''Geleceğinizi Bilmek İçin Kendinize Sormanız Gereken Bir Soru''

Bu Hafta Bültende Neler Var?

  • 300 Milyon İş Alt Üst Olabilir!

  • Alışkanlıklar, Motivasyon Ve Hareket

  • ''Rızık Bittiği Anda Hiçbir Tedbir Ve Tedavi İle Ha­yatta Kalmak Mümkün Değildir...''

  • Pentagon'dan Sızan Belgelerden Ne Öğrendik?

  • Dünyanın En Güçlü Silahı: Veri

  • Dolar Çöküyor Mu?

  • İki Kitap

  • ''Geleceğinizi Bilmek İçin Kendinize Sormanız Gereken Bir Soru''

  • 8 Makale

    1. Seçim anketleri ne kadar güvenilir? Araştırmalar ne gösteriyor?

    2. Düşük ego, daha iyi bilgelik

    3. Robotlardan çok İnsanlar: Küresel Ekonominin Otomasyondan Önce Göçmenlere İhtiyacı var”

    4. Bakkalın durumu Avrupa 2023: Belirsizlikle yaşamak ve buna yanıt vermek

    5. Zihnimizdeki Virüsler: Düşünce Hataları

    6. Twitter Dosyaları: Dr. Anthony Fauci "Yemin Altında Yalan Söyledi"

    7. Dervişcik sahnede…

    8. Leonardo DiCaprio'nun Yeşil İş İmparatorluğu

Unsplash

Yazar Nir Eyal, Goethe'nin bir cümlesini hatırlatarak önemli bir noktaya değiniyor:

''Alman yazar ve filozof Goethe, birinin geleceğini basit bir şekilde tahmin edebileceğine inanıyordu.

Goethe, "O kişinin zamanını nasıl geçirdiğini bilirsem kolaylıkla tahmin edebilirim" demişti.

Zamanınızı nasıl harcadığınızı görmek, değerlerinizi ortaya çıkarır ve böylece zaman, dikkat ve çaba yatırımınızın sizi nereye götüreceğini gösterir.

Sorun şu ki, çoğumuz önemli şeylere odaklanmak yerine dikkati dağılmış halde çok fazla zaman harcıyoruz.

Yarın Kim Olmak İstiyorsun?

The Happiness Trap kitabının yazarı Russ Harris'e göre kişisel değerler, "nasıl olmak istediğimiz, neyi temsil etmek istediğimiz ve çevremizdeki dünyayla nasıl ilişki kurmak istediğimiz şeylerin sonucudur.'' Diye açıklar.

İnsanlar istedikleri şeyler için zaman ayırırlar.

(Örneğin, değerlerimden biri kızım için eğlenceli ve ilgili bir baba olmak.)

Bu değerler daha sonra gelecekteki ideal benliğiniz olmak için bir yol haritası görevi görür.

Bunları, bu değerleri yerine getirmenize yardımcı olacak etkinliklere yönlendirmek için kullanabilirsiniz.

Mesela, 'baba olma değerimi' desteklemek için kızımla birlikte bir sistem oluşturduk:

Her hafta, 'eğlenceli bir aktivite içerecek notlar yazdığımız bir kavanozdan’ rastgele seçim yapıyoruz ve ardından bu aktiviteyi yapıyoruz.

Değerlerinizi ve sizi bunlarla tanışmaya iten etkinlikleri listelemek, zamanınızı nasıl harcadığınız ile kim olmak istediğiniz arasındaki boşlukları ortaya çıkarır.

Diyelim ki yazar olmak istiyorsunuz. Düzenli olarak yazmaya zaman ayırmıyorsanız, fazla bir şey yayınlamayacağınız garantidir. Bunun için zaman ayırmanız gerekiyor, yoksa olmayacak.

Gelecekteki Benliğinize Zaman Ayırın

Çoğu zaman insanlar değerleri için zaman ayırmazlar.

Dış tetikleyiciler gibi dış etkilerin, zamanlarını nasıl geçirmeyi amaçladıklarını belirlemelerine veya iç tetikleyicilerin dikkatlerini dağıtmasına izin verirler.

Ama olay şu: Zamanınızın ve dikkatinizin kontrolünü elinize almazsanız, gelecekte hayatınız istediğiniz gibi görünmeyecek.

İdeal geleceğimizi gerçekleştirmenin en iyi yolu, değerleri zamana dönüştürmektir.

İyi çalışılmış bir zaman ve dikkat yönetimi tekniği olan zaman sınırlaması bunu kolaylaştırır. Takviminizde belirli dönemleri çekiş için ayırmayı, değerlerinizi yaşamak için önceden yapmayı planladığınız faaliyetleri içerir.

Her gün tam olarak ne yapmamız gerektiğini ve bunu ne zaman yapmayı planladığımızı bilmek, dikkat dağıtıcı unsurlarla mücadele etmemize ve hedeflere ulaşmak için bir zaman çizelgesi oluşturmamıza yardımcı olur.

Yapılacaklar listesindeki bir şeyi işaretlemenin aksine, zaman sınırlı bir takvim kullanmak, farklı görevlerin ne kadar sürdüğünü öğrenmemizi sağlar. Bu da ilerlememiz için bir geri bildirim döngüsü bildirir.

Bu nedenle, bir kitap yazmak gibi bir hedefiniz varsa, bunu yapılacaklar listesine koymak, onu yapamayabileceğiniz anlamınada geliyor.

Ancak yazmak için günde 30 dakika ayırırsanız, bu süre içinde ne kadar ilerleme kaydettiğinizi takip edebilir ve ilk taslağı ne zaman tamamlayabileceğinizi tahmin etmek için basit bir matematik işlemi ortaya çıkarmış olursunuz.

Örneğin, genellikle bir saatte 200 kelime yazdığınızı fark ettiğinizde, 40.000 kelimelik bir müsvedde yazmanın yaklaşık 200 saat süreceğini hesaplayabilirsiniz.

Ortalama bir Amerikalının günde yaklaşık beş saatini video izleyerek geçirdiği düşünülürse bu aslında pek de fazla değil !

İstediğiniz hayatı ve geleceği yaşamak söz konusu olduğunda, odaklanmanız gereken en iyi şey değerlerinizi yaşamaya zaman ayırdığınızdan emin olmaktır...''

Yazarın geçen yıl kitabını okuma fırsatım olmuştu. Değindiği bu değer meselesi önem arz ediyor.

Verdiğimiz zaman yönetim eğitimlerinde de sıkça karşılaştığımız sorunların başında gelen hususlardan birisi değer meselesi.

Kişinin hayat amacı eğer bir değer üzerine kurulu değilse ve o değerler üzerine bir planlama ile ilerlemiyorsa, zaman yönetmeyi dahi yıllarca düşünmüyor, düşünemiyor, hatta yönetmek istese de çok yapay olarak kalıyor ve hayatına geçiremiyor.

Bu durumda haliyle boşa geçen saatlar, aylar, yıllar vs. israfını ortaya çıkarıyor. O açıdan, her insan için bir vizyon belgesi oluşturmak bu noktada iyi bir adım olabilir. Kişinin kendisi de bunu yazabilir veya bir uzmandan danışmanlıkta alabilir. Ve sonrasında ise bir zaman yönetim sistemi ile hayatını çok farklı bir noktaya getirebilir.

Unsplash

300 Milyon İş Alt Üst Olabilir!

Birçok kez üzerinde durduğumuz bir mesele. Bu açıdan sürekli olarak yenilenme ve kendimizi geliştirmeye teşvik ediyoruz. Etmeliyiz. Yaşayarak görüyoruz. Birçok şey değişiyor. Haftaya daha detaylı bahsedeceğim inşallah.

Goldman Sachs'da yayınladığı raporda bu konu üzerinde duruyor.

Şirket yapay zekanın dünya çapında 300 milyon işi alt üst edebileceğini yazdı ve Hong Kong, İsrail, Japonya, İsveç ve ABD muhtemelen en çok etkilenen ilk beş ülke olacağı üzerinde durdu.

  • Rapor, çalışanların üçte ikisinin görevlerinin %20 ila %50'sinin yerini teknolojinin aldığını tahmin ediyor.

  • ABD'de, iş görevlerinin tahminen %25'i önümüzdeki yıllarda otomatikleştirilebilir ve aşağıdaki beş meslek en fazla risk altındadır:

Ofis ve idari destek işleri:

Görevlerin %46'sı otomatikleştirilebilir

Yasal işler: %44

Mimarlık ve mühendislik: %37

Hayat, fizik ve sosyal bilimler sektörü: %36

Ticari ve finansal işlemler: %35

  • Yapay zekanın en az etki edeceği düşünülen sektörler ise şöyle:

Bina ve zemin temizliği ve bakımı: AI muhtemelen bu görevlerin yalnızca %1'inin yerini alacak.

Kurulum, bakım ve onarım işleri: %4

İnşaat: %6.

  • Küresel olarak, gelişmiş pazarların, gelişmekte olan pazarlara göre yapay zeka görevlerini devralma olasılığı daha yüksektir. Avrupa muhtemelen görevlerinin %24'ünün teknoloji ile değiştirildiğini görecek;

Büro işleri (%45)

Zanaat ve ilgili ticaret sektörü (%4).

  • AI'nın görevleri devraldığını görme olasılığı en düşük olan beş ülke şunlardır:

    Çin, Nijerya, Vietnam, Kenya ve Hindistan.

  • Yapay zekanın çeşitli iş gücünü kesintiye uğratma derecesi, teknolojinin kapasitesine, şirketlerin onu ne zaman benimsediğine, gelecekte ne kadar güçlü olacağına ve şirketlerin onu ne kadar kullandığına bağlı olacaktır.

Unsplash

Alışkanlıklar, Motivasyon Ve Hareket

Alışkanlıkları değiştirme noktasında strateji geliştiremeyen ve 'Atomik Alışkanlıklar' kitabını okuma zamanı bulamayan arkadaşlar için, kitaptan kısa ve net birkaç not paylaşacağım.

Umarım uzun içerikleri okuma fırsatı olmayanlar, bu kısa bilgilerle harekete geçebilir.

''Alışkanlıklardaki küçük değişiklikler hayatta büyük değişikliklere yol açabilir. Anlamlı sonuçlar elde etmek için her gün küçük, tutarlı iyileştirmeler yapın.

Kitap, her biri alışkanlıkları inşa etmenin ve yıkmanın farklı bir yönünü kapsayan dört bölüme ayrılmıştır.

Birinci bölüm, alışkanlıkların temel kavramlarını tanıtır ve davranış değişikliğinin dört yasasını açıklar:

  1. Net ol

  2. Çekici hale getir

  3. Kolaylaştır

  4. Tatmin edici yap

Clear, yeni alışkanlıklar meydana getirmek için davranışlarımızı yönlendiren ipuçlarını, istekleri, tepkileri ve ödülleri tanımlamamız gerektiğini açıklıyor.

Olumlu sonuçlara yol açan küçük, belirli davranışlara odaklanmayı ve zaman içinde bunları geliştirmeyi öneriyor.

İkinci bölüm, alışkanlıklar bilimini ve davranış değişikliği psikolojisini inceliyor.

Alışkanlıkların nasıl oluştuğunu, beyinlerimizi ve bedenlerimizi nasıl etkilediğini ve bu bilgiyi kendi avantajımıza nasıl kullanabileceğimizi açıklamak için davranışsal ekonomi, evrimsel biyoloji ve sinirbilimden net bir şekilde yararlanıyor.

İşaret ve ödüle dayalı öğrenmenin önemini, değişime karşı direncin nasıl aşılacağını ve alışkanlıklarımızı şekillendirmede kimliğin rolünü anlatıyor.

Temel Bilgi : Davranışınızı tamamen değiştirmek için kendinizle ilgili yeni şeylere inanmaya başlamanız gerekir.

Üçüncü bölüm, iyi alışkanlıklar oluşturmak ve kötü olanları kırmak için pratik bir rehber sunuyor.

Clear, hedeflerimizi belirlemek ve bir eylem planı oluşturmaktan ilerlememizi izlemeye ve stratejilerimizi gerektiği gibi ayarlamaya kadar davranışlarımızı değiştirmek için adım adım bir süreç ortaya koyuyor.

Ayrıca, bir destek grubu bulma, ödülleri ve sonuçları kullanma ve alışkanlıklarımızı takip etme gibi motive ve sorumluluk sahibi olmaya yönelik ipuçları da veriyor.

Temel Bilgi : Alışkanlık oluşumu uzun bir yarıştır. İstenen sonuçların ortaya çıkması genellikle zaman alır. Ve uzun vadede emeklerinizin karşılığını almak için beklerken, kısa vadede buna bağlı kalmak için bir nedene ihtiyacınız var. Doğru yolda olduğunuzu gösteren bazı acil geri bildirimlere ihtiyacınız var. İşte bu noktada bir alışkanlık takipçisi yardımcı olabilir.

Dördüncü bölüm, alışkanlıklarımızı uzun vadede sürdürmeye yönelik stratejileri kapsar. Clear, sürekli iyileştirmenin önemini, %1 kuralının gücünü ve alışkanlıklarımız için bir sistem kurmanın değerini tartışıyor. Okuyucuları, yalnızca sonuçlardan ziyade alışkanlık oluşturma sürecine odaklanmaya ve sürekli öğrenme ve büyüme fikrini benimsemeye teşvik ediyor.

Temel Bilgi : Yüzde 1 Kuralı, belirli bir alandaki ödüllerin çoğunun, alternatiflere göre yüzde 1'lik bir avantaj sağlayan kişilere, ekiplere ve kuruluşlara zaman içinde birikeceğini belirtir. İki kat sonuç almak için iki kat daha iyi olmanıza gerek yok. Sadece biraz daha iyi olman gerekiyor.

Kitap boyunca Clear, fikirlerini açıklamak ve ilham vermek için zorlayıcı örnekler ve hikayeler kullanıyor. Alışkanlıkların hayatlarımızı nasıl değiştirebileceğini göstermek için hem kendisinin hem de Olimpiyat atletlerinden başarılı girişimcilere kadar başkalarının deneyimlerinden yararlanıyor. Ayrıca, alışkanlık izleyici ve hedef belirleme ve hedeflere ulaşma kılavuzu gibi pratik araçlar ve kaynaklar sağlıyor.

Genel olarak Atomik Alışkanlıklar, iyi alışkanlıklar edinmeye ve kötü olanları kırmaya yönelik ilgi çekici ve bilgilendirici bir rehberdir. Clear'ın yaklaşımı sağlam araştırmalara dayanıyor, ancak bunu herkesin anlayabileceği ve uygulayabileceği açık ve erişilebilir bir şekilde sunuyor. İster sağlığınızı, üretkenliğinizi veya ilişkilerinizi iyileştirmek istiyor olun, bu kitap kalıcı değişime ulaşmak için bir yol haritası sunuyor.

Atom Alışkanlıklarından Alıntılar

  1. "Alışkanlıklar, kişisel gelişimin bileşik çıkarlarıdır."

  2. “Sonuçlarınız, alışkanlıklarınızın gecikmeli bir ölçüsüdür”

  3. “Yaptığınız her eylem, olmak istediğiniz insan türü için bir oydur”

  4. “Girişleri düzeltin, çıktılar da kendilerini düzeltecektir.”

  5. "Alışkanlıklarınızı değiştirmenin en etkili yolu, neyi başarmak istediğinize değil, kim olmak istediğinize odaklanmaktır."

  6. "Daha iyi olarak kazanamadığın zaman, farklı olarak kazanabilirsin."

  7. “Hedefler, elde etmek istediğiniz sonuçlarla ilgilidir. Sistemler, bu sonuçlara götüren süreçlerle ilgilidir.”

  8. “Zor bir alışkanlıktan hemen önce keyif aldığınız bir şeyi yaparak bir motivasyon ritüeli oluşturun.”

  9. "Motivasyon nedeniyle bir alışkanlığa başlayabilirsin, ancak bir tanesine bağlı kalmanın tek nedeni, onun kimliğinin bir parçası haline gelmesidir."

  10. “Alışkanlıklarınız kimliğinizi, kimliğiniz de alışkanlıklarınızı şekillendirir.”

  11. “Kritik bir eşiği geçene kadar küçük değişiklikler genellikle hiçbir fark yaratmaz. Herhangi bir birleştirme işleminin en güçlü sonuçları ertelenir. Sabırlı olmalısın."

  12. "Atomik bir alışkanlık, daha büyük bir sistemin parçası olan küçük bir alışkanlıktır. Tıpkı atomların moleküllerin yapı taşları olması gibi, atomik alışkanlıklar da dikkate değer sonuçların yapı taşlarıdır.”

  13. "Kendinizin en iyi versiyonu olmak, sürekli olarak inançlarınızı düzenlemenizi ve kimliğinizi yükseltip genişletmenizi gerektirir."

  14. "Pek çok insan, asıl eksiklikleri netlik olduğunda, motivasyonlarının olmadığını düşünür."

  15. "En yaygın iki ipucu, zaman ve konumdur."

  16. “Optimize etmeden önce standartlaştırın. Var olmayan bir alışkanlığı geliştiremezsiniz.”

  17. “Profesyoneller programa bağlı kalır,amatörler hayatın araya girmesine izin verirler.''

  18. ''Ortamınızın kurbanı olmak zorunda değilsiniz. Mimarı da olabilirsiniz.''

  19. “Siz bilinçsiz olanı bilinçli hale getirene kadar, o sizin hayatınızı yönlendirmeye devam eder ve siz buna kader dersiniz.” -Jung-

  20. ''Alışkanlıklar iki ucu keskin bir kılıçtır. Kötü alışkanlıklar sizi iyi alışkanlıkların inşa edeceği kadar kolayca parçalara ayırabilir; detayları anlamak bu yüzden hayati önem taşır. Kılıcın tehlikeli yüzünden korunabilmek için alışkanlıkların nasıl işlediğini ve onları kendi zevkinize göre tasarlamayı öğrenmelisiniz.''

  21. ''İyi alışkanlıklar zamanı müttefikiniz yapar. Kötü alışkanlıklar zamanı düşmanınız yapar.''

  22. ''En güçlü sonuçlar geç gelir''

  23. ''Zaman, başarı ve başarısızlık arasındaki boşluğu büyütür. Zamanı neyle beslerseniz zaman onu katlar.''

  24. "Yavaş yürüyün ama asla geriye gitmeyin."

  25. “Uğruna yaşayacak bir nedeni olan kişi neredeyse bütün nasıllara dayanabilir.”

  26. ''Bütün büyük şeyler küçük başlangıçlarla gelir. Her alışkanlığın tohumu küçük, tek bir karardır. Ancak o karar tekrarlanırken bir alışkanlık filizlenir ve büyür. Kökler toprağa yayılır, dallar uzar. Kötü bir alışkanlığı yenme görevi içimizdeki güçlü bir meşeyi kökünden sökmek gibidir. İyi bir alışkanlığı inşa etme görevi ise narin bir çiçeği günbegün büyütmekten farksızdır.''

  27. "Siz bilinçsiz olanı bilinçli hale getirene kadar, o sizin hayatınızı yönlendirmeye devam eder ve siz buna kader dersiniz."

  28. ''Kendimi sosyal medyanın dışında bıraktığım ilk hafta sosyal medyada paylaşılanlara eskisi kadar sık bakma ihtiyacı duymadığımı fark ettim ve sosyal medyaya her gün ihtiyacım olmadığı kesindi. Sadece çok kolay olduğu için varsayılan bir eyleme dönüşmüştü bu. Kötü alışkanlığım imkansızlaşınca as­lında daha anlamlı görevler üzerinde çalışmamı sağlayacak mo­tivasyona sahip olduğumu keşfettim.''

  29. ''Her kitap size sadece yeni bir şey öğretmez, aynı zamanda eski fikirler üstüne düşünmenin yeni yollarını açar.''

    Kaynaklar: Atomik Alışkanlıklar, Bookrat, 1000kitap

Unsplash

''Rızık Bittiği Anda Hiçbir Tedbir Ve Tedavi İle Ha­yatta Kalmak Mümkün Değildir...''

'Hiçbir kimse Allah'ın izni olmadan ölmez. Ölüm belirli bir süreye göre yazılmıştır. Kim dünya menfaatini isterse, kendisine ondan veririz. Kim de ahiret mükâfatını isterse, ona da ondan veririz. Biz şükredenleri mükâfatlandıracağız.'

Ali İmran Suresi 145

'Her canlı ölümü tadacaktır. Ancak kıyamet günü yaptıklarınızın karşılığı size tastamam verilecektir.'

Ali İmran Suresi 185

'De ki: "Şüphesiz benim namazım da, diğer ibadetlerim de, yaşamam da, ölümüm de âlemlerin Rabbi Allah içindir."

Enam Suresi 162

Çağdaş toplumun doğuma olduğu gibi, ölüme de saygısı kalmamıştır.

İnsanın rızkı yani kalp atışı ve nefes sayısı bitmemişse, hiçbir hastalık ölüme sebep olamaz. Rızık bittiği anda ise, hiçbir tedbir ve tedavi ile ha­yatta kalmak mümkün değildir. Bunun idrakinde olan insan kendi hastalı­ğında olduğu gibi, çocuklarının ve yakınlarının hastalığında da korkuya, şaşkınlığa ve telaşa kapılmaz, gereksiz davranışlarda bulunmaz. İnsan has­talandığı zaman, ölebileceğim ve ebedi hayata kavuşabileceğini göz önün­de bulundurmalı ve ölüme hazırlık yapmalıdır.

Hastalık başladığı zaman, ilk önce lavman yapılmalıdır. Ancak karın ağ­rısı varsa lavman mutlaka doktor tavsiyesi ile yapılmalıdır. Bağırsaklar dolu olursa, bütün zehirleri kana sızdırır ve hastanın durumu ağırlaşır. Boş oldu­ğu taktirde zehirleri kandan ve organlardan çeker. Bağırsaklar boşaldıktan sonra, gusül abdesti veya abdest alınır. Vücut böylece kendini, spazm, da­mar patlaması, damar tıkanması, iltihaplanma, ateş gibi iç tehlikelerden ko­ruma gücü kazanır.

Hasta, iştahı kendiliğinden gelene kadar aç ve susuz kalmalıdır. Fakat çok isterse, su veya suyla karıştırılmış meyve suyu özellikle limon suyu greyfurt suyu, nar suyu veya elma suyu içebilir. Hadis-i Şerifte "Hastaları­nızı yemeye ve içmeye zorlamayın. Zira Allah onları yedirir ve içirir" bu­yurulmuştur.

Bu şekilde davranıldığı taktirde ne tür hastalık olursa olsun, büyük fay­da ile geçer. Hastalık ölümün habercisi ise, o zaman da insan ölüme hazır­lanmış olur. Çünkü Peygamberimiz sallallahü aleyhi ve sellem, "Aç ve su­suz ölmeye gayret edin", diye tavsiye ediyor. Hz. Ali (r.a.) şehit edilmeden birkaç gün önce vefatını hissetmiş ve yiyip içmeyi bırakmıştı. Neden ye­mediğini soranlara "Emr-i Ilahi'nin ben aç iken gerçekleşmesini arzu ede­rim" diyordu.

Ölümün yalnız ecele bağlı olduğu gerçeğine inanan insan, hastahaneye gitmeden, evinde, yakınları arasında, Kur'ân-ı Kerim ile ölüme hazırlanma­yı tercih eder.

Ömrün uzunluğu kalp atışlarının sayısına yanı kalbin rızkına, kalp de ar­şa bağlı olduğuna göre ecel, kalbin arştan kesilmesiyle gerçekleşir. Kalp arştan kesildikten sonra bir müddet daha çalışır. Bunu şöyle bir örnekle da­ha iyi anlaşılır kılabiliriz: ikinci kattaki bir musluğa bağlı hortumdan bah­çeye gelen su, musluk kapatıldıktan sonra bir müddet daha akmaya devam eder. Allah'ın katındaki zamanla dünya zamanı arasında büyük fark vardır. Allah (cc) "Bizim katımızdaki bir gün sizin saydığınız yüzyıl gibidir" buyur­duğuna göre kalbin arştan kesilmesi ile kalbin durması arasında geçen bir an, bizim katımızda birkaç gün gibi bir müddettir. Aslında kalbin arştan ke­silmesiyle ölüm gerçekleşmiştir, fakat ne kendisi ne de yakınları bunun far­kında değildir,- aynen kalp durduktan sonra beynin bir müddet daha yaşa­dığı gibi. Bu durumda kişi bazı duygular ve rüyalarla ölümü hisseder fakat emin değildir ve inanmak istemez.

Kalbin arştan kesilmesinden sonraki bir kaç günlük müddette kişi amel­lerine layık ölüm şeklini arar ve bulur. Bazısı ameliyat masasında, bazısı yanlış tedavide, bazısı tuvalette, bazısı işbaşında, bazısı doğumda, bazısı secdede ölür. Görüldüğü gibi insan, ameliyat olduğu, ameliyata geç kaldı­ğı, yanlış tedavi olduğu veya sezaryen yapmadığı için değil ecel geldiği için ölür. Bir insan ölürken kendisiyle beraber çevresindekiler de imtihan olur. "Ameliyyattan öldü", "ameliyat olsaydı ölmezdi" veya "bu arabaya binmeseydi" ya da "sezaryen olsaydı ölmezdi" gibi sözler insanı şirke düşürür.

Ölüm doğuma benzer. Doğumda can, rahimden-dünyaya, ölümde ise bu dünyadan-öteki dünyaya geçiş yapar. Rahimdeki canı 40 haftadan fazla rahimde tutmak ister misiniz? Bunun bebek için hayırlı olduğunu düşüne­bilir misiniz? Ölüme yaklaşan insanın canını da dünyada tutmaya çalışmak­ta hayır yoktur, büyük zulüm vardır ve ahirete karşı işlenen bir suçtur.

Ağır hastalıklar Allahü Teala'nın büyük rahmetidir. İnsan onlara sabre­der ve isyan etmezse, bütün günahlarından kurtulmasına sebep olur. Kul hasta olduğu zaman, Allahü Teala şöyle buyurur: "Eğer bir kulumun ruhu­nu kabzedersem, hayra kabzetmiş olurum. Eğer afiyet verirsem, etini ken­di etinden daha hayırlısı ile, kanını da kendi kanından daha hayırlı bir kan­la değiştiririm". (Aidin Salih)

Unsplash

Pentagon'dan Sızan Belgelerden Ne Öğrendik?

ABD, yaklaşık 10-15 gündür Pentagon'daki büyük veri sızıntısını konuşuyor.

Sızan belgelerden kısa bir özet:

  • 5 ülkenin Ukrayna topraklarında özel askeri kuvvetleri bulunuyor. Bu ülkelerin başını 50 özel kuvvet askeriyle İngiltere çekiyor. İngiltere'yi, 17 askerle Letonya, 15 askerle Fransa, 14 askerle Amerika Birleşik Devletleri ve bir askerle Hollanda izliyor.

  • Bir başka belgede, 38 Avrupa ülkesinin, Ukrayna'nın askeri destek talebine verdiği yanıtlar yer alıyor. Grafik formundaki belgede hükümetlerin yardımları ya da yardım vaatleri 4 kategori altında toplanmış.

  • Belgelerde, Rusya-Ukrayna Savaşı’nda askerî kayıplara da yer veriyor. Buna göre Rus kayıplarının 17,5 bin, Ukraynalı askeri kayıplarınınsa 71,5 bin olduğu tahmin ediliyor.

  • Belgeler Ukrayna ordusunun stratejik konumunu açığa çıkardığı gibi sayısal olarak da zayıflıklarını öne sürüyor.

  • Sızıntılar, ABD’nin sadece Ukrayna’nın değil, Rusya’nın da planlarına erişimi olduğunu gösteriyor. ABD’nin neredeyse her Rus istihbarat teşkilatından şu ya da bu şekilde bilgi aldığı da ortaya çıkarıyor.

  • Pentagon’da sızan belgelere göre, ABD yönetimi Ukrayna Devlet Başkanı Zelenski’nin ölme ihtimalini de masaya yatırmış. Böyle bir senaryoda, Avrupa’dan Ukrayna’ya silah akışını durdurabileceği ancak bir başka “yüksek profilli Ukrayna liderinin” de yerel ve uluslararası destek toplayabileceği değerlendirmesi yapılıyor.

  • Sızan belgelerden birinde, yapılan elektronik dinlemeler sonucunda Rus istihbarat servisi FSB ile Birleşik Arap Emirlikleri istihbaratının ABD ve Birleşik Krallık’a karşı birlikte çalışmak için anlaştıkları bilgisi yer alıyor. Mart ayında hazırlanan raporda, bilgiye bir FSB ajanının dinlenmesi sonucundan erişildiği ifade ediliyor. BAE hükümeti bu iddianın doğru olmadığı yönünde bir açıklama yaptı.

  • ABD’nin en yakın müttefiklerinden Güney Kore ile yaşadığı anlaşmazlık da belgelerde yer alıyor. Sızan belgelerden öğrendiğimiz kadarıyla, Seul yönetimi Moskova’nın tepkisini çekmemek için ABD’nin Ukrayna’ya silah gönderilmesi talebine direniyor. Güney Kore hükümeti, ilgili belgelerin doğru olmadığı yönünde bir açıklama yaptı.

  • Sızan belgelerde ismi geçen bir diğer ülke ise İsrail. Bir istihbarat raporuna göre Mossad, İsrail’de Netanyahu hükümetine karşı gerçekleşen yargı reformu gösterilerini destekliyor ve ajanlarını bu yönde cesaretlendiriyor. Netanyahu hükümeti rapordaki bilgileri yalanlayan bir açıklama yaptı.

  • Raporlardan birinde de, şubat ayı başlarında Wagner personelinin "Türkiye'den silah ve teçhizat satın almak için Türk bağlantılarıyla bir araya geldiğini" belirtiyor.

(Kaynaklar: The Washington Post, CNN, AP, BBC, Time, The New York Times, Kyiv Post, RT, Ntv, Fikir Turu, Serbestiyet)

Unsplash

Dünyanın En Güçlü Silahı: Veri

HBR'de yayınlanan makalede veri meselesine dikkat çekiliyor.

Yaza veriyi 'bugünün en değerli madeni' olarak değerlendiriyor. Ki, haksızda sayılmaz. Zira sistem şu anda tamamen veri inceleme ve o inceleme sonucu belirlenen stratejilerle ilerliyor.

Makalede öne çıkan noktalar:

''- Doğru bilgi gibi doğru veri de dikkatle incelenmeli, eldeki verilerin doğruluğuna, kaynağına, sürekliligine, veri setiyle ilişkisine, kullanılabilirliğine dikkat edilmeli.

  • Balıkların hafızası saniyeliktir, gökkuşağı yedi renktir, kelebekler bir gün yaşar. Yanlış, yanlış ve yanlış. Daha önce doğru bildiğimiz yanlışlar hakkında düşünmüş müydünüz?

  • İnsanların Nelson mandelanın 80’li yıllarda hapiste öldüğünü sanması ama aslında Mandela’nın 2013 yılında hayatını kaybetmesi...

  • Tüm bu veriler günlük hayatımızın büyük bir kısmını kaplamış durumda. Yeterince farkında olmasak dahi verilere göre hareket ediyor, verilerin gücünün de etkisiyle kararlar alıyoruz. Özellikle pazarlama alanında, rakamların bu kadar öne çıkarılması bu gücün bir etkisi olarak görülebilir. Beş yıldız verilen ürünleri tercih etmeye daha yatkınız. Hatta bu çığ etkisiyle alanının uzmanları tarafından destekleniyor, bu güç efektif olarak kullanılmaya çalışılıyor.

Unsplash

Dolar Çöküyor mu?

Hugo Chavez 2007'de “Dolar imparatorluğu tanrının yardımıyla yıkılacak” diye bir ifade kullanmıştı.

O tarihler için çok uçuk bir cümleydi. Ancak, kadersel döngüde biliyoruz ki, 'cüceler deve, develer cüce olacak' kaidesi her zaman işleyen bir yaratımsal kanundur.

Jeff Bezos'un Amazon için kullandığı bir cümle vardı “Bir gün Amazon başarısız olacak, bizlerin işi ise bunu olabildiğince geciktirmek.”

Bu durum şu an dolar için işliyor diyebiliriz. Süreç şimdilik biraz daha hızlandı gibi gözüküyor. Ama ABD'de geciktirmeye çalışıyor.

Küresel düzende dengelerin değişmesi, fakirlik ve zilletin bitmesi için başka bir seçenek olmadığı ortada. Ne kadar direnebilir? İzliyoruz.

Nitekim, herkes kendi çıkarını düşünerek hareket ediyor. Oysa, AB ve diğer ülkeler biraz cesaretli olsalardı sistemde herşey bir anda değişebilirdi. Ama onlarda beklemede kalarak harekete geçmemekte ısrar ediyorlar.

Oysa ki Çin ve Rusya sürekli hamle yapıyor.

Rus Başbakan yardımcısı Novak'ın yaptığı açıklamada süreci iyice hızlandıracak gibi gözüküyor.

Novak mealen, ''Rusya, enerji ürünleri için ödeme yaparken ulusal para birimlerine geçiyor, Yuan ve Ruble yaygınlaşıyor. Euro ve dolar yakında terk edilecek...''dedi.

Çin ise AB'yi parsellemeye, kontrol altına almaya, ajanları ile AB başkentinde cirit atmaya devam ediyor.

Kısacası dolara karşı birçok yönden stratejik hamleler atılıyor.

Peki PetroDolar Ne Zaman Çöker?

Çok kısa bir sürede olmayacağı muhakkak. Ancak, çok uzun sürmeyeceği de muhakkak. Artık bir değişim sürecinin başlangıcındayız. Ya kaos ile ya kaos olamadan bu değişim olacak.

ABD ile hareket eden Suudlar bile rest çekme konumuna geldi ise, artık mesele her türlü yoruma açık hale gelmiş demektir.

ABD keşke güç paylaşımını kabul ederek yumuşak geçiş üzerine bir strateji geliştirseydi.

Türkistanlıların zulm yaşadığı bu dönemde Çin'e karşı hareket edebilecek olan tek ülke ABD olduğu için, ABD'nin güç kaybetmesi Uygur Türkleri içinde bir risk taşıyor.

Ne yazık ki, ABD kendi eliyle kendini tehlikeye sokmaya devam ediyor.

2008 krizi sonrası 'ben dünya liderliğini vermem, daha çok para basarım, dünyayı yönetmeye devam ederim' inatlaşmasına girince, ekonomik gücü 2023 itibariyle çok daha felaket bir duruma geldi.

Nitekim, Suudi Arabistan bile kısa bir süre önce ABD doları dışındaki para birimlerinde takas ticaretine (yani petrol satışlarına) açık olduğunu duyurdu. Bu, dolar hakimiyetinin potansiyel sonu hakkında oldukça büyük bir şaşkınlığa neden oldu.

Yazar Haluk Tatar'da bu konu üzerine bazı değerlendirmelerde bulunuyor.


Konuya dair birçok detay var. İlgilisi için faydalı olabilir.

Dengeler değişirken, yaptığımız işler ve stratejiler için bu bilgileri de dikkate alarak planlamalar yapma ve gelebilecek riskleri minimize etme noktasında bizlere kolaylıklar sağlayabilir.

Unsplash

Unsplash


Amazon

KİTAP

Beyin Hakkında Yedi Buçuk Ders - Lisa Feldman Barrett

Sinirbilimci Lisa Feldman Barrett, beynin iç işleyişine ve bunların duyguları, davranışları ve ilişkileri nasıl etkilediğine ışık tutuyor.

Perdenin arkasına eğlenceli bir bakış sunarken, beyninizin nasıl çalıştığının temellerini anlayarak, nasıl düşüneceğinize ve davranacağınıza karar vermede daha aktif rol alabileceğinizi savunuyor.

Yazar dört tema üzerinden inceliyor: Beyin nasıl organize edilir, beyin nasıl çalışır, beyin nasıl gelişir ve beyinler nasıl işbirliği yapar.

Yol boyunca, Barrett'ın beyin açıklamalarını diğer nöroloji uzmanlarının açıklamalarıyla karşılaştırıyoruz.

Amazon

The 12 Week Year - Brian P. Moran

Hepimizin hayatta başarmak istediği şeyler var ve hepimiz profesyonel çabalarımızda başarılı olmak istiyoruz. Yıllık hedefler koyuyoruz ama bir yılın ardından hedeflerimize eskisi kadar yakın değiliz. Yılda gerekli görevlere düzgün bir şekilde odaklanmak için çok fazla zaman var ve üretkenliğimizi engelleyen başka sorumluluklar ve dikkat dağıtıcı şeyler var.

12 Haftalık Yıl size başarının önündeki bu engelleri nasıl kaldıracağınızı öğretecek.

Hedefler için her seferinde 12 hafta çalıştığınızda, onlara ulaşmak için gereken adımları daha iyi görebilir ve bunları gerçekleştirmek için daha büyük bir aciliyet duygusu hissedebilirsiniz.

12 haftalık yıl, hayallerinizi gerçekleştirmede başarılı olmanıza ve işinizi büyük boyutlara taşımanıza yardımcı olacaktır.


TÜM BÜLTENLER İÇİN TIKLAYIN

Bu haftalıkta bültenimizin sonuna geldik.

👉 Bültenimize sponsor olabilir, reklam verebilir, yıllık abone olarak maddi destek verebilir veya devam edebilmemiz için bağış yapabilirsiniz. Üç arkadaşınıza tavsiye vererekte bu bilgilerin onlara ulaşmasına vesile olabilirsiniz.

Önceki
Önceki

''Beni ilgilendirmiyor'' Deme! Artık Oyun Değişti

Sonraki
Sonraki

"Önümüzdeki 18 Aya Dikkat Edin"