Ruhani Zihin ve İlahi Bilgiye Ulaşma Stratejisi

Bu Hafta Bültende Neler Var?

  • Ruhani Zihin ve İlahi Bilgiye Ulaşma Stratejisi

  • Disiplinlerarası bir bilim insanı olmak için, "ilgiyi geliştiren bir zihniyet…"

  • Bir Yıl Sonra Twitter: Elon Musk Etkisi

  • Euro Bölgesi Ticari Krizi Derinleşiyor, Olası Resesyonun Sinyalleri

  • Üretkenliğinize Katkı Sağlayacak 3 Yapay Zeka Aracı

  • Haftanın yapay zeka manşetleri

  • Haftanın 10 makalesi

  • Haftanın 7 videosu

  • Haftanın 3 podcast’i


Gün içinde genellikle ya dinleyici ya da aktarıcı konumunda oluruz. Yapılan konuşmaların yüzde 90’ın da ya karşı tarafı kendi düşüncemize getirmeye, ya hakikati anlatmaya ya da şer düşüncenin ağına düşmemek için savunma stratejisi ile hareket ederiz.

Eğer yargılayan veya yargılanan konumunda değilsek ve ‘Hakim’ konumundan bir gözlem yapabiliyorsak, bir hayat boyu bu döngünün yaşandığını da ibretle seyrediyoruz olsa gerek.

Peki bu hal bize ne kaybettiriyor ne kazandırıyor?

Ne yazık ki, bugün zihinler her zamankinden daha fazla boş fikriyatla dolu. Faydalı olmayan okumalar, dinlemeler, izlemeler, ışıklar reklamlar, görseller vs.

Zihin, öyle bir potansiyele sahiptir ki, ona verimsiz şeyler dolunca bir süre sonra o olumsuzluğu kullanmaktan kendisini kurtarması mümkün olmuyor. Ve insanı ruhi bunalımlardan, felaket kararlara, ondan itikadi bozukluklara kadar sürükleyebilir.

Kalp ehlininde dediği gibi; Verimsiz bilgi kırıntılarıyla ve faydasız kültürlerin çer-çöpüyle dolmuş, yalan-yanlış bilgilerle kirlenmiş bir zihin, hemen o söz ve düşüncelerin rotasına girebilir ve onlar tarafından idare edilmeye, yönlendirilmeye başlar.

Buna günümüz için en net örnek gruplar, genç kuşağın bir kısmı ile birlikte, bilim putuna tapan akademisyenler, şirketlerin ve sistemin sözcülüğünü yapan doktorlar ve egosantrik amel ve okumaların sonucunda küfre sebep olan bir kısım İlahiyatçılar, kibrin tutsağı gazeteci, yazarlar ve birde israf, lüks düşkünü esnaf ve para sahipleri… Bunlar her geçen gün bizlere daha fazla ibretlik örnekler veriyorlar. Allah muhafaza.

Yıllar evvel bir entelektüel ortamda şöyle bir ifade kullanılmıştı:

‘‘Herhangi bir camianın içinde farklı düşünceyi aşılamaya çalışan ilahiyatçılar, liberaller, seküler veya farklı bir akımın yazarları çokça yazmaya, konuşmaya başlarsa, bir süre sonra tabanda fikri kaymaların olacağını görmekten kendinizi kurtaramazsınız. Çünkü temel fikri düşünce çoğunlukta sağlam değil…’’

Bu cümle söylendiği zaman pek ciddiye almamıştım. Ancak, dünyadaki son tablo bu gerçeğin daimi ve daha fazlası olduğunu bizlere gösterdi. Hatta öyle bir hale geldi ki, mümin dediğimiz topluluklar içinde bile itikadi bozukluklar, iftiralar, yaftalamalar, delilsiz konuşmalar, yalanlar ve yalanları doğrulamak için küfürde ısrar etmeler günlük birer ameliye haline geldi.

Bildiğiniz üzere zihnin gerçek amacı marifetullahtır. Yani Allahı tanıma ve bilme halidir. Bir anlamda Allah'ın bilgisine dayalı doğru bilgi ve anlayışı elde etmek zihnin ana hedefi olmak zorundadır. Gün içinde bu hedef yok ise, o gün çöpe düşmüş bir pislikten ibarettir.

Zihin, varlığı okumamızı, hakikate dair olayları yorumlamamızı ve doğru kararlar alabilmemiz için gereken bilgi ve anlayışa erişmemizi sağladığı için, zihnin malayani ve fuzuli bilgi ile dolması, kişinin Allahı bilme kapasitesini yok edeceği anlamına gelir.

Ne yazık ki günümüzdeki başta faydasız arkadaşlıklar, sosyal medya, videolar, okumalar vs. gibi birçok unsur şu an zihin kirliliği ve hakikatin perdelenmesi noktasında önemli bir rol oynuyor.

Burada 3 nokta çok önemli.

İlki, iradenin asıl gayesinin Allaha ibadet olması.

İkincisi, hissin asıl gayesinin Allaha olan muhabbet olması.

Üçüncüsü ise, kalp ve ruhtan daha ince olan latifelerin asıl gayesinin ise her an Allahın huzurunda olduğu şuurunda hareket etmesi.

Eğer bu üç noktanın tam anlamıyla potansiyelini kullanmasını istiyorsak, zihnin temiz olması ilk ana noktayı temsil ediyor. Aksi halde koskoca bir ömrü heder.

Çünkü, zihnin temizliği beraberinde şuur, irade ve ibadeti, ibadet muhabbeti, muhabbette hikmeti getiriyor.

Misal, üç gün boyunca evden çıkmayıp ve sürekli olarak ibadet ve müspet okuma ile meşgul olduktan sonra, herhangi bir sohbete, konuşmaya, seminere vs. gittiğiniz zaman ki istidatlarınızın tesiri ve farkındalığı ile o üç gün boyunca malayani bilgi ile dolmuş bir zihnin tesiri arasında uçurum kadar fark oluyor.

Hazreti Sahibinde dediği üzere, ne yazık ki, ‘‘insan hiç farkına varmadan, zihninde yer bulan yanlış söz ve düşüncelerin tesirindeki bir akıntıya yakalanabilir. Mesela, günümüzde bir kısım değişik felsefî ve sosyal bilim sahaları tamamen Batı felsefesine dayanmaktadır. Pedagoji ve psikoloji gibi alanlarda sadece pozitivizm ve rasyonalizmin sesi-soluğu duyulmaktadır. Bizim kültür kaynaklarımızla beslendiğine inandığımız çok samimi kimseler bile kitaplarının yarısını Freud’un düşünceleriyle doldurabilmektedir.

Dolayısıyla, böyle bir atmosferde o türlü, kökü bize yabancı düşünce ve mülahazalarla bizim insanımızın da zihin ve düşünce ufku kirlenmektedir.

Bir mü’min, dinî ilimlere ve ruh terbiyesine ehemmiyet verirken, ‘pozitif’ ilimler denilen fenlerden, ayrıca edebiyat, tarih ve felsefeden de bir nebze haberdar olabilir. Bir yandan Fizikten Kimyaya, Biyolojiden Astronomiye kadar, modern bilimlerin ana prensiplerini öğrenirken diğer yandan da Camus, Sartre, Marcuse gibi varoluşçu filozoflar ve daha başka Doğu ve Batı felsefesinin ana kaynaklarıyla tanışabilir. Fakat, bir mü’min, önce mutlaka okuması lazım gelen şeyleri okumalıdır.

Evet, bizim din usûlü dediğimiz akîde metodolojisi ve fıkıh usûlü gibi öncelikle okuyup öğrenmemiz gereken meseleler vardır. Biz kendi usûlümüzle zihnimizi donatırsak, kendi kaidelerimizi zihnimizin esas dinamikleri haline getirirsek bizi onlar yönlendirir. Yoksa, kendi kaynaklarımızı bilmeden başka felsefeler, başka ideoloji ve kültürler, başka başka yorumlarla meşgul olur ve onları okursak, zamanla aslî meselelermiş gibi görmeye başlayacağımız o felsefe ve kültürler düşünce dünyamıza gelip oturur, zihnimize hükmetmeye başlar ve düşüncelerimizi yönlendirirler.’’

Nitekim bu hal şu anda Müslümanların yüzde 90’ında yaşanmaktadır. Hatta tefsirin hazinelerinden olan Risaleleri okuyan bir kısım ilim insanlarında bile bu hal görülmektedir. Hatta bazılarında itikadi problemlere dahi denk gelmekteyiz. Allah bizlere istikamet ihsan etsin.

Eğer, daha çekirdekte zihin temel dinamikler üzerine inşa edilmezse, dopamin sevdalısı olan çocukluk, gençlik ve yetişkinlik döneminin ahirinde gelecek olan sefil bir ihtiyarlık ve kaybedilen bir ahiret sonsuzluğuna düşmüş oluruz. Allah muhafaza.

Zira, çekirdekte fikri temel atılmadığı zaman, sonradan 3-5 yıllık dini eğitimler bile insanı kurtarmayabilir…Ki, hali hazırda kaybetmek üzere olan bazı insanlar oldu. Rabbim o insanlara hakikati görme imkanı ihsan etsin.

Hazreti Fettah’ın da anlattığı üzere, ‘bizim belki bir Sartre’dan da alacağımız şeyler olabilir; onun fikirlerine bütünüyle katılmasak da, herkeste potansiyel olarak şöyle-böyle bulunan bir bohemlik realitesiyle alakalı bazı hususları ondan öğrenebiliriz.

Freud’un anne-çocuk münasebetlerine dair ortaya attıklarına iştirak etmesek, “libido” nazariyesini yanlış ve yakışıksız bulsak da, onun şuuraltı ile alakalı bazı sözlerini de görmezlikten gelemeyiz.

İşte, zihnin temizlenmesini, arınmasını da bu çerçevede anlamak lazım. Bir dönemde, okuyup meşgul olduğumuz, öğrenip değer verdiğimiz hususlarda iyi bir ayıklama yapamamışsak, zihnimize koyduğumuz şeyleri din eleğinden geçirmemişsek ve her nasılsa zihnimiz bir kısım yanlış çerçöp bilgilerle kirlenmişse, onları kapı dışarı etmemiz, bir nevi zihnimizi temizlememiz gerekmektedir.’’

Evet, zihnin kirlenmesi sadece manevi olarak değil, davranışsal açıdan da ciddi negatif problemlere yol açıyor.

Misal;

  1. Kafa Karışıklığı

  2. Unutkanlık

  3. Karar Verme Zorluğu

  4. Stres ve Anksiyete

  5. Üretkenliğin Azalması

  6. Odaklanma Sorunları

  7. Zaman Plansızlığı

  8. Öğrenmeyi Engelleme

  9. Tembellik

Zannediyorum çevremizdeki her 10 insandan 5-6 kişide bu davranışları gözlemlemek mümkün. Bu da haliyle ailevi, toplumsal ve küresel felaketleri de beraberinde getiriyor.

Oysa, zihin temiz ise ve verimli kullanılır ise davranışsal ve psikolojik açıdan;

  • Problem çözme becerilerini artırır.

  • Üretkenliğe fayda sağlar ve genellikle ayrı çalışan beyin ağları arasında iletişim gelişir.

  • Beyin, problemler var olmasa bile, eğer temiz ise sürekli olarak çözüme programlı olarak bir hayat sürer. Eğer kirli ise sürekli şikayet, çirkeflik ve dengesizlik üzerinedir.

Nitekim, bilimsel çalışmalarda da görüyoruz ki, son derece verimli, eleştiri üzerine değil çözüm odaklı olan, şikayet etmeyen ve sürekli üretken olan insanlar, diğer gruplarla karşılaştırıldığında, onlara göre çok farklı ve güçlü beyin bağlantı modellerine sahipler.

Rasyonel açıdan daha fazla örneklendirme yapılabilir. Ancak, ana konuyla ilgili olarak Hazretin şu cümlelerini de eklemek istiyorum:

‘‘Yazıp söylediklerimizin, düşünce ve sözlerimizin dinin esasları zaviyesinden filtre edilmesi gerekiyor. Yoksa, zihnimiz uzun süre arınmadığı için onda yer eden, oraya iyice yerleşen yanlış kabul ve batıl inançlar düşüncelerimizi yönlendirir ve bizi yanlış hükümlere götürür. Bu husus sadece ilahiyatçılar, akademisyenler, doktorlar vs. için değil, herkes için geçerlidir. Pedagoglar, psikologlar… da pozitivist düşüncenin tesirinden sıyrılmak için bu manada bir zihnî temizliğe muhtaçtır.‘‘

Evet, bir zihin, planlanmamış günden, üretkenliğin olmadığı anlardan ve boş bilgiden temizlendiği zaman, daha doğrusu, değersiz zamanlarını ortadan kaldırdığı zaman, hayatına birçok değer katmaya ve üretmeye başlıyor.

Bunlardan bazılarını şöyle sıralamak mümkün:

  1. Bilgi Edinme ve Anlama

  2. Karar Verme ve Problemleri Çözme

  3. Yaratıcılık ve İnovasyon

  4. Duygusal Deneyimler

  5. Spiritüel ve Dini Deneyimler

  6. Bilinç ve İlmi Tekamül

Ve tüm bunlar hiç farkına varmadan olmaya başlıyor. Buna dair birçok vaka olduğu için burada vaktinizi almak istemiyorum.

Bu açıdan, zihnin arınması ve değişimi ve kirlenmemesi için ciddi bir plan gerekiyor. Aksi halde cezanın çok uzak olmadığına dair çok net bir uyarı var.

Nur Suresi 19. ayette buyuruyor ki;

“İnananlar arasında kötü söz ve davranışın yayılmasını arzulayan kimseler için dünyada da, ahirette de acı veren bir azab vardır.“

Burada iki önemli işaret var. Birincisi inananlar, ikincisi azabın bu dünyada da olacağı hakikati. Yani mesele tamamen ahirete bırakılmıyor.

Demek ki, inananlar arasında kötü söz ve davranışı yayanlar bu dünyada da azaba uğrayacaklar. Azabı sadece bir ölüm değil, psikolojik açıdanda ele almak mümkün.

Misal, tembellik bir azaptır. Çünkü, tembellik zihni kirli bir hale getirecektir. Kirli zihin ibadet azaltacak, ibadetsizlik Allah’a olan muhabbetin önünü kesecek ve o da latifelerin ölümünü getirdiği için sonuç azaba dönmüş bir hayat olacak…Ve devamında gelen davranışsal kaoslar.

Tembelliğin yanına, kitap okumama, faydasız kitaplarla meşgul olma, faydasız filmler, arkadaşlar ve aile ile geçirilen anlamsız muhabbetler, zamanlar, gıybetler vs…

Peki, inanan bir insan kötü söz ve davranışı nasıl yayar?

Sanırım cevabın zihnin kirlenmesi ile gelen yanlış irade oluşumu ve devamındaki amellerin olduğu artık anlaşılmış olsa gerek.

Mücrim dediğimiz Osho bile teşhisi çok net koymuştu.

Diyor ki;

‘‘Düşündüğümüz ve anladığımız şey yanlışsa, tüm yaşamımızın nihai sonucu da yanlış olmaya mahkûmdur.

Yaşam, takvaya doğru ilerlemek istemeyen bir kişi için, hiçbir yere gitmek istememesine rağmen yine bir yol inşa eder.

Ama kişinin varlığı, takvaya doğru ilerlemek istiyorsa, yaşamındaki tüm ufak tefek aktiviteler -Misal; Küçük beton blokları dizmek, yol inşa etmek için ormanı yok etmek- gibi pozitif veya negatif bir anlam haline gelir.

Hepimiz yollar inşa ederiz ama aramızdaki çok az kişi yolun sonuna ulaşır, çünkü biz yollar inşa ederken bir yere ulaşma düşüncesi aklımıza bile gelmez.

Bir insan zihin evinin duvarlarını indirebilirse, zihninin içinde yaratmış olduğu odaları yıkabilirse, zincirleri yok edebilirse, onun yaşamında özgürlük başlayacaktır…’’

Evet, işte tüm bunların olması için manevi ve maddi bir zihinsel arınma ve hayat sistemi gerekiyor. Bunu dünyevi açıdan şu klasik metodlarla da yapmak mümkün.

Mesela;

  • Farkındalık içinde olun

  • Pozitif yaklaşımları benimseyin ve algoritmanızı pozitif insanlarla destekleyin

  • Sabah yatağı veya odayı düzenleyerek başlayın

  • Başkalarına yardım edin, maddi ve manevi sadaka verin

  • Negatif alanları tesbit edip, onları minimize edecek planlamalar yapın

  • Beyninizi meşgul eden insanları ya affedin - çünkü af artık o düşünce kalıbınızı beyninizde tutmaz- ya da o insanları aklınıza getirmeyecek olan farklı bir düşünce stratejisi geliştirin

  • Günlük tutarak fikri bir boşalım sağlayın

  • Olumlu bakış açısını sürdürecek stratejik bir hayat sistemi kurun

  • Bunların hiçbiri olmuyorsa kalp ehli birinden 3 aylık bir danışmanlık alarak sistem geliştirin

Bu maddeleri hayatına geçirip, rasyonel açıdan ferahlayan birçok insan oldu, oluyor ve uygulayan kişiler içinde olacağından emin olabilirsiniz.

Evet, manevi açıdan ise yapılacaklar herkesin malumu olduğu için ve daha önce birçok defa da aktardığımızdan dolayı detaylı olarak tekrar etmeyeceğim. Ancak Hazretin şu işareti ile noktalayacağım.

‘‘Hasılı, insanlar, farkına varmasalar da, düşünce yapılarını oluşturan, zihinlerinde yer eden temel felsefeye göre konuşur, yazar ve yaşarlar. Öyleyse, zihne giren her şeyi din usulü süzgecinden geçirme, tertemiz ve dupduru zihinleri bulandırmama adına çok önemlidir.

Doğru görme, doğru düşünme ve doğru hükümler verebilmenin yolu, zaman zaman zihni silkeleyip yabancı, sahte, bir anlam ifade etmeyen çerçöp, bilgileri kafamızdan söküp atmaktan geçmektedir.’’

Zannediyorum, varlığı doğru okuma, kişisel olarak doğru düşünceye ulaşma ve doğru karar vermeyi nasıl elde edebileceğimize dair bundan daha güzel bir tedavi olamazdı.

Ve şu asla unutulmamalı. Allah Resulü sav bir ümmî idi. Yani onun zihni kirlenmemiş ve tertemizdi. Ve vahiy temiz olan bir zihne indi.

Bizler yeter ki, zihni arındıralım ve bakalım Rahman bizlere ne hikmetler ne basiretler ve ne keskin görüşler ihsan edecek.

Son bir not!

Makalede geçen kötü amelleri yapan çevremizde bir çok insan olabilir. İnsanlık hali. Ne yazık ki oluyor.

Okuyucu kardeşlerime çok değer ve emek vermeye gayret ediyorum. O yüzden bu uyarıyı bir görev biliyorum. Selametimiz için önem arz ediyor.

Bu insanları zerre kadar dahi kınama, eleştirme ve o hataları dile dolamamak gerek. Malum, büyük konuşmak ve kınamak insanı o sözün esiri yapıyor. Ve ciddi bir imtihan süreci başlıyor. Allah muhafaza.

Düşmanın kınanması dahi, o düşmanda kınanan davranışı başa getirebiliyor.

Mesela diyelim ki, Yezidin biri köşklerde, saraylarda yaşıyor.

Zamanla öyle bir şey oluyor ki, mümin o kınadığı saray ile imtihan olmaya başlıyor.

Aradan zaman geçiyor, günü geliyor bir bakıyorsun arkadaş para kazanıyor ve sarayı var diye kınadığı adamın benzeri ameller işliyor. Akrabaları, kardeşleri kiralarını zor öderken, o gidip bir küçüğü olan köşk, villa alıyor. Pahalı arabalarla dolaşıyor. Ve farkında olmadan eş, dost ve akrabanın düşmanlığını kazanıyor. Ve çocuklarına dahi kötü bir zemin hazırlıyor.

Hatta meseleyi bir tık daha ileri götürüp şu bile denilebilir. Zulmün kınanmasında bile denge olmaz ise, o zulüm ile imtihan dahi yaşanabilir Allah korusun.

Yani insan, kınadığı şeyin çok daha kötüsü olan itikadi bir sorunla bile karşı karşıya kalabilir.

Kısaca, zalimin umumu ilgilendirmeyen bir günahı dahi kişiyi imtihana sokabilir. Bu noktada bir konuşup veya yazarken en az bin kez düşünmek lazım. Allah bizlere o farkındalığı, basireti ve ufku her daim hatırda tutmayı ihsan etsin. Tövbe ve istiğfarı günlük amel haline getirsin. Rızık endişesi ile küfre düşen kullarından etmesin.

Zira müminlerin zalimlerle, kardeşleriyle, akraba, arkadaş ve dostlarıyla imtihan dönemi sancılı geçiyor. Allah, negatif düşüncelerden arınmış, ruhani zihne ulaşmışlardan eylesin.

Amin.


Unsplash

Disiplinlerarası bir bilim insanı olmak için, "ilgiyi geliştiren bir zihniyet…"

  • Yakın zamanda yapılan bir çalışmanın sonuçları, "tutkunuzu bulma" tavsiyesinin asılsız olabileceğini gösteriyor.

    • Bunun yerine araştırmacılar, ilgi alanlarınız konusunda gelişen bir zihniyeti korumanın daha iyi olduğunu söylüyor.

      Araştırmacılar, üniversite birinci sınıf öğrencilerini "ilgi geliştirme zihniyeti" geliştirmeye teşvik edip edemeyeceklerini test etti. 700 birinci sınıf liberal sanat öğrencisini işe aldılar ve bunların yarısına, yeni bir ilgi alanı keşfettikleri bir dönem hakkında yazmak gibi etkinlikleri içeren bir müdahale programı teklif ettiler. Diğer yarısı ise çalışma becerileri programını tamamladı.

  • Yıl sonunda müdahaleyi alan öğrenciler, zorunlu matematik veya fen derslerine, almayanlara göre daha fazla ilgi gösterdiler. Ayrıca bu derslerden daha iyi notlar aldılar.

    • Bu, gelişime yönelik bir ilgi zihniyeti geliştirmenin, daha disiplinler arası bir şekilde düşünmenize yardımcı olabileceğini gösteriyor; bu, işverenler tarafından oldukça değer verilen bir beceridir.

  • Kendinize ve başkalarına ilgi gösteren, gelişime açık bir zihniyet geliştirmek için:

    • Merakınızı takip edin ve başkalarını da kendi meraklarını takip etmeye teşvik edin.

    • İşler zorlaştığında pes etmeyin. Keşfetmeyi, ısrarı ve dayanıklılığı teşvik edin.

    • Kendinize ve başkalarına ilgi alanlarının zaman içinde, merak ve sıkı çalışmanın birleşimi yoluyla geliştiğini hatırlatın.


Unsplash

Euro Bölgesi Ticari Krizi Derinleşiyor, Olası Resesyonun Sinyalleri

  • Ekim ayı Bileşik Satın Alma Yöneticileri Endeksi (PMI) Kasım 2020'den bu yana en düşük seviyesi olan 46,5'e geriledi.

  • Hizmetler sektörünün PMI'ı da 47,8'e düşerken, imalat sektöründe yeni siparişler önemli ölçüde daraldı.

  • Avrupa Merkez Bankası faiz oranlarını değiştirmeden bıraktı.

  • Avrupa Merkez Bankası tarafından yapılan bir ankete göre, çokuluslu şirketler mevcut jeopolitik iklim, Kovid-19 aksaklıkları ve Rusya-Ukrayna çatışması nedeniyle küresel üretim stratejilerini yeniden değerlendiriyor.

  • Çok uluslu şirketlerin %40'ı Çin'den kaynaklanan riskler nedeniyle üretimlerini siyasi açıdan dostane ülkelere kaydırmayı düşünüyor; Katılımcıların üçte ikisi Çin'i potansiyel bir tedarik zinciri riski olarak tanımladı.

  • Firmaların yarısı, bu değişikliklerin enflasyona ve daha yüksek fiyatlara yol açmasını ve daha fazla şirketin ayrılmayı planlaması nedeniyle Avrupa Birliği'nde önemli istihdam etkisi yaratmasını bekliyor.

  • Avrupalı ​​ilk beş üreticinin otomobil fiyatları 2019'dan bu yana %41 arttı ve rekor kâr elde edildi.

  • Lloyd's ve Cambridge Risk Araştırmaları Merkezi'nin araştırmasına göre, finansal hizmetler ödeme sistemine yönelik bir siber saldırının küresel ekonomiye beş yıl içinde 3,5 trilyon dolara mal olabileceği belirtti.

  • Morgan Stanley, Hindistan'ın GSYİH'sinin 25 Mali Yılda %12,4 büyüyeceğini ve bunun Hindistan'ı 2027 yılına kadar 3. büyük ekonomi haline getireceğini öngörüyor.


Unsplash

Bir Yıl Sonra Twitter: Elon Musk Etkisi

  • Artık X olarak adlandırılan Twitter, Elon Musk'un ilk yılında 44 milyar dolarlık değerinin yarısından fazlasını kaybetti.

  • Toplu personel işten çıkarmaları, içerik denetleme değişiklikleri ve yeni bir abonelik hizmeti dahil olmak üzere Musk'un yönetimi altında yapılan önemli değişiklikler oldu.

  • Musk, X'i gelişen, sürdürülebilir bir platforma dönüştürmek için çalışırken, reklam verenlerden kaçma, azalan kullanıcı etkileşimi şirketi gittikçe daha da büyük çıkmazlara soktu.

  • Diğer yandan, Facebook, Insragram ve diğer sosyal medya organlarına nazaran daha özgürlükçü ve sansürü minimize eden bir yayın politikasını tercih etmeye başladı.

  • Ayrıca, Musk X için yapay zeka aracı Grok'u duyurdu.


Kaynaklar:
AxiosBloomberg | Bloomberg | Bloomberg | CBS | CNN BusinessForbes | Shortform Article | Shortform Guide | Tech Crunch | The New York Times | The Washington Post | Shortform


Unsplash


Unsplash


Unsplash

Yapay Zeka Haberleri

  1. OpenAI herkesin kendi ChatGPT sürümünü oluşturmasına izin veriyor

  2. Yapay Zeka Öncüsü Kai-Fu Lee, Sekiz Ayda 1 Milyar Dolarlık Startup Kurdu

  3. Microsoft, AI karakterlerini Xbox'a getiriyor

  4. Milyarder Flipkart Kurucusu Gizli Yapay Zeka Girişimini Başlatmaya Hazır

  5. YouTube, yorum özetleyici ve konuşma aracı da dahil olmak üzere üretken AI özelliklerini test edecek

  6. Veri Analitiği Danışmanlığı için 7 Temel Şablon

AI Dinleme

  1. deepseek-ai / DeepSeek-Kodlayıcı

  2. google / jax

  3. microsoft / DeepSpeed...

Üretkenliğinize Katkı Sağlayacak 3 Yapay Zeka Aracı

Copy.ai : Saniyeler içinde yüksek dönüşüm sağlayan pazarlama metni oluşturun.

Krisp AI : Zoom toplantıları gibi gerçek zamanlı aramalarda her türlü arka plan gürültüsünü tek tıklamayla kaldırın.

Docus: Yapay zekalı bir sağlık asistanıyla konuşun, sağlık raporunuzu oluşturun ve bunu ABD ve Avrupa'dan en iyi doktorlarla doğrulayın.


Bu haftalıkta bültenimizin sonuna geldik.

👉 Bültenimize sponsor olabilir, reklam verebilir, yıllık abone olarak maddi destek verebilir veya devam edebilmemiz için bağış yapabilirsiniz. Üç arkadaşınıza tavsiye vererekte bu bilgilerin onlara ulaşmasına vesile olabilirsiniz.

Bültene sponsor olabilir veya abone olarak destek verebilirsiniz

Önceki
Önceki

Bilgi Tuzağı, Derin Düşünceye Yolculuk ve İzlemekten Çıkış!

Sonraki
Sonraki

Manevi Robot Çağı ve Değişen Hayat