Yankı Odaları Ve Gerçeklerden Kopuş

Günümüzün en büyük sorunu sürekli olarak aynı düşünce ve aynı fikir eksenindeki düşünce dünyasında kalmak. Bu şimdinin ve geleceğin çok ciddi bir problemi. Great Hack belgeselinde de meselenin farklı bir yönü işlenmişti.

Yankı odasının dışına çıkılmadığı müddetçe bu sorundan kurtulmak mümkün değildir. Üstelik bu çıkış enaz 3,4 yıl sürmelidir. Bir çalışmada anlatılan anektod bize şunu söylüyordu:

‘‘Bir kişi hali hazırdaki düşüncesinden farklı bir düşünceye geçmesi için, o farklı düşünce ile ilgili olarak en az 3 yıl boyunca muhatap olmalı ve eski düşüncesinden tamamen uzak kalmalı…’’

Durum bu kadar vahim.

Yankı Odası Nedir?

“Bilgi, fikir veya inançların tanımlı bir sistemde iletişim ve tekrarla güçlendirildiği bir durumun metaforik bir tanımlamasıdır. Bir medya yankı odası içinde, kaynaklar genellikle tartışmasızdır ve karşıt görüşler sansürlenir veya yetersiz temsil edilir.”

Etkisi Nedir?

“Aynı düşünce etrafında birleşen insanlara sunulan bilginin o düşüncenin etrafında bulunan sınırlı alanda kalması, aynı görüşteki düşüncenin pekiştirilerek hiç sorgulanmadan benimsenmesi ve gerçeğin kendisinin inanılmaz bir haline dönüşmesidir.” 

Sosyal mecralardan Facebook, Twitter ve Google vb. kullanıcılarına kişisel deneyimler sunmak amacıyla algoritmalarını kullanıcılarıyla uyumlu hale getirerek hareket eder. Ve bu durum bizlerin birer filtre balonuna hapis yaşamamıza sebep olur. 

Hayatımızdaki Yeri 

Dünya üzerindeki sosyal medya kullanıcılarının yankı odası etkisine girmesi istemediği yorumları, mesajları, paylaşımları gizleme hakkı tanıyor. Bu şekilde kullanıcı karşı görüşlere karşı kendisini kapatarak kutuplaşmasına yol açar, sosyal mecra içerisinde aynı görüşlerin kutuplaşması hepimize bu sayede olağan gelmektedir. 

Yaşanan kutuplaşmalar her ne kadar bizlere normal gelse de kişilerin farklı görüşlere karşı kendilerini kapatmaları zamanla olumsuzluklara yol açacaktır.

Kullanıcının kendi kabuğuna çekilerek evrensel olduğunu kabul etmesi zamanla yalnızlığa ve yanlışlıklara sürükleyecektir.  Evet yankı odası etkisi olumsuz olan her şeyden bizleri uzaklaştırıyor fakat dünyaya kapalı hale gelmemize de olanak sağlıyor. Kişilere özgün içerikler üretme ve tasarlama hakkı sunarak sınırsız bir güç veren ütopyaya dönüşmüştür. 

Tüm ortaya çıkan kişiselleştirmeler aslında internet kullanıcılarının tüm verilerinin bilindiği ve bizlere çok yakın olduklarının göstergesidir. Bizleri kendimizden bile daha iyi tanıyan internet ortamı gerçekten gözümüz kapalı güvenebileceğimiz bir ortam mı, işte bu belirsiz.

Bu noktada iki tavsiyem var.

İlki, daha önce de paylaşmış olduğum ‘‘Öngürülemeyenler’’ kitabının muhakkak okunup, özetinin çıkarılıp ve iki, üç ayda bir tekrar edilmesi. Aksi halde bir unutkanlık hali gelebiliyor.

İkinci olarak farklı ideolojileri sistemli ve disiplinli bir şekilde takip etmek.

Yıllardır şöyle bir strateji izliyorum. Farklı hesaplarla farklı kitleleri takip etme planlaması.

Misal, bir hesabınızla muhafazakar milliyetçi camiayı, bir hesabınız ile Z kuşağını, başka biri ile sol, liberal hesapları, bir başkası ile tarikat, cemaat hesaplarını, bir diğer hesabınızla yabancı kişileri ve onlar içerisindekileri cumhuriyetçiler, demokratlar, faşistler olarak gruplandırmayı vs…Ve sonrasında da Mailbrew’de bunu yapılandırarak kontrollü bir şekilde yankı odalarından uzak kalabilirsiniz.

Burada ince nokta şu, asla tek hesapla herkesi takip etmeyin. Bunu test ettik. Algoritma bir süre sonra yine yüzde 90 oranında size yakın kişileri daha fazla göstermeye başlıyor. Ve yine yankı dairesine girmiş oluyorsunuz.

Ve farklı kitleyi takip ettiğiniz bir hesabınıza asla diğer hesabınızdan takip ettiklerinizi eklemeyin. Akışı bozmuş olursunuz. Bu da ciddi bir risk.

Mesela şahsi hesabımda verimlilik, ekonomi, teknoloji vs. üzerine, yani bu alanlar ekseninde olan yabancı içerik üreticilerini takip ediyorum. Araya aldığım birkaç farklı hesap bile anında tüm algoritmayı değiştirebiliyor. Ve bu sizi yine aynı yankı odasına sokuyor. Ve sadece bir şekilde düşünmeye ve hayata bir şekilde bakmaya başlıyorsunuz.

Tabi akla şu geliyor. Eğer takip ettiğim kişiler Kuran-Sünnet çizgisinde ise varsın olsun hep o düşüncede sabit kalayım. ‘Keşke öyle olsa’ deyip biraz daha makaleyi uzatabilirim. Ama buraya sığmaz.

Tavsiyemi tekrar hatırlatmak isterim. Öngürülümeyenleri muhakkak okumanız. Size çok şey katacak ve yeni stratejiler geliştirmenize katkı sağlayacaktır.

blog@rapolat.com

Kaynakça

  • Kişiselleştirilmiş Çevrimiçi Haber Akışının Yankı Odası Etkisi, Filtre Balonu ve Siberbalkanizasyon Kavramları Çerçevesinde İncelenmesi (Bilge Narin)

  • Yönderle Blog


Önceki
Önceki

Deprem, Komplolar ve Yankı Odaları