Meksika,

Kolombiya,

Malezya,

Nijerya,

Bangladeş ve Kenya gibi diğer büyük gelişmekte olan ekonomiler,

Arjantin,

Brezilya,

Hindistan ve Güney Afrika’nın da katılımıyla, gerçekten bağımsız bir blok oluşturabilirler.

Her ne kadar bu ülkelerin her biri son zamanlarda demokratik süreçlerle ilgili kendi sorunlarını yaşamış olsalar da, ekonomik büyüklükleriyle birlikte demokrasi deneyimleri onlara ortak bir zemin sunuyor.

Daha da önemlisi, bu ülkeler hem Çin’den hem de ABD’den toplu olarak bağımsızlıklarını ilan edebilir ve böylece küreselleşme ve teknolojinin geleceğine ilişkin tartışmalarda gelişmekte olan dünyanın daha geniş bir kesimine ihtiyaç duyulan bir ses getirebilirler.”

Kaynaklar: (Project Syndicate, Fikir Turu)

Maaş Yüksek Ama gençler Petrol Mühendisi Olmuyor

Petrol endüstrisi, kazançlı maaşlara rağmen yetenek kıtlığıyla karşı karşıya:

Petrol ve gaz endüstrisindeki yüksek maaşlara ve güçlü iş olanaklarına rağmen gençler petrol mühendisliğinde kariyer yapmaya pek ilgi göstermiyor.
- Öğrenciler, petrol endüstrisinin iklim değişikliğini şiddetlendirdiğinden ve fosil yakıtlardan küresel uzaklaşma göz önüne alındığında uzun vadeli kariyer beklentilerinin zayıf olduğundan endişe duyuyorlar.

ABD ve Avrupa üniversitelerinde petrol mühendisliği programlarına kayıtlarda azalma yaşanıyor.
- Her ne kadar bu mezunlar bilgisayar bilimleri mezunlarından ortalama %40 daha fazla kazansa da, petrol mühendisliği lisans kayıtları 2014'ten bu yana %75 düştü.

Petrol ve gaz şirketleri, endüstrinin dinamizmini ve çalışanların karbon yakalama, hidrojen ve jeotermal enerji ile ilgili yenilikçi projeler üzerinde çalışma potansiyelini vurgulayarak üniversite öğrencilerini alana çekmek için programlara yatırım yapıyor .
- BP yakın zamanda öğrencilere enerji sektörü hakkında bilgi vermek için ABD okullarıyla 4 milyon dolarlık bir burs başlattı. Şirket ayrıca çıraklık programını 2030 yılına kadar 2.000 katılımcıya genişletmeyi planlıyor.

Uzmanlar, petrol ve gaz şirketlerinin , yeni iş kollarını keşfetmek veya emisyonları azaltmak gibi enerji geçişi sırasında dönüşüm planlarını açıkça aktarmaları gerektiğini söylüyor. -Shortform

Çok Fazla Fikriniz Olduğunda ve Hiçbir Şeyi Tamamlayamadığınızda Yapmanız Gereken 5 Şey

Bu makale, çok fazla fikir arasında boğulup hiçbir şeyi tamamlayamama durumunda olanların yapabilecekleri beş şeyi ele alıyor.

Parkinson Yasası'na göre, bir görevin tamamlanması ne kadar uzun sürerse, işin tamamlanması için mevcut zaman o kadar genişler.

Bu yüzden, mini son teslim tarihleri oluşturmak, yapılacak işlerin daha verimli bir şekilde tamamlanmasına yardımcı olur.

80/20 kuralı, yaptığınız işin yüzde yirmisinin aldığınız sonuçların yüzde seksenine katkıda bulunduğunu söyler.

Bu nedenle, zaman ve enerjinizi yüzde yirmi faaliyetlere odaklayarak daha az şey yaparak daha kısa sürede daha fazlasını başarabilirsiniz.

Ayrıca, başarısızlık korkusu, zaman sıkıntısı, birden fazla seçenekten bunalma ve heyecanın azalması gibi sebeplerle başladığımız işleri tamamlayamama eğilimindeyiz.

Bu nedenle, bitirme alışkanlığı geliştirmek, içgüdülerimize güvenmek ve gereksiz fikirlerden kurtulmak, başladığımız işleri tamamlamamıza yardımcı olabilir.

ABD'de Bankalardan Rekor Kaçış

Amerika'da bankalardan rekor kaçış.

- Amerikan bankalarındaki mevduat miktarı geçtiğimiz hafta 70 milyar dolar azaldı.

- Bankalar çok az faiz veriyorlar, müşteriler hızlı bir şekilde para piyasası fonları başta olmak üzere daha yüksek faiz alabilecekleri yerlere geçiyorlar.

- 1973'ten beri Amerikan bankalarından büyük olaylar olduğunda ne kadar para çıkışı meydana geldiğini gösteren bir grafik, bugün bir ara 900 milyar dolara kadar çıkmış ve şu anda 800 milyar dolardan daha fazla burada çıkış olmuş.

- Bankalar, 30 yıllık ABD hazine bonolarının değeri %47 azaldığı için zarar ediyor.

- Nakit sıkıntısı yaşayan bankalar, mevduat çıkışının artmasıyla zararlarını realize etmek zorunda kalıyor.

- Bu zararlar, bazı bankaların batmasına yol açıyor.

- Zombi şirketler normal zamanlarda borçlarının faizini bile ödeyemiyorlar.

- İflas sayıları 2023'ün ikinci çeyreğinde artış gösterdi.

- Deflasyonun şirketlerin karlılıklarını azaltarak kredilerini ödeyememelerine neden olabileceği vurgulanıyor.

- Çin yuanı, dolar karşısında değer kaybederken Çinli firmalar dolar topluyor.

- Çinli firmalar gelecekte piyasaların düzeleceğine inanmıyorlar ve endişeli.

- Bu durum dünya ekonomisi için kötü bir durum yaratıyor.

Kendinizi Anlamak İçin 18 Psikoloji Dersi

Video içerisinde, Twitter'da yayınlanan içeriklerin genellikle düşünmeden yazılan aptalca ifadeler olduğu ve doğru bir seçeneği seçmek yerine seçim yaparken hepimizin bilinçaltımızdaki tecrübelere güvendiği konuşuluyor.

Psikolojiye dair 18 farklı dersin yer aldığı videoda, insanların belirli bir inanca sahip olmak için araştırmalarını tek bir kaynaktan yaptığı, toplumda kabul görmüş bir uygulamanın verimsizliği hakkında bilgi veriliyor.

Son olarak ise, özellikle sosyal medya çağında insanların etkileşime girme arzusunu tatmin etmek adına güncel konular hakkında sahte akıl sağlığı hastalıkları ya da kişilik bozuklukları sahibi olmak gibi davranışlardan bahsediliyor.

Mobilitede Elektrikli Gelecek: 2050

Dünyada her yıl 85 milyon araç satılıyor ve 2022'de bu araçların %12'si elektrikli veya hibrid. Ulaşımdan kaynaklanan sera gazı emisyonlarını azaltmak için 2035-2053 yıllarında birçok ülke, emisyonlarını net sıfıra indirme hedefi belirledi.

Ancak daha pahalı olan elektrikli araçların alınamaması durumunda, içten yanmalı araçların daha uzun süre yollarda kalması kaçınılmaz hale gelecektir.

Ülkelerin ve üreticilerin sürdürülebilir dünya yolunda farklı stratejiler geliştirmesi gerekiyor.

E-mobilite adımlarında araç paylaşım modellerinin yaygınlaştırılması gerektiği, eski içten yanmalı araçları yoldan çekmek ve iade etmelerini sağlamak için daha yeni, yakıt tasarruflu ve elektrikli modellerin indirimlerle sunulması gerektiği vurgulanmaktadır.

Haftanın yapay zeka manşetleri

Bazı araçlar:

Kişisel yapay zeka çalışma rehberi: Coursable, web'den onaylanmış çalışma materyalleriyle kişiselleştirilmiş kurslar oluşturarak yeni bir şeyler öğrenmeye başlamayı kolaylaştırır .
Nasıl çalışır: Coursable size özel bir rehber oluşturur, mevcut çevrimiçi materyallere bakacak, kalitelerini değerlendirecek ve başlamanız için size en uygun kursu sağlayacaktır.
Coursable'a çalışmak istediğiniz konuyu söyleyin: Coursable, yeni bir şeyler öğrenmeye başlamak için en iyi araç olarak kullanılır. Araştırmanıza başlamak, konu hakkında genel bir anlayışa sahip olmak ve sizi daha ileri düzey çevrimiçi kurslara hazırlamak için harika bir başlangıç noktasıdır.
AcademicHelp AI Writer, bilimsel kaynakları bulabilen ve kanıtlarla desteklenen MLA/APA alıntılarını ekleyebilen, güçlendirilmiş, ücretsiz bir AI makale yazarıdır.
BrainBuzz , yüklenen belgelere dayalı olarak özel testler ve testler oluşturan bir yapay zeka aracıdır.
TechTreks, çeşitli teknolojilere ilişkin anlayışlarını derinleştirmek isteyen yeni başlayanlar, orta düzey kullanıcılar ve benzer şekilde uzmanlar için yapay zeka destekli, her şeyi kapsayan bir teknoloji kaynağıdır.
1. People.ai: İşlem hattının yürütülmesini iyileştirmek ve geliri artırmak için yapay zeka gelir istihbaratı. (İnternet sitesi)
1. OneContact Suite: Daha iyi müşteri deneyimi için yapay zeka destekli bulut iletişim merkezi. (İnternet sitesi)
1. Pratik Yapay Zeka Podcast'i: Yapay zekanın gerçek dünyadaki problem çözmeye yönelik pratik uygulamalarına ilişkin uzman görüşleri. (İnternet sitesi)
UNESCO'nun Yapay Zeka Etiğine İlişkin Tavsiyesi [ Bağlantı ]

Dünya Ekonomik Forumu'nun İşlerin Geleceği Raporu 2023 [ Bağlantı ]

Üretken Yapay Zeka ve İşler : Uluslararası Çalışma Örgütü tarafından iş miktarı ve kalitesi üzerindeki potansiyel etkilerin küresel analizi [ Bağlantı ]

İnsan ve makine işbirliği bağlarının güçlendirilmesi: İnsan-yapay zeka işbirliği bir işyeri normu haline geliyor, ancak bunu insanlar için optimize etme konusunda ne biliyoruz? Ne tür işbirlikleri etkileşimi azaltır? [ Bağlantı ]
E-TİCARET MAĞAZALARI İÇİN PR : Bu Shopify makalesi, internetten TV'ye kadar farklı PR türlerini ele alıyor ve markanızın bunun nasıl bir parçası olabileceğini ayrıntılarıyla anlatıyor.
MEDYA KONUŞMASI NASIL YAZILIR : Halkla ilişkiler kazanmanın belki de en önemli kısmı, satış konuşmasını çivilemektir. Bu makalede, bunu kendiniz yapmanız için ihtiyacınız olan her şey var.

Sosyal Medya Yorgunluğu

İnsanlar Instagram gibi sosyal medya platformlarında daha az paylaşım yapıyor, daha özel ve kapalı grupları tercih ediyor. Bu değişim, mükemmel içerik oluşturma baskısı ve daha özgün etkileşimler arzusundan kaynaklanıyor; bu da doğrudan mesajların ve grup sohbetlerinin artmasına yol açıyor. İŞ İÇİNDEKİLER

Küçük Adımlarla Büyük Değişim

Sağlıklı bir yaşam, yeni bir dil öğrenmek, para biriktirmek vs. gibi pek çok hedefi belirleriz, ancak ne yazık ki çoğu zaman bu hedefleri gerçekleştirmekte başarısız oluruz.

James Clear’in kestirme çözümlerinden birkaçı:

‘‘Küçük alışkanlıklar, hayatımızı büyük ölçüde etkileyebilir. İşte size bir örnek: Bir pilot, uçağın rotasını sadece birkaç metrekare sapmışsa, sonunda hedefine ulaşamaz. Aynı şekilde, günlük hayatta yaptığımız küçük seçimlerin, uzun vadede büyük sonuçları olabilir. Bu nedenle, küçük alışkanlıkların gücünü göz ardı etmemeliyiz.

Alışkanlıklar, bir tetikleyici, bir eylem ve bir ödül arasında döngü şeklinde oluşur. Örneğin, kahve içmek istediğinizde (tetikleyici), kahve yaparsınız (eylem), ve bu sizi daha uyanık hissettirir (ödül). James Clear, alışkanlıkları bu döngü üzerinden anlatır ve bu döngüyü kırarak yeni alışkanlıklar oluşturabileceğimizi söyler.

Yeni bir alışkanlık oluşturmak için öncelikle sizi tetikleyecek bir şey bulmanız gereklidir. Örneğin, gitar öğrenmek istiyorsanız, gitarınızı gözünüzün önüne koyabilirsiniz. Ayrıca, alışkanlıkları birbirine zincirleyerek, bir alışkanlığın sonrasına yapmanız gereken diğer alışkanlıkları eklemek de işe yarar. Bu sayede alışkanlık zinciri oluşturabilirsiniz.

Alışkanlıkları oluştururken, anlık ödül beklentisini yönetmek önemlidir. İnsan beyni genellikle anlık tatminleri tercih eder. Bu nedenle, alışkanlıkları cazip hale getirmek için anlık ödülleri kullanabiliriz. Örneğin, spor yapmak istiyorsanız, spor sonrası kendinize ödül olarak sevdiğiniz bir aktiviteyi ayarlayabilirsiniz.

Yeni alışkanlıklara sadık kalmak için, alışkanlıklarınızı takip etmek önemlidir. Bir günlük veya takvim kullanarak her günü işaretlemek, motivasyonunuzu artırabilir. Ayrıca, kendinize bir sözleşme yaparak, alışkanlıklarınıza bağlılığınızı artırabilirsiniz. Bu sözleşme, birinden sorumluluk altına girmenizi sağlar ve sizi motive eder.

Küçük adımlarla büyük değişimler mümkündür. Alışkanlıklarımız hayatımızın temelini oluşturur ve bu alışkanlıkları değiştirmek, daha iyi bir yaşam sürmek için atılacak önemli bir adımdır.’’

Evet, Clear'ın "Atomik Alışkanlıklar" kitabından yıl içinde bir iki kez daha notlar paylaşmıştım. O zamanda ifade etmiştim. Tekrar etmekte fayda var.

Toplum erteleme, disiplin, alışkanlık vs. gibi ictimai hayata dair planlamalarını çözmez ise, aynı ezberlere, konfor düşkünlüğüne mahkum olacağı için, ortaya sağlıklık bir hayat çıkarmak mümkün olmayacaktır. Ve aile, çocuklar, torunlar vs. aynı kaderi yaşayacaktır.

Bu noktada hem Pür dikkat hem de bu kitabı sık sık tekrar etmek fayda sağlayabilir. Ne yazık ki topluma bir türlü Riyazus Salihin, Asım Köksal’ın 8 ciltlik siyerini vs. tekrar tekrar okutmak mümkün olmuyor.

Tavsiye Kitaplar

M. A. Zürkânî’nin - “Menâhilü’l-İrfan fî Ulûmi’l-Kur’ân

Yakın dönem alimlerinden Zürkânî’nin “Menâhilü’l-İrfan fî Ulûmi’l-Kur’ân” kitabı ne yazık ki ilahiyatçıların çoğu tarafından dahi okunmayan önemli bir eser. Avam’ın yüzüne dahi bakmadığı bir kitaptır desek hata etmiş olmayız.

Bu önemli eserle ile ilgili çok şey denebilir. Ancak kitap üzerine inceleme yazmış Dr. Faruk Vural’ın şu pasajını paylaşmak isterim:

‘‘Asırlar boyu Kur’ân’ın sistematik bir bütünlük içinde anlaşılması için yazılan iyi niyetli birçok eser, zengin bir miras olarak günümüze kadar gelmiştir. Bu zengin muhtevalı eserler başta Kur’ân tefsircilerine sonra da Kur’an’la ilgilenen bütün araştırmacılara, Kur’ân’la doğrudan ya da dolaylı ilgisi bulunan konuları öğrenmelerine ilişkin metodik bilgiler sunmaktadır.

Hicri II. asırda başlayan tedvin gayretleri, günümüze değin devam etmiştir/etmektedir.

Son dönemde Muhammed Abdülazîm ez-Zürkânî tarafından kaleme alınan “Menâhilü’lİrfan fî Ulûmi’l-Kur’ân” isimli eser, modern dönemin en önemli Kur’ân ilimleri eseridir.

Eser, konuları sınıflandırmadaki başarısı, kavramlara getirdiği tanımlamalar, alanında daha önce yazılmış kaynaklardan faydalanmasıyla birlikte getirdiği yeni bakış açıları ve metoduyla sonraki tefsir ve Kur’ân ilimleri araştırmacılarının vazgeçilmez başvuru kaynağı olmuştur.

Ancak özellikle Suyûtî’nin el-İtkân eserinin etkisi altında olduğu da bir gerçektir. Bazı başlıklar el-İtkân’ın özeti gibidir.

Kur’ân konuları hakkında oryantalist ve modernistlerin ortaya attıkları şüphe ve tereddütlere verdiği cevaplar orijinaldir.

Ancak bazı tereddütlere cevaplarda zorlamalar olduğu da açıktır. Kitapta metodolojik bir dil yerine edebî yönü yüksek bir dil hâkimdir..’’

DEHB 2.0 - Edward Hallowell / John Ratey

Sık sık dikkatinizin dağıldığını, yorgun veya sıkıldığınızı mı hissediyorsunuz ya da böyle hisseden birini tanıyor musunuz?

Eğer öyleyse, siz veya o kişi Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) ile mücadele ediyor olabilirsiniz.

DEHB 2.0'da psikiyatrist Edward Hallowell ve psikiyatri profesörü John Ratey bu duruma neyin sebep olduğunu ve onunla yaşamanın nasıl bir şey olduğunu açıklıyor.

İnsanların DEHB'ye sahip olmalarına rağmen, gelişebileceklerini savunuyorlar.

Endişelenmeyi Nasıl Durdurup Yaşamaya Başlayabilirsiniz - Dale Carnegie

Hiçbirimiz endişelenmeye yabancı değiliz; zihinlerimiz hırslar ve hedefler, ilişkiler, iş yükümlülükleri, gelecekle ilgili kaygılar, genel kaygı vb. nedeniyle bulanıklaşmış durumda. Kontrol edilmezse endişe ve stres sizi kolaylıkla tüketebilir. Ancak doğru zihniyet ve becerilerle gereksiz endişeleri hayatınızdan çıkarmaya başlayabilirsiniz.

Endişelenmeyi Nasıl Durdurup Yaşamaya Başlayabilirsiniz kitabında Dale Carnegie, endişenin hayatınızı yönetmesini engellemek için zamansız tavsiyeler sunuyor. En kötü senaryoyu hayal etmenin kaygınızı nasıl durdurabileceğini, eleştirinin neden bir iltifat olduğunu ve akıllı harcamanın neden zam yapmaktan daha iyi olduğunu öğreneceksiniz; daha mutlu, daha az endişeli bir zihniyet oluşturmak için doğru araçları elde edeceksiniz.

Kitap ile ilgili olarak bu video’ya da bir göz atabilirsiniz.

Makaleler

Endişelenmek Neden Tamamen Zaman Kaybıdır?
Çok yıllı herhangi bir yapay zeka stratejisi, daha tamamlanmadan geçerliliğini yitirecek!
Çin ekonomisinin sorunu ne?
B2B Pazarlamacıları Trilyon Dolarlık Şirketlerden Neler Öğrenebilir?
Wikipedia Kurucu Ortağı: Site ABD Hükümeti Tarafından 'Bilgi Savaşı' Nedeniyle Ele Geçirildi
İşyerinde Refahınızı İyileştirmek için Bilime Dayalı 6 Yöntem
Avrupa'nın şiddetle ihtiyaç duyduğu aşırı sıcaklıklara karşı şehirler ve binalar nasıl yeniden tasarlanmalı?
Wisconsin-Madison Üniversitesi'nden araştırmacılar, Chrome uzantılarının web sitelerinin kaynak kodundan düz metin şifreleri çalabildiğini buldu. BİLGİSAYAR
Siber saldırıların %90'ından fazlası e-postayla başlıyor ve saldırıların hacmi ve karmaşıklığı artıyor.

Bu haftalıkta bültenimizin sonuna geldik.

👉 Bültenimize sponsor olabilir, reklam verebilir, yıllık abone olarak maddi destek verebilir veya devam edebilmemiz için bağış yapabilirsiniz. Üç arkadaşınıza tavsiye vererekte bu bilgilerin onlara ulaşmasına vesile olabilirsiniz.

Bültene sponsor olabilir veya abone olarak destek verebilirsiniz