Sizi Ateşle Yıkayacağım! Mesih, Kan, Kova…!
Hatırlanacağı üzere Notre Dame Katedrali’nin yıkılmasının ardından 2012 yılı yapımı I Pet Goat 2 isimli çizgi film yeniden gündeme gelmişti. Nedeni ise 7 yıl önce bu filmdeki sahne ile 2019’da Katedrali’nin yanma ve yıkılış sahnelerinin aynı olması idi.
Hem 2012 yılında hem de Katedral’in yanmasının ardından tekrardan birçok farklı dillerde de analiziler yapıldı. Genelde birçok analizci aynı/farklı noktalara değindi.
Ancak Türk medyası ve komplo teorisyenleri bu filmi İlluminati’nin bir mesajı, tehdidi vs… olarak değerlendirdi. Oysa ki 2012 yılında çok ciddi bir MESİH’i mesaj vermişti bu film. Ve küresel sistemin çöküş sürecini işlemişti.
Yine birçok kişinin bu noktaları kaçırdığını ve Üstad’ın bahsettiği İSEVİ uyanışın yavaştan başladığının işaretlerinin olduğunun bir göstergesiydi ve yıl olarak 2012 seçilmesi de önemliydi.
Sizlerin de birçok noktasını bildiğiniz filmdeki sahneleri tekrarlayarak ve kare kare anlatarak bazı gözden kaçırılan günümüze bakan noktalarına değinmek istiyorum.
Zira zamanın ahirinde olduğumuz için varlığı-sistemi/bütünü o vakte göre yorumlamak gerekiyor. Nitekim film yapımcıları da farklı bir ahir zaman okuyuşu yapmışlar ve tüm dini noktalara göndereme yaparak hareket etmişler.
Makaleyi okumadan önce hatırlamak adına 7 dakikalık filmi yeniden izleminizi tavsiye ederim.
(Bu linkten ulaşabilirsiniz: https://www.youtube.com/watch?v=xFJh_GBoVkE)
&&&
1)
Film ilk sahneyi bir keçi sembolüyle açıyor. Ve sol üst arkada tarafta ise ikiz kulelerin yanıyor olması konulmuş…Ki, ikiz kuleler ayrıca iki kez daha özellikle vurgulanıyor.
Özellikle keçi sembolünün kullanılmasının birçok nedeni var. Keçi kadim öğretide kovulmuş melektir ve ismi de AZAZEL’dir. Ve bu konuda birçok farklı görüşte beyan edilir.
Misal, İbni Kuteybe'ye göre, İblis'in isimlerinden biridir. Hallac-ı Mansur'a göre de Hz. Adem'e secde etmediği için azledilmiştir. Abdullah bin Abbas göre ise AZAZİL, meleklerin en bilgili olanıydı ve bir zamanlar yeryüzünde kötü cinlerle savaştı, sonra gururlandı ve Adem'e secde etmedi. (Nitekim İlluminati’de ilk başta iyi niyetle başlamıştı)
Hristiyan kaynaklarında ise; Hristiyanlığa bağlı bir tarikat Allah’ı reddederek, Azazel’e tapmaya başlamıştı. Bu tarikat buna ne Azazel ne de şeytan der. Ve Azazel’e Baphomet ismini verirler. Sonrasında da figür haline getirilir.
Ve o dönem de birçok Hristiyan bu tarikatı lanetler ve keçi simgesinden kaçar.
Ve keçi artık şeytanı temsil eden bir kavram olarak görülür…
Nitekim filmde de keçinin alnındaki BARKOD numarası da: 666
&
2)
Film’in ikinci karesinde ise kuklayı yöneten dolar işaretli kanlı bir el yer alıyor.
Ve kuklanın altında ise BUSH.
Bu sahne çok önemli bir sahnedir. 11 Eylül saldırısının yapıldığı günü inceleyenler bu sahneyi aşağıda hatırlayacaklardır.
Evet, bir okul, siyahi bir kadın ve Bush. Ve kulağına 11 Eylül saldırısının yapıldığın bilgisinin verildiği o an. Üstteki sahneye aynen koymuşlar.
Bir el ve paranın kuklası olarak sembolize edilen Bush’un hedefe konulması çok önemli bir ayrıntı. Zira Bush ailesi basit bir aile değil.
ABD’yi yöneten kodamanların önde gelenlerinden. İki ABD başkanı çıkardılar ve ailede birçok senatör var.
Nitekim Bush’un dedesinin geçmişi de Rockfeller ailesi ile ilişkili.
Yani dede Bush’un çelik sektöründe önünü açan ve büyüten, sistemi kuran baş baron Rockfeller.
&
3)
Bu sahnede diğer ayrıntılar ise farklı noktalara temas ediyor.
İlk resimde tahta da bir penis resmi ve spermler. Ve tahtanın üzerindeki resimde ise insanın evrim süreci var ve aydınlanmadan önceki son toplumun (şuan) elinde silah var.
Aydınlanmayı ise beyaz renkle değil sarı renk ile gösteriyorlar...
Saat 12’yi göstermesinin birçok nedeni var. Ancak öne çıkan düşünce 2012’ye (yeni döneme/çağ geçişin başlangıcı) işaret edildiği. Ve yeni günün başlangıcı.
&
4)
Bu resimde baykuş, ABD’de kodlanmış şehirler ve İsrail yer alıyor.
Özellikle işaretlenmiş şehirler üzerinden ABD’nin parçalanacağının işareti veriliyor. Zira filmin devamında bu bayrak ile de gösteriliyor. Bu durum zaten ABD için kaçınılmaz bir son. Ve son 8-9 yıldır özellikle verilerde çıkan bir sonuç.
Nitekim birkaç yıl önce Teksas eyaleti FED’den altınlarını istedi. Pentagon ise buna izin vermedi.
Baykuş’tan bahsetmiyorum, zira bildiğiniz üzere İlluminatinin sembolü. Roma mitolojisinden alındığı için kendilerince bilgeliğin sembolü olarak kullanıyorlar.
&
5)
Videoyu izlediğinizde Bush’a sıkça yaptırılan şeytani/tapınak işaretleri hatırlatarak bu resimdeki ayrıntılara geçelim.
Newton’un 3. Hareket yasası (Etki-Tepki),
Beynin ikiye yarılması (şer ve hayr),
Ejderha (Aç gözlü, altın düşkünü,Havva’yı baştan çıkaran serpent-sembol),
Kalp,
evoL..,(Evrim/sevgi)
Köpekbalığı ve yanan ev (Karıştır ve ateş)
Tahta ve altındaki tüm sembollerde iki tarafın temsili var. Hayr ve şerrin savaşını sembolize etmişler. Videonun tamamında hem madde hem mana hem tasavvufi derinlik hem de şeytani sistemle mücadeleye kadar tüm figürler işleniyor.
&
6)
Bush bir süre sonra Obama’ya dönüşürken başlarındaki kepler de değişiyor. Bush’un -salak- şapkası, Obama’da mezuniyet şapkasına dönüşüyor.
Film de özellikle Obama’nın sürekli tebessüm etmesi vurgulanıyor ve el işaretinde de görüldüğü üzere -itaat- içinde olduğunun işareti veriliyor.
Obama’nın misyonlarından biri Bush’tan sonra ortamı dengelemekti ama çok da başarılı olduğu söylenemez. Zira Obama’dan ayrılan kamera alnından bir ter akıtıyor ve kamera sarı saçlı kıza dönüyor.
&
7)
Türk analizciler genel de bu sarışın kızı ABD’nin başına Hillary Clinton ya da bir kadının getirileceği düşüncesinde olsa da burada çok daha farklı anlamlar da mevcut.
Çocuk bir halkanın içinde, elinde ELMA, arkasında 12 kişi (Havari-bazıları tutsak) mevcut ve en arkada ise tavşan ve çıkış işaretleri.
Tavşan(cinsellik) ve saflık/arınmışlık vurgusu video da çok önemli ayrıntılarla vurgulanıyor.
Kızın elinden elma düşer ve Obama’nın ayağına gelir. 7 ve 0 sayıları vardır. Biri siyah diğeri beyazdır. (Başlangıç)
Obama’nın ayağına çarpan elma ikiye ayrılır ve arasından lotus çiçeği çıkar. Lotus ise değişim ve dönüşümün sembolüdür. Nitekim yapımcılar bu sembolü göreceğiniz gibi birçok yerde kullanıyorlar. (Bu resimde Obama’nın ayak altında yuvarlak metal bir şey daha var. Bazı yorumcular BİTCOİN’e işaret etse de, çok net bir görüntü olmadığı için o kısmı geçiyorum)
&
8)
Kamera okuldan çıkarken duvarda karşımıza çıkan yazı ise PSALM23.
Davud’a gelen metinlerde olan ve karşısında ‘Rabbin ben olduğunu anlayacaksın’ cümlesi.
Yapımcılar film içerisinde birçok dini sembol ya da metni işaretlerle hususi olarak anlatmaya özen göstermişler.
&
9)
Ve devam eden görüntüde parçalanmış, yırtılmış bir ABD bayrağı.
Arkasından gelen görüntü ise yine ikiz kuleler. Ama bunu bir deniz üzerinde gösteriyorlar. Bu ayrıntıda çok önemli.
Burada da yine kulelerin çöküşü ve bir çocuğun suya atlaması birlikte resmediliyor.
&
10)
Deniz üzerinde bir gemi, başında Ladin ve askerleri.
Sağ üstte kanlı Hilal(savaş), Ladin’in üzerinde CİA kıyafeti ve eller semaya kalkmış.
Yapımcıları aslında burada tebrik etmek gerekiyor.
Bu kadar açıktan, Bush, 11 Eylül, Ladin üçlemesini bir arada vererek Tapınak’a mesaj vermeleri ciddi bir cesaret örneğidir. Ve her şeyinizi biliyoruz mesajını korkmadan çok net bir şekilde gözlerine sokuyorlar.
&
11)
Film’deki en önemli sahnelerden biriside bu kısım.
Deniz,
Petrol-Doğalgaz
Ve damla/kan düşüyor.
Yani Akdeniz, yani Suriye, yani toplanacak 80 sancak…vs.
Toplam 15 trilyon metreküplük doğalgaz ve 55 milyar varil petrol rezervinin bulunduğu ve ateşin çevresine düşeceği yer.
Bu miktar tek başına Türkiye’nin 572 yıllık ihtiyacını karşılıyor. Veya tek başına bütün Avrupa’nın 30 yıl ihtiyacına yeterli geliyor.
Bunu bilen Tapınak NEO-CON ekibine 2000 yılında ‘Yeniden İnşa Raporu’ hazırlattırıp şu ayrıntıları düşmüştü.
1- ABD’nin dünya Jandarmalığını devam ettirebilmesi için Pearl Harbor gibi bir olaya ihtiyacı var. (Ve ardından 11 Eylül yaşanıyor.)
2- Vekaletler savaşı yaşanacak.
3- Küçük devletçikler kurulacak.
4- Ortadoğu’daki enerji varlığının kontrol altına alınması gerekiyor.
5- Avrupa’da güç dengesinin kurulması gerekiyor.
6- Asya’da tehditlerin bertaraf edilmesi gerekiyor.
7- ABD’yi Nükleer olarak tehdit eden devletler için çalışma yapılması gerekiyor. Bunlar, K.Kore, Irak, Libya, İran, Suriye.
Bu rapor gizli bir rapor değil. 2000 yılında yayınlanan Bush ile birlikte harekete geçirilen bir rapor. Ve yine gizli olmayan 1982 yılına ait bir rapor daha var.
İsrail’li diplomat Oded Yinon’un 1982’de yazdığı raporda da şu cümleler yer alıyor;
‘Ortadoğu’daki devletin bölünmesi ve küçük devletler haline getirilmesi İsrail açısından çok önemlidir. Irak ve Suriye üçe bölünmelidir.’
İki raporda yazılanların zaman içerisinde çok net uygulandığını görmüş olduk. Bu iki rapor içerisindeki ARMEGEDON’un ve bu metinin oluşturanların öğretilerindeki Mesih’in ölümü/kıyamete zorlama vurgusunu da atlamış olmayalım ve Trump’a da küçük bir değinelim.
Malum olduğu üzere Trump geldiği günden beri sürekli olarak İsrail ve Evanjelistler ne diyorsa yaptı.
Zira Evangelist Mike Pence ve ekibi etrafını çevirdiği ve sistemi kurduğu için zerre kadar sapma göstermediler. (Her yerde olmazsanız hiçbir yerde olamazsınız stratejisi)
Nitekim, Evangelist Papaz Robert Henderson’un şu açıklaması çok önemli:
“Trump, Tanrı’nın tercihi. Onu göndermek için bütün bir gün çalışabilirler, ama gönderemeyecekler. Tanrı dedi ki, ‘Onu başkan olarak belirledim’. Mücadele edebilirler, lanetleyebilirler ve istedikleri her şeyi yapabilirler; sorun şu ki Tanrı’ya karşı savaşıyorlar”
Bu ifadeler Trump ve arkasında stratejinin anlaşılması için çok önemli bir ifadedir. Çünkü Trump’un geçmişinde çok önemli bir isim daha var. Süreçleri takip edenler resimdeki kişiyi hatırlayacaktır.
Evet, resimdeki kişi herkesin hatırlayacağı üzere Trump’ın eski şeytani akıl hocası 33. Dereceden eski bakan ve ünlü bir Papaz olan Mason Norman Vincent Peale.
Daha önce de bahsettiğimiz üzere Trump, ABD’deki desteğinin önemli bir kısmını Mason/İsrail/Tapınak ve beyaz evangelistlerden alıyordu.
Pew tarafından yapılan bir araştırmaya göre bu kesimin yüzde 69’u Trump’ı destekliyordu. Bu oran başkanlığı döneminde ise yüzde 78’e yükseldi. Ve büyük planın arkasında birçok grup ilişkisinin olduğunu görmekle birlikte tepe kadro da ne yazık ki BARONLAR yer alıyor.
Evet, AKDENİZ bu anlamda kanın akabileceği ve geçen makalede de yazmış olduğumuz üzere kaos kıvılcımın atılacağı yerlerinden biri. Nitekim İngiltere de 47 yıl sonra üssünü yeniden harekete geçirdi. 7 olan savaş uçağı sayısını 138’e çıkardı.
İtalya’da Kıbrıs’ta üs istiyor.
İsrail füzelerini yerleştirmek üzere.
Büyük baronlar, petrol şirketleri yığınak yapmış ve çalışmalara devam ediyor. Yani bir anlamda Doğu Akdeniz şuan işgal edilmiş durumda.
Doğu Akdeniz’de sadece petrol ve doğalgaz yok. Aynı zamanda dünyanın en büyük hidrokarbon yataklarından biri. Bölgede ilk büyük keşif, İsrail’in Tamar yatağıydı. 200 milyar metreküplük bu doğalgaz yatağı 2001 yılında açıldı. Ardından daha büyük doğalgaz yatakları bulundu. En büyükleri ise İsrail’in 650 milyar metreküplük Leviathan ve Mısır’ın 850 milyar metreküplük Zohr yatakları oldu. 2011 yılında, Kıbrıs kıta sahanlığında yeni bir doğalgaz yatağı bulunmuş ve buna ‘Afrodit’ ismi verilmişti. Halihazırda burada bulunan doğalgaz miktarının, 200 milyar metreküp olduğu değerlendiriliyor.
Yataklar için Türkiye, Yunanistan, Kıbrıs, İsrail, Lübnan ve Mısır mücadele ediyor. Zira dünyanın en büyük petrol ve doğalgaz şirketlerinin çıkarları söz konusu.
Doğalgaz yarışına geçtiğimiz bilindiği üzere şubat ayında Lübnan da katıldı. Lübnan’ın kıta sahanlığında gaz arama hakkı Rus Novatek, Fransız Total ve İtalyan Eni ortaklığına verildi. Lübnan yönetimi, ülkenin münhasır ekonomik bölgelerinde 700 milyar metreküp gaz olduğu görüşünde.
Bölge’de şu an 200 civarında savaş gemisi bulunuyor. Akdeniz’de; ABD’nin yanı sıra, Rusya’nın da 25 savaş gemisi bulunuyor. NATO üyesi Fransa’nın Doğu Akdeniz’de Charles de Gaulle adlı uçak gemisinin yanı sıra 2 fırkateyni, bir denizaltısı yer alıyor. Bölgede ayrıca İtalya’nın ve İngiltere’nin 2, Kanada, İspanya, Belçika, Portekiz, Yunanistan ve Hollanda’nın ise birer savaş gemisi seyir halinde.
Kısacası filmin yapımcılar müthiş bir sahne ile DENİZ’e düşen petrol/kan’ı çok güzel sembolize etmişler. Ve filmin devamında;
İsrail ve ABD… (Mücadele devam ediyor. Bu Siyonist sömürüsü yakında bozulacak)
&
12)
Ve devamında bebeği ele geçiren bir ekran ve ekran için de tek gözlü Deccal yer alıyor. Ve gözün içerisinde şu harfler yerleştirilmiş.
‘ABCHAO’
Yani Illuminati’nin sloganlarından bir kelime: Yani kendiler için olan ‘kaostan doğan düzen’e’ bir gönderme...
Kaos’u bir bebeğe el geçirme üzerinde anlatmalarının nedenini aslında bütünden anlıyoruz.
&
13)
Burada ve devamında tek gözlü DECCAL’in gençliğin beynini nasıl yediği güzel örneklerle anlatıyor.
Bir ekran/sürekli şeytani fısıldamalar ve çocuğun önündeki şırıngalar/uyuşturucu işaretleri.
Bir göz maneviyata kör olan Deccalin ekranından çocuğun gözlerine ve bilinçaltına yansıyan kelimeler; Market, Dolar, S&P 500… Yani zevke, paraya ve eğlenceye vs… batırılan beyin.
&
15)
Hemen arkasından gelen sahne.
Savaş başlıyor…
Bir şehir ve içinde büyük bir cami ve camiye yağan bombalar.
Ve yıkılışla birlikte yukarı kaçışan siyah kuşlar (Ebabiller).
Ve BOĞAZ’dan yanarak içeri giriyor.
Tasavvufi öğretide insanın baş kısım Ruhullah’ı,
Gırtlak/omuz alt beden kısmı şeriatı,
BOĞAZ/iki bütünün birlendiği yer ise Muhammediyet’i temsil ediyor.
Nitekim, Hz. Mesih'in nüzûlü, Mesihiyet şeklinde değil; Mehdîlik ve Muhammedîlik şeklinde olacak. Hıristiyan âleminin İslâm'a iktidâ etmesi meselesi de yine; Allah Resûlü (sav) âhir zamanda yeryüzünü işgal edecek insanların fizyonomilerini çizip resmederken, daha ziyade bazı Uzak Doğu insanlarını âdeta resm ve tarif etmektedir.
Bu tariflerde daha çok ablak suratlı, kalkık çeneli, elmacık kemikleri dışarıya çıkık, burunları basık, gözleri çukur insanlar nazara çarpmaktadır. Ayrıca yine bu hadislerde Hz. Mesih ve Mehdi'nin ortaya çıkması ve Hıristiyanlarla Müslümanların bir bütün olarak hareket etmesinin de, yeryüzünün bu insanlar tarafından işgal edildiği zamana rastlayacağı vurgulanmaktadır.
Bu hadisle ilgili yorumlara göre, Hıristiyanlığın iktidâsı, tamamen İslâmiyet'e dehalet şeklinde olabileceği gibi, içinde bulundukları karışık, bulanık ve kaoslu bir ortamdan sıyrılıp, ıstıfâ (saflaşıp) edip tekrar Hz. Mesih çizgisine gelmeleri şeklinde de olabileceği akıldan uzak değildir.
O halde onlar, ihtimal tam mânâsıyla Şeriat-ı İslâmiye'yi benimsemeyecekler belki ama, başları sıkıştığı an Müslümanların vesâyetini kabul edecek ya da günümüzde bazı bölgelerde olduğu gibi, gelip bazıları Müslümanlığa gireceklerdir.
&
23)
Trans halinde iç yolculuk devam ederken dışsal mesajı vermeye de devam ediyorlar. Bir süre sonra Mesih’in kayığına suyun içinde balıklar atlamaya başlıyor.
İlk andan itibaren film de özellikle deniz vurgusu öne çıkıyor. Neredeyse tüm mesajlar (savaş, petrol, ölüm, bombalanan cami/şehrin etrafı vs.) su/deniz üzerinden veriliyor.
Deniz’e, maddi boyutta siyasi ve baronlar tarafından; ‘’ Dünya’ya hakim olmanın yolu denizlere hakim olmaktan geçer’’ düşüncesiyle yaklaşılır. Nitekim sadece Tapınak değil, Çin’in zalimleri de limanları satın alarak ya da ele geçirerek yeni bir küresel ipek yolu planı hareket ediyor.
Deniz, sembol ilminde ise hem şeytani yanı temsil eder. Hem de vahdet ve sonsuz alemi ile birlikte, bereketi, bilincin derinliklerini ve gizemi temsil eder.
Hatırlanacağı üzere Balığın ise birçok farklı boyutu var.
Hz. Pir der ki: “Balıklıktan maksat, mâna-yı ismidir, kabarcıktan maksat ise, mâna-yı harfidir. Çünkü suda yüzen balık bir zâttır (benliktir). Balığın kabarcığa dönüşmesi, benliğin inkâr ve varlık bakımından suya intisab etmesi mânasına gelir. Eşyayı tecrit ve tefrid ancak bu yolla görülür. Bu, tevhidin tâ kendisidir..’’
Yâni balık benlik iken suya intisab edince kabarcığa dönüşerek ezelde verilen fonksiyonuna kavuşuyor ve böylece ehl-i balık olan kâmil insanlara kendini tutturuyor.
Nitekim Hz. Musa’ kıssasında, Hz. Musa (a.s.) “hakikat yolculuğunda, yani iki denizin birleştiği yerde balığı kaybeder. Denize kaçan balık, Musa (a.s)’nın Hızır (a.s.)’la karşılaştığı ve ona tâbi olduğu yerdir. Kaçan balık, hakikat bilgisini anlaması için Musa (a.s.)’ın Hızır (a.s)’la karşılaşmasına vesiledir. Allah (c.c.) bu buluşma noktasının yerini, balığın kaçışını vesile kılarak gerçekleşmesini buyurmuştur.
Ayrıca, Tasavvufta balık, Hak yolda yürüyen dervişlere benzetilir ve “rızık ve sabır” mânasına gelir.
Yine âlimlerin, talebelerine “İlim deryasında balık gibi yüz, bir sahilden bir sahile geç” demesi yine bir sembol işaretidir. Bu konunun bir diğer yönüne ise İbn-i Arabî şu cümlelerle dokunur;
“Cennetin, tesirinde kaldığı dört burçtan birinin de balık burcu olduğunu’dur. “Bu burçlar toprak, hava, su, ateş gibi unsurlardan olup, dünya ehlinin unsurlarına benzer.”
Burç kısmıyla ilgili de iki ayrıntı eklemek isterim. Malum olduğu üzere Astrolojik verilere göre 21 Aralık 2012 yılından itibaren Kova çağı başlangıcına girdik. Kova çağı sembol olarak şunları temsil ediyor;
- Dönüşüm ve değişimlerin başlangıç şafağı
- Yeni ışıltılı insan türü
- Kutsal misyonu olan uyanmış insan
- Aydınlanma dünyası,
- Global bilincin genişlemesi,
- Gelişmiş ve uç teknoloji, sıradışı düşünce, cinsel farklılıkların yayılması,
- Hava olayları ve iklimsel değişimler
- Bencil, ego ve bireysel düşkünlük,
- Manevi denge isteği,
- Kadınların öne çıkması (Lider, yönetici, kahraman figürler vs.)
- Sürekli değişim arzusu ve yıkıcı enerji
Kova Çağına tam geçiş ise yıl olarak 2020 yılı itibariyle olacak. Ama sarsıntıları 2012’den itibaren ruh ve madde planında başladı. Artarak ve şiddetle devam edecek. Bu süre 2027-2029 sürecine kadar büyük felaket ve yıkımlarla ilerleyecek. (Birçok defa bu noktalara temas ettiğimiz için burada ekleme yapmıyorum)
21 Aralık 2020’de Jüpiter-Satürn ikilisi Kova burcunun ilk derecesinde kavuşum yapacaklar. Jüpiter-Satürn döngüsü hava burçlarına girerek 200 yıllık bir periyodu başlatmış olacaklar. Bu döngü, materyalizmin sonunu ilan edecek, yüksek sosyal değerler önem kazanacaktır. Bu önemli ikilinin kavuşumunun yine bir kış gün dönümüne (21 Aralık) denk geliyor olması dikkat çekicidir!.. Ve değişimler devam edecek.'' (Öner D.)
Balıkların Mesih’in kayığına binmesi de aslında bu kısımla ilişkili. Balık yukarıdaki verilerle birlikte aynı zaman da son burç olduğu için tüm burçlarında toplandığı yerdir. Hepsinden her şey vardır. Bir anlamda bütündür. Ve balıklar ahir zamanda gelecek olan Mesih’i düşüncenin kayığına biniyorlar…Ki; Bu noktayla ilgili de -İncil de- Luka ve Markos’da geçen iki önemli ifade var;
‘’(Havariler) O'na, "Nerede hazırlık yapmamızı istersin?" diye sordular. İsa onlara, "Bakın" dedi, "Kente girdiğinizde karşınıza su testisi taşıyan bir adam çıkacak. Adamı, gideceği eve kadar izleyin”. (Luka 9-11)
‘’...Öğrencilerinden ikisini şu sözlerle önden gönderdi: "Kente gidin, orada su testisi taşıyan bir adam çıkacak karşınıza. Onu izleyin...” (Markos 14:13)
Bu kısma bir ekleme daha yapabiliriz;
Bu figürlerden yüzlerce var.
Bunlar, Mezopotamya, Asur, Meksika, Ekvator, Sümerler, Finikeliler, Çin, Hitit medeniyeti vs… gibi farklı dil, din, ırk tüm insanlık tarihinde kullanılmış ve bugüne kadar gelmiş ‘’KOVA taşıyan adam’’ figürleri. 12-15 bin yıllık olan bu figürlerde kova ile birlikte;
&
24)
&
26)
Yapımcılar ilk başta camiyi bombalamış ve yıktırmışlardı.
Filmin sonunda ise caminin yerinde Mevlâna vardır. Malum, Mevlâna; Hakiki öz, saf ve derin tasavvufi İslam’ı temsil eder.
Bir anlamda israfın olduğu, putlaşan, siyaset mecrası haline gelen, kin ve nefret tohumlarının ekildiği yerleri yıkıp, onun yerine Mevlâna özelinde hakikat düşüncesini koyar. Bunu yaparken de kaos, savaş ve Mesih’in sistemi yıkmasından sonra yapar. Nitekim Mevlana’da şöyle der;
‘’Eğer iyi niyetli ve iffetliysen ve çırpınırsan, sen de bir İsa doğurursun.’’
&
(‘Ne olursan ol gel’ fikrinden ‘ne olursa olsun gitmelisin’ düşüncesine)
&
29)
&
31)