İnsanlık Hackleniyor mu? Kahin: Yeni Tarikatlar İçin Sahte Haber, Kutsal metinler…

Bu Hafta Bültende Neler Var?

Kaybettiğiniz Zaman Ne Yapabilirsiniz?

İnsanların Yüzde 90'ı İnanmadı! Ama…

İnsanlık Hackleniyor mu? Kahin: Yeni tarikatlar için sahte haber, kutsal metinler…

Çevrimiçi Oyun Ağlarının Akıl Sağlığı ve Sosyal Bağlantılar Üzerindeki Etkisi

Etkili Bir Reklam Hazırlamak için Temel İnsan İhtiyaçlarını ve Davranışını Bilin

Musk Bunu Neden Yaptı?

Covid, Yüzbinlerce Çocuğu Yetim Bıraktı

Bu İki Meslektekilerin Çoğu İşsiz Kalabilir!

9 Sosyal Gezinti

5 Makale

1 Film

ChatGPT'nin dünya genelinde kullanılma sayısı 1.6'ı milyarı geçince birçok uzman farklı görüşler dile getirmeye başladı.

Kitabı milyonlar satan Yahudi yazar Noah Harari ise bu durumu 'yapay zeka insanlığı hackliyor' diye yorumladı.

Bazı noktalarına katılmasamda, genel anlamda üzerinde düşünülmesi gereken anlatımlara temas ediyor:

''Son birkaç yılda, insan uygarlığının hayatta kalmasını beklenmedik bir yönden tehdit eden yeni yapay zekâ araçları ortaya çıktı. Yapay zeka, sözcüklerle, seslerle veya görüntülerle dili manipüle etmek ve oluşturmak için bazı dikkate değer yetenekler kazandı. Böylece yapay zeka, uygarlığımızın işletim sistemini hackledi.

İnsan olmayan bir zekâ, hikâyeler anlatma, melodiler besteleme, resim çizme ve kanunlar ve kutsal yazılar yazma konusunda ortalama bir insandan daha iyi hale geldiğinde ne olur? ChatGPT ve diğer yeni yapay zekâ araçları tartışılırken genellikle insanların dikkati, dönem ödevleri veya projelerini yazmak için yapay zekâ kullanan okul çocukları gibi örneklere çekiliyor. “Çocuklar bunu yaparsa okul sistemine ne olacak?” diye soruluyor. Ancak bu tür sorular büyük resmi gözden kaçırıyor. Okul ödevlerini unutun ve 2024’teki Amerikan başkanlık yarışını düşünün. Yapay zekâ araçlarıyla yeni tarikatlar için siyasi içerik, sahte haber ve “kutsal” metinlerin üretilmesinin kitlesel etkisini hayal etmeye çalışın.

Yakında kendimizi, insan sandığımız ama aslında yapay zekâ olan varlıklarla kürtaj, iklim değişikliği veya Rusya’nın Ukrayna’yı işgali hakkında uzun çevrimiçi tartışmalar yürütürken bulabiliriz. İşin garibi, yapay zekâ mesajlarını net biçimde verip siz ikna edebilir, ama bir yapay zekâ robotunun görüşlerini değiştirmeye zaman harcamak tamamen anlamsızdır.

Yapay zekâ, dile hâkimiyeti sayesinde insanlarla yakın ilişkiler bile kurabilir ve hatta yakınlığın gücünü fikirlerimizi ve dünya görüşlerimizi değiştirmek için kullanabilir. (Bu konuda katılıyorum. Şu an da bile şahit olduğumuz vakalar oldu. Yapay zekanın görüşlerini ciddi anlamda benimseyen araştırmacılar var.)

Akıllar ve kalpler için verilen siyasi bir savaşta, yakınlık en etkili silah ve yapay zekâ, milyonlarca insanla yakın ilişkiler kurma becerisini kısa süre önce kazandı. Son on yılda sosyal medyanın, insan dikkatini kontrol etmek için bir savaş alanı haline geldiğini hepimiz biliyoruz. Yeni nesil yapay zekâ ile savaşın cephesi dikkatten samimiyete kayıyor. Yapay zekâ, bir başka yapay zekâ ile insanlarla sahte yakın ilişkiler kurma savaşını verirken insan toplumuna ve insan psikolojisine ne olacak?

İnsanlar her şeyi bilen bir kahin olarak tek bir “yapay zekâ danışman” kullanmaya başlayabilir. Google’ın korkmasına şaşmamalı. Kâhine sorabilecekken neden arama zahmetine gireyim? Haber ve reklam endüstrileri de korkmalı. Kâhinden bana en son haberleri anlatmasını isteyebilecekken neden gazete okuyayım ki? Ayrıca kâhinden bana ne satın alacağımı söylemesini isteyebilirken neden reklamlara bakayım ki?

Ama bu senaryolar bile büyük resmi gerçekten yakalamıyor. Bahsettiğimiz şey potansiyel olarak insanlık tarihinin sonu. Tarihin sonu değil, sadece insan egemenliğindeki kısmının sonu.

Matbaa ve radyo gibi önceki araçlar, insanların kültürel fikirlerinin yayılmasına yardımcı oldu, ancak hiçbir zaman kendi kültürel fikirlerini yaratmadılar. Yapay zeka ise farklı; o tamamen yeni fikirler, tamamen yeni bir kültür yaratabilir.

Yapay zeka devrimi bizi Descartes’ın iblisi, Platon’un mağarası ve Maya ile karşı karşıya getiriyor. Dikkatli olmazsak, yırtamayacağımız, hatta orada olduğunu fark edemeyeceğimiz bir yanılsama perdesinin ardında sıkışıp kalabiliriz.

Ancak kesinlikle yapay zekâ, kanser için yeni tedaviler bulmaktan ekolojik krize çözüm bulmaya kadar sayısız şekilde bize yardımcı olabilir. Önümüze gelen soru, yeni yapay zekâ araçlarının kötülük yerine iyilik için kullanıldığından nasıl emin olacağımızdır. Bunu yapmak için öncelikle bu araçların gerçek yeteneklerini takdir etmemiz gerekiyor.

Artık zihinsel ve sosyal dünyamızı yok edebilecek yeni bir kitle imha silahıyla boğuşmak zorundayız.

Nükleer silahlar daha güçlü nükleer bombalar icat edemezken, yapay zekâ katlanarak daha güçlü yapay zekâ geliştirebilir.

Yapay zekânın denetlenmeden kullanıma sunulması, otokratlara fayda sağlayacak ve demokrasileri mahvedecek bir sosyal kaos yaratacaktır. Demokrasi bir iletişimdir ve iletişim dile dayanır. Yapay zekâ dili hacklediğinde, anlamlı konuşmalar yapma yeteneğimizi yok edebilir ve böylece demokrasiyi yok edebilir.''

Harari'nin bu son düşüncesine katılmadığımı ifade etmek isterim. Demokrasi zaten şu an için fakiri mahveden, efendileri ise her geçen güzen zenginleştiren bir sistem. Evet, kötünün iyisi ancak kölelik gerçeği de giderek artıyor.

Eğer kölelik düzenini değiştirebilecek bu tür şiddet içermeyen gelişimler, bir ihtimal belkide gelecek olan büyük kaosu daha az hafif sıyrıklarla atlatmamıza vesile olabilir. O yüzden müspet anlamda değerlendirmek gerekiyor.

Ancak, diğer yandan daha öncede ifade ettiğim gibi, yapay zeka meselesinde ifrat tefrit noktasında olmamak gerekiyor. Bıçak ile ekmek doğranabilir, insanda öldürülebilir.

Uzak kalarak sistemin dışında kalıp her zaman ki gibi yönetilenler durumunda kalınabilir. Bu noktada çok dikkat edilmeli. Bazen Harari için su-i zan edip etmeme noktasında gidip geliyorum. Zira eleman sürekli olarak her yeniliğe karşı muhakkak kötü bir bakış açısı getirip, okumayan ve sürekli araştırmayan orta sınıf ve avamı bu tür meselelerden uzaklaştırabilecek açıklamalar yapıyor. Ve komplocularada malzeme veriyor.

Oysa ki, bu tehlikelere dikkat çektiği gibi, pozitif yönleri üzerine de eğilebilir ve cahil kesimi uzaklaştırmak yerine, sistemin içerisine dahil edecek bakış açıları getirebilir. Bu da efendiler ile köleler arasındaki farkın kapanmasına vesile olabilir.

Düşünsenize, efendiler bu teknoloji ile nirvanaya yükselme konumu elde edecekken, bu teknolojiden uzak kalan kitleler yine köleliğe devam edecekler. Üstelik bu kez çok daha feci bir kölelik.

Bu açıdan dengede gitmek çok önemli.

Hararinin bu risk uyarılarını dikkate almalı ama diğer yandan da yapay zekayı çok çok iyi öğrenmeli. Aksi halde son durum fosil olmaya gidiyor. Ama bahsedilen risklerde önem arz ediyor.

Kaynaklar: Makalenin tamamı için tıklayabilirsiniz. - Kaynak 2

Musk Bunu Neden Yaptı?

Biliyorsunuz hafta içinde Elon Musk Twitter'ın yeni CEO'sunu açıkladı.

Musk daha önce Linda ile de röportajda yapmıştı.

Yeni CEO Linda Yaccarin sıradan bir isim değil. Dünya Ekonomik Forumu'nda (WEF) ‘Çalışmanın Geleceği Görev Gücünde’ de önemli bir görev yapıyor.

Bir anlamda küresel sistemin kurumlarında yer alan bir isim...Ki, Dünya Ekonomik Forumu kurucusu Klaus Schwab'ın yaklaşımlarından biri şöyle;

"Tarih gerçekten bir dönüm noktasında...Hükümetlerin rolü her zamankinden daha önemli...İşbirliğine dayalı hareket edilmeli.''

Klaus'un kim ve ne olduğunu bildiğiniz için detaya girmiyorum.

Ancak, son noktada hükümetler ve başındaki isimler bu reset peşinde koşan müptezeller için çok önem arz ediyor.

Musk'ın bu CEO hamlesinden iki gün sonra Twitter’ın TR'deki hükümetin talebini devreye sokup hemen sansüre gitmesi de ilginç bir denk gelme olsa gerek.

Linda hakkında aşısever, maske sever, WEF politikası sever vs. gibi birçok şey daha ekleyebiliriz ama şimdilik bekleyip ne yapacağını izleyeceğiz.

Dilerim, Twitter'ı da Facebook gibi tekelci bir sistemin sözcüsü haline getirmez.

Bu İki Meslektekilerin Çoğu İşsiz Kalabilir!

Yapay zeka ilk çıktığı andan itibaren sıkı takip edenlerden biri olarak gün gün hangi sektörlerde değişimler yaşandığını izlemeye çalışıyorum. Şunu net ifade edebilir. Artık yeni bir medya sistemi gelecek.

Sosyal medya ile birlikte bireysel gazetecilik sayısı artarken ve kurumsal yapıların gücü belli oranda azalırken, artık gazeteci ve yazarlarında ellerinden iş alınacak.

Serbest pazar platformlarında yazarları işe alan bazı işletmeler, AI sohbet robotlarının insanlardan daha fazla, daha iyi, daha hızlı ve ücretsiz olarak içerik ürettiğini söylüyor.

Bu durumu ciddi bir değişimin zeminini hazırlıyor.

Üç, beş yıl içerisinde yeni, farklı, orjinal birşey söyleyemeyen, üretemeyen veya olayları farklı okumalarla işleyemeyen gazeteci ve yazarların -ve ilişkili mesleklerin- yapay zeka'nın önüne geçme ihtimali yok.

Zira, artık sorularınıza çok farklı şekillerde cevap veren bir sistemin sürekli olarak kendini geliştirdiğini görüyoruz. Bir insanın bu zeka ile mücadele etmesi şimdilik çok gerçekçi gözükmüyor. (Sohbet, vaaz, sunum yapanlar içinde aynı durum geçerli)

Evet, bu iki ve ilişkili mesleklere muhakkak pozitif katkıları olacaktır. Ancak, o pozitif noktalardan ancak belli seviyedeki ve belli bir birikimi olan ve farklı okumaları ile kendini zenginleştirmiş olan grup için geçerli bir durum olacaktır.

Çünkü çok rahat bütüncül bakma imkanları olacak.

Özetle:

3 Önemli Nokta

Yapay Zeka serbest piyasaları, müşterilerini ve bağımsız yazarların geleceğini belirsiz, geçişli bir duruma soktu.

Teknoloji hızla geliştikçe, birçok uzman yapay zekanın serbest yazarları işsiz bırakacağını ve serbest piyasa platformlarının kapılarını kapatacağını tahmin ediyor. Diğerleri ise bağımsız yazarlar için daha fazla fırsat yaratabileceğini savunuyor .

Serbest piyasaların ve yazarların yanında ne olduğu açık bir soru olmaya devam ediyor, ancak bir şey net görünüyor: Yapay zekanın insanlarınkine benzer yazılar üretme yeteneği arttıkça, platformlar ve yazarlar müşterilerin değişen ihtiyaçlarını ve ilgi alanlarını karşılamak için uyum sağlamak zorunda kalacak. ileriye doğru farklı bir yol.''

Kaybettiğiniz Zaman Ne Yapabilirsiniz?

“Hayat siz planlar yaparken başınıza gelenlerdir.”

Bu meşhur sözü daha önce mutlaka duymuşsunuzdur.

Hayat planladığımız gibi gitmediğinde hayal kırıklığı, öfke, üzüntü ve umutsuzluk gibi baş etmesi zor birçok duygu hissederiz. İşlerin umduğumuz gibi gitmediği gerçeğiyle yüzleşmekte, beklentilerimizi veya planlarımızı yeniden şekillendirmemiz gerektiğini kabullenmekte zorlanabiliriz.

Peki karşılaştığımız yenilgilere rağmen mutluluğu yeniden nasıl bulabiliriz?

Beş İpucu:

1. Duygularınızı kabul edin.

2. Durumu yeniden çerçevelendirin.

3. Şimdiye ve kontrol edebileceklerinize odaklanın.

4. Kendinize iyi bakın ve hedeflerinizi yenileyin.

5. Sosyal ve profesyonel destek alın.

Detaylar...

İnsanların Yüzde 90'ı İnanmadı! Ama…

23 yaşında 40 bin lira hibe alıp ortağı ile birlikte Varsapp'ı kuran Zeynep'e her zamanki gibi çevresi inanmamış. Ancak o da köleliğe rest çekme konusunda direbilmiş.

Projeyi uzun soluklu devam ettirebilirler mi bilemiyorum ama son iki yıl içerisinde iyi bir noktaya gelmiş olmaları güzel bir örnek.

Kurucu ortak olarak, ailesinden bir yıl süre istemiş ve başlamış.

Farklı bir ihtiyacı tesbit etmişler. Türkiye'de eşya kiralama platformu olmadığını fark edince hemen hamleyi yapmışlar.

Kendisi yazılımcı olmamasına rağmen, 40 bin liralık hibe aldıktan sonra yazılım şirketiyle anlaşma yaparak uygulama ve web sitesini hayata geçirmişler.

Umarım, maddi imkanı olan iş insanları bu tür girişimcilere destek verme fikrini benimsemeye devam eder. Zira sisteme karşı en güçlü olabilecek alternatif adım zekat emrini yerine getirmek. Bir anda herkes için birler bin olabiliyor. Rabbim melek yatırımcıların sayısını artırsın.

Sosyal Gezinti

Şifrelenmiş bir DM göndermek için...

CZN Burak Youtube’dan aylık ne kadar para kazanıyor?

Daha Fazla Kıza Otizm Teşhisi Konuyor

Ateist Babanın Dindar Oğlu!

23 yaşındaki Angelina Jolie ne anlattı?

1917 kamera arkası

Ashab-ı Kehf kıssası hakkında

Çin'in Chongqing şehrinde köprü üzerine kurulmuş bir kasaba.

Teneke Kolalar Gerçekten Teneke mi?

Makaleler

Rusya İçin 5 yol

'Tek firma' olarak çalışmak neden karlı?

Meloni'nin Çin Planı

İşiniz E-postalar ve Toplantılar Değil

Dikkat: Daha fazla sosyal medya dolandırıcılığı

Covid, Yüzbinlerce Çocuğu Yetim Bıraktı

Çocuk kaçırmanın ve çocukların baronlara yem edildiği bir dünyada Covid/aşı ile birlikte yüzbinlerce çocuk büyük tehlike altında. Umarım vicdan ehli insanlar bu çocukları sistem yem etmezler.

The Guardian'dan yer alan verilere göre, Covid-19 salgını, ABD genelinde en az 245.000 çocuğu ebeveynlerinden biri veya her ikisi olmadan bıraktı: Beyaz olmayan çocuklar ve düşük gelirli ailelerin çocukları, ebeveyn kaybından orantısız bir şekilde etkilenmiştir.

Siyah çocukların bir ebeveyni veya bakıcıyı kaybetme olasılığı, beyaz çocuklara göre iki kat daha fazladır.

Ebeveynlerini ve bakıcılarını kaybeden çocuklar , okulda öğrenme yeteneklerini bozabilecek kaygı, depresyon ve travma sonrası stres bozukluğu riski altındadır . Sonuç olarak, aşağıdakiler de dahil olmak üzere bir dizi desteğe ihtiyaç duyarlar:Yas danışmanlığı.

Ruh sağlığı hizmetleri.

Kamu yararı elde etmeye ve okul ve vesayet geçişlerini yapmaya yardımcı olun.

Devletler, krizi ele alacak politikaları uygulamada büyük ölçüde başarısız oldu. Sonuç olarak, birçok Amerikalı sorunun varlığından bile haberdar değil.

İhtiyaç duydukları desteğin yokluğunda yetim çocuklar, ani ve uzun vadede akademik olarak geride kalma , uyuşturucu ve alkol kötüye kullanımı ve kalp hastalığı gibi fiziksel hastalıklardan muzdarip olma riskiyle karşı karşıyadır .

Uzmanlar, ABD'nin ebeveynlerini ve bakıcılarını kaybetmiş çocukları tespit etmek ve desteklemek için birkaç adım atabileceğini söylüyor:Okullar çocukların kayıplarını belirleyebilir.

ABD, ölen kişinin geride 18 yaşından küçük birini bırakıp bırakmadığını belirtmek için ölüm belgelerine bir alan ekleyebilir; o zaman sosyal hizmet kurumları çocukların refahını izleyebilir.

Dijital tıbbi kayıtlar, en yakın akrabayı bulmaya yardımcı olmak için kullanılabilir.

Çevrimiçi Oyun Ağlarının Akıl Sağlığı ve Sosyal Bağlantılar Üzerindeki Etkisi

Yapılan bu bilimsel çalışma, çevrimiçi oyun, sosyal bağlantılar ve zihinsel sağlık arasındaki karmaşık etkileşimleri araştırıyor.

Bir çevrimiçi futbol simülasyon oyun sitesinin sosyal yapısını analiz ederek araştırmacılar, sosyal destek, topluluk duygusu ve depresyon belirtileri gibi unsurların zaman içindeki sosyal etkileşimleri nasıl etkileyebileceğini ortaya koyuyor.

Oyuncular arasında daha fazla çevrimiçi sosyal destek alan veya gerçek hayatta destek eksikliği yaşayan oyuncuların diğer üyelerle etkileşimde bulunma olasılıkları daha yüksek oluyor.

Bu araştırma, çevrimiçi oyunun zihinsel sağlık şekillendirmede oynayabileceği güçlü rolü vurgulayarak yalnızca bir eğlence kaynağı değil, aynı zamanda potansiyel olarak destekleyici bir topluluk sunma potansiyelini gösteriyor.

Etkili Bir Reklam Hazırlamak için Temel İnsan İhtiyaçlarını ve Davranışını Bilin

‘‘Reklamcılığa para mı akıtıyorsunuz ama satış göremiyor musunuz?

Tüketiciler, çekici ve iyi hazırlanmış olduğunu düşündüğünüz reklamlara hiç mi dikkat etmiyor? Ca$hvertising'de reklamcılık koçu Drew Whitman, bunun büyük bir sırrı bilerek tersine çevirebileceğiniz yaygın bir sorun olduğunu söylüyor: Tüketiciler, hayatta kalmak ve gelişmek için yalnızca temel insan ihtiyaçlarını karşılayan reklamlara ilgi duyuyor. Güçlü reklamlar oluşturmak için bu sekiz ihtiyacı ve Whitman'ın 13 tekniğini bildiğinizde, alıcıların dikkatini kolayca çekecek ve satışları artıracaksınız.

Bu beş çıkarımda, Whitman'ın her reklamın karşılaması gerektiğini söylediği sekiz temel insan ihtiyacına ve reklamlarınızın etkili olmasını sağlamak için eyleme geçirilebilir tekniklere bakacağız.

İnsanların Nasıl Çalıştığını Anlayarak Reklamlar Oluşturun

Whitman, etkili bir reklam oluşturmak için öncelikle tüm insanları harekete geçiren temel ihtiyaçları ve hedef kitlenizi verilerle veya duygularla nasıl etkileyeceğinizi anlamanız gerektiğini söylüyor.

Sekiz Temel İnsan İhtiyacı

Tüm insanların biyolojik olarak programlanmış sekiz temel arzusu vardır. Bu ihtiyaçları karşıladığınızda, reklamınız her zaman alıcıların dikkatini çekecektir:

Hayatta kal, daha uzun yaşa, daha mutlu bir hayat yaşa

İyi ye ve iç

Hayatınıza yönelik korku ve tehditlerden kaçının

cinsel partner bul

Güvenli ve rahat yaşayın

Durumdaki akranlarınızı eşleştirin veya aşın

Yakınınız ve sevgilinizle ilgilenin

Toplum tarafından kabul edilmek

Bu ihtiyaçları reklamlarınıza dahil ettiğinizde, nedenleri zaten açık ve zorlayıcı olacağından, müşterileri ürününüzü satın almaya ikna etmek için yapmanız gereken işi azaltmış olursunuz.

Gerçekler ve Rakamlarla veya Müşterilerin Duygularıyla Oynayın

Ürününüzün ne olduğuna bağlı olarak, onu mantık ve gerçeklerle veya alıcıların duygularıyla sunun . İnsanlar satın aldıkları şeye göre farklı kararlar verirler:

Bir satın alma, geçimleri için kritik öneme sahip olduğunda (bir araba veya ev), mantıklı ve gerçeklere dayalı düşünürler.

Bir satın alma daha az önemli olduğunda (uygulamalar veya atıştırmalıklar), duygu onları yönlendirir.

Bu nedenle, kritik bir ürün satıyorsanız, reklamınızda istatistikleri, referansları ve bilimsel kanıtları kullanın. Daha az önemliyse, renkleri, görüntüleri, mizahı ve ünlülerin onaylarını kullanın.

Bununla birlikte, insanlar nadiren yalnızca mantığa veya duygulara dayalı olarak satın alma yaparlar. Önemsiz bir şey satın alırken bile, insanlar paralarının karşılığını aldıklarından emin olmak için bir miktar mantık kullanırlar ve önemli kararlarda duygular da devreye girer. Bu nedenle, her reklama bir dereceye kadar hem mantıksal hem de duygusal argümanlar ekleyin - sadece ağırlıklarını değiştirin.

Jordan Belfort , Whitman'ın argümanını bir adım öteye taşıyor ve insanların mantık ve duyguyu ne ölçüde kullandıklarını ölçüyor. Whitman, insanların büyük kararlar alırken duygulardan çok mantığı kullandıklarını söylerken, Belfort, insanların beyinlerinin sadece %5 ila %10'unu bilinçli, mantıklı kararlar vermek için kullandıklarını ve geri kalan %90'dan fazlasını duygusal kararlara yol açan izlenimler oluşturmak için kullandıklarını savunuyor. İnsanların bir karar vermek için öncelikle duyguları kullandıklarını, ancak bu kararı mantıkla rasyonelleştirdiklerini söylüyor.

Film

Zaman kavramı (takvim, görev, planlama ve bütüncül bakış vs.) yaşam felsefemde önemli bir noktayı temsil ediyor.

Sinema dünyasında da zaman kavramını çok farklı boyutta ve uç noktalarda ele alan bir isim var ise o da Christopher Nolan olsa gerek.

Following, Memento, The Prestige, Inception, Interstellar ve Dunkirk filmlerinde bir şekilde veya çok şekillerde zaman kavramına sürekli olarak dokunuyor.

‘TENET’ filminde de benzer bir durum söz konusu. Yine çok farklı şekillerde zaman meselesi üzerine oynuyor... (Bu arada filmi izleyenlerden ciddi sayıda içeriği tam olarak anlayaman önemli bir kitle var)

Evet, şu bir gerçek “Tenet” Christopher'ın zamanla ilgili yaptığı filmler içerisinde en karmaşık ve en zor anlaşılanı diyebiliriz.

Gelecekten gelen ve düzensizliği çok farklı bir şekilde ele alarak akışı devam ettiren ve asla anlamlandırma yapmanıza izin vermeyen bir yaklaşım izliyoruz.

Bu yüzden filmi izlerken odaklanarak ve zaman kavramını birlikte ele alarak bir bütünlük içerisinde değerlendirmeli.

Bu haftalıkta bültenimizin sonuna geldik.

👉 Bültenimize sponsor olabilir, reklam verebilir, yıllık abone olarak maddi destek verebilir veya devam edebilmemiz için bağış yapabilirsiniz. Üç arkadaşınıza tavsiye vererekte bu bilgilerin onlara ulaşmasına vesile olabilirsiniz.