Unutmamak, hafıza kuvveti ve dua!

‘’Ümmet-i Muhammed günümüzde duayı terk etmiş gibidir.

İnsan gece kalkmalı ve Kulub-u Daria’daki güzel sözlerle içini Rabbi’ne dökmeli. Çok güzel dualar bunlar. Şu anda İslâm dünyasının maruz kaldığı şey Haçlı seferlerinden daha perişandır.

Çoluk çocuk, yağmur duasına çıkar gibi her akşam duaya çıkın.

Keşke herkes en az haftada bir defa bir araya gelse ve sadece dua etse. Ne kadar çok isterdim. Çocuklarınızı kucağınıza alın ve onlara da dua ettirin.

Efendimiz, ‘Dua ibadetin özüdür. ’ diyor. Her hafta mutlaka bir dua günü olmalı. Dua Allah ile amudi irtibatın yoludur. Allah, yakınlığı duaya bağlamış.

Şeytan, Hazret-i Âdem gibi bir safiyullaha kısmen dediğini yaptırdığına göre, kime nasıl tesir eder bilinmez. Herkese nasıl yaklaşacağını iyi bilir. Kimisinin gıpta damarını, kimisinin haset damarını kullanır. İsm-i Azam duasını bilen bile kayıyor.

Kimsenin garantisi yok. ‘Aman ya Rabbi, aman ya Rabbi, ona fırsat verme!’ demeli. Hepimiz birbirimize dua etmeliyiz... Validemin öğrettiği bu duayı hep okurum: ‘Allahım beni vakitlerin en sevimlisinde en uygun saatte uyandır ve nezdindeki en güzel amelleri işlemeye muvaffak kıl’

Gece, melekût âleminin kapılarının aralandığı, semavî birtakım menfezlerin açıldığı ve ötelerin müşahede edildiği bir zaman dilimidir... Hayatın asıl musikisi hep gecelerde bestelenir, gecelerde söylenir, gecelerde tonunu bulur.

Gece, muzdarip ve çilekeşlerin ızdıraplarını içinde besteleyip seslendirdikleri muhteşem bir konservatuvardır... Gece-gündüz münacaat ve inleme içinde geçen bir ömür görmek isteyen, Resûlullah’ın hayatına baksın.

Allah bize istenecek şeyleri söylemiş. Bakara 210. Ayette buyuruyor;

‘’Ey Yüce Rabbimiz, bize bu dünyada da iyilik ve güzellik ver, ahirette de iyilik ve güzellik ver. Ve bizi cehennem ateşinden koru!’’

Allah, Hazret-i Peygamber sav’e şöyle dua etmesini söylüyor:

“Ya Rabbi, gireceğim yere dürüst olarak girmemi, çıkacağım yerden de dürüst olarak çıkmamı nasip et... ”

Gençliğinizde çok namaz kılın, belli bir yaştan sonra o kadar ilave yapamazsınız.

Hadis, 5 şeyin kıymetini bil diyor. Gençliğini ihtiyarlığından evvel ganimet bil. Onunla ahiret adına sermayeni, servetini arttırmaya bak.

Sıhhatini de hastalığından evvel ganimet bil...

Üstad, ‘Hastalar Risalesi’nde bu iki şey üzerinde durur ve gençlik ve sıhhat gaflettir der.

Az uyku gibi az yemek de dua ve ibadet hayatında çok önemlidir. Hazret-i Peygamber, hiçbir zaman sofradan doyarak kalkmamıştır. Sahabiler de böyle bir hayat yaşadılar.

Onları takip eden İslâm âlimlerinin hayatları da böyleydi. Mesela Bediüzzaman, içtiği çorbanın bile tanesini yemiyordu, vefat ettiğinde 45-50 kilo civarındaydı.

Bu disiplinli yaşamanın sebebi kalbi diri tutmaktır.

Maneviyat büyüklerinden Fuzayl İbni İyaz’ın dediği gibi çok konuşma, çok yeme, çok uyuma kalbi öldürür.

Sofradan doymadan kalkmak, gözün yemekte kalmasını sağlamak lazım. Bu, hamd duygusunu tetikler.

Belli zamanlarda her gün 40 rekât namaz kılıyordum. Riyazet yapıyordum. 2-3 saat yatardım… Çok uyumamak, çok yememek unutkanlığı azaltır.

Çok uyumama ve zihni aktif tutma, hafıza adına en önemli hususlardandır. Tıka basa yeme israftır. Şişmanlık doktorların ifadelerine göre birçok hastalığın ana sebebi. Depresyonda bile şişmanlığın etkisinden söz ediyorlar.

Allah Resulü sav, ‘Ümmetim hakkında en çok korktuğum şeyler karın büyüklüğü (göbek),çok uyku, tembellik ve yakin azlığıdır.’ buyuruyor.

Bu 4’ü arasında telazüm var.

Birbirini tetikliyor bunlar.

Biri diğerinin sebebi, diğeri berikinin sonucu oluyor.

Dikkat etmek lazım’’(Hz. Fetih)

Önceki
Önceki

Daralmış Gönülleri Ferahlatacak 17 Ayet

Sonraki
Sonraki

Sıcak mizaçlı besinler ve Soğuk mizaçlı besinler!