Bir diktatörün hayatında bir gün!

Bu hafta bültenimizde neler var?

  • Sınırsız paranın getirdiği son!
    Bir diktatörün hayatında bir gün

  • Yakında herkes hırsızlık günahına bulaşabilir
    Akılsızlık sayısı artabilir

  • Artık Made in China yazmayabilir
    Alış veriş’den önce kafein içmeyin

  • Profesör yetkilileri fırçaladı
    Bir risk mi fırsat mı?

  • Çin çocuk yapmaya teşvik etmeye başladı
    12 makale

  • Zamanı yönetmek için hap bilgiler
    Sosyal gezinti

  • Bir aşk hikayesi
    Güzel bir film


ZAMANI YÖNETMEK İÇİN HAP BİLGİLER

Günlük odağınız için zaman ayırıp koruduğunuzda, bu zamanı resmi bir taahhüt gibi değerlendirin ve takviminizde bloke edin. İş arkadaşlarınız takviminizi görüntüleyebiliyorsa, göreviniz veya projeniz için zaman ayırdığınızı göreceklerdir. 

Bu sınırları belirlediğinizde,

Ayırdığınız zaman konusunda kararlı olun ama aynı zamanda bu zamanı yapıcı bir şekilde kullandığınızdan emin olun.

Diğer etkinlikleri yeniden planlamaya ve hatta iptal etmeye istekli olun. Her toplantı bir toplantı olmak zorunda değildir ve uzun sürmesi de gerekmez.

Zamanınız için diğer insanların isteklerine hayır demeyi öğrenin . Neden hayır dediğiniz konusunda dürüst olun ve bunu gerçekten zor buluyorsanız, bir senaryo yazıp prova yapmayı düşünün.

Teknolojiyi nasıl kullandığınız konusunda proaktif ve amaçlı olun. 

Telefonunuzdan sosyal medyayı ve oyunları silin.  Bu çok aşırıysa, tüm bildirimleri kapatın ve uygulamaları ana ekranınızdan kaldırın. Ve focus'unuz üzerinde çalışırken telefonunuzu erişemeyeceğiniz bir yere koyun.

Daha anlamlı işlere zaman ayırmanız için e-postayla geçirdiğiniz süreyi sınırlayın.

TV zamanınızı sınırlayın. Mümkünse izlemeyin.

Hangi uygulamanın veya cihazınızın zamanınızın çoğunu tükettiğini belirleyin ve onu kullanma şeklinizi değiştirmenin bir yolunu bulun. Her platformu neden ve nasıl kullandığınızı, her birinin amacının sizin için olduğunu ve bunu başarmanın en etkili yolunu düşünün .

24 saatlik haber döngüsüyle bağlantınızı kesin. Bunun yerine, haberleri haftada bir kez okumak için zaman ayırın. Bunu yapın, 40 gün sonra bana teşekkür edeceksiniz :)

İnterneti sabah rutininizden çıkarın. E-postanızı, haberleri veya sosyal medyayı ilk kez kontrol ettiğiniz anda, dikkat dağınıklığına karşı mücadeleniz başlar. İlk planda acil ve önemli işleri bitirin.

(Rap-Shortform)

BİR RİSK Mİ, BİR FIRSAT MI?

Wired'da ilginç bir haber vardı: Arabanızı tamir edebilecek bir oto tamircisi bulmak giderek zorlaşıyor.  Bu mesele birçok insan için ciddi bir problem haline gelebilir. 

Dünya nüfusunun çoğunluğunun elde ettiği aylık kazançlarla binemeyeceği 10 bin euro ve üzeri arabalara, faiz sisteminin nefsini okşattırıp israfa sokarak ve diğer yandan ahiretlerini yakmalarını için verdiği kredilerle lüks arabalara binilmeye başlaması ile ilk sebep ortaya çıktı.

Dengesizlik.

Ama Wired haberi daha çok klasik habercilik açısından görmüş:

İlk olarak, bilgisayarlı araçlar, tamir atölyeleri için çok karmaşık ve maliyetlidir.

İkincisi, ülkelerdeki teknisyen sıkıntısı.

Üçüncüsü, oto tamir malzemeleri yetersiz.

Ve, pandemiden bu yana tedarik zinciri sorunları, oto tamirhanelerinin onarım yapmak için gerekli parça ve araçları almasını zorlaştırdı.

Son olarak, bu durumu sermaye ve ekip gücü olan yeni bir girişim güzel bir fırsata da çevirebilir. Hali hazırda gelen çok açık büyük bir sorun var.

ÇEVREMİZDE AKILSIZLIK SAYISI ARTABİLİR!

Akıl sağlığı meselesi gittikçe ciddi bir sorun haline geliyor. Bazen öyle vakalar geliyor ki, ya bu kadar da olmaz diyorsunuz. Bulundukları konum, çevre vs.  çok iyi. Ama bir bakıyorsunuz hayatı kendisine yaşanmaz hale getirmiş.

 Nitekim pandemiden bu yana, ABD'de ve dünya çapında daha fazla insan akıl sağlığı sorunlarıyla mücadele ediyor.

2020'den 2021'e kadar, anksiyete veya depresif bozukluk semptomları olan ABD'li yetişkinlerin sayısı %36,4'ten %41,5'e yükselmiş durumda. Şu an bu rakam çok daha fazladır.

Bu noktada özellikle iş yerindeki davranışlar akıl sağlığına pozitif veya negatif daha fazla etki edebilir.

YAKINDA HERKES HIRSIZLIK GÜNAHINA BULAŞABİLİR!

Nasip kısmet olursa, verimlilik ve üretkinlik merkezli bir sistemin yanında, bu ve benzeri konular ile daha ciddi mücadele etmek için bir proje başlatma aşamasındayız. Eğer sermaye desteği bulabilirsek, inşallah adım adım boşluk bırakılan bu alanda var olmaya çalışacağız.

Yapay zeka-makina-robot-veri vs.  ile beraber sistemde yeni yeni boşluklar oluşmaya başladı. 

Bir taraftan çok güzel şeyler yapılıyor. Diğer taraftan ise insanların ahiretlerini yok edecek mantıksız işlere yol veriliyor.

Yönetimler nasıl ki asırlardır banka -faiz- kredi sistemini fıtratlaştırarak insanların ahiretlerini berbat etti. Ve şimdilerde 19-20 yaşındaki bir çocuğa ‘kredisiz iş yapmalısın dediğimiz zaman’ bize bakıp ‘sen ne diyorsun birader’ der gibi bir bakışa ifadelerimize anlam veremiyor.

Zira dede, baba, eş, dost, akraba vs. hepsi faiz içinde. Ve faiz-kredi onun içine bir fıtrat olarak işlemiş. Damarlarında dolaşıyor. Ve dediğiniz cümleler ruhuna geçmiyor. Sistem tamamen kapanmış. Şimdi bir benzeri durumda yapay zeka-yazılım çalışmaları vs. ile olacak gibi gözüküyor.

Bazı yazılım şirketilerinin özellikle son iki, üç yıldır piyasaya sürdüğü  ''Al'' özelliği gittikçe yayılmaya başladı.

Sizi çok detaya boğmadan kısaca şu kadarını ifade edeyim:

Mesela, bir konu hakkında bir blog post yazmak istiyorsunuz veya farklı bir içerik üretmek istiyorsunuz. Sisteme komutu verip (geçmesini istediğiniz kelimeler, konu içerikleri, başlıklar vs…) üret diyorsunuz, şakır şakır önünüze birkaç sayfa yazı dökülüyor, sonra istediğiniz gibi şekillendiriyorsunuz.

Evet. Şu an 4-5 yazılım şirketi bu meselede ciddi bir mesafe aldı. Şerlerin reklamı olmaması için burada isimlerini yazmıyorum.

Ancak, üzücü olan konu şu ki bu meseleyi tüm dünyada ciddi anlamda sorgulayan aklı başında kimse çıkmadı.

Oysa bu şirketlerin yaptığı tamamen hırsızlık. İnsanların emek vererek ürettiği, yazdığı milyarlarca içerikten topladıkları datayı, kendi sistemlerinde şekillendirerek satışa sürüyorlar.

Hatta geçenlerde yeni bir tane daha çıktı, onu da test ettim.

Ondanda çıkan sonuç: Hırsızlık.

Dijitalde toplayabildikleri kadar içerikleri toplamışlar. Yani sizlerin yazdığı makaleler, notlar vs. herşey.

Test ettiğim son yazılımda,  makalede geçmesini istediğim kelimeleri, başlıkları vs. yazıp enter'a bastım.

Çıkan 5 sayfalık makale içerisinde, bildiğiniz bir blog yazarının makalesininin birkaç paragrafını dahi almışlar. Kelimelerin yerlerini değiştirip size özel içerik diye para karşılığında size sunmuşlar.

İşin ilginç yanı, içeriği arattığınızda google ‘da o yazının bir kısmını kimin yazdığınıda bulabiliyorsunuz.

En son -daha önce bahsettiğim verimlilik uygulaması olan- Notion uygulaması ücretsiz seçeneğe geçtiğinde, arkadaşlarımızla ilk aklımıza şu gelmişti. Bunlar ya datayı satacaklar ya da kendileri için kullanacaklarını düşünmüştük.

Bu uygulamada malum milyonlarca veriyi topluyordu. Elde müthiş bir data toplanınca şeytan devreye girdi, şimdi onlarda bu kadar veriyi kullanarak böyle bir sistemi yakında aktif edecekler. 

Notion’da bu duruma geldiyse vay halimize.

Öğrencilerden büyük patronlara veya ilkokul dahi okumayan birinden bir akademisyene vs. kadar herkes bu sistemi kullanarak günde 3-5 makale veya sosyal medya içeriği üretebilecek. Üstelik bunu hırsızlık yaparak elde edecekler.

Üzücü olan şu, siz veya milyonlarca içerik üreticisi emek verip piyasaya binlerce içerik çıkarmışsınız. Bir hırsız gelecek, buna yeni teknoloji diyerek sistemine entegre edecek ve sonrasında size para karşılığında satacak.

Vahim olan şu. Bu yazılımı kullananlar hem hırsızlık yapmış olacak hem de maddi ve kullanım desteği verdikleri için hırsızları da desteklemiş olacak. Ve bunu herkes normal olarak kabul edecek. Nitekim şu an ediyor ve kullanıyorlar.

Oysa hali hazırda herkesin kullandığı bir dijital yönetim sistemi var. Yani kişisel görev ve şirket yönetim uygulama sistemleri.

Ve herkes günlük veya haftalık bir çok not tutuyor. Sistemlerine bir nevi kişisel Google kuruyorlar. (Kurmak zorundalar)

Yazılım ekiplerinin ise yapacağı tek bir şey var: ‘Kullanıcılar bu kişisel Google sisteminden nasıl daha hızlı içerik üretebilir?’ sorusuna cevap vermek. Yani helal bir iş yapabilirlerdi. Ne yazık ki toplum her güzelliği bir şekilde cehennem ameli haline getirmeyi bir yaşam formu olarak benimsemiş.

SOSYAL GEZİNTİ

Hız artınca ne oluyor?

İşe alım süreci için güzel bir örnek olabilir!

İnovasyon olur mu?

Oyun parklarındaki riskler 

Başarılı her kadının arkasında

Manzara

Pratik sanata

Robot otel

Stu çok ilginç bir film. 

Puanı yüksek değil. 

Aksiyon yok.  

Hikaye gerçek ama klasik diyebilir. 

Evet sinemasal açıdan birçok eleştiri de getirilebilir.

Ama verdiği mesaj noktasında güzel bir izlenim bırakıyor.

Hayat zorluğu, baba-otorite ile mücadele, nefs ile savaş vs… birçok etiketleme yapılabilir. Yapımcı niyetini belki tam aktaramamış olsa da Mark Wahlberg ciddi bir oyunculukla altında kalkmayı başarmış. 

Film bittiğinde şunu düşünüyorsunuz.  Benzer bir problemde biz kendi ideal gayemiz için aynı azmi gösterir miydik? Ya da şu an neden göstermiyoruz?


BÜLTENİN GERİYE KALANINDA NELER VAR?

Sınırsız paranın getirdiği son!
Bir diktatörün hayatında bir gün

Artık Made in China yazmayabilir
Alış veriş’den önce kafein içmeyin

Profesör yetkileri fırçaladı
Bir risk mi fırsat mı?

Çin çocuk yapmaya teşvik etmeye başladı
12 makale

Bir aşk hikayesi…


Bültenin kalanına ulaşmak için yıllık abone olabilirsiniz. Veya devam edebilmemiz için bağış yapabilirsiniz. Üç arkadaşınıza da tavsiye edebilirsiniz.

Güzel, bereketli ve huzurlu bir pazarınız olsun.

blog@rapolat.com

Önceki
Önceki

Ekonomiyi Batıracak 3 Şey

Sonraki
Sonraki

Gelecek için şimdiden stratejik adımlar düşünülmeli