2024 Planın Hazır mı? Maddi ve Manevi Strateji!

Bu Hafta Bültende Neler Var?

  • 2024 Planın Hazır mı? Maddi ve Manevi Strateji!

  • 2023 yılında Blog’da En Çok Neler Okundu?

  • Linkedin'den 8 Ücretsiz AI Kursundan birine katılın

  • 2024 ve Sonrası İçin En Önemli 5 Beceri

  • Haftanın Yapay Zeka Manşetleri

  • Haftanın Videoları

  • Haftanın Makaleleri

Yazar T. Forte’ye "Hedeflerime ulaşmak için yapabileceğim en etkili şey nedir?" diye sorulduğunda, ‘‘Yıllık inceleme yapın. Bu, geçen bir yılda öğrendiğiniz dersleri gözden geçirmek ve bu bilgileri gelecek yılın hedeflerini ve önceliklerini tanımlamak için kullanmak için yılda bir kez gelen önemli bir fırsattır’’ cevabını veriyordu.

Daha önce birçok defa ifade etmiştik.

Günlük, haftalık, aylık ve yıllık planlar hem ilmi, hem maddi, hem de hayat yönetimi açısından önem arz ediyor.

2023 sonu itibariyle madde ve mana boyutu ile bir amel tablosu çıkarmak, sonraki yılı planlama adına birçok getiri sağlayabilir.

Unutmamalı, hedefler tek başına yeterli değildir.

Kişisel, ailevi, iş veya bir ilahi gayeniz var ise, hepsi için ayrı ayrı 365 günlük ve sonraki yıllar için uygulanması gereken bir planlama olmalıdır. Ve bu planlar için gün gün, hafta hafta mesafe alınmalıdır. Aksi halde koskoca bir ömrü heder.

Bu noktada birçok planlama yapılabilir.

Kitap ve Değişim

Misal, ilk olarak kitap okuma planı manevi ve maddi terakki için önem arz ediyor.

Mümkün oldukça paralel okuma bu anlamda metafiziksel denk gelmelere de vesile olduğu için, tefsir, hadis, psikoloji, aile/evlilik, teknoloji ve işinizle ilgili kitaplar. (Veya belirleyeceğiniz farklı alanlarla ilgili kitaplar.)

Aynı anda 5-6 farklı kitap takip edilerek yılda 60 kitap ve 30 kitap özeti ile önemli bir aşama kaydedilebilir. Tabiki burada önemli olan kitapların sayısı değil. Bazen bir kitabı bir ay çalışırsınızda 60 kitaptan alamadığınız hazineyi bulursunuz.

Burada önemli olan konu kategorik olarak planlama. İster ay da 5 kitap veya 3 kitap. Fark etmez. Mesele devamlılık ve fayda. Yani somut olarak farklı sahalardan listelenmiş 2024’e ait bir kitap listesinin şimdiden hazır olması gerekiyor.

Bu noktada konuyla ilgili olarak verimlilik uzmanlarından M. Vieira’nın bazı kısa notlarını eklemek istiyorum.

  • ‘‘Psikoloji alanındaki araştırmalara göre, daha ulaşılabilir okuma hedefleri belirlemek, daha keyifli ve tatmin edici bir okuma deneyimine yol açabilir.

  • Hayat, keyif almadığınız bir kitabı okumak için çok kısa. Keyif almadığınız kitapları bırakın ve yeni bir kitapla yeni bir başlangıç yapın.

  • Daha düşük ve daha gerçekçi beklentiler belirlemek, motivasyonu artırmada ve hedeflerinize ulaşmada başarılı olmanızda önemli bir faktördür.

  • Ayda belirli miktarda kitap okumaya çalışmak yerine, ortalama okuma hızınıza göre yıllık bir hedef belirlemeyi düşünün.

  • Kendiniz için düşük bir çıta belirlemek aslında beklentilerinizi aşmanıza yol açabilir, bu nedenle sırf sayısal bir hedefe ulaşmak için kitapların arasında acele etmeyin.

  • Bitiş çizgisine kadar yarışmak yerine her kitabın tadını çıkarmaya zaman ayırın.

  • 2024'te daha fazla kitap okumak için, tıpkı vücudumuzun farklı türde egzersizleri arzulaması gibi, zihninizi de farklı türde kitaplarla zorlamanız önemlidir.’’

Evet, bu kısma iki madde daha eklemek gerekirse, muhakkak bir kitap müzakere grubu olmalı ve kesinlikle kitap özetleri çıkarılmalı. Okunan kitabın özeti çıkarılmaz ve o konuyla ilgili diğer makale ve kitaplarla bağlantılar kurularak bağlantılar kurulmaz ve sonrasında da tekrar edilmezse, bilimsel verilere göre, 24 saat ile 6 ay arasındaki bir dilimde okunan kitapların yüzde 90’dan fazlası unutuluyor...Ki, bu vahim bir durum. Nitekim kendimize son okuduğumuz 10 kitapla ilgili bir soru cevap yaptığımızda da bu hali görebiliyoruz. Merkeplikten çok farkı kalmıyor denebilir.

Ruh ve Beden Planı

2024 için yapılabilecek bir diğer planlama sağlık ve spor meselesi.

‘Ne yersen O‘sun’ hakikatince, beslenme düzelmeden insanın düzelme ve tekamül etme, manaya açılma ihtimali %1 bile değildir.

Beslenmesi düzgün olmayan kişi, zekat verir, günlük saatlerce kitap okur, zikir çeker, gece teheccüd namazı kılar, peşine duasını yaparda, sabahında gidip Allaha savaş açar ama bunun hiç farkın varamaz. (Ne yazık ki binlerce örneği mevcut)

Bu konu imanın ilk sırasında olması gereken bir husustur ama toplumun yüzde 99’nun çok önemsediği bir konu değildir. Ve kaosların ana nedenidir. Mevzuyla ilgili olarak bir kitap yazdığım için meseleyi oraya havale edip burayı kısaca geçiyorum.

  • Hedef: Mizaca göre beslenme ve mevsimlik ürünlerle beslenme bu yıl hedef konulabilir.

  • Düzenli aktivite: Haftada en az üç gün, 30 dakikalık bir egzersiz rutini oluşturulabilir. Yüzme ve yürüyüşü özellikle tavsiye ediyorum. Beden ve ruhun içiçeliği önem arz ettiği için, yenen gıdaların atılması gerekmektedir. Aksi halde ruh, şeytani duygularla yoğunlaşır, nefsi kontrolü altına alır ve sonrasında bırakın tekamülü, şeytani fetvalar uydurur, şeytani fetvalara itaat başlar, bunu hak olarak görür, gösterir ve cehennem kaplarını açar. Allah muhafaza.

Finans ve Ekonomik Plan

Krizin giderek arttığı ve savaşın yaklaştığı bu dönemde, bu iki durum zirve yapmadan ve hazır vakit varken çok geç olmadan finansal hedefler ve planlama bir zaruret arz ediyor. 2024 belkide savaş öncesindeki zaman dilimlerinin en kolay hamleler yapılacağı bir dönem. Değerlendirmekte fayda var.

  • Bütçe Planlaması: Gelir ve giderler gözden geçirilerek aylık ve yıllık bütçe planı oluşturulabilir.

  • Yatırım: Uzun veya kısa vadeli finansal güvenlik için yatırım yapma ve kriz yönetimi üzerine odaklanmak gerekiyor. Bu noktada yıllık bir yatırım planı çıkarılabilir.

  • Borç Yönetimi: Eğer varsa borçlarınızı yönetmek için bir plan oluşturmalı ve maksimum tedbirler ay ay görev listesine eklenmeli. Bu çok atlanan bir maddedir. Ne yazık ki nakit akışı insanları kör etmekte ve sonrası tehlikeler için basiretleri bağlamaktadır. Cepteki, bankadaki paraya aldanmamalı. Çoluk çocuk düşünülmeli. Hırs şeytandandır. Gerek yok.

  • Ayrıca, yeni projeler ve girişimler bireysel üretkenliği ve toplumsal ilerlemeyi teşvik eder. Bir projeyi hayata geçirmenin ilk adımı, net bir vizyona ve sağlıklı bir planlamaya sahip olmaktır. Girişimcilik ruhu, risk almaya ve yeni şeyler denemeye hazır olmayı gerektirir. Şu anda ihtiyaç duyulan ekonomik becerilere odaklanılabilir, gerekli araç ve kaynaklar belirlenebilir ve hayalinizdeki projeyi gerçekleştirmek için ekonomik ilişkiler kurulabilir ve ekonomik ağınızı genişletebilirsiniz.

Yenilenme Planı

Zaman yönetimi eğitimi ve danışmanlık alan her arkadaşa söylediğim bir cümledir: ‘‘Muhakkak her ay bir eğitim almak için liste yapın.’’

Bu yılda 12, üç yılda 36 eğitim demek. İçtimai hayata dair 8-10 farklı alandan alınabilecek bu eğitimler, varlığı ve hadiseleri okuma noktasında büyük bir kolaylık sağlayabilir.

Tecrübeye binaen diyorum. 36 ay sonra sisteme çok farklı bakabilir ve bilinç düzeyinde önemli bir noktaya gelebilirsiniz.

Yaşımız 60-70 dahi olsa bunu yapmalı. Misal 80 yaşında ölecek olsak, koca bir 20 yıl daha var demek.

Rahmetli dedem çok yaşlıydı. 80-85 yaşında ölür deniyordu. Ama 103 yaş civarına kadar yaşamıştı. Hayat bu, kimin ne kadar yaşayacağı sadece Allah’ın takdirine bağlı.

Bu açıdan, ‘en iyi yaşlı üretken olan yaşlıdır’ prensibince, kıyamet kopsa dahi o fidanı dikmekten dur olmamalı, ölü toprağını atmalı. Aksi halde, burada şimdiden ölenlerin, diğer tarafta iyi bir yerde dirilme ihtimali çok gerçekçi değil.

Güçlü Alışkanlıklar ve Disiplin Planı

Alışkanlıklar, günlük davranışlarımızın temelini oluşturur ve zamanla kişisel terakkiyi şekillendirir. 2024, tekrar eden olumsuz alışkanlıkları değiştirme ve yenilerini inşa etme fırsatı olarak değerlendirilebilir.

Düzenli uyku, düşünceyi disipline etme, zaman yönetimi, işe odaklanma vs. gibi birçok önemli yeni alışkanlık ve disiplin geliştirme planı hedeflenebilir.

Özellikle etkili zaman yönetimi planı, hedeflerinize ulaşmanızı kolaylaştırır. Ve günlük hayatta stresi azaltmanıza yardımcı olur. Ama bu plan olmadan olmaz. Plan yoksa, alışkanlık ve disiplinde yok demektir.

Aile İlişkileri Planı

Aile bağlarının güçlü olması, mutluluk ve psikolojik iyi oluşun temellerinden biridir. 2024’de bu bağları pekiştirmek ve aile içi ilişkileri yeniden canlandırmak için, ortak aktiviteler ve gelenekler geliştirebilir.

Evet, geziler önemli. Ama tefekkürü olmayan geziler, tembellik ve gıybetten fazlasını getirmez. Hayr derken şer olur ve daha da beter olur.

Düşünün, kitap okuma kampına gidiyorsunuz ve gıybet ediyorsunuz.

Veya geziye, tatile, ziyarete gidiyorsunuz 2 öğün yemek yeterken, üç, üç öğün yeterken dört öğün yeyip israf ediyorsunuz. (Ayet: Allah israf edenleri sevmez.)

Oldu mu şimdi?

Olmadı.

Bu açıdan yıllık bir plan önemli. Hafta, ay ve aylar planlanarak ne yenecek, ne konuşulacak, nereler tefekkür edilecek? Hepsi birer birer planlanmalı.

Ayrıca, haftalık oyun geceleri, birlikte yemek veya temizlik yapma bir rutin haline getirilebilir. Aile bireyleri ile düzenli iletişim kurarak ve birbiri için vakit ayırarak bu ilişkileri güçlendirebilir.

Network Planı

Toplumun bir parçası olarak, aldığımızı geri vermenin önemi her zamankinden daha fazla. Hem gelişim, hem toplumun dönüşmesi, hem de geleceğin kurgulanması için bağlantılar hayati önemdedir. Öyle ki, bir iki tanıdık ile manevi olarak yükselebilir ya da sisteme etki edecek pozisyona gelinebilir. Yoksa, aynı insan aynı çevre aynı cümleler.

  • Yerel bir sivil toplum kuruluşu ile gönüllü olarak çalışarak bir ağ oluşturulabilir.

  • Baronların, kitap severlerin ve entelektüellerin bulunduğu mekanlar tercih edilebilir.

  • Bir düşünce enstitüsü, dernek veya vakıf kurarak network için aracı yapılabilir.

  • Milyar dolarlık şirketlerle bağlantılar kurulabilir.

  • Dünyanın 3-4 farklı kıtası ile bağlantı kuracak hamleler yapılabilir.

2023 Soruları

Son olarak, yazar Ali A.’nın 2023’ün nasıl geçtiğine dair sorduğu soruları da sizlerle paylaşmak istiyorum. En azından bir sonraki yılı planlamanın önemi adına bir tefekküre vesile olabilir.

  • ‘‘2023'te sizin için en önemli 3-5 olay veya başarı nelerdi? Bunlar hayatınızı nasıl etkiledi?

  • 2023'te karşılaştığınız en büyük zorluklar veya engeller nelerdi? Bunları nasıl aştınız ve bu deneyimlerden neler öğrendiniz?

  • Geçtiğimiz yıl boyunca kişi olarak hangi yönlerden büyüdünüz veya değiştiniz? İnançlarınız, tutumlarınız ve davranışlarınızdaki değişiklikleri düşünün.

  • 2023 için gerçekleştiremediğiniz hedefleriniz veya istekleriniz var mıydı? Neden karşılanmadıklarını ve bu konuda ne hissettiğinizi düşünün.

  • Bu yıl sizi olumlu ya da olumsuz ne şaşırttı? Bu beklenmedik olaylara veya açıklamalara nasıl uyum sağladınız?

  • 2023'te en çok neye minnettarsınız? Hayatınızı zenginleştiren insanları, deneyimleri veya fırsatları düşünün.

  • 2023'te fiziksel, zihinsel ve duygusal sağlığınıza nasıl dikkat ettiniz? Benimsediğiniz yeni alışkanlıklar veya uygulamalar var mıydı?

  • 2023'teki ilişkilerinizi düşünün. Nasıl geliştiler? Sizi önemli ölçüde etkileyen yeni ilişkiler oldu mu?’’

Evet, hem üstteki 2024 planı için konu başlıkları hem de bu sorulara vereceğiniz cevaplarla ne yapılması ya da yapılmaması gerektiği noktasında bir fayda sağlayabilir.

Sadece kendiniz, aileniz ve geleceğiniz için 1-2 saat ayıracağınız bir plan 2024 planı, sonraki 365 gününüz için birçok şeyi değiştirebilir.

Her şey olmasa bile, sadece bir konu başlığı için yapılacak istikrarlı uygulamalar bile yıl sonunda sizde çok farklı bir ruhsal tekamüle vesile olabilir. Başlamak ve sebepleri yerine getirmek bizden, sonuç Allah’tan.


Not: Geçen yıl ücretsiz olarak paylaştığım şablonları bu yılda ücretsiz olarak ekliyorum. Bu şablonları örnek olarak kullanabilir ve bir sistem kurabilirsiniz. Sorularınız olur ise her zaman mail atabilirsiniz. Link


2023 yılında Blog’da En Çok Neler Okundu?

2023 blog ve bülten için inişli çıkışlı bir seyr izlesede ilerleme kaydettiğini söyleyebiliriz.

Bu noktada Rabbim sizleri bereketlendirsin. Okunma oranlarının düştüğü bir çağda, hala daha okumayı tercih eden insanlar gelecek için önem arz ediyor.

Site verilerine gelince;

rapolat.com 2023 yılı itibariyle toplam 112 bin kez ziyaretçi edildi. Çok ciddi bir oran olmasada, reklam yapmadan, siyaset yazmadan, güncel meselelere fazla dokunmadan ve tamamen üretkenlik ve verimlilik odaklı içerik üreten bir blog için bu rakam çok kötü sayılmasa gerek…Ki, toplumun yüzde 90’ı tarafından dışlanan bir durumumuz olması itibariylede, çok dar bir çevreye hitap ediyor olsakta, okuyan ve devamlılık gösteren böyle bir kitlenin olması gelecek için çok şey anlatıyor.

Blog’u ziyaret eden yeni insan sayısı ise 75 bin kişi olmuş. Hepsine tekrardan hoş geldiniz diyorum. Ve toplam 151 bin sayfanın okunduğunu görüyoruz.

Makalelerin okunma süreleride çok kötü sayılmaz denebilir. Ortalama 7-8 dakika arası gibi bir süre söz konusu. Bu da sayfayı ziyaret edenlerin büyük çoğunluğunun makalelerin yarısına kadar geldiğini gösteriyor. Ortalama 5-6 sayfa demek.

Yılın en çok okunana makaleler ise şöyle:

Sahte Mesih mi? Sahte Mehdi mi? Kim Daha Kötü?

İsrail’in Sonu 2028 mi?

Sizi Ateşle Yıkayacağım! Mesih, Kan, Kova…!

Şifre: Ahir zaman ve binalar, inşaatlar, riskler

Blog’un en çok ziyaret aldığı ülke Türkiye olurken, ikinci olarak Almanya, ABD, Hollanda, Belçika, İngiltere ve Kanada şeklinde sıralanıyor.

Bu yıl başarsız olduğumuz tek nokta zannediyorum ücretli abonelikler oldu.

Ücretsiz bülten abonemiz 1000’ü geçerken, ne yazık ki, bültene maddi destek noktasında sadece 30 okuyucumuzu ikna edebildik. Bu da bizim kusurumuz. Demek ki henüz ikna edecek kıvamda içerik üretemiyoruz.

Diğer yandan bülteni ne kadar daha devam ettirebiliriz bilemiyorum. Ancak, bültenin devam edebilmesi için en az 500 ücretli aboneye ihtiyacımız olduğu muhakkak. Birkaç sponsor desteği bulamaz veya 500 aboneyi daha ikna edemezsek, bu ekonomik şartlarda masrafların karşılanması zor gözüküyor. Bu konuda sizlerden dua talep ediyorum.

Son olarak, şunuda ifade etmek isterim.

Bültenin son 4-5 ayında iki değerli insanın fedakarlığı olmasaydı birçok insanın hayatı değişmesine vesile olunmayabilirdi. Allahın onları rızıklandırması, onlar desteği ile 18-20 hafta daha içerik üretebildik. Ve bu içeriklerin içerisindeki yazarların makaleleri okundu, videolar izlendi, podcastler dinlendi, üretkenlik tavsiyeleri uygulandı ve birçok insan hayatlarında bazı şeyleri değiştirdi.

Faizi terk eden, zamanını doğru yönetmeye başlayan, ibadetlerini artıran, ailesine katkı sağlayan, şirket çalışanlarına zulmü bırakan, eşi ile sorunlarını çözen vs. birçok noktada dönüşüm yaşayan insanlar oldu.

Bu noktada vesile olan herkes kat ve kat fazlasıyla mükafatını görecektir. Allah nasip etti, onlar vesile oldu, blog aracılık ettik, sizler okudunuz, paylaştınız ve böylelikle bir bütünlük meydana geldi ve insanların hayatları değişmeye başladı.

‘Bir insan bir insandır’ diyerek çıktığımız bu yolculukta birçok insanın dönüşümünü görmek, sisteminde birileri tarafından değiştirilebileceğini göstermesi açısından örnek teşkil ediyor.

Eğer aciz ve sıradan insanlar birçok insanın hayatına dokunabiliyorsa, hiçkimse hiçbir konuda ümitsiz olmamalı ve her daim tohum ekmeye, birlik olmaya ve aksiyon içinde kalmaya devam etmeli.

Kainat Allahın, bizlerde onun kullarıyız. Rahman ve Rahim olan Allah bizleri hiçbir zaman yalnızlığa terk etmeyecektir.


Unsplash

Her şeyin akıllı olduğu ve zekayla bütünleştiği bir dünya

Makale, yerleşik zeka ve akıllı sistemlerin kullanımıyla, zamanın daha verimli bir şekilde kullanılmasının mümkün olduğunu belirtilmektedir. Bu teknolojilerin gelecekteki etkileri ve bolluk üzerindeki olası sonuçları da tartışılmaktadır.

Kısa bir özet:

  • Yaşam kalitenizi, zenginliğinizi ve bolluğa erişiminizi farklılaştırmanın anahtarı, bu zamanı nasıl kullandığınızda yatmaktadır.

  • Yapay zeka gibi gömülü zeka sistemleri zamanın daha verimli kullanılmasına olanak tanır ve fırsat eşitliği yaratır.

  • Teknolojideki ilerlemeler sayesinde yapay ışığın maliyeti yüzyıllar boyunca önemli ölçüde azaldı.

  • Yapay zeka ve akıllı sistemlerin entegrasyonu tarım, sağlık, imalat ve ulaşım dahil olmak üzere çeşitli sektörlerde devrim yaratacak.

  • Sorun bu sistemlerle ne yapabileceğimiz değil, hangi yeni hayalleri ve olasılıkları hayal edebileceğimizdir.


Unsplash

Linkedin'den 8 Ücretsiz AI Kursundan birine katılın

Yapay zeka meselesini çok ciddiye almayan büyük bir çoğunluk var. Ve 8 ay içerisinde oyun çok değişti. En azından meseleyi kavramak veya ne olduğu anlamak için aşağıdaki eğitimlere bir göz atılabilir.

𝟭. ChatGPT'yi İşletmeler İçin Kullanmaya İlişkin İpuçları:
https://lnkd.in/dN3e-r8V

𝟮. Komut istemi mühendisliğine giriş:
https://lnkd.in/dyNyA3yP

𝟯. Üretken Yapay Zekaya Hazır Olun:
https://lnkd.in/dkVk-VSF

𝟰. İşletmeler İçin Üretken Yapay Zeka:
https://lnkd.in/eVt7vbQA

𝟱. ML için Python ile NLP:
https://lnkd.in/dfs79Bf

𝟲. Yapay Zekaya Giriş:
https://lnkd.in/gn-GMQjR

𝟳. Yapay Zeka Temelleri:
https://lnkd.in/dDVsyJJP

𝟴. Üretken yapay zeka:
https://lnkd.in/dSQP69-Z


Avrupa'nın Motoru Almanya Tekliyor

2019’da dünya için bahsettiğimiz ekonomik krizin etkileri artık daha net bir şekilde hissedilmeye başladı. Sedat Hoca da bu videosunda dünyanın en önemli 4 ekonomisinden biri olan Alman ekonomisini ele alıyor.

Video’dan kısa bir özet:

- Almanya'nın ekonomisi bu yıl neredeyse hiç büyümedi ve hatta küçülme gösterdi.

- Alman ekonomisi 2024’de de durgunluk yaşayabilir.

- Almanya'da yüksek enerji fiyatları ve pahalı konutlar sorun teşkil ediyor.

- Almanya'nın ekonomik büyümesi yavaşladı ve çevre ülkelerin büyümesi Avrupa Birliği'ni taşımaya başladı.

- Hükümet, insanları desteklemek için para basma ve borç alma yoluna gitti.

- Almanya, Rusya ile ilişkilerin kesilmesiyle enerji fiyatlarında artış yaşadı.

- Enerji krizi tüm sektörlerde zorluklara yol açtı ve üretim maliyetlerini yükseltti.

- Alman şirketleri Rusya pazarını kaybetti ve ihracatları azaldı.

- Almanya'nın 2023 başından itibaren 100 milyar dolardan fazla kaybı var.

- Alman firmaları, Amerika'ya ve diğer piyasalara yöneliyor.

- Almanya'nın, Rusya ve Çin pazarlarına alternatifler bulması gerekiyor.

- Alman ekonomisi, imalat sanayine dayanıyor ve bilişim sektörlerinde sınırlı bir paya sahip.

- Almanya'nın iş ortamı, diğer ülkelerle kıyaslandığında firmaları zorluyor.


Unsplash

2024 ve Sonrası İçin En Önemli 5 Beceri

World Economic Forum'un Future of Jobs 2023 raporunun inceleyen S. Doğanay öne çıkan noktaları paylaşmış.

Şöyle diyor;

‘‘Çoğumuzun üzerine en çok konuştuğu, sunumlarında kullandığı, eğitim ve gelişim stratejilerine katkı sağlayan tablo olan “En Önemli Beceriler” listesinde bu sene ve sonrasında epey ilgimizi çekecek maddeler var…

Bu sene en önemli ilk 20 beceri arasına "ilk kez" giren beş madde mevcut:

✔️Curiosity and lifelong learning – Merak ve yaşam boyu öğrenme:
"Merak" iş yaşamındaki önemli bir beceri kabul ediliyor artık; dikkatinizi çekiyorum.

✔️Technological literacy – Teknoloji okuryazarlığı:
Benim unvanım 5 senedir "Teknoloji İletişimcisi". Tam da bundan dolayı en çok bu beceriyi ilk 10'da görmekten mutlu oldum 😊
Teknolojileri anlamak, doğru yorumlamak, doğru anlatmak hepimizin az çok sahip olması gereken bir beceri.

✔️Dependability and attention to detail - Güvenilirlik ve detaylara dikkat:
Güvenilirliğin en kritik insan özelliklerinden biri olduğunu düşünüyorum, listeye girmesi sürpriz değil.

✔️Empathy and active listening – Empati ve aktif dinleme:
İyi bir konuşmacı olmaktan daha iyi bir şey var, o da iyi bir dinleyici olmak 😎

✔️AI and data science - Yapay zekâ ve veri bilimi:
Üretimden pazarlamaya, İK'dan lojistiğe kadar tüm alanlar yapay zekânın etkisi altında.

Türkiye'deki kurumların çalışanlarını geliştirmek için en çok kaynak ayıracağı alanlar da bu becerilerle paralellik gösteriyor.

Raporu buradan indirebilirsiniz:’'
https://bit.ly/3AIvDWA


Unsplash



Haftanın Yapay Zeka Manşetleri

  • Bir MIT çalışması, insanların, yapay zeka tarafından oluşturulduğunu bilseler bile , yapay zeka tarafından oluşturulan reklam içeriğini insan içeriğine tercih ettiğini buldu . Bu, hem yapay zeka tarafından yazılan içeriği hem de insanlar tarafından yazılan ve yapay zeka tarafından düzenlenen içeriği içerir.


Kısa Bir Tefekkür!

Üstad diyor ki;

‘‘İnsanı Cenâb-ı Hakk’a ulaştıracak yollar pek çoktur ve bütün hak yollar Kur’an’dan alınmıştır. Fakat onların bazısı diğerlerinden daha kısa, daha emniyetli ve daha geniştir.

O yollar içinde, benim eksik kavrayışımla Kur’an’dan anladığım, “acz, fakr, şefkat ve tefekkür” yoludur.

Evet, acz de aşk gibi, belki ondan daha emniyetli bir yoldur ki, kulluk vasıtasıyla insanı mahbubiyete, yani Allah tarafından sevilme makamına kadar götürür.

Fakr, insanı Cenâb-ı Hakk’ın Rahman ismine ulaştırır.

Şefkat, aşk gibi, belki daha keskin ve daha geniş bir yoldur ki, insanı Rahîm ismine kavuşturur.

Tefekkür de aşk gibi, hatta daha zengin, daha parlak, daha geniş bir yoldur ki, insanı Allah’ın Hakîm ismine götürür.

Bu yol, “tarik-i hafi” denilen ve sessiz zikir yapılan, işe nefisle mücadeleden başlanan tarikatlar gibi on adımdan değil, “tarik-i cehriye” denilen ve yüksek sesle zikir yapılan, işe tabiat putunu kırmakla başlanan tarikatlar gibi nefsin yedi mertebesine atılan adımlardanda değil; sadece dört “hatve”den ibarettir. Tarikattan ziyade hakikattir, şeriattır.

Yanlış anlaşılmasın; aczini, fakrını ve kusurunu Cenâb-ı Hak karşısında görmek demektir, yoksa insanlara göstermek değildir.

Şu kısa yolun esası sünnete uymak, farzları işlemek ve büyük günahları terk etmektir.

Bilhassa namazı tâdil-i erkân ile kılmak ve ardından tesbihatı yapmaktır.

Bu dört hatvenin kısaca izahı şudur:

Birinci “hatve”de: “Öyleyse nefislerinizi temize çıkarmayın, kendinizi hatasız görmeyin.” (Necm sûresi, 53/32) ayetinin işaret ettiği gibi, nefsi temize çıkarmamak…

Çünkü insan, yaradılışı gereği nefsini sever. Hatta önce ve bizzat, yalnız onu sever, her şeyi nefsine feda eder. Nefsini ibadete lâyıkmış gibi metheder, ayıplardan uzak görüp temize çıkarır. Elden geldiğince kusurları kendine yakıştırmaz ve kabul etmez. Nefsini taparcasına, şiddetle savunur. Hatta fıtratına konulmuş, Hakiki Mabud’u hamd ve tesbih etmesi için kendisine verilmiş donanım ve kabiliyetleri nefsi için kullanarak “(Baksana) şu kendi heva ve heveslerini ilah edinen kimseye!” (Furkan sûresi, 25/43; Câsiye sûresi, 45/23) muhatap olur. Sadece kendini görür, kendine güvenir, kendini beğenir.

İşte bu mertebede nefsin asıl temizliği, onu temize çıkarmamaktır.

İkinci “hatve”de: “Allah’ı unutup da Allah’ın da kendilerine kendilerini unutturduğu kimseler gibi olmayın!” (Haşir sûresi, 59/19) ayetinin tehdidine ayetinin ders verdiği gibi, insan kendini unutmuş, kendinden haberi yok. Ölümü bile başkasına yakıştırır. Fâniliği ve yokluğu görse üstüne alınmaz. Zahmet ve hizmet sırasında nefsini unutmak, ücret alma ve lezzetlerden istifade etme vaktinde ise kendini düşünmek, şiddetle savunmak, çok mühim görmek nefs-i emmarenin gereğidir. Nefsin bu makamdaki temizliği, arınması, terbiyesi şu halin zıddıyla mümkündür. Yani, nefsi unutmak gerektiği yerde unutup, hatırlamak lâzım geldiğinde hatırlamak; nefsi haz ve ihtiraslarda unutmak, ölümde ve hizmette ise düşünmek…

Üçüncü “hatve”de: “Sana gelen her iyilik Allah’tandır. Başına gelen her fenalık ise nefsindendir.” (Nisâ sûresi, 4/79) ayetinin ders verdiği gibi, nefis tabiatı gereği, iyiliği daima kendinden bilip övünür ve ameline güvenir. Bu mertebede insan, nefsinde yalnız kusuru, noksanlığı, aczi ve fakrı görüp bütün güzellik ve faziletlerin kendisine Fâtır-ı Zülcelâl tarafından ihsan edilmiş nimetler olduğunu anlar; övünmek yerine şükreder, kendini beğendirmek yerine hamd eder.

Şu mertebede nefsin temizliği, “Nefsini maddî ve manevî kirlerden arındıran, kurtuluşa erer.” (Şems sûresi, 91/9) sırrıyla, kemâlini kusurda, kudretini aczde, zenginliği fakrda bilmektir.

Dördüncü “hatve”de: “O’nun Vechi (Zâtı ve rızası) dışında her şey yok olup gitmeye mahkûmdur.” (Kasas sûresi, 28/88) ayetinin ders verdiği gibi, nefis kendini serbest, tek başına ve bizzat mevcut bilir. O sebeple bir tür rubûbiyet dava eder, Mabud’una karşı düşmanca bir isyan taşır.

İşte nefis bu halden şu hakikati anlamakla kurtulur:

Her şey, nefsinde mânâ-yı ismiyle, yani kendisine bakan yönüyle fânidir, kayıptır, sonradan olmadır, yoktur. Fakat mânâ-yı harfiyle, yani Sanatkârına, Yaratıcısına bakan yönüyle, Sâni-i Zülcelâl’in isimlerine ayna olması ve vazifesi itibarı ile şahittir, gözle görülür, vücuda vesiledir, mevcuttur.

Bu makamda nefsin temizliği şöyledir:

Varlıkta yokluk, yoklukta varlık bulur.

Yani kendini sahibi bilse, kendine varlık atfetse kâinat kadar büyük bir yokluk karanlığı içinde kalır.

Kendi varlığına güvenip Hakiki Yaratıcıyı unutsa, ateş böceği gibi kendi şahsî, zayıf ışığıyla sonsuz yokluk karanlıklarında ve ayrılıklar içinde boğulur.

Fakat benliğini ve gururu bırakıp bizzat nefsinin hiç olduğunu ve aslında Hakiki Yaratıcının bir tecelli aynası bulunduğunu görse bütün mevcudatı ve sonsuz bir varlığı kazanır.

Zira bütün varlıkların, isimlerinin cilvelerine mazhar olduğu Vâcibü’l-Vücud Zât’ı bulan, her şeyi bulur.’’

Evet, Üstadın bu tefsiri üzerine çok daha eklemele yapılabilir. Ancak sadece şu cümlesi bile başlı başına ahir zamanın halini çok net göstermektedir:

‘‘Şu kısa yolun esası sünnete uymak, farzları işlemek ve büyük günahları terk etmektir. Bilhassa namazı tâdil-i erkân ile kılmak ve ardından tesbihatı yapmaktır.’’

Yani;

Sünnet uymak,

Farzları işlemek,

Büyük günahları terk etmek,

Namazı kılmak ve tesbihatı yapmak.

İnsan bu 5 şeyi yaptığında kısa yoldan Allaha yaklaşacak ve bütün varlıkların, isimlerinin cilvelerine mazhar olacak ve herşeyi bulacak.

Demek ki, hali hazırdaki durumda bu 5 şeyin hakkı dahi tam olarak verilmiyor olsa gerek ki, ne tam bir hikmete erme var, ne de o isimlerin cilvelerine ulaşma var ne de o yolda bir gayret var.

Rahman bizlere merhamet etsin.


Bu haftalıkta bültenimizin sonuna geldik.

👉 Bültenimize sponsor olabilir, reklam verebilir, yıllık abone olarak maddi destek verebilir veya devam edebilmemiz için bağış yapabilirsiniz. Üç arkadaşınıza tavsiye vererekte bu bilgilerin onlara ulaşmasına vesile olabilirsiniz.

Bültene sponsor olabilir veya abone olarak destek verebilirsiniz

TÜM BÜLTENLER İÇİN TIKLAYIN

Önceki
Önceki

Bilerek mi Yapıyorlar Yoksa Cahilliklerinden mi? Yanıltma, Tutarsızlık ve Maddi Kayıplar

Sonraki
Sonraki

Yalnızsın ve Tanrıcılık mı Oynuyorsun? Ekip!