Sri Lanka neden bu hale geldi? Kaç ülke daha bu riski taşıyor?

Son iki, üç gündür Sri Lanka, Arnavutluk, Kuzey Makedonya, Hindistan, Bulgaristan, Hollandalı çiftçiler, İtalya ve Arnavutluk'da insanların yüksek zamlara ve yoksullaşmaya karşı sokağa çıktığı görülüyor.

Aslında henüz pik yapmadı. Biraz daha zaman var. 3-4 yıl önce yazdığımızda pek tesiri olmamıştı. Şimdide olmayabilir. Ancak, dünyada birçok aklı başında şirket özellikle son iki yıldır, 6 ay-12 ay 3 yıl vs.. gibi dönemsel kriz yönetim stratejisi ile hareket etmeye başladı.

Borç-kredi-faiz sisteminin ve Allah’a savaş açmanın er veya geç bir neticesi olacaktı. Toplum hali hazırda borç-kredi ile iş yaptığı için piyasadaki para-mal dengesizliğinin farkında değil. Yüzde 90'ı habersiz. Zira hesabında gözüken -kredi- dolar/euroları gerçek zannediyor.

Şu an dünyanın ödemesi gereken borç 300 trilyon doların üzerinde. Dünyanın ürettiği gelir ise 90 trilyon dolar. Yani bu borcun ödenme imkanı yok. Çünkü ortada gerçek ve mal yok. Ve toplum kredi çekerek bir hayalin peşinde koşmaya ve enflasyonu artırmaya devam ediyor.

Farkında olmadığı nokta, her çekilen kredi ile zalim-hırsızlık sistemi desteklenmiş olacak, enflasyon artacak ve mal sattığı maaşlı müşterinin cebindeki paranın değeri azalacak ve kolay yoldan para kazanayım derken, müşterisiz kalarak o da kaybedenler kulübüne dahil olacak.

Ne yazık ki, karşılığı olmayan para basılarak,gerçekte olmayan para ile ev alınıyor,olmayan para ile iş yapılıyor..vs. Yani hırsızlık,gasp,dengesizlik ve sonuç. Üzücü olan ise şu,toplum bu gerçekleri bilmiyor, anlattığınız zamanda inanmıyor ve sistemi yok etmeye devam ediyor.

Son nokta; Aklı başındaki şirketlerin yaptığı gibi A,B,C planları oluşturulmalı ve yaşam tarzını minimize etmeli ve istihdam oluşturacak stratejilerle hareket edilmeli. Gerçek mal, gerçek para ve istihdam. Aksi halde çıkan protestolar,olacak olanın yanında devede kulak değil.

İki, üç yıl öncesinden borçlarını kapatan, gereksiz yatırımlara girmeyen, gerçekçi istihdam oluşturacak olan bazı şirketler şu an çok daha avantajlı duruma geldi. Bu meseleyi ötelememeli.
Zira, şirket-çalışan bütünlüğü toplumsal/bireysel zararı daha da aza indirecektir.

blog@rapolat.com

Önceki
Önceki

Sıradaki ülke Pakistan mı? Çin'e neden yalvarıyorlar?

Sonraki
Sonraki

Yeni bir tarayıcı! Alışkanlıkları değiştirmek iyidir