Paranın Şifası Ve Tekamül!

BU HAFTA BÜLTENDE NELER VAR?

  • Paranın Şifası Ve Tekamül!

  • Kitap Okuyarak Para Kazanmak İçin Birkaç Strateji

  • Casusluk: Yapay Zeka ve Sentetik Medya

  • Dini Korursan Medeniyetin Geleceğini Korumuş Olursun

  • Dünya Çapında Sosyal Medya İstatistikleri: 247 Milyar Dolar (Bu pay kime gidecek?)

  • Silikon Vadisindeki Zenginler Ve Uyuşturucu

  • Derin Öğrenmede Kişiselleştirmenin Gücü

  • 9 Ayda Zihinsel Değişim

  • Gerçek ve Kurgu: En Yaygın 5 Yapay Zeka Miti

  • Büyük İflaslar Devam Ediyor

  • 9 Makale

  • 1 Kitap Tavsiyesi

  • Haftanın Sosyal Medya İçerikleri


Unsplash

Hz. İsa’nın, ‘aranıza geldim ama sizler beni görmediniz, zira uykudaydınız…’’ mealinde bir ifadesi vardır.

İhtimal, ahir zamanda yeryüzüne inecek olursa, kalp ehlinden 5-10 kişi dışında kimse yine geldiğini bilmeyecektir.

Rabbim, ahir zamanda gelebilme ihtimali olan Mesihi ve üçüncü vazifeliyi tanımayı bizlere ihsan etsin. Allah muhafaza bir gaflet hali ile hak olan insanların karşısında olma gibi bir talihsizlikte söz konusu.

Zannediyorum bu akışta en önemli nokta, o halin olmasına izin vermemek.

Nitekim Üstad’ın tesbihatta yazdığı ve Allah Resulü sav’in beyan ettiği şu hadis önemli bir işarettir:

“Allah’ım!

Kabir azabından sana sığınırım,

Mesih deccalin fitnesinden sana sığınırım.

Hayatın ve ölümün fitnelerinden sana sığınırım.

Allah’ım, günah işlemekten ve borçtan sana sığınırım.”

Bu dua için yazılabilecek birçok nokta var… Ancak günümüze bakan yanı ile; Mesih ve deccalin fitnesi ve devamında ise günah işlemek geliyor. Ve son durum ‘‘borç’’ ile tamamlanıyor. Bir anlamda ahir zamandaki temel problemlerin işaretleri gösteriliyor.

Çünkü, zamanın fitnelerini bilememek, hak ehlini tanımamak, günah hassasiyetinin ortadan kalkması ve paradan kaynaklı cehennem amellerinin çokluğu, insanlarda ve toplumlarda bir basiretsizlik meydana getiriyor.

Meselenin gerçekçiliği noktasında mevzuyu geniş çerçeveden ele aldığımızda ise, eğer ciddi bir arınma ve temizlenme olmaz ise, ne hakikati görebilir, ne varlığı okuyabilir ne de gelecek stratejilerimizde isabet edebiliriz. Kısaca mutfak-tuvalet arası bir ceset hali…

Bu temizlenme bireyden aileye, gruplardan toplumlara kadar sistemli bir ilerleme gerektiriyor.

Zerre işlenen günahtan eğer gerçek anlamda bir arınma olmaz ise veya bir farkındalık ile mesele disipline edilerek evrilmesine zemin hazırlanmaz ise, tesbihatta geçen malum tüm fitneler kalplerde bir karanlık meydana getirecektir. (Şimdilerde olduğu gibi.)

Bizler biliyoruz ki;

Allah’a ihanet eden ve Allah’ı satan bir insan herkese ihanet edebilir ve herkesi satabilir. (Gıybet, yalan, zina, riyakarlık, para hırsı vs.)

Allah’a savaş açan (faiz, kredi vs.) bir insan herkese savaş açabilir. (Arkadaşları, ailesi, gruplar vs.)

Allah’a amelleriyle isyan eden bir insan, en yakınından en uzağına kadar herkese isyan edebilir, fitne çıkarabilir. Ve bunu yaparkende niyetim temiz der.

Bir anlamda Allah’ı unutma ve unutturulma süreci başlamıştır. Bu da fitne, fesat vs. gibi devam eden karanlık bir yolculuğun evreleridir.

Misal, şuan Müslümanların yüzde 90’ı için, insanların Allah ile savaşmaları, onu öldürmek istemeleri umurlarında değildir ve uydurulan fetvalarla hareket etmekte ve diğer yandanda kurtuluş beklemektediler. Heyhat…

Peki bu beyhude bekleyiş niçin?

Çünkü, zamanla kendimizi ilah edindik. Ama bu ilah edinme süreci, dilimizde Kuran ve sünnet ile olduğu için yaşadığımız yıkılışı hiç fark edemedik. Hatta çoğumuz itibariyle hala aynı gaflet devam ediyor. Bu durum bana Hazretin 30-40 yıl önce söylediği şu cümleleri hatırlatıyor, ‘‘25 yıl sonra mı, 30 yıl sonra mı bilemeyeceğim. Ama bir yıkılışın seslerini duyuyorum.’’

Bu yıkılışı küresel çapta düşünebiliriz. Zira, meselenin özü zaten kelebek etkisi. Yani Allah’a yaklaştığımızı zannederken ondan uzaklaştık ve derin bir kuyuya düştük ve çıkamıyoruz.

Allah Resulü sav ne demişti;

"Ya Rabbi eşyanın hakikatını bana göster."

Evet, bu mesele bizler için çok önemli bir hedeftir. Eğer eşyanın hakikati bilinmez ise varlık okunamaz, varlık okunmaz ise hakikat görülmez, hakikat görülemez ise hali hazırdaki ego, bencillik, makam hırsı, ten perverlik vs. gibi girdapların içerisinde bir yaşam gerçekleşir.

Çünkü, düşünsel ve ameli hayatın kayyumiyeti bozulduğunda hikmet olmaz, hikmet olmayınca da temizlik, yani ‘Kuddusiyet’ -arınma fırsatı- ortadan kalkar.

Tüm bunların olmaması ve ahir zaman fitnelerine karşı bilinç ve strateji olabilmesi adına, bazı tövbe disiplinlerine ihtiyacımız olduğu artık kaçınılmaz bir gerçek. Ve bu düzenli olarak devam etmesi gereken fıtr-i bir kanun olmalıdır. Aksi halde, Efendimiz sav’in dizinin dibinde oturup, sonrasında küfre düşen gaflet ehli tehlikesini yaşamamak imkansız hale gelecektir.

Bu noktada kestirmeden ve direkt hayata etki edecek bir disiplin ile arınma ve birçok terakki, tekamül ve ferahlık yakalamak mümkündür.

Üstad ‘rızık hayatın merkezindedir’ diyor.

Yani sistemin her zerresinde olan PARA ile bir tövbe disiplini sistemi kurmak mümkündür. Bunu yaparkende sadaka/zekat stratejini farklı yönlerine ile kullanmak gerekmektedir.

Biliyorsunuz Kuran-ı Kerim’de yaklaşık 23 ayette sadakadan bahsedilir ve muttakilerin üçüncü vasfı olarak geçer. (23 rakamı bildiğiniz üzere stratejik bir rakamdır. Önceki yıllarda birçok kez üzerinde durduğumuz için detaya girmiyorum.)

Yani sadakayı klasik anlamda değil, bir strateji olarak ele almak gerekiyor. Maddi/manevi arınma ve maddi/manevi tekamül.

Çünkü hadislerde bu amelle ilgili olarak temelde 5 vurgu var;

‘Sadaka, tevbe ve arınmayı kolaylaştırır.

Günahlara keffarettir.

Rızkı artırır.

Gelecek gazabın önünü keser.

Kötü ölümden korur.’’

İlk iki madde zeminin hazırlanmasına aracılık ederken, son üç madde ise hayatımızın her anında yer alan aşamaların kolayca aşılmasını ve zirveye gidilen yolculuktaki bir planlamayı kurgular.

Misal, manevi bir sohbetin zekatı o sohbetteki bilgileri aktif olarak kullanmaktır. Yani ‘gıybet etmeyin’ diye bir sohbet dinlediysek, oradan çıktığımız an bunu bir disiplin ile sadaka haline getirerek zekat hükmü kazandırmaktır.

Misal, evin zekatı misafir ağırlamaktır, aşkın zekatı aşkından vermek, ilmin zekatı ise ilminden vermek, sıhhatin zekatı ise sıhhatinden vermektir…vs.

Yani ince nokta şudur: Her zerremizin bir sadakası, zekatı vardır. Ve bu farkındalık hayat kurtaran ve dönüştüren bir tekamül aracı olacaktır. Ve bunda da vefa iktiza eder.

Peki, paranın/malın zekatı nedir? (Bu arada helal kazançtan bahsediyorum.)

Paranın zekatı ise sadece para vermek değildir.

Onu disipline ederek bir arınma ve tekamül araç haline getirmektir.

Sadaka/zekat Allah’a verilen bir şeydir. Bu duygu çok farklı bir haldir. Bunu dil ile bilmek başkadır, duygu geçişi olarak bilmek çok başkadır. Zekat-sadaka 1 euro verip vicdan rahatlatma işi değildir. Temelde duygu değişimine aracılık ederken, bunu bir üst mertebeye geçiş için kullanmaktır.

Yani sadaka/zekat verilecek birisi bulunduğu zaman, aslında zekat veren kişi bu durumun kendisine bir lütuf olduğunu bilmesi ve buna iman etmesi gerekmektedir. Dilde değil, kalpte olması gereken bir hadisedir. Çünkü, Rabbi kuluna hizmet etme imkanı vererek, ona ihtiyaç sahibi birini göndermiştir. (Bu herkese nasip olan bir şey değildir.)

Hatta fakirin yaptığı duayı bile beklemek yerine, direkt Allah ile bir bağ kurmaya duygu ve düşünceyi yönlendirebilmelidir.

Çünkü ayette diyor ki;"İhtiyaç ve fakirlikten dolayı yardım isteyen di­lenciye gelince, onu azarlama ve sert söz söyleme. Aksine ona ver veya güzel bir şekilde geri çevir." (Duha, 93/9-11)

Yani sen vermekle mükellefsin, sorgulamakla, istemekle, beklentiye girmekle değil.

Neden?

Çünkü araya bir aracı almadan ‘direkt Allahın ipine sarılma’ hadisesi ruh ve düşüncede disipline ediliyor. Rızık Allah’a ait olduğu için, Allah ihtiyaç sahibine rızkı zaten verecektir. Ancak burada mesele, bu lütfu seninle mi yoksa bir başkasıyla mı yapacağı meselesidir. Başarı hikayesi seninle mi yazılacaktır, bir başkası ile mi o başarı hikayesi inşa edilecektir. (Apple, Google vs… gibi şirketlerin başlangıcındaki hikayede de sadaka&zekat stratejisi vardır.)

Bu amel, aynı zamanda Kureyş kapitalizminin olduğu dönemlerde Ebu Cehiller ile Hz Ebubekir’lerin ayrışmasına vesile olacak olan amellerinde başında gelir. Hatta sonrasında sahabe içerisindeki hayr yarışında da bu meseleye tekamülde en büyük stratejilerden biridir. Ve hakeza şimdilerde….

Bu meselenin disipline edilmesi ile birlikte, diğer yandan psikolojik sorunların çözümüde gelecektir.

Misal, New York Sağlık Geliştirme Enstitüsü Başkanı Allan Luks, hayatını gönüllülük hizmetlerine adamış olan 3300 gönüllü üzerinde yaptığı araştırmada diyor ki; ‘Bu grubun yüzde 95’inin yardım etme eyleminden sonra stres düzeylerinin düştüğünü gördük.’’

Bir başka çalışmada ise, maddi bir ödül almak, beyinde dopamin salgılanmasına ve kişinin kendisini başarılı ve iyi hissetmesine neden olurken, yardım etme davranışının da beyinde dopamin salgısına yol açtığı gözlemleniyor.

Nitekim bir hadis bu meseleyi çok enfes tefsir ediyor;

“Kim ki, duasının kabul edilmesini, sıkıntısının giderilmesini istiyorsa, sıkıntı içerisinde olan birinin sıkıntısını gidersin.” (Müsned, 2/22)

Peki, bu konu nasıl disipline edilebilir veya sistemleştirilebilir?

Bu noktada da yine bütüncül bir bakış gerekiyor.

Doğru olan, ‘işler yoluna girsin, borçlar bitsin, bir işim olsun, param olsun, biraz biriktirir öyle veririm’ vs. değil, hali hazırda verebilecek imkan var ise verip ve tam teslimiyet ile aktif olarak hareket etmektir. Çünkü tohum, su ve ürün birliktedir ve birbirine bağlıdır. Tohum olmadan ürün olmaz, duygunun dönüşümü olmadan niyet gerçekleşmez.

Yani önemli olan, fakirin/ihtiyaç sahibinin duasını çok önceden almaktır. Aracı yapmaktır ve buna gönülden inanmaktır. (İnanmak meselesi çok ayrı bir meseledir. Keşke dilimi, kalemimiz buna tercüman olsabilseydi..)

Bir anlamda, işlerimizin olmaması, satışların artmaması, hedeflerimizin, niyetlerimizin gerçekleşmemesi, borçların ödenmemesi, psikolojik sıkıntılar, herhangi bir fitne, sıkışmışlık hali, çıkmaz bir kuyuda depreşip durmak vs… tüm bunlar için önceden bir sadaka/zekat verilmesi bir sonraki adım için hakikat zeminini hazırlamaktır..

Ayette diyor ki;

"Allah, faiz malını mahveder, sadakaları ise artırır(bereketlendirir). Allah hiçbir günahkâr nankörü sevmez." (Bakara Suresi 276)

Biri hırsızlık, gasp ve zulm ile sisteme destek vererek para kazanmaya çalışırken mahvoluyor, diğeri ise cebinden az veya çok vererek bereketleniyor. (Somut yüzlerce örnek yazabilirim)

Şu hadiste yine ibretliktir:

“Ey âdemoğlu! İhtiyacından fazla olan malını sadaka vermen senin için hayırlıdır. Eğer vermeyip elinde tutarsan, senin için kötüdür. Yeterli miktarda mala sahip olmaktan dolayı Allah katında sorumlu tutulmazsın. Harcamaya, bakmakla yükümlü olduklarından başla.” (Tirmizî)

Burada da yine görüyoruz ki, parayı tutar ve durağanlaştırırsan (bankada, kasada, yastık altında, cebinde tutarsan…vs.) senin için kötülükler meydana gelecektir…Ki, emin olun bu konuyla ilgili şirketlere danışmanlık yapan 10-15 kişiye sorun, sizlere ibretlik vakalar anlatacaklardır.

Tabi, ‘biz bunları zaten biliyoruz, onlarca kez okuduk, bunları tekrardan neden yazıyorsun?’ diye bir soru akla gelebilir.

Cevabı çok basit.

Hali hazırda hem bireysel hem şirketler hem sistemsel noktada felakete sürüklenen yığınlar haline gelmiş koca bir dünya var. Şu an için ahir zamandaki o bahsedilen gaflet çukuru içerisinde hakikatten çok uzak bir noktadayız. Demek ki ortada şahsi olarak büyük bir yanlışlar silsilesi var.

Misal, “Sadaka belâyı defeder.” hadisini biliyor, yer yer sadaka veriyor ve amel de ediyoruz. Ama gel gör ki, bir türlü düzlüğe çoğunluk itibariyle çıkamıyoruz. Çünkü bu mesele bir disiplin ve devamlılık üzere değil. Bir manevi ve maddi strateji olarak görülmüyor. Duygu ve düşüncenin bir seyr-i suluku olarak yapılandırılmıyor. Tam tersi, vicdan rahatlatma ve cenneti satın alma üzerine ilerleyen bir rüşvet ve alışkanlık halini almış durumda.

Oysa bu konuda önemli olan devamlılık ve tekamül edebilme olmalıydı.

Çünkü, sistemde her daim bir grup zengin, bir grup fakir olacak. Kıyamete kadar düzen böyle devam edecek. (Zira zekat farz.)

Bu durum sistemin işleyişinin bir gereğidir. Ve zekat farz olmasının hikmetlerinden biride zaten budur. Zira, Allah bir grubu zengin bir grubu fakir olarak devam ettireceği için, zenginlere çok çok nimetler verecek. Onlarda fakirlere götürüp, Allahın hakkını teslim edecek. Çünkü nimet ona ait ve verilmesini istediği yere götür ver diye emredir.

Bu noktada fakiri sadece aciz ve güçsüz biri olarak da düşünmemeli. Bu şu an toplumun düştüğü en büyük gaflet halidir. Ve bu hal birçok insanın tekamülünü engellemektedir.

Sadaka ve zekat bir dram değil, bir planlama üzerine kurgulanmalıdır. Aksi halde zekat sistemi günümüze kadar işlemeden gelmiş olacak ve batının işsizlik maaşı sistemi karşısında, sanki başarısız bir emirmiş gibi algılanmaya devam edecektir.

İşte buna sebep olmak büyük bir ihanet ve isyandır.

Misal, diyelim ki bir şirket batıyor ve kurtarılması için birkaç aracıya ihtiyaç var.

İşte bu noktada imkanı olan Müslüman ya da Müslümanlar gelecek, Allah’ın verdiği o imkanı, o kişinin işinin düzlüğe çıkacağı güne kadar bir görev şuuru ile yerine getirecek. Sistemin işleyişine aracılık edecek. Bunu da Allah’ın emri olarak yaparak arınma düşüncesini nöron bağlarında aktifleştirerek gafletten uzaklaşacak ve ‘Müminseniz üstünsüz’ mertebesine doğru ilerlemeyi devam ettirecek.

Bu durum devamlılık haline geldiği zaman üstünlük-güç değişimi başlayacak.

Zaten hali hazırda bu olmadığı için, bazı Müslümanlar zengin dahi olsa üstün olamıyor, zalimin boyunduruğu altında bir köle olarak hayatını sürdürüyor. Evleri, arabaları, şirketleri ve parası var ama hala bir köle. Ve farkındalığı olmayan bir köle.

Çünkü, gayr-i müslimde işleyen parasal güç sistemi onda aktif olmuyor, olmayacak. Bir mümin asla dünyadaki ruhsal tekamülü terk edemez, ahireti merkeze almadan hareket edemez. Eğer bu planlamayı hayatına geçirmez ise, elinin altında 5-10 milyar dolarlık şirket dahi olsa, zillet içerisinde ölüyor, ölecek. (Hem yakın hem uzak çevreden böyle birçok insan tanıdım. Çok yazık.)

Eğer, madde ve mana bütünlüğünü sağlayarak, ‘‘Allah bu ümmete, ancak zayıfların duaları, namazları ve ihlâsları sayesinde yardım ediyor.’’ işaretinin aktive edilmesine vesile olur ise, bu durumlar bir basamak olarak kullanır ise, disiplin haline getirir ise işin rengi değişecektir. Ve bu çok zor bir mesele değildir.

Bu noktada bir ayrıntıyı daha hatırlatmak isterim.

Sadaka/zekat, arınma ve tekamül sistemi kurarken, vereceğiniz yardımlar hak üzere olan kişilere verilmez ise bir anlamı olmayacaktır. Yani parayı verdiğinizde, o kişi o parayı alıp, misal gidip banka ile iş yapmaya devam edecekse, sizin yaptığınız şey sadece şerre destek vermek olacaktır. Allah ile savaşanların yanında yer alma görevi görecektir. Bu ruhsal tekamüle değil, tam tersi inişe vesile olacaktır. Bu nokta da bildiğimiz ne yazık ki birçok vaka var. Aman dikkat. O sistemi hayr üzere işleyen kişi ve kişilere vermek zorundasınız. Aksi halde sizler için değişen hiçbir şey olmayacaktır.

Evet, diğer yandan bu sistemi planlarken birçok sadaka&zekat türünü kullanmakta da fayda var.

Ağaç dikmek, (Ama kendi bahçenizde olmamalı… Çünkü kendi sadakanızı yememelisiniz),

Su kuyusu,

Okul,

Şirketlerin kurtarılması,

Girişimlerin desteklenmesi,

Medya vs… gibi birçok sadaka türü mevcut.

Bu yazdıklarımızın hepsi için ayrı ayrı başlık açıp üzerinde durulabilir.

Ancak, sadece şu kadarı ile iktifa edelim.

Mesela bir girişimin desteklenmesi veya şirketin kurtulmasında, o desteği veren kişi neleri kazanmış oluyor?

  • O şirkette çalışan kişiler ve aileler-masumlar sayısınca maddi ve manevi geri dönüş.

  • O kişilerin duaları sayısında güç ve kuvvet.

  • O şirketin devam ettiği her yıl ve o yıllar içinde verilen hizmet ve o hizmetin hayr olması noktasındaki sevapları.

  • Zor duruma düşecek olan kişiler, düştükten sonra zillete kayabilir ve devamında kötü insan olabilirler. İşte verilen bir destek ile Allah’a ve sisteme faydalı birer ışık insan haline gelmesinden birçok kazanım elde edilecek ve o destek veren kişi ise bu nimetlerden faydalanmaya devam edecek…

  • Veya eşi olmayan ve çocukları ile hayata tutanmaya çalışan sahipsiz bir kadına sahip çıkmak. Günümüzün en büyük problemlerinden biridir. Emin olabilirsiniz, o kişilere verilecek olan destek, hem iffetli kalmasına, hem çocuklarının ahlaklı, erdemli vs.. olmasına birçok noktada, desteği sağlayan kişi için birçok rahmet kapısını aralayacaktır… vs.

Yani kazan kazan… Ve ruhsal tekamül. hangisi istenirse o seçilebilir ve bir disiplin, devamlılık haline getirilebilir.

Diğer yandan evdeki sadaka kutularını kullanmamakta çok önemli. Bu bazı rahatsızlıklara bile vesile olabiliyor. Dikkat etmekte fayda var.

Ve bazı sadakaların tesir edebilmesi için ise belli miktara kadar ulaşması önem arz ediyor.

Evet 1 TL, 1 Euro vs. birer sadakadır. Ancak, büyük bir derdin veya büyük bir projenin tutmasının veya kabul edilmesinin veya istediğiniz ve sizin için çok önem arz eden bir meselenin çözülmesi için 1 euro, 1000 euro vs. verip sonuçlar beklemek beyhude bir çaba olabilir…Ki, bunu yıllar içerisinde gördüğümüz için ifade ediyorum.

Kişiye göre değişen bir durum olduğu için bir miktar söylemek çok gerçekçi olmayacaktır.

Ancak bu meselede devamlılık büyük önem arz ediyor. Çünkü Allah bizlere son nefesimize kadar vermeye devam ediyor. Az veya çok ama veriyor. O vermeye devam ediyorsa bizde vermeye devam etmek zorundayız. Yani 3-5 sadaka verdik, konu kapandı. Hayır. O ruhun tekamülünü keser ve nimete nankörlükten dolayı da şiddetli bir tokatı çağırır.

Peki, bu durumlarda sadaka verme imkanı olmayanlar ne yapabilir?

Çok basit.

Diyelim ki sadece 1 Euro parası var, o 1 Euro ile gidip bir yemek alıp, aç birini bulup onun karınını doyurabilir. Ama onda da yine devamlılık olmalıdır.

Yani her gün sadece 1 euro bulabiliyorsa ise onunla ne kadar verebiliyorsa o sadakadaki şifayı düşünerek son nefesine kadar devamlılık üzere hareket etmek zorunda. Aksi halde bir kez verip beklemek, hayat akışı içerisinde sıkıntıların bitmesi noktasında gerçekçi olmuyor, olmayacaktır. Devamlılık, sürdürülebilirlik...

Bu noktada ABD ve AB ülkelerindeki yatırım fon şirketlerinin bu kadar güç olması işte bu zekat&sadaka stratejisi vesilesiyledir. Allahın bir emrini sadakatle uyguluyor olmaları, şerde dahi olsa ihlasla sürdürülünce üstünlük vasfı kazandırıyor. Bu da istidat kazandırıyor ve istidatlarında inkişafa vesile oluyor.

Toparlarsak;

Çok şeyi olan çok verecek, az olan az verecek. Allah’a iman edecek, korkmayacak, rızkı ondan bilecek ve o şifaya ulaşmak için bir disiplin içerisinde bu meseleyi götürecek.

Misal, ahir zamanda eğer bir grup hak üzere buralara kadar geldi ise, bu meseledeki disiplinin yıllarca devam etmesinde maddi ve manevi bir stratejinin olduğu muhakkak…(Ayrı ve detay isteyen bir bahis. Sizlerin engin ufkuna havale ediyorum.)

Ve unutmadan, zikirde bir sadakadır. Onda da yine sadakat ve disiplin ile birçok pencereyi açmak mümkündür. Ve yine unutmamalı, ‘veren el, alan elden üstündür.’ Ve bu bir stratejidir. Bu, Allahın kuluna büyük bir lütfudur.

Rabbim o üstünlüğü sahip olan nankörlerden değil, o üstünlüğü fiiliyata döken hak ehlinden eylesin. Ama kalbi ve ruhi olarak.

Evet, insanları güldürün ve sevindirin ki, Allah’ta sizleri güldürsün ve sevindirsin.

Paranızla arındırmaya vesile olun ki, paranız ile arınabilesiniz,

Paranız ile tekamüle aracı olun ki, paranız ile tekamül edebilesiniz,

Paranız ile hakikate örnek olun ki, hakikate eresiniz,

Paranız ile şifaya vesile olun ki, paranız ile şifa bulasınız…

Rabbim, verdiği nimeti korkmadan veren ve son nefesimize kadar bunu sürdürebilen hak ehlinden, zengin olan ve şifa bulan kullarından eylesin. Amin.


Unsplash

Kitap Okuyarak Para Kazanmak İçin Birkaç Strateji

Türkiye şartlarında belki zor olabilir ama küresel çapta değerlendirilebilecek fikirler diyebilirim. Gerçi %44'ün kitap okumaya zaman bulamadığı bir dünyada yapılabilir demek zor olabilir ama yine de denemekte fayda var.

İsminiz eğer negatif anlamda zarar görmemiş ise bu yöntemlerden birkaçını kullanarak para kazanmak mümkün... Ve her yaş grubundan insan yapabilir. Yeter ki okumayı seven biri olsun... Ki, yapay zeka ile birlikte artık dil sorunuda ciddi bir problem değil. O yüzden değerlendirmekte fayda olabilir.

Yazar 18 fikir vermiş. Bazılar şöyle:

Kitap okuyarak para kazanmak için bir sosyal medya profili oluşturun:

  • BookTok, BookTube ve BookStagram'da video düşüncelerinizi yayınlayın

  • Bir blogda kitap incelemeleri yazın

  • Medium'da kitaplar hakkında gönderi yayınlayın

  • Bir podcast başlat

  • Bağlı kuruluş bağlantılarını kullanın

Kitap okuyarak para kazanmak için serbest çalışın veya bir iş bulun:

  • ACX veya Findaway Voices için sesli kitapları anlatın

  • Upwork veya Fiverr'da editör olun

  • Bir edebiyat ajanı ol

Kitap okuyarak para kazanmak için inceleme sitelerini düşünün:

  • Kirkus Reviews veya Publishers Weekly gibi bir kitap inceleme sitesine katılın

  • Amazon veya Goodreads'te incelemeler yazın

  • Bir kitap kulübüne katılın ve web siteleri için incelemeler yazın

Kitap okuyarak para kazanmanın diğer yolları:

  • Kitaplarla ilgili ücretli anketlere katılın

  • Kullanılmış kitaplarınızı çevrimiçi satın

  • Yazarlar için beta okuyucu olun

  • Kitap odak gruplarına katılın

  • Bir kitap blog yazarı olun

Kitapları tercüme et:

  • Farklı dillerde kitap okumak ve çevirmek için para kazanın

  • FlexJobs, Fiverr, Upwork, Babelcube ve Ulatus'ta iş arayın

Redaksiyonlu kitaplar:

  • Redaksiyon, tam zamanlı bir kariyer veya ek iş olabilir

  • Editörler ham maddeyle uğraşırken, düzelticiler küçük hatalar arar.

Tasarım kitap kapakları:

  • Bir kitabın ana havasını iletmek ve ödeme almak için tasarım içgüdülerinizi kullanın

  • Kitap kapağı tasarımcısı olarak serbest çalışın veya kurum içi işlere başvurun

İnceleme gönder:

  • Bir inceleme yazın, düşüncelerinizi kaleme alın ve Booklist, The US Review of Books, Reedsy, Bookbrowse ve Online Book Club gibi platformlara gönderin.

  • Kitap incelemesi başına 5 ila 60 ABD Doları arasında herhangi bir yerden para kazanın.

Ücretli bir kitap kulübü oluşturun:

  • Bir kitap seçin, biraz heyecan yaratın, organizasyon için küçük bir ödeme talep edin ve bir kitap kulübü kurun.

  • Biraz para kazanırken sevdiğiniz ve okumaktan heyecan duyduğunuz kitapları okuyun

Okumanız için size ödeme yapan uygulamalara katılın:

  • Bir kitap okuyun, Booksta'da bir test yapın ve puanınıza göre Booksta jetonları kazanın.''


Unsplash

Silikon Vadisindeki Zenginler Ve Uyuşturucu

Çok zenginde olunsa, ahlak ve disiplin her daim düzenli olmuyor. Görünen o ki, artan sayıda girişimci, zengin, risk sermayedarı ve Silikon Vadisi çalışanları üretkenliklerini artırmanın ve kaygı, depresyonu vs. gibi sorunları tedavi etmenin bir yolu olarak saykodelik uyuşturucu(Psikedelikler) kullanıyor.

Raporlar, psychedelic'lerin Silikon Vadisi'ndeki kurum kültürüne nüfuz ettiğini, yöneticilerin ve çalışanların benzer şekilde zihinlerini açmak, performanslarını yükseltmek ve onları rahatsız eden şeyleri yönetmek için uyuşturucuları kullandığını gösteriyor.

Shortform’da geçen bilgilere göre, Psychedelics(saykodelikler), psilosibin (sihirli mantarlar), ketamin (Special K), LSD ve MDMA (ecstasy) dahil olmak üzere birçok biçimde gelir.

Doktorlar bazen ilaçları kronik ağrıyı yönetmek ve zihinsel sağlık durumlarının semptomlarını hafifletmek için kullanırlar.

Hastaneler ve klinikler, kansere bağlı ağrıyı hafifletmek ve depresyonu, intihar düşüncelerini ve travma sonrası stres bozukluğunu tedavi etmek için vücut dışı deneyimler üreten bir halüsinojenik olan ketamin kullanıyor.

Raporlar, Silikon Vadisi'nde psychedelics kullanımının arttığını gösteriyor:

• Elon Musk, ara sıra - mikro dozlarda kullandığı iddia edilen - ketamin kullanımının, "zombileştirici" antidepresanlar almaktansa depresyonu ele almak için daha iyi bir seçenek olduğunu söyledi.

• Google'ın kurucu ortağı Sergey Brin'in sihirli mantar kullandığı bildiriliyor.

• Steve Jobs, LSD ile ilgili deneyimlerini lanse etti.

• Girişim sermayesi şirketlerinin saykodelik partiler düzenlediği söyleniyor.

• Tesla'nın, işçilerin işe giderken psychedelic ilaç kullanmasına açık olduğu iddia ediliyor.

• Silikon Vadisi şirket yöneticilerine ve girişim kurucularına yönelik bir koç, beş yıl önce psychedelics'in bir tabu konusu olduğunu söylüyor; bugün müşterilerinin %40'i onları denemek istiyor.

Silikon Vadisi psychedelic meraklılarının ve yeni gelenlerin uyuşturucuları geleneksel uyuşturucu satıcılarına dönerek, kimyagerler çalıştırarak ve Signal gibi şifreli mesajlaşma uygulamaları aracılığıyla düzenlenen yalnızca davetli psikedelik partilere katılarak aldıkları ve kullandıkları bildiriliyor.

Davetliler bazen gizlilik anlaşmaları imzalamalarının istendiği bu toplantılara katılmak için yüzlerce dolar ödüyorlar…vs.

Konu daha genişletilebilir. Ancak mesele anlaşıldığı düşüncesindeyim. Bu konuya yer verme nedenim ise şu idi.

Ne yazık ki, baronlar/elitler çocuk kaçırma, tecavüz, işkence, kontrol, güç vs. gibi pislik hedefler için hayat yaşarken, günümüzün dijital inşacısı olan girişimciler daha şimdiden uyuşturucu bataklığına saplanmış olması üzücü. Ve bizler bu insanlardan sağlıklı, adalet ve güvenilir platformalar bekliyoruz.

Heyhat…

Kaynaklar: Forbes, X.com, WP, NYT, WSJ, BPS, Shortform, Fortune


Unsplash

Casusluk: Yapay Zeka ve Sentetik Medya

Bu makalede, yapay zeka, büyük veri istihbaratı ve sosyal medyanın birleşmesiyle oluşan sentetik medyanın jeopolitik riskleri ele alınmış, sentetik medyanın, ülkeler arasındaki ilişkileri manipüle edebilecek potansiyele sahip olduğu belirtilmiştir.

Kısa bir özet:

Sentetik Medya:

  • Sentetik medya, yapay zekâ ve yapay üretilen medyayı ifade eder.

Yapay Zekâ ve Sentetik Medya:

  • Yapay Zekâ, Siber Güç olmanın önemli bir parçasıdır.

  • Sentetik medya, yapay zekâ ile birleşerek jeopolitik gelişmeleri etkileyebilir.

Yeni Medyanın Yarattığı Tehlikeler:

  • Teknolojik gelişmeler ile birlikte yeni medya ortaya çıkmıştır.

  • Büyük güçler sosyal medyayı politik amaçlarla kullanabilmektedir.

  • Sentetik medya ile ülkeler arası içerik üretimi kolaylaşmış ve manipülasyon potansiyeli artmıştır.

Sentetik Medyanın Etkileri:

  • Sentetik medya, dijital ve fiziksel kimlikler arasındaki ilişkiyi etkiler.

  • Doğru bilginin yayılmasını ve doğrulanmasını karmaşık hale getirebilir.

  • Sentetik medya, yapay zekâ ile üretilen içerikleri kullanarak manipülasyon yapabilir.

Sentetik Medyanın Çalışma Prensibi:

  • Sentetik medya, kullanıcıların dijital izleri kullanarak yeni içerikler üretebilir.

  • Sentetik medya, gerçek ve yapay arasındaki ayrımı ortadan kaldırabilir.

  • Binlerce hesap üzerinden yapay zekâyla oluşturulan içerikler ülke güvenliğini etkileyebilir.

Sentetik Medyanın Yapay Zeka ile Oluşturduğu İçerikler:

  • Sentetik medyada yapay zekâ kullanılarak oluşturulan içeriklerin etkileşime sokulması mümkün olabilir.

  • Yapay zekâyla oluşturulan içeriklerin birbirleriyle etkileşime girmesi, bir konunun genişletilmesi ve derinleştirilmesi sağlanabilir.

  • WriteSonic, Smodin, Storylab gibi platformlar sayesinde dakikalar içinde istenilen konuda makaleler yazdırılabilir.

  • Mevlana'nın düşünceleri ile Aristo'nun fikirlerini yapay zekaya öğreterek yeni düşünürler oluşturulabilir.

  • Yapay zeka tarafından üretilen bir yazarın ele aldığı konunun çeşitli yansımaları olabilir.

Rusya'nın Sosyal Medya Üzerindeki Müdahalesi:

  • 2016 ABD Başkanlık Seçimleri sırasında Rusya'nın sosyal medyada yanıltıcı reklamlar ve sahte haberlerle seçmenleri etkilemeye çalıştığı iddia edilmiştir.

Jeopolitiğin sınırlarının genişlemesi:

  • Jeopolitik artık fiziksel dünyanın sınırlarını değil, bilgi güvenliği ve siber uzayı da kapsamaktadır.

  • Bu değişimi dikkatle takip etmek ve buna uygun bilgi ve araçlara sahip olmak önemlidir.


Unsplash

Dünya Çapında Sosyal Medya İstatistikleri: 247 Milyar Dolar

Sosyal medya verilerini mümkün oldukça her yıl ve dönem dönem incelemeye gayret ediyoruz. Hem sosyoloji, hem ekonomik, hem de gelecek stratejileri gözlemleyebilmek adına büyük önem arz ediyor.

Bir insan eğer gününün 1-2 saatini bu mecralarda geçiriyorsa, muhakkak bir sosyal stratejisi olması gerekiyor. Aksi halde zaman israfı ve Allah'tan uzaklaşma süreci hergün kalplerde bir kir gibi kökleşmeye devam edecektir. Dikkat etmekte fayda var.

Verilere gelince;

1. Dünya çapında 4,8 milyar sosyal medya kullanıcısı var ve bu, küresel nüfusun %59,9'unu ve tüm internet kullanıcılarının %92,7'sini temsil ediyor.

2. Nisan 2022 ile Nisan 2023 arasında 150 milyon yeni sosyal medya kullanıcısı oldu – yıldan yıla %3,2 artış. Bu sayıları parçalara ayırırsak, her gün yaklaşık 410.000 yeni sosyal kullanıcıya ve saniyede 4,7'ye eşittir.

3. İnsanlar her ay ortalama 6.6 farklı sosyal ağ kullanıyor.

4. Günlük sosyal medyada geçirilen ortalama süre 2 saat 24 dakikadır.

5. Hepsini toplarsak, dünya toplu olarak günlük 11,5 milyar saati sosyal medya platformlarında geçiriyor.

6. TikTok, harcanan zaman açısından en çok kullanılan sosyal platformdur. Ortalama olarak, bir Android cihazına sahip küresel kullanıcılar TikTok'ta ayda 31 saat 32 dakika harcıyor.

7. Nisan 2023 itibariyle, küresel aktif kullanıcılara göre en çok kullanılan sosyal medya platformları Facebook, YouTube, WhatsApp, Instagram ve WeChat oldu.

kaynak

Yaş Grubu İstatistiklerine Göre Sosyal Medya

8. ABD'deki gençlerin %54'ü sosyal medyayı bırakmanın zor olacağını söylüyor.

9. Kullanım açısından sosyal medya en çok 18-29 yaş arası kullanıcılar arasında popüler.

10. Tüm yaş gruplarında, sosyal medya kullanıcıları, sosyal medyayı kullanmalarının birincil nedeni olarak “arkadaşlar ve aile” diyor.

İşletmeler İçin Sosyal Medya İstatistikleri

11. 16-64 yaş arası internet kullanıcılarının %26,8'i marka, ürün ve hizmetleri sosyal medyadaki reklamlar aracılığıyla keşfediyor.

12. 16-64 yaş arası internet kullanıcılarının %44'ü, marka araştırması yaparken sosyal medyayı birincil bilgi kaynağı olarak kullanıyor.

13. Sosyal medya reklamları için ortalama tıklama oranı (TO), bir önceki çeyrekte %1,4 iken 2023'ün ilk çeyreğinde %1,2 oldu.

14. Sosyal medya reklam pazarının 2023 yılında reklam harcamalarının 207,10 milyar dolara ulaşacağı tahmin ediliyor.

15. Yalnızca ABD'de, sosyal medya reklamcılığındaki toplam reklam harcamasının 72,33 milyar doların biraz üzerine çıkması bekleniyor.

16. 2027 yılına kadar, sosyal medya reklam pazarındaki toplam reklam harcamalarının 247,30 milyar doları mobilden sağlanacak.

17. Facebook, %16 ile en büyük sosyal medya reklam pazar payına sahiptir.

18. Kuruluşların %81'i marka bilinirliğini artırmak için sosyal medyayı kullanıyor.

19. B2C kuruluşlarının %71'i 2023'te influencer pazarlaması yapacak.

20. Kuruluşların %33,64'ünün sosyal dinleme programı var.

21. Sosyal dinleme programlarına sahip kuruluşların %62'si, izleyicilerini daha iyi anlamak için bunları kullanıyor.

22. TikTok'un işletmeler arasındaki kullanımı yıldan yıla %46,98 artarak işletmeler arasında en hızlı büyüyen kanal oldu.

23. Kuruluşların %42,62'si 2023'te sosyal medya bütçelerini artırmayı planlıyor.

24. Bu yıl toplam pazarlama bütçesinin ortalama %32'si sosyal medyaya yatırılacak.

25. İnternet kullanıcılarının %72,8'i sosyal medyayı marka araştırması için kullanıyor.

Sosyal Medya Ve Ruh Sağlığı İstatistikleri

26. ABD'deki gençlerin yaklaşık %32'si sosyal medyanın kendi yaşlarındaki insanlar üzerinde olumsuz bir etkisi olduğunu söylüyor - ancak yalnızca %9'u bunun kendileri için geçerli olduğuna inanıyor.

27. Ancak çoğu genç, sosyal medyanın kendileri (%59) veya başkaları (%45) üzerinde ne olumlu ne de olumsuz bir etkisi olmadığını söylüyor.

28. Instagram'ın aylık 2 milyar aktif kullanıcısı var.

29. Küresel Instagram kullanıcılarının %49,4'ü kadın, %50,6'sı erkektir.

30. Instagram'dan reklam izleyici erişim rakamlarına göre, en çok kullanıcıya sahip ülkeler şunlardır: Hindistan, USA, Brezilya, Endonezya, Türkiye...vs.

31. Reklamverenler, 2023'te Instagram'da 1.628 milyar kullanıcıya ulaşabilir.

Facebook Verileri

Tüm internet kullanıcılarının %57,2'sini temsil eden aylık 2,989 milyar aktif Facebook kullanıcısı bulunmaktadır. Her gün toplam 2.037 milyar insan Facebook kullanıyor.

Son 12 ayda Facebook kullanıcı sayısı 53 milyon kişi arttı.

Facebook'un küresel kullanıcılarının %43,2'si kadındır, %56,8'i erkektir.

Facebook'tan reklam kitlesi erişim rakamlarına göre, en çok kullanıcıya sahip ülkeler şunlardır: Hindistan, USA, Brezilya, Endonezya, Meksika, Filipinler, Vietnam, Bangladeş...vs.

Facebook'ta küresel ortalama kullanıcı başına gelir (ARPU) Nisan 2023'te 9,62 ABD Dolarına ulaştı.

Twitter'ın 2023'te aylık 353,9 milyon aktif kullanıcısı (MAU) bulunuyor.

Twitter'dan alınan reklam verileri, dünya nüfusunun yaklaşık %4,6'sının Twitter kullandığını gösteriyor.

Kadın kullanıcılar, küresel Twitter kullanıcılarının %35,7'sini oluşturmaktadır, %64,3'ü ise erkektir.

Twitter'dan reklam izleyici erişim rakamlarına göre, 2023'te en çok kullanıcıya sahip ülkeler şunlardır: USA, Japonya, Brezilya İngiltere, Hindistan, Endonezya, Türkiye, Meksika...

Reklamverenler, Twitter'da 372,9 milyon kişiye veya toplam internet kullanıcılarının %7,2'sine ulaşabilmektedir.

Sanat ve zanaat sektörü, Twitter'daki en ilgi çekici iş türüdür.

Twitter'da hesap takipçilerinin etkileşim oranı tüm sektörlerde %0,05'tir. Twitter'da videoların etkileşim oranı %0,17'dir.

YouTube'un 2023'te aylık en az 2,5 milyar aktif kullanıcısı (MAU'lar) var. YouTube'a her dakika 500 saatten fazla video yükleniyor. YouTube izleyicileri her gün 1 milyar saatin üzerinde video izliyor.

İzleyicilerin %70'i YouTube sayesinde yeni markalardan haberdar oluyor. İzleyiciler, bir şeyi YouTube'da gördükleri için satın alma olasılıkları iki kat artıyor.

YouTube'daki reklam izleyici erişim rakamlarına göre, 2023'te en çok kullanıcıya sahip ülkeler şunlardır: Hindistan, USA, Brezilya, Endonezya, Meksika, Japonya... Türkiye ise 10. sırada. Aktif kullanıcı TR'de 57.9 milyon.

2023'te bir YouTube videosu için ortalama etkileşim oranı %0,36'dır.

Pinterest Kullanım İstatistikleri

Pinterest'in Nisan 2023'te aylık 463 milyon aktif kullanıcısı (MAU) bulunuyor. Nisan 2023'e kadar olan aylarda Pinterest kullanan kişi sayısı her ay yaklaşık 13 milyon arttı. Geçen yıl Pinterest'in kullanıcı tabanı %6,9'luk bir artışla 30 milyon kişi arttı.

ABD'de yıllık hane geliri 100.000 doları aşan insanların %45'i Pinterest kullanıyor.

Pinterest kullanıcılarının %85'i yeni bir proje başlatmak için Pinterest'e gittiklerini söylüyor. Haftalık kullanıcıların %80'i Pinterest'te yeni bir marka veya ürün keşfettiklerini söylüyor.

Pinterest'teki reklam izleyici erişim rakamlarına göre, 2023'te en çok kullanıcıya sahip ülkeler şunlardır: USA, Brezilya, Meksika, Almanya.. Türkiye ilk 10'da yok.

Pinterest , reklam harcamalarında perakende markaları için 2,3 kat daha verimli dönüşüm başına maliyet ve 2 kat daha yüksek getiri sunuyor. Pinterest kullanıcılarının %55'i platformu alışveriş yapmak için bir yer olarak görüyor.

LinkedIn Kullanım İstatistikleri

LinkedIn'in 200'den fazla ülkede 930 milyondan fazla üyesi var ve 224 milyondan fazlası yalnızca ABD'de. LinkedIn'de saniyede 117 iş başvurusu yapılıyor ve dakikada sekiz kişi işe alınıyor. 61 milyon kişi her hafta iş aramak için LinkedIn'i kullanıyor.

LinkedIn'de 63 milyondan fazla şirket listeleniyor. Kadınlar, LinkedIn'in küresel kullanıcı tabanının %43,2'sini oluşturuyor. Erkekler ise %56,8'ini oluşturuyor.

520 milyon LinkedIn kullanıcısı 25 ile 34 yaş arasındadır ve bu da onu platformdaki en büyük yaş grubu yapmaktadır.

Linkedin'deki reklam izleyici erişim rakamlarına göre, 2023'te en çok kullanıcıya sahip ülkeler şunlardır: USA, Hindistan, Brezilya, Çin, İngiltere, Fransa... Türkiye ilk 10'da yok.

LinkedIn, yıldan yıla gelirinde %8 artış gördü. Pazarlamacılar, toplam internet kullanıcılarının %17,8'ini temsil eden LinkedIn'de potansiyel 922,3 milyon kişiye ulaşabilir. LinkedIn'in geçen yıl bildirilen reklam erişimi %11,4 veya 94 milyon kişi arttı.

LinkedIn'deki tüm içerik türlerinde ortalama tıklama oranı (TO) %2,66'dır. Yerel belge gönderi türü, LinkedIn'deki diğer tüm biçim türlerinden 5 kat daha fazla tıklama oluşturur. Video, %5,11 ile LinkedIn'de en yüksek etkileşim oranına sahiptir.

TikTok Demografik İstatistikler

Gençlerin yaklaşık %67'si TikTok kullandıklarını ve %16'sı da sürekli kullandıklarını söylüyor. TikTok'un küresel kullanıcı tabanının %53,4'ü kadın. TikTok'un küresel kullanıcılarının %46,6'sı erkektir.

419,9 milyon TikTok kullanıcısı 18 ile 24 yaş arasındadır. TikTok'tan alınan reklam kitlesi verilerine göre 2023'te en çok kullanıcıya sahip ülkeler şunlar: USA, Endonezya, Brezilya, Meksika, Rusya, Vietnam, Filipinler, Tayland, Türkiye, Arabistan.

TikTok kullanıcılarının %41'i, TikTok reklam içeriği morallerini yükselttiğinde satın alma olasılığı daha yüksektir.

TikTok kullanıcılarının %65'i satın alma kararları için TikTok içerik oluşturucularına ve çevrimiçi yorumculara güveniyor. Reklamverenler, toplam internet kullanıcılarının %21,1'ini temsil eden TikTok'ta 1,09 milyar kişilik potansiyel bir kitleye ulaşabilir.


Unsplash

Derin Öğrenmede Kişiselleştirmenin Gücü

''Google aramaları, site analizleri ve cihaz kullanım istatistikleri dahil toplamda her gün 2,5 milyar gigabayta yakın veri üretiyoruz. İşletmeler, veri odaklı bir yaklaşım benimseyerek daha bilinçli ve anlamlı kararlar alabiliyor, müşterileriyle daha yakın ilişki kurabiliyor ve çok daha iyi ürünler geliştirebiliyor. Bu noktada derin öğrenme stratejisi faydalı olabilir.

  • Derin öğrenme, çeşitli alanlarda kişiselleştirmeyi geliştirmek için kullanılabilir.

  • Derin öğrenme algoritmaları, çok büyük miktarda veriyi analiz ederek doğru tahminler ve önerilerde bulunabilir.

  • Derin öğrenme, e-ticarette bireysel tercihlere göre ürün önermek için kullanılabilir.

  • Belirli kitleleri hedeflemek için çevrimiçi reklamcılıkta da kullanılabilir.

  • Kişiselleştirmede Derin Öğrenmenin Zorlukları :Derin öğrenme, eğitim için büyük miktarda etiketlenmiş veri gerektirir.

  • Kuruluşlar, derin öğrenmenin gücünden yararlanarak kullanıcılarına özelleştirilmiş deneyimler sağlayabilir.

İncelenebilecek kaynaklar:

Kişiselleştirmenin Gücünden Faydalanmak için Derin Öğrenmeyi Nasıl Kullanabiliriz?

Veri Odaklı Bir Kültür Oluşturmanın 10 Adımı

Hiper Kişiselleştirme Neden Müşteri Deneyiminin Geleceğidir?

Yeni Veri Gizliliği Çağında Pazarlama


X-Dan Go

9 Ayda Zihinsel Değişim

Performans Koçu Dan Go anlatıyor:

‘‘Ortalama bir Amerikalı günde 3000 ila 4000 adım atıyor.

Bu, 16.000 ila 17.000 adım atan avcı toplayıcı atalarımızın yanında sönük kalıyor.

Yukarıdaki görüntü, bir öğrencinin 20 dakika boyunca oturup yürümesini izleyen bir test sırasındaki nöral aktivitesini temsil eden 2 beyin taramasını göstermektedir.

Mavi renk, daha düşük nöral aktiviteyi temsil ederken, kırmızı renk, belirli bir bölgede daha yüksek beyin aktivitesini gösterir.

Bu, egzersizin yalnızca fiziksel sağlığınız üzerinde değil, aynı zamanda zihinsel sağlığınız üzerinde de büyük bir etkisi olduğunu göstermektedir.

İşte bunun 5 nedeni:

1) Düşüncelerinizi ve duygularınızı yöneten serotonin, norepinefrin ve dopamini artırır.

2) Vücudunuza ağrıyı engelleyen ve kendinizi iyi hissetmenizi sağlayan endorfin salgılar.

3) Beyninizin becerileri öğrenme ve değişme yeteneğini artıran nöroplastisiteyi destekler.

4) Hafıza, esnek düşünme ve kendini kontrol etme konusunda yardımcı olabilecek beyninize giden oksijen miktarını artırır.

5) Hayatın her alanında daha iyi olmanıza yardımcı olacak stresi yönetmenize ve enerjinizi artırmanıza yardımcı olur.

Egzersiz hap şeklinde gelseydi, yüzyılın gişe rekorları kıran ilacı olarak selamlanarak ön sayfaya yapıştırılırdı.

Avantajlardan yararlanmak için bir spor salonuna gitmeniz gerekiyor mu? Yardımcı olur ama hayır.

Gün boyunca daha fazla hareket etmenin yollarını bulabilirsiniz.

Asansör kullanmak yerine merdiven kullanmak olabilir.

Ya da bulunduğunuz yerden biraz daha uzağa park edin. Yürüyüş toplantıları bile yapabilirsiniz.

Her kapı kullandığınızda 10 şınav çekmek veya oturmadan önce squat yapmak gibi mikro egzersizler yapabilirsiniz.

Gün boyunca daha fazla egzersiz yapmanın birçok yolu vardır ve üstesinden gelmeniz gereken tek şey kendinizsiniz.

Ps. Bu beyin taramasını dikkatimi çeken ilk kişi olduğu için SahilBloom'a teşekkür ederim.’’


Unsplash

Gerçek ve Kurgu: En Yaygın 5 Yapay Zeka Miti

‘‘Yapay zeka doruğa yaklaşıyor. Bir gün yapay zekanın dünyayı değiştirmek üzere olduğunu söyleyen bir makale okuyacaksınız ve ertesi gün bunların hepsinin boş vaatler olduğunu söyleyen bir makale okuyacaksınız. Devam edip gidecek.

Gerçeği kurgudan ve efsaneyi anakarttan ayıralım. İşte etrafta dolaşan en yaygın 5 yapay zeka efsanesi:

AI şeyleri anlayabilir ve insanlar gibi düşünebilir: AI düşündüğünüz kadar zeki değildir. Kalıpları tanır ve insana benzer metinler oluşturur, ancak bu kelimelerin ardındaki anlamı henüz insanların anladığı şekilde anlamaz. Yanıtları, önceden programlanmış algoritmalara ve verilerden öğrenilen kalıplara dayalıdır.

AI tüm işleri değiştirecek: AI bazı işleri değiştirecek, ancak aynı zamanda birçok yeni iş meydana getirecek. Tarih, teknolojik devrimlerin işleri tamamen ortadan kaldırmak yerine iş alanlarını değiştirdiğini gösteriyor.

Yapay zeka yalnızca büyük şirketler içindir: Yapay zeka, yalnızca büyük teknoloji şirketlerinin kullanabileceği bir şey değildir. Küçük işletmeler ayrıca ürünler oluşturmak, müşteri hizmetlerini güçlendirmek ve tekrarlayan görevleri otomatikleştirmek için önceden hazırlanmış yapay zeka araçlarından yararlanabilir veya yapay zeka hizmetlerinden yararlanabilir.

AI yeni bir gelişmedir: Yakın zamana kadar haberlerde AI hakkında muhtemelen pek bir şey duymamış olsanız da, tohumları 20. yüzyılın ortalarında ekildi. Bugünkü konumuna ulaşmak için önceki on yıllar boyunca araştırmalarda pek çok iniş ve çıkış yaşandı.

AI yakında insan seviyesinde zekaya sahip olacak: Mevcut AI teknolojisi dar, yani belirli, iyi tanımlanmış görevlerde üstün. Yapay Genel Zekanın (insanlar gibi veya insanlardan daha iyi düşünebilen yapay zeka) geliştirilmesi, yakın vadeli bir kesinlik olmasa da, gelecekteki bir olasılıktır.'' (Zain Khan)


Büyük İflaslar Devam Ediyor

Ekonomik verileri iyi analiz etmek için genellikle çok az göstergelere bakılır. Bu çok yanlış bir durum. Hem tüm göstergeleri hem iç hem dış piyasayı hem de sektörleri tek tek incelemek büyük akışı görmekte kolaylık sağlar.

Tek veya birkaç gösterge, özellikle de yaygın bir ekonomik krize odaklanılıyorsa, ekonominin durumu hakkında yanıltıcı kanıtlar sağlayabilir.

Stlouisfed’da yazdığı gibi, ikinci olarak, bazı göstergeler revize edilmiştir. Örneğin, 2000 yılında, GSYİH büyüme tahminleri (gerçek zamanlı olarak) art arda iki negatif çeyrek gösterdi. Ancak, veriler daha sonra revize edildiğinde, GSYİH büyümesi bir çeyrek için yalnızca (neredeyse) negatifti…Ki, birkaç bülten önce de bahsettiğimiz gibi, birçok kez yalan verileride açıklayabiliyorlar.

Bu açıdan bütüne odaklanarak hareket etmek çok önemli.

Video’dan kısa bir özet:

  • ‘‘ADP raporu, tarım dışı istihdamın beklentilerin altında kaldığını gösterdi.

  • Hizmet sektörü için PMI da büyümede yavaşlama gösterdi.

  • Sektör yavaşlıyor, şirket karları azaldı.

  • Geçen hafta Amerikan bankalarındaki mevduatlarda bir miktar düşüş yaşandı.

  • Kredilerde bir miktar azalma oldu.

  • İki banka daha iflas etti.

  • Merkez bankası likiditeyi piyasadan çekti.

  • Avrupa'da kredi talebinde gerileme var.

  • Şirketler için kredi koşulları sıkılaştırıldı.

  • Küçük işletmeler kredi almakta güçlük çekiyor.

  • ABD'de iflaslar arttı.

  • Nakliye sektörünün en büyük şirketlerinden biri bir anda iflas etti.

  • Mevcut durum 2008 krizi öncesi döneme benziyor.

  • ABD hükümeti salgın sırasında enflasyona yol açabilecek çok para bastı.

  • Dolaşımdaki büyük miktarda para, büyük bir endişe kaynağı olan enflasyona yol açabilir.

  • ABD'de harcamalar arttı ve 2 trilyon dolarlık bir para miktarı halka dağıtıldı.

  • Ancak bu miktar 450 milyar dolara düştü ve 2020 öncesi seviyelere geri dönüldü.

  • Konut sektöründeki kötü gidişat, ekonominin genelini etkileyebilir ve finansal bir krize yol açabilir.

  • ABD hükümetinin vergi gelirleri azalıyor ve bu endişe verici bir durum.

  • Petrol fiyatlarındaki artış Amerika'da enflasyonu tırmandırarak borsayı aşağı çekebilir.

  • ABD'de emlak sektöründeki daralmanın mobilya ve tadilat sektörlerini de etkilemesi, kriz seviyelerine yaklaşıldığını gösteriyor.’’


Unsplash


Dini Korursan Medeniyetin Geleceğini Korumuş Olursun

Akademisyen Abdulhakim Winter, 40 ciltlik İslam tarihi projesinde yer alan ve İngilizceye çevrilen 3 kitabın yazarı, dünya genelindeki farklı mekanlarda ders vererek, İslam tarihinin kültürel ve sanatsal mirasını anlatıyor.

Winter İslam'ın Batı'nın sorunlarını çözebilecek tek din olduğunu söylüyor.

Modernitenin dinler veya ülkeler üzerindeki etkisiyle başa çıkmak için farklı stratejilerin kullanıldığını belirtiyor ve bazı radikal ve yenilgiyi kabul eden yaklaşımların yanı sıra İslami değerleri benimseyen merkezi yerlerin merkezine yerleştirerek toplumsal refaha hizmet eden camilerin ortaya çıkması gerektiği konusunda da uyarıyor.

Kısa bir özet:

- Batı'nın sorunlarını çözebilecek tek din İslam'dır ve bu nedenle İslam'ın Batı'da geliştirilmesi gerekiyor.

- Her ülkenin kendine özgü sorunları var ve İslam bu sorunlara özgü çözümler sunabilir.

- Batılı Müslüman yazarların yazıları Batı'da etkili oluyor çünkü Batılılar tarafından sorulan sorulara cevap veriyorlar.

- İngilizce, gerçek anlamda küresel bir imparatorluk dilidir ve Batı'nın zihniyetini kontrol eder.

- Gençlerin en büyük endişesi, iklim değişikliği, yapay zeka, cinsiyet kimliği vb. teknolojik sorunlarla ilgilidir ve İslam'ın bu sorunlara çözümler sunması gerekiyor. (Bunu her birey somutlaştırarak ictimai hayatta birer amel haline getirebilir.)

- Gelenek, insanlara kimlik hissi ve hızla değişen dünyada koordinatlar sağlayarak, modern hayatın yol açtığı sorunların üstesinden gelmelerine yardımcı olduğu için önemlidir.

- Modernizm, geleneksel düşünceleri sorgularken, insanların kimlik arayışında olduğu bir dönemde yaşamaktadır.

- İnsanlar, hızla değişen dünyada koordinatlar ve kimlik hissi arayışındadırlar.

- Bireyciliğin yükselişi, insanların yalnızlaşmasına, toplumsal parçalanmaya ve zihinsel sağlık sorunlarına neden olmaktadır.

- Camilerin işlevi, sadece ibadet ve yansıtma yerleri olmaktan ziyade, sosyal refah merkezleri haline dönüştürülmelidir.

- Camiler, hükümetin tepkisinden daha hızlı bir şekilde, insani ihtiyaçların karşılanmasında yardımcı olabilirler.

- Bazı camiler, sıcak yemek ve barınma gibi ihtiyaçları karşılamak için faaliyet göstermektedir.

- Camilerin, sosyal sorunların artmasıyla birlikte sosyal refah merkezleri haline dönüştürülmesi gerektiği düşünülmektedir.

- Batı'daki diğer dinlerin aksine İslam, inanç, ritüel, aile, yaşlı bakımı ve klasik değerler konusunda başarılıdır.

- Cambridge'de birçok küçük dini kurum var ve İslam'ın da bu karışımın bir parçası olması gerekiyor.



KİTAP

James Wallman’ın ‘İstif Çağı’ kitabı günümüzde ki en büyük sorunlardan biri olan tüketim çılgınlığını daha geniş bir perspektiften ele alıyor. Bilenen yaklaşımlar olmakla birlikte, meselenin psikoloji, ekonomi ve kültür yönünede el atıyor.

Okunduğunda bir farkındalık oluşturduğu muhakkak. Ancak, devamlılık noktasında tabi mesele yine iradenin gücüne bağlı.

Birkaç cümle:

‘‘Araştırmalar insanlarin maddiyattan çok deneyimlerinden konuşmayı tercih ettiğini ortaya koydu. Sonuçta, yeni arabasini mi yoksa son kamp gezisini anlatan birini mi dinlemeyi tercih edersiniz?

Daha fazlasının her zaman daha iyi olduğu bu sistemde asla yeterincesine sahip olamazsınız. Mutluluk denkleminizin kendinize ait kısmını bir türlü dolduramazsınız.

Daha fazlasının her zaman daha iyi olduğu bu sistemde asla yeterincesine sahip olamazsınız. Mutluluk denkleminizin kendinize ait kısmını bir türlü dolduramazsınız…’’


Bu haftalıkta bültenimizin sonuna geldik.

👉 Bültenimize sponsor olabilir, reklam verebilir, yıllık abone olarak maddi destek verebilir veya devam edebilmemiz için bağış yapabilirsiniz. Üç arkadaşınıza tavsiye vererekte bu bilgilerin onlara ulaşmasına vesile olabilirsiniz.



Önceki
Önceki

Ertelemeyi Çöz ve Hayatını Değiştir!

Sonraki
Sonraki

Kimlerden Rehberlik Almalı, Kimleri Danışman Seçmelisiniz?