Son Sekans: Hazır mıyız?

Bu Hafta Bültende Neler Var?

  • Son Sekans: Hazır mıyız?

  • Nesibe’ye Korku Yok!

  • Üç Hayat Notu

  • Baba-Oğul Kamp

  • Patronlar Tedbir Alabilir!

  • Musk: Günleri Ayırıyorum!

  • Bu Haftanın AI Başlıkları!

  • Pozitif Geri Dönüşler Yapın!

  • Uzaktan Çalışma Stratejisinde Geç Kalma!

  • Google, Web Sitelerine Gelen Ziyaretçi Sayısına Zarar Verebilir

  • 8 Video

  • 11 Makale

  • 10 Sosyal Gezinti

  • 1 Belgesel

Unsplash

2015’den beri ifade ettiğimiz ekonomik buhran ülke ülke gezmeye devam ediyor.

Amerika’daki banka batış-kurtarma süreçlerinin ardından, geçen hafta itibariyle güçlü Alman ekonomisinin de yüzde 0,3 daralması ve Türkiye’de başlayan bankaların döviz sahtekarlıkları gelecek olan tehlikenin artık üstünün örtülemeyeceğini net bir şekilde ortaya koymaya başladı. (Bu arada seçim sonucu ekonomik anlamda fazla bir anlam ifade etmiyor)

Arjantin’den sonra Türkiye’deki ekonomik buhranın büyümesi önem arz ediyor. Alman ekonomist Christian Kreiß, 2021 yılında Lira krizinin küresel bir mali krize neden olabileceği uyarısında bulunmuştu.

Kreib, Türkiye'nin liradaki değer kaybı nedeniyle dış borçlarını ödemede zorlanması halinde bunun Türkiye ile sınırlı kalmayacağını belirtmiş, ‘‘Türkiye'nin borcunu ödeyememesi, uluslararası yatırımcıların gelişmekte olan ülkelerden ve gelişmiş ülkelerdeki borsalardan yatırımını çekmesi gibi zincirleme bir etki yaratabileceğini’’ yazmıştı…Ki, aradan geçen iki yıl içerisinde başta Türkiye olmak üzere, birçok ülkede yatırımcılar beklemede kalarak hareket ediyor.

Ekonomist Kreib teşhisi koyarken, ‘‘Güncel verilere göre Türkiye'nin 576 milyar dolar olan döviz borcu, gayri safi yurt içi hasılanın yaklaşık yüzde 80'nine denk geldiğini anlatmış ve Lehman Brother örneğini vererek, o zaman iflas eden şirketin 613 milyar dolar borcunun olduğunu, şu an Türkiye'nin döviz borcunun da benzer bir seviyede olduğunu ve bunun da küresel bir krizi tetikleyebilecek bir neden olabilir’’ demişti.

Unutulmamalı ki, Türk Lirasının değerinde yaşanan hızlı kayıp Türkiye ile yatırım ve kredi ilişkisi bulunan Avrupalı bankalar için ciddi tehlike arz ediyor.

İspanyol BBVA, BNP Paribas vs. gibi büyük bankalar ihtimal korku içinde. Hakeza diğer Fransız, Alman, İngiliz, Amerikan, Japon ve İtalyan bankaları.

Nitekim, Daron Acemoğlu’da “1990’lara geri dönüyoruz. Arjantin benzeri bir durum söz konusu” ifadelerini kullandı. Ancak, Arjantin bir şekilde hayatta kalmaya devam ediyor diyebiliriz. Ama Türkiye ekonomisi ok daha vahim bir durumda. JPMorgan’ın doların 30’a kadar yükselebileceği tahmini bile yine iyimser bir tahmin.

Bu kısımla ilgili olarak bültenlerde epey bir detay paylaştığımız için kısaca olabilecekler üzerine ekleme yapıp tamamlamak istiyorum.

Gerçi 5-6 yıl boyunca ekonomik tedbir alınması yönünde çok kez uyarı yapmıştık ama bir faydası oldu mu bilemiyorum.

Evet, önümüzdeki 6-12 ay içerisinde olabilecekler üzerine yeni bir tedbir planlaması yapılabilir. Zararın neresinden dönsek kardır diye bakmak lazım.

Olabilecek iki acı gerçek:

  • Enflasyon artar ithalatın pahalı hale gelir, tüketim azalır. (İhtimal israfın tokatı)

  • Şirketler iflas eder, işsizlik artar, kredilerin geri ödenemez (Faiz zulmünün cezası)

    5-10 madde daha eklenebilir. Ama öz itibariyle temel ana problemler bu iki ana eksen etrafında dönecek. Daha fazlası için bu video’ya göz atabilirsiniz. (Video’daki tüm öngörüleri katılmıyorum. Ancak temel bir bakış açısı için değerlendirilebilir.)

Ekonomik krizi daha iyi yönetmek için şirketlerin acil danışmanlık almalarında fayda var. Neler yapılabilir üzerine sizleri tekrara düşürmemek için buraya bir video daha bırakıyorum. Şirket veya kişisel olarak bazı tavsiyeleri şimdiden uygulayarak riski hala minimize etmek mümkün.

Bu kriz meselesini sadece Türkiye değil, dünyanın diğer tarafındaki herkesin dikkate almasında fayda var. Dünyaya bu kadar musibet yaymaya çalışan bir zihniyete karşı, dünya gerçek bir şekilde cevap vermediği için, ihtimal bu musibetle imtihan olabilirler.

Umarım dünya masumları daha fazla zarar görmeden önümüzdeki yılları kolayca atlatır. Ne yazık ki hala ne olduğunun ve neyin geldiğinin farkında değiller.

Unsplash

Üç Hayat Notu

1- "İlerlemelerin görünür olmaması, gerçekleşmedikleri anlamına gelmez.

Teraziye her bastığınızda sayının değiştiğini görmeyeceksiniz. Yazmak için her oturduğunuzda bir bölümü bitirmeyeceksiniz.

Erken galibiyetler kolay gelir. Kalıcı zaferler bir yaşam tarzı gerektirir."

2- "Hayattaki en değerli becerilerden biri, başka bir kişinin bakış açısını görebilmektir.

Birinin evine gidiyorsanız, ev sahibi olmanın nasıl bir his olduğunu düşünün. Bir ürün yaratıyorsanız, müşteri gibi düşünerek mümkün olduğunca çok zaman harcayın. Müşteri hizmetlerini arıyorsanız, konuşmanın diğer ucunda olmanın nasıl bir his olduğunu düşünün.

Eşinizin, müşterinizin veya iş arkadaşınızın bakış açısını ne kadar net anlarsanız, çözüm bulmak için o kadar iyi konumlanırsınız."

3- "Pareto İlkesi yaşam tarzını yaşayın:

İlişkiler: Hayatım üzerinde en olumlu etkiye sahip birkaç kişi kim? Onlarla daha fazla zaman geçir.

Öncelikler: Günümde en olumlu etkiye sahip birkaç eylem nedir? Onlara öncelik verin.

Öğrenme: En çok öğrendiğim birkaç bilgi kaynağı nelerdir? Onlara odaklan.

Stres: Hayatımdaki stres ve sürtüşmenin çoğuna neden olan sebepler nedir? Onları ortadan kaldırın."

Kaynak

Unsplash

Patronlar Tedbir Alabilir!

Rusya Ukrayna savaşı sonrası AB'deki enerji maliyeti çok uç rakamlara gelmeye başladı.

Bir önceki seneye oranla enerjiye harcanan para tam 2,6 kat artmış durumda.

2 Trilyon Dolar'a yaklaşmış olan bu rakam şirketler ve maaşlı geçinen halka için ciddi bir sorun teşkil edecek duruma ilerlerdi. Geçenlerde bir arkadaşımdan sadece ev elektriği için yıllık ekstra 1000 Euro'dan fazla para istendi.

McKinsey & Company makalesine göre, enerji maliyetlerindeki sebep;

Küresel enerji talebindeki artış,

Arz güvenliği sorunları,

İklim değişikliği politikaları öne çıkıyor.

(Rapor keşke kripto, blockchain, yapay zeka ve teknoloji ürünlerinin vs. neden olduğu tüketime ve çözümüne de odaklansaydı.)

Yinede şirketlerin dikkat etmesi gereken önemli noktalara değinilmiş.

Patronların bir bakmasında fayda var.

Unsplash

Nesibe’ye Korku Yok!

Peygamber Efendimizin (s.a.v.) bi‘setinin (peygamber olarak gönderilmesinin) on üçüncü senesinde Medîne-i Münevvere halkından bir topluluk, Mekke’de Mina civarında bulunan Akabe mevkiinde Peygamber Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem ile buluştular. Resûl-i Zîşân Efendimizin (s.a.v.) mübarek elini tutarak, “Sizi hak peygamber olarak gönderen Allâh’a yemin olsun ki kendimizi ve ailemizi koruduğumuz gibi sizi de koruyacağız.” diyerek bîat ettiler.

Bu bîati yapanlar, 73’ü erkek, ikisi de hanım olmak üzere 75 kişi idi. Hanımlardan biri Ümmü Umâre nâmındaki Nesîbe radıyallâhü anhâ, diğeri de Benî Seleme’den Esmâ binti Amr (r. anhâ) idi. Bu hanımlardan Nesîbe (r. anhâ), mücahidlere su dağıtmak gibi vazifeler için bazı harplere katılmıştı. Eşi ve iki oğlu Habîb ve Abdullah ile birlikte Uhud Harbi’ne de iştirâk etmişti. Uhud Harbi’nde, Müslümanlar galip iken sonradan düşman ordusu toparlanmış ve Müslüman mücâhidlerini dağıtarak Peygamber Efendimize (s.a.v.) doğru hücum etmişlerdi. Peygamber Efendimiz ise yerinden hiç kıpırdamayarak düşmana karşı koyuyorlardı.

Ashâb-ı Kirâm’dan bazıları da etrafında pervane olmuşlar, var güçleri ile Peygamber Efendimizi müdafaa ediyorlardı. Bu esnâda Nesîbe (r. anhâ) da meydana çıktı, gayet cesur bir şekilde savaşıyordu. Hattâ Peygamber Efendimize (s.a.v.) hücum eden bir düşman askerinin ayağını yaralayıp attan düşürerek öldürdü.

Kendisi de birkaç yerinden yaralanıp kanlar içinde kaldığı hâlde çekinmeden kocasını ve oğullarını cenge teşvik ediyor ve onlara cesaret veriyordu. Düşman ne tarafa hücum etse hemen kocası ve oğulları ile o tarafa yetişip müdafaa ediyordu. Bu sebeple de Resûlullah Efendimizin, “Yâ Rabbi! Bunları Cennet’te bana komşu eyle!” duasına mazhar oldular. Yine Resûlullah Efendimizin (s.a.v.), “O gün nereye baksam, Ümmü Umâre’nin, beni korumak için savaştığını görüyordum.” buyurdukları rivâyet olunmuştur.

Uhud Harbi esnasında bir ara düşman atlılarından İbn-i Kamîe, Resûl-i Zîşân Efendimize hamle yapmak istedi. Nesîbe (r. anhâ), hemen atılarak ona karşı koydu. Üç defa kılıç vurdu ise de, iki kat zırh giydiğinden pek zarar veremedi. Mel‘un İbn-i Kamîe ise bir kılıç darbesiyle Nesîbe’yi (r. anhâ) omuzundan yaraladı.

Akabinde Mus‘ab bin Umeyr radıyallâhü anh’i şehit etti. Nesîbe (r. anhâ), Hz. Ebûbekir radıyallâhü anh’in hilafeti zamanında Hâlid bin Velîd kumandasında Yemâme Harbi’ne de iştirâk etmişti. Harpte oğlu Habîb, şehit olmuş, kendisi de on iki yerinden yaralanmıştı. Peygamberlik iddiasında bulunan Müseylimetü’l-Kezzâb’ı öldürmek için hücum ettiği sırada ise bir düşman askeri tarafından eli, bileğinden koparılmıştı.

Buna rağmen geri çekilmeyerek hücuma devam etmiş ve Müseylime’nin öldürüldüğünü görünce orada secde-i Rahmân’a kapanarak Cenâb-ı Hakk’a şükretmişti. Kendisinden bazı hadîs-i şerîfler rivâyet olunmuştur. Pek fasîh konuştuğu için Ashâb hanımlarının sözcülerindendi.

Bir gün Resûlullah Efendimize (s.a.v.) gelerek, “Yâ Resûlallah! (Kur’ân-ı Kerîm’de) hep erkekler zikrediliyor, kadınlar hiç zikredilmiyor (bizde hiç hayır yok mu?)” demesi üzerine Ahzâb Sûresi’nin, “Şüphe yok ki, İslâmiyet’i kabul eden erkekler ve İslâmiyet’i kabul eden kadınlar ve iman eden erkekler ve iman eden kadınlar ve tâate devam eden erkekler ve tâate devam eden kadınlar ve sâdık erkekler ve sâdık kadınlar ve sabırlı erkekler ve sabırlı kadınlar ve hak için mütevazı erkekler ve tevazuda bulunan kadınlar ve sadaka veren erkekler ve tasaddukta bulunan kadınlar ve oruç tutan erkekler ve oruç tutan kadınlar ve namuslarını muhafaza eden erkekler ile kadınlar ve Allâhü Teâlâ’yı çokça zikreden erkekler ve zikreyleyen kadınlar (var ya)! Onlar için Allâhü Teâlâ bir mağfiret ve pek büyük bir mükâfat hazırlamıştır.” meâlindeki 35. âyet-i kerîmesi nâzil olmuştur.

Unsplash

Uzaktan Çalışma Stratejisinde Geç Kalma!

Yaklaşık 13-14 yıldır uzaktan iş yapan biri olarak, her daim savunduğum bir yaşam stratejisidir. Zaman planına, sağlığa, aileye, verimliliğe, israftan uzak kalma vs. gibi onlarca pozitif katkısı olan bir stratejidir. Ortalama bir veya iki yıllık bir zaman diliminde verimlilik artışını net bir şekilde görebilir ve daha iyi hale geldiğine şahitlik edebilirsiniz. (Konuyla ilgili ayrı bir makale yazacağım)

  • Forbes’teki makaleye göre de, uzaktan çalışmanın popülaritesi bir düşüşün ardından yeniden yükselişte. ABD merkezli 3.000 ila 5.000 LinkedIn üyesi arasında yapılan bir anket, uzaktan çalışma popülaritesinde %28'lik bir artış olduğunu ortaya koydu.

  • Kanada'da yeni bir sendika sözleşmesi grevdeki 120.000 federal hükümet çalışanına daha fazla esneklik sağladı.

  • Başlangıçta uzaktan çalışmayı reddeden bazı işverenler fikirlerini değiştirdi, çünkü kâr genellikle belirli politikalar hakkındaki kişisel duyguların önüne geçiyor.

  • Twitter'da Elon Musk, başlangıçta şirkette uzaktan çalışmayı yasakladı ve uzaktan çalışan çalışanların sadece çalışıyormuş gibi davrandığını söyledi. Ancak daha sonra politikanın değerini maliyet düşürücü bir önlem olarak gördü, Seattle ve Singapur'daki fiziki ofisleri kapattı ve saha dışı çalışmayı benimsedi.

  • Uzaktan çalışma, şirketlerin ve çalışanların başarılı olmasına yardımcı olan çeşitli avantajlarla birlikte gelir: Daha düşük genel giderler (kira, kamu hizmetleri, ofis malzemeleri).

  • Ayrıca: İyileştirilmiş çalışan iş-yaşam dengesi, azaltılmış stres seviyeleri ve artan iş tatmini ve üretkenliği peşi sıra geliyor. Şirketlere en güçlü çalışanları işe almalarını sağlayan daha büyük bir yetenek havuzuna erişim sağlayarak daha fazla yenilik ve rekabet gücü de sağlıyor.

Unsplash

Google, Web Sitelerine Gelen Ziyaretçi Sayısına Zarar Verebilir

Google üretken bir arama deneyimini test ediyor. Yeni sistem, sitesine trafik çekmeye çalışan site sahipleri için problem olabilir.

  • Google, bazı kullanıcılara geleneksel mavi bağlantılar listesi yerine sonuçlar sayfasının üst kısmında yapay zeka tarafından oluşturulmuş metin paragrafları ve bir avuç bağlantı gösterebilecek bir ‘arama üretken deneyimi’ test ediyor.

  • Web site yayıncıları, bu planlama gerçekleşirse, sitelerine daha az ziyaretçi göndererek ve onları Google.com’da tutarak onlara zarar verebileceğinden endişeleniyorlar.

  • Bir kez daha bir şirkete mahkum olmanın, alternatif oluşturmamanın vs. gafletinin cezası vahim bir şekilde yaşanabilir. Önemli sayıda şirket ciddi şekilde maddi kayıplar yaşayabilir.

Unsplash

Pozitif Geri Dönüşler Yapın!

İş yerlerindeki kölelik düzenine karşı yıllardır mücadele eden biri olarak, ofislerde denge ve verimliliğin belli bir seviyeye gelmesi adına hem danışmanlıklarımda hemde makalelerimde sık sık yer vermeye gayret ediyorum.

HBR’de yer alan makalede de, geri bildirim üzerinde durulmuş.

  • ‘‘Geri bildirimde bulunmak zor olabilir; işyerinde olumsuz geri bildirimde bulunmak, mayın tarlasında yürümek gibi olabilir. Ancak korkmayın: Uzmanlar, meslektaşlarınıza, yöneticinize ve astlarınıza etkili bir şekilde olumsuz geri bildirim iletmenin birkaç yolunu önerir.

  • Akranlar: Akranlara geri bildirim vermek, eşit olduğunuz için aldatıcı olabilir. Konuşmanız sırasında eşit bir oyun alanı sağlamaya odaklanın. Onları olumlu bir konuşmaya hazırlayın . Özel olarak bire bir toplantı ayarlayın ve onlarla çalışmaktan keyif aldığınızı ve gelecekte nasıl daha etkili bir şekilde işbirliği yapabileceğinizi tartışmak istediğinizi söyleyin.

  • Kollektif bir ton alın. Bu, küçümseyici olmanızdan veya akran tavsiyesi veriyormuş gibi konuşmanızdan daha iyi katılım sağlayacaktır.

  • Yapıcı olun. Eşinizin kusurlarına değil sorunlu davranışlarına odaklanın.

  • Yönetici: İş hayatınızın her alanını etkileyen kararlar alan yöneticinize nasıl olumsuz geri bildirimde bulunduğunuza dikkat edin.Spesifik ve düzenli olun . Sorunu ve bunun siz, ekibiniz ve organizasyon üzerindeki etkisini açıklayın.

  • Geribildirimi daha sonra değil, daha erken sunun. Hâlâ geçerliyken sorunları ele alın.

  • Saygılı ve meraklı olun. Sohbet ettikleri için onlara teşekkür edin, üslubunuzu olumlu ve üretken tutun ve parçanızı söyledikten sonra düşüncelerini sorun.

  • Ast: Altınızda çalışanlarla mesajlarınızda açık ve tutarlı olun.Toplantınız için hazırlanın: Astınızın geliştirmesini istediğiniz becerileri veya davranışları bilin, eylemlerinin ekibiniz ve şirketiniz üzerindeki olumsuz etkisini açıklayın ve potansiyel direnişi tahmin edin.

  • Yanlarında olun: Başarılı olmalarını istediğinizi kendinize hatırlatın.

  • Sonraki adımlara odaklanın: Neyin etkili bir şekilde çalıştığını söyleyerek ve üzerinde anlaştığınız iyileştirme eylemleri hakkında konuşarak toplantınızı sonlandırın. İlerlemelerini kontrol etmek için bir takip toplantısı için bir zaman belirleyin.

    Kaynak

Unsplash

Musk: Günleri Ayırıyorum!

‘Zaman ve Hayat Yönetim Sistemi’ eğitimi vermem nedeniyle, elimden geldiği kadarıyla zaman yönetim sistemi olan insanları incelemeye gayret ediyor. Her yeni fikir yeni bir pencere demek.

Elon Musk’ın yöntemi tanıdık gelsede, sizlerle yine paylaşmak istedim. Aynı taktiği Twitter’ın eski CEO’su Dorsey’de uyguluyordu. Ki, aynı taktiği fazla sayıda kullanan iş insanı ve öğrenci var.

Zaman yönetim taktiklerinden biri olan günleri bölme stratejisi bazı kişilerde ciddi şekilde işe yarayabiliyor.

Musk, WSJ’ye yaptığı konuşmada şöyle diyor:

- Şirketlere birer gün ayırmaya çalışıyorum, mesela bugün bir Tesla günü.

- Bu oldukça tuhaf gelecek, ancak yalnızca bir yarı zamanlı asistanım var. Günlerim o kadar hızlı ve yoğun geçiyor ki programlarımın çoğunu kendim yapıyorum. Bu tempoda önceliklerimin ne olduğunu bir başkasının bilmesi imkansız.

- Musk, aynı zamanda tam bir uzaktan çalışma karşıtı. Uzaktan çalışmayı hiç sevmiyor ve kendi şirketlerinde evden çalışılmasından hoşlanmıyor.

- Günde 6 saat uyumaya çalışıyor. Daha az uyursam başım ağrıyor diyor. Bu arada Elon Musk’ın sık sık geceleri şirketlerindeki toplantı odalarında uyuduğu da biliniyor.

Elon Musk, dünyanın sadece en çok kazanan ve çalışan CEO’su değil aynı zamanda en çok çalışan insanlarından biri.''

Unsplash

Unsplash

Bu Haftanın AI Başlıkları!

  • Google , GPT-4'ten üstün olduğunu söylediği bir büyük dil modelleri (LLM'ler) ailesi olan PaLM 2'yi piyasaya sürdü. PaLM 2, 100'den fazla dili destekler ve mantıksal akıl yürütme, çeviri ve kodlama görevlerini gerçekleştirebilir.

  • OpenAI, iOS için konuşma tanıma özelliği içeren ücretsiz bir ChatGPT uygulaması yayınladı . Android sürümü "yakında geliyor."

Kaynaklar: CNBC, Forbes, Ars Technica, The New York Times, Shorform

Baba-Oğul Kamp

Hangi yaş grubu olursa olsun fark etmez. Evlatlarla yapılan kamplar onlarda önemli pozitif katkılar sağlıyor. Özellikle kitap okuma, tefekkür ve spor endeksli 2-3 günlük kamplar hem evlatlarla olan bağın kuvvetlenmesine hem de monotonluğun kaybolmasına vesile oluyor. Klasik tatilden daha farklı bir atmosfer meydana getirebiliyor.

Videoda da güzel bazı örnekler var. Evladının yaşı büyük olmasada ders yapılması ve nasihatler ve yaklaşımlar örnek olabilir.

Unsplash


VİDEOLAR


Udemy ve Carbon Health'in kurucusu Eren Bali

Siyaset ile uğraşmak hayatı KAÇIRMAKTIR

Dolara meydan okuyan birlik: BRICS

Bankaları ateşe attılar, yalan söylüyorlar!

İngiliz Esma Esed

Bir Prensesle Evlenmek İsteyen Bir İnşaat İşçisi

CHP Tabanı Tahlili

Kendimizi daha iyi nasıl tanıyabiliriz?


Netflix

BELGESEL

‘13. madde’ Belgeseli izledikten sonra neden sistemin çökmesi gerektiğini ve bunun için neden mücadele edilmesi gerektiğini ibretle görüyorsunuz.

ABD anayasasındaki 13. madde şöyle diyordu: "Kölelik ve rızasız hizmetkârlık, mahkumlar hariç tutularak kaldırılmıştır."

Mahkumlar hariç kimsenin çalıştırılamayacağını vurgulayan bu madde aracılığıyla kölelik sistemi hapishanelere taşınıyor. Ve hedefte yine her zaman ki gibi ezilmişler var.

Kölelik, ırkçı başkanlar, zihniyet, suç, uyuşturucu ve Black Lives Matter'ın, Kara Panterler Partisi'nin ortaya çıkış nedenlerinin akademisyenler, politik figürler vs. gibi konuları sarsılarak izliyorsunuz.

Geleceği yorumlamak, sosyolojiyi, topluluk psikolojilerini vs. daha iyi okuma adına muhakkak izlenmesi gereken yapımlardan.


Bu haftalıkta bültenimizin sonuna geldik.

👉 Bültenimize sponsor olabilir, reklam verebilir, yıllık abone olarak maddi destek verebilir veya devam edebilmemiz için bağış yapabilirsiniz. Üç arkadaşınıza tavsiye vererekte bu bilgilerin onlara ulaşmasına vesile olabilirsiniz.

Önceki
Önceki

İnsan Gibi Çalışmak Ve Değişimi Kolaylaştırmak

Sonraki
Sonraki

Bilderberg 2023: Kimler Katılıyor! Bu yıl Türkiye'den Hangi İsimler Var