Hazırlanın: 3.Dünya Savaşı, Beni Asfar, Çöküş ve İşaret!

1.jpeg

Üçüncü dünya savaşı üzerine -özellikle komplo teorisyenlerinin- yazdığı çok sayıda makale mevcut. 2012’den önce yazmış olduğum, 2015 yılında çıkacak olan ABD – ÇİN savaşı konulu makalede kısmi olarak ucundan bazı şeyler anlatmaya çalışmıştım. 

Hem sebepler dairesinde yaşananlar hem de görünmeyen sırlar üzerine beklenen savaşın tarihinde bir değişim olduğunu görüyoruz. 

Özellikle son 3 yılda yaşanan olaylar gelecek olan ABD – ÇİN savaşının genişleyerek 3.dünya savaşına dönüşümüne zemin hazırlıyor.

Ümitsizlik pompalamak istemem. Ancak imkanı olan insanlar her an gelecek olan tehlikeler için kendisinin izleyeceği bir strateji belirlemeli. Bu, böyle bir durumda bir kaçış planı olabilir, ekonomik bir plan olabilir veya savaşın bitirilmesi için ruhsal bir bütünlük için şimdiden ne yapabilirimin derdine düşmekte olabilir…

Geçenlerde küresel yatırımcılardan Jim Rogers ‘’önümüzdeki birkaç yıl içinde Batı sistemi tamamen çökecek, bu yüzden Çin’e taşındım ve çocuklarım Çin’ce öğreniyor” dedi. 

Rogers meseleyi yeni fark etmiş. Oysa siyonist ve küresel büyük baronlar özellikle 2012’den itibaren Çin’e taşınıyor. (Çin merkez bankası Başkanı: Tek para birimi Yuan olacak)

ABD içindeki birikimlerini dahi Çin’e götürüyorlar. Ve savaş ise Suriye ve çevresinde hazırlanıyor. 

Eğer ilahi bir lütuf olmazsa -şuan ki yaşanan süreç- bizi bu savaştan kurtaramayacak. (İlahi yardım bekliyoruz)

Şahsi düşüncem; Hapise giren mazlumlar belki de bu gelecek olan kaos öncesi korunmaları ve ruhsal ve bedensel olarak – aynı zamanda küresel ittifakın zeminini hazırlamak için- zalim eliyle ilahi irade tarafından bir sır olarak içeriye alınmış olabilirler.

(TR’de hapise atılan mazlumların sebepler dairesinde belki 100 tane olaya zemin hazırladığı bir hakikattir. Bu bir kitap olarak dahi yazılmalıdır. Şimdilik sadece bir safhasını söylüyorum…)

İhtimal, belki de şuan ki bela öncesi korunmuş, arınıp tekamül etmiş olarak çıkacaklar ve o savaş döneminde müthiş hamlelerle gül devrine girişte büyük rol oynayacaklardır. Çünkü dünya 2 gruba ayrılacaktır. (Tabiki herkes Hz. Yusuf gibi çıkmayacak. İhtimal ki itikadını kaybeden insanlarda olacaktır)

Bu noktada 1-2 önemli ayrıntıya değinmek istiyorum. 

Müslim’de geçen uzun bir hadis var. Hadisin bir kısmında şöyle buyuruyor;

”Rumlar (Hristiyanlar) A’mak veya Dabık’a (Halep yakınlarında iki yer) gelene kadar, kıyamet kopmaz… Şeytan aniden nara atarak ‘Deccal, ehlinizi elde etmiş ve sizin yerinize geçmiştir.’ der. Şeytanın bu haberi yalan olduğu halde Müslüman askerler yola çıkarlar ve Şam’a gelirler.”

“Bu sırada Deccal çıkar. Savaşmak üzere hazırlık yapıldığı bir sırada, Meryem oğlu İsa (a.s.), gökten nuzul eder. Allah’ın düşmanı olan Deccal, İsa’yı görünce, tuzun suda erimesi gibi erir. Şayet İsa (a.s.), onu bırakmış olsaydı, o zaten kendi kendine helak olacaktı. Ancak Allah onu, İsa (a.s.)’nın eliyle öldürtür ve İsa, süngüsündeki Deccal’ın kanını Müslümanlara gösterir.” (Müslim, Fiten, 9/h. no:34/2898)

ABD’nin Irak’a girdiği zamanlarda Bush şöyle demişti; 

‘’Armegedon’u görecek nesil bizler olacağız’’ 

Yine, ABD’de Hahambaşı ile Netanyahu aralarında konuşurken Hahambaşı ‘neden kıyameti geciktiriyorsunuz’ diye İsrail başkanını fırçalıyor ve üzerinde ciddiyetle duruyordu.

Devam etmeden şu notu düşelim; 

(Olayları değerlendirirken ‘bunların hepsini küresel güçler’ yapıyor demek meseleyi tam anlatmıyor. Ortada Musa – Firavun, Mesih- Deccal vs.. savaşı yaşanıyor. Her iki tarafta hamleler yapıyor. Ve bir de en üstte kainatın sahibi olan bir ilahi irade tarafından hazırlanan bir son var)

Evet, ortada bir maddi plan ve bir de manevi plan var. Müminlerin zayıflığından dolayı şuan için küresel baronların planı ne yazık ki takır takır işliyor.

Konuyu çok uzatıp sizleri yormak istemediğim için, eskimeyen kaynaklardan işaretlerle madde madde meseleyi kısaca özetlemeye çalışacağım.

-Küresel baronlar ABD’deki İsevi Hristiyanların uyanmaya başladığını gördüğü için karşılarına Çin’i güçlendirerek çıkacaklar. (Obama bu noktada onların elini ABD’de ciddi anlamda zayıflattı)

-Son 10-15 yıldır örgütler üzerinden devam eden savaş -devletler olarak da (ABD, Suud, Katar, Rusya vs..) kaçınılmaz olarak ortaya çıkmaya başladı, başlayacak.. (Daha önce detaylı yazmıştık) 

-Rusya’nın ABD seçimleride dahil olmak üzere iç işlerine karışması, 

ABD’nin Suudlar üzerinden bölgede Rusya’ya mesaj vermesi ve Rusya’nın Doğu Roma olmak istemesi vs.. gibi tetikleyici olaylar evre evre savaşa gidilen yolda atılan öncü adımlardan birkaçı…Ki, Rusya o hevesinden hiç vazgeçmedi vazgeçmeyecek. İleride bela olma ihtimali çok yüksek.

-Trump meselesi çok ayrı bir makalenin konusu. Kısmet olursa yazmaya çalışacağım inşallah. Bu konuya bakan yönü ise evanjelistler meselesi. 

(Evanjelistleride daha önce ayrıntılı anlattığımız için şimdilik o konuya girmiyorum..) 

Trump’ın yardımcısı ve damadı iyi birer evanjelist ve siyonisttir. Ve ne yazık ki evanjelistler hem hristiyan dünya da çok güçlü, hem de 3.dünya savaşının çıkmasını güçlü olarak arzulayan ve Hristiyanları siyonistlerin oyuncağı haline getirmek isteyen -getiren- sert bir yapı. Ve şu an bölgede çok özgürler.

-Bu küresel baronlar özellikle ABD ve AB’yi savaşa zorluyorlar. ABD, Obama döneminde buna direndi ama Trump işlerini kolaylaştırıyor. Ve Rusya’yı da o ortama çektiler. Ve ihtimal başarma ihtimalleri giderek artıyor. 

Ayrıca, Dick Cheney’in şu sözlerini unutmamak gerekiyor;

‘Obama bizi mahvetti. ABD kaybetmeye başladı. Seçimleri kazanıp iktidara geleceğiz.(Küresel Baronlar) Ve bütün sıcak çatışma bölgelerine müdahale edeceğiz.’’

Ve eski Nato Avrupa Müttefik Orduları komutanı Amerikalı general Wesley Clark’da da şöyle demişti; “5 yılda 7 ülkeyi ortadan kaldıracağız…’’

– Nebi sav ise şöyle buyuruyor; 

‘’Yakında Hadramut’tan veya Hadramut denizinden bir ateş çıkacak ve kıyametten evvel insanları toplayacak. (Hz. İbn-i Ömer)

Bir diğer hadis;

Yakında, sizinle Rumlar arasında dört sulh anlaşması olur. Dördüncü Âl-i Harun’dan biri ile gerçeklenir. Ve bu yedi sene devam eder.

Denildi ki:

“-Yâ Rasûlallah, o gün insanların imamı kimdir?”

Buyurdu ki:

“İmam, benim evlâdımdan kırk yaşında, yüzü parlak bir yıldız gibi olan, sağ yanağında siyah bir beni bulunan ve üzerinde iki kutvânî aba olan, bir kimsedir. Tavrı Benî İsrâil ulemasına benzer. Yirmi sene hüküm sürer. Arzdaki hazineleri çıkarır ve şirk beldelerini fetheder.” (Hz. Ebû Umame)

Burada eskimeyen kalem ve kitaplar şu ayrıntıyı düşerler;

‘Rumlar (Hristiyanlar) bir düşmana karşı müslümanlara yardım maksadı ile, müttefik olarak, Amik ovasına 960 000 kişilik, 80 tümenlik bir kuvvet getirdikten sonra, müslümanların o düşmana galib gelmesi üzerine anlaşmayı bozup, gadirlik yapacaklar ve müslümanlar üzerine hücum edecekler. Bu harbe Melhame-i Kübrâ deniyor ve Antakya’da Amik Ovası ve civarında cereyan edeceği anlaşılıyor ve merkez olarak da Şam işaret ediliyor.’

Ayrıca diğer bir hadiste de çok önemli noktalara işaret vardır;

‘’Sizleri benden sonra vuku bulacak 7 fitneden sakınmaya davet ederim:

Medineden çıkacak bir fitne, 

Mekke’den çıkacak bir fitne, 

Yemen’den çıkacak bir fitne, 

Şam’dan çıkacak bir fitne, 

Şarktan çıkacak bir fitne, 

Garbdan çıkacak bir fitne… 

Bir fitne de Şam’ın merkezinden zuhur eder ki, işte bu Süfyânî’nin fitnesidir. 

(Hz. İbn-i Mes’ud)

Şu noktayı ayrıca not düşelim; Mehdiyet makamı gizlilik dereceli bir makamdır. İmtihan sırrı bu makamın gizli kalmasını gerektirir. Bu ayrı bir makale konusu. Yıllarca araştırma yaptığım için şunu ifade etmek isterim; Bu mesele sırdır. Zira çok farklı pencereleri, yönleri vardır…

Evet, son iki hadisi şerif ve buraya eklemediğim diğer kaynak ve metinlerde çok şey işaret edilmektedir;

‘Rusya’nın 3. Beni Afsar olma ihtimali ve Türkiye’ye gireceği,

Bela’nın Şam’da patlayacağı, (Küçük mahşer..)

Savaşın Rusya, Türkiye ve İsrail merkezli olacağı,

Amik Ovasında son kozun paylaşılacağı,

Türkiye’nin ilk başta zayıf düşüp, sonradan toparlanacağı,

Arabistan’ın bölüneceği,

Mescidi Aksa’nın yıkılacağı, Kabe’ye zarar verilme ihtimali…’ vs.

Özellikle şu ayrıntıyıda düşmek gerekiyor; 

Önceden demokrat ülkeleri genelde anlayışlı liderler yönetiyordu. Kaderin yine bir sırrıdır ki, son dönem de bu ülkelerde baskıcı zihniyetine sahip liderlerin artmasıda ayrı bir dikkat çekici noktadır.

Trump, Putin, Kim Jong-Un, Theresa May vs… İhtimal ki sonradan faşist lider sayıları artacaktır.

Nitekim bir hadiste Nebi sav şöyle buyuruyor;

‘’…Dünyanıza şerirleriniz varis olmadıkça kıyamet kopmaz.” (Tirmizî, Fiten 9.)

Birçok detayı daha ekleyebiliriz… 

Ancak birçok ayrıntı okuyucularımız tarafından zaten detaylı olarak bilindiği için fazla yormak istemiyorum. Hem bir tefekkür olması hem de tedbir noktasında harekete geçmek için bir fikir işçiliği olmasını istedim. 

Şunu da unutmamak gerekiyor; ‘Kaderin vakti geldiğin basiret kapanır ve gözler kör olur, kalp katılaşır.’ 

Şu an hem ülke içi hem dünya zalimlerinde basiret kapanmış ve adım adım uçuruma götürülüyor. (Ne yazık ki geri dönüşleride olmayacak..) 

Ve ne yazık ki ne ülke içindeki zalim destekçileri ne de ülke dışındaki insanlık zalimlere karşı gelmiyor, direnmiyor ve üzerine düşen vazifeyi yerine getirmiyor.

Bu yaşam şeklide ister istemez Nebi sav’in buyurduğu şu hadisin tezahürünün gerçekleşeceğini işaret ediyor;

‘’Benden sonra fitneler olur. 

Birisi de ahlâs fitnesidir. (Deve çulu fitnesi, yâni milletin boynunda temelli kalır.) 

Harpler, hicretler olur.

Sonra daha şiddetli bir fitne olur.

Ha bitti denir, daha da devam eder. 

O derece ki, fitnelerin kendine dokunmadığı ev ve müslüman kalmaz.

Bu hal ehl-i beytimden bir müslüman (Mehdi AS) çıkıncaya kadar devam eder.’

(Hz. Ebû Said) 

Evet, ateşin dokunmayacağı ev kalana kadar bu süreç devam edecektir. Zira toplum kendini değiştirip, dönüştürmüyor. Dünyada kendini değiştirip dönüştürmüyor. Bu süreçte zulme ilk uğrayanlar, eğer Kuran ve Sünnet çizgisinde bir hayat yaşarlarsa hem yerelde hem küreselde bu işten karlı çıkabilirler..

&

Beni Asfar!’

Beni Asfar için bir kaç kelime yazmak gerekirse; Bazı kaynaklarda (Rumlar olduğu vurgusu varken) bazı eli kalem tutanlar tarafından da Rusya olarak görülmüş ve Türkiye'nin bu ülkeye birşey yapması ile kaosun tetikleneceği düşünülmüş. Gerçekçi yanı var mı? Kestirmek zor. Zira kutsal metinlerdeki Rum vurgusu bir hakikat ise tez tamamen çöküyor. Eğer kalp ehlinin yorumunda isabet var ise, birçok şey değişiyor.

Bir diğer noktaya dikkat edilir ise; Türkiye her ne kadar Rusya ile arasını düzeltmeye çalışsada bir süre sonra yine arada sorun çıkıyor. Ve bir türlü tam istenildiği boyuta gelmiyor.

Şu son süreçtede Türk yönetimi elini, kolunu Rusya'ya belli ölçüde kaptırdığı için geri dönüşü olmayan uçuruma bir tehlikeye doğru ilerleme yaşanıyor.

Türkiye'de mazlumlara yapılan zalimliği arkasında da zaten Rusya-Avrasyacı zihniyet ve Siyonist işbirliği yatmaktadır.

Sünni İslamın bitirilmesi noktasında TR iktidarını kontrol altına alan bu yapı içerideki münafık ve gaflet ehli ile birlikte at koşturuyor.

Bir noktayı daha eklemek isterim; 3. Dünya savaşına gidilen bu süreçte devletimizin başında böyle bir zalim yönetimin olması bir tesadüf değildir. Nedeni süreç sonunda gözükecektir.

Tam burada Akşemsettin'in Menakıb da geçen mektubunu da eklemek isterim.

''Feth-i Kostantiniyye: sene hamse ve hamsın ve semâncmie tarihinde merhûm Sultan Mehemmed Han yigirmibir yaşında pâdişâh oldı, bir yıldan sonra Edirne’de ulemâ ve ümerâyı cem idüp Kostantiniyye fethini müşavere eyledi. Bir kimesne mübaşeret eylemeğe râzî olmadı, eshâb-i Resûlullâh’dan ve ashâb ve hülefâ-i Râşidîn vesâirden niçe ulular Kostantiniyye fethine gelüp müyesser olmadığın beyân idüp ve hadîs-i şerif nakl eylediler, (Hadisler): Öyle olsa feth-i Kostantiniyye Mehdî’nindir, didiler, Akşemseddîn işitdi, cevâb virdi ki, Kostantiniyye’yi evvelen Sultan Mehem­med Hân feth idcr, sonra Beni-Asfar alur, Benî-Asfar elinden Mehdî feth ider, didi. Mevâli ile çok bahseyledi..''

(Evet, gayb-ı sadece Allah bilir. İlah bir lütf ile inşallah bu savaş yaşanmaz. Biz sadece cürmümüz yettiğince eldeki veriler üzerinden bir değerlendirme yapıyoruz..Dileriz yanılır ve dünyanın böyle bir kaos yaşadığını görmeyiz)

&&&

Not: Bu makalede 2 ayrı konu üzerine daha yazmayı düşünüyordum. Ancak yukarıdaki yazıyı çok çok kısaltmama rağmen yine de fazla uzadığı için şimdilik o konuları diğer makalelere bırakıyorum.

blog@rapolat.com

Bu makale daha önce patreonda 22 Haziran 2017 tarihinde paylaşılmıştı…

Önceki
Önceki

Bu Hangi Millet? Ve doğum yapan hanımlar gerçeği