2019, Gargat ve Yıkılışa Hazırlık
Sesi bizden daha gür duyulan, bizden daha fazla kitlelere ulaşabilen, maddi durumu iyi olup ve yazma durumu olan kim varsa, bu konular üzerine hiç durmadan, yazmalı, konuşmalı, anlatmalı ve filmler çekmeli. Zira vakit kaybetme durumunda değiliz.
Özellikle 2012 sonrası dünyadaki yaşanan gelişmeler, yeni bir dünya düzenine sürüklüyor. Adiyattandır, tarihten bugüne her 100-150 yılda bir dünyada büyük küresel değişimler yaşandı.
Ve yaşanmaya devam edecek. O koskoca Bizans, Birleşik krallık, Roma, Osmanlı vs. Gibi 300-600 yılı aşkın dünyaya liderlik yapan ülkeler yok olup gittiler. Bunlar kaderi döngünün getirdiği değişmeyen hakikatlerdir.
Söz sahibinin dediği gibi, Allah bir şeyi sürekli zirvede tutmaz. Cüceleri deve, develeri cüce yapar ve bu devri daim içerisinde devam eder durur.
Şimdilerde de 100 yıldan fazladır güç olan ABD içinde birçok şey değişecek ve yeni bir evreye girilecek. Bu matematiksel sistemi çok iyi bilen tapınak-siyonist güç/baron yapısı 2000 sonrası ABD’den çekilip, etrafını sarmaya başladı ve ön plana da Çin’i sürdüler. Tahvilleri de taşıyarak ekonomik bir hamle yaptılar. Çin ile birlikte yeni bir yayılmacılık politikası izliyorlar. Ve pasifikle’de etrafını çevirdiler. Trump’ı da öne çıkarıp ABD’yi dünya ile kavga ettiriyorlar.
Aslında bu bir anlamda şer gibi gözüksede hayr olduğu düşüncesindeyim. Zira insani evrensel değerlerin olduğu, hakkın söylendiği, zulümlerin bittiği dönemin gelmesi için yaşanması gereken bir süreç. Bu meseleyi şimdilik başka bir yazıya bırakıp bu makalenin konusuna geçmek istiyorum…
Elimizde matematiksel olarak çıkarabildiğimiz üç tarih mevcut.
2019, 2021, 2027.
Bu üç tarih dönemlerinde -öncesi, sonrası- varlıktaki her zaman dilimi kutsal- yeni dünya düzenine geçiş öncesi küresel yıkılış, kaos, başlangıç ve oluşum evrelerinin döngüleri söz konusu. Bu evreler gelmeden önce yokluk ve varlık zamanları için hazırlık yapmak gerekiyor.
İlk planda ferdi olmak üzere, insani değerlere inanan samimi Hristiyan, Musevi, Müslüman, hümanist vs. Kim varsa elini taşın altına koymak zorunda.
Bu makalede bu açıdan iki önemli noktaya değinmek istiyoruz.
Küresel sistemin değişmesinde önemli rol oynayacak olan iki silah’a temas edeceğiz. Buna bir komplo, hikaye vs. diyenler olabilir. Bunu da doğal karşılıyoruz. Ancak şu bilinmeli ki, doğru fikre ulaşmak için hata yapılabilir, yanlış fikirler söylenebilir ve nihayetinde hakikat düzlemine çıkılır.
Aksi halde mükemmele ulaşmak asla mümkün olmayacaktır. Zira mükemmel, sonu gelmeyen bir okyanus gibidir. Ve o fikrin peşine düştükçe inanılmaz açılımlara şahitlik edersiniz ve Peygamberin duası hatırımıza gelir; ‘’Hayretimi artır Ya Rabbi.”
Evet, Allah, El-Muzil’dir; Dilediğini alçaltır, dilediğini zelil eder.
Bizler bu hakikat bilincinde olup varlık okuması yapıp, geçmişi ve tarihi çözümleyip, gelecekle ilgili bazı farkındalıklar ortaya koymakla mükellefiz. Aşağıdaki bilgilerde bir tefekkür niteliğinde olacaktır. Hatamız ve abartımız olursa affola…
Nebi sav;
“Öyle ki Yahudiler taşların ve ağaçların arkasına saklanacak ama ağaç ve taş dile gelerek ‘Ya Müslim! Ey Allah (c.c.) kulu! Gel, bak benim arkamda Yahudi var, buraya gizlendi, benim arkamda, gel onu cezalandır.’ diyecek. Sadece ‘Gargat Ağacı’ bunu söylemeyecek, çünkü o Yahudi ağacıdır.”
(Kitab¬ul Fiten H. 2239)
Peygamberimizin (sav) pek çok hadisi şeriflerinde kullandığı metaforik/metonomik/kriptik anlatım tarzlarından birisi Yahudilerin arkalarına saklanacakları söyledikleri “ağaç” ve “taş”kavramlarıyla örneklendirilebilir.
Geleneksel Müslümanlar bu sembolik dil ile neyin mecazi olarak anlatılmak istendiğini düşünmek yerine imtihan sırrını kaldıracak tarzda ağaç ve taşların konuşacağı bir güne kadar Hadisi Şerifin gerçekleşeceği tarihi öteliyorlar.
Bazı zavallı Yahudiler ise bahçelerine gargat ağacı ekerek günün birinde bu ağaçların kendilerini Müslümanlardan koruyacaklarına inanmaktalar.
Oysa sağduyulu Müslümanlar bu metonomik anlatım tarzının iki önemli sektörü/kavramı örtülü olarak ifade ettiğini biliyor olmalılar.
Sözgelimi cami cemaatinden birisi “jilet” dediğinde traş bıçağını, “OMO” dediğinde çamaşır deterjanını, “Jip” dediğinde 4×4 arazi aracını veya “selpak” dediğinde kağıt peçeteyi kasdetmekte; asla aklına Gillette, OMO, Jeep ve Selpak markaları gelmemekte; “nescafe”sini yudumlarken biraz önce bir tatlı kaşığı aldığı kavanozun üzerinde Tchibo veya Jacobs yazdığına dikkat etmemektedir.
Günümüzde siyonistlerin (samimi Yahudiler değil) küresel hakimiyetin tesis etmesinde iki sektör malum olduğu üzere 20. yüzyılda çok önemli rol oynadı.
Bunlardan birincisi, görsel medya ve sinema. İkincisi ise küresel finans sistemi. Ve yeni dönemde mücadele sinema, tıp ve ekonomik saha da büyüyerek devam edecek. Zira robot ve teknoloji çağında bu üç silahın birinde söz sahibi olmayan toplulukların, kainat sistemi içerisinde fikri planda var olmalarıda mümkün olmayacaktır.
Evet, bu iki sektörü sembolize eden metonomik kelimeler HOLLYWOOD ve WALL STREET’tir.
“AĞAÇ”ın Mecazi Karşılığı
İlk olarak dikkat edilmesi gereken nokta; Hollywood kelimesinin kökeni Keltlere/Druid’lere uzanmaktadır. Kelime Türkçe’ye “sihirli değnek” olarak çevrilebilir. Druidler sihir yapıp insanları hipnoz altına almak için kutsal ökseotu dallarından “hollywood” yapıyorlardı.
.
Hollywood bu nedenle tüm dünyada insanlığı uyuşturmak ve küresel tek dünya kültürü ve dinini hakim kılmak için faaliyet gösteren bir sihir endüstrisi
Sinema ve senaryo ile uğraşan biri olarak bu konu üzerine 3-4 ciltlik bir kitap yazılması düşüncesindeyim. İncelediğimiz 1000 film içerisinde inanılmaz sembol ve işaretlerin verildiğine şahitlik etmek çok zor değil.
Evet, geçmişte tefsir alimleri sihirli değneklerin ne işe yaradıklarını bilmediklerinden Allahü Teala ile Hz. Musa arasındaki diyalogda Hz. Musa’nın sözü uzatmasının hikmetini anlayamamışlar.
Rabbimiz ‘elindeki nedir ya Musa’ dediğinde; Hz. Musa Alemlerin Rabbine karşı neden sıradan bir çocuğa vereceği tarzda basit bir cevap vermiş olsun. Hz. Musa aslında elindeki asa ile sihir yapmadığını, değneği günlük ihtiyaçları için kullandığını ifade etmek istemeye çalışıyor (bir anlamda kendisini aklamaya çalışarak Amon rahiplerinin yaptığı gibi değneği sihir amacıyla kullanmadığını ima ediyordu).
Antik Mısır da değneğin ne amaçla kullanıldığını bilmeyen geçmiş tefsirciler Hz. Musa’nın Rabbi ile daha uzun konuşmak için sözü uzattığını ileri sürerek konuyu ilgisiz bir yere çekmişler…(Ayrı bir makale… İlahiyatçılar bu konu üzerinden farklı tefekküri düşünceler çıkarabilir)
Şimdi tekrar Ağaç-Sihirli Değnek ilişkisine dönersek; günümüzde Hollywood, Siyonistlerin kitleleri hipnoz yoluyla etki altına alarak yönetmek istedikleri küresel bir endüstri.
Burada, Yahudi propagandası yapan bir anlayıştan söz etmiyoruz. O çok ayrı mesele. Bir sistemsel anlayış, yaşamsal değişim, varlığa ve sisteme etki eden bir tarzın nakşedilmesinden bahsediyoruz.
9 yıl çekilen bir dizinin ABD toplumuna nasıl etki ettiğini, dizi hakkında yapılan yorumları görünce daha başlangıçtayken meseleyi kavrayabiliyorsunuz.
Burada entelektüel kalemlere de edepsizlik saymazlarsa acizane bir not düşmek isterim.
Uzun yıllardır yazarlık dışında; Teknoloji, medya, sosyal medya vs. ile ilgilendiğimiz için 1 milyona yakın takipçilerin olduğu hesaplarıda yönetme imkanımız oldu, oluyor. Ve bu takipçilerin çoğu 15-25 yaş arası genç nesil.
Yaptığımız paylaşımlarda, anketlerde vs. gençlerin verdiği tepkileri görünce, bizim entel, yazar vs. büyüklemizin bu toplulukla uzak- yakın alakası olduğu düşüncesinde değilim.
Özellikle siyasi analistler alttan gelen bu bilincin, anlayış ve dünyanın farkında değiller. Ve yapılan analizlerin çoğunlukta karşılığı yok ve hayata bakışları çok farklı. 17 yaşındaki çocukların ellerinde milyonluk hesaplar var, ve ciddi para kazanıyorlar ve varlığa bakışları sanal. Ve sosyal alana anında etki edebiliyorlar ve bazı şeyleri macera için yaptıkları gibi bazı bilgileride yönlendirme ile yapıyorlar ve hepsi tek başına daha o yaşta birer patron karakterine bürünmüş durumdalar…
Entel, yazar ekibi ya bu sahayada inmeli, ya da analizlerden önce bu topluluğu bilen kişilerden görüş almalı. Bu çocuklar 5 yıl içerisinde çok şeyi değiştirebilir. TR’de 12 milyonluk bir nüfustan bahsediyoruz ve bunun 8 milyona yakını sanal dünyada ciddi şekilde aktif durumdalar. Dünya’da da bu oran yüzde 15 civarında…Ki, bu büyük rakam.
Evet, konumuza devam edelim.
Tıpkı, jilet, selpak örneğinde olduğu gibi tüm dünyada sinema endüstrisini sembolize eden mecazi bir kavram.
İşte bu nedenle hadiste “ağaç” (wood) sembolü siyonistlerin kontrolü altında olan film endüstrisini sembolize eden bir kavram.
Türk halkının öz kültüründen uzak olan YEŞİLÇAM sadece bir sokağın adı olmadığı, o sokağa o adın verilmesinin tesadüf olmadığı, İngiltere’deki sinema endüstrisinin adının da “PİNEWOOD” (YeşilÇam) olmasının adının da bir tesadüf olmadığı ortadadır.
Aşağıdaki Wikipedia makalesi dünyada “wood” (ağaç) uzantılı olan film endüstrisinin ne kadar yaygın olduğunu göstermekte.
List of Hollywood-inspired nicknames..
From Wikipedia, the free encyclopedia
Hollywood-inspired nicknames, most starting with the first letter(s) of the location and ending in the letters “-ollywood” or “-wood”, have been given to various locations around the world with associations to the film industry – inspired by the iconic Hollywood in Los Angeles, California, whose name has come to be a metonym for the motion picture industry of the United States. Some of the following names, however, did in fact exist before Hollywood.
The first Hollywood-inspired nickname, dating back to 1932, was Tollywood[1], referring to the Bengali film industry in Tollygunge (then in the Bengal Presidency of British India, now in the West Bengal state of India).[2]
South Asia
· Bollywood is the informal name given to the Bombay-based Hindi language film industry in Mumbai, Maharashtra, India
Africa
· Ghollywood refers to the Ghana film industry.
· Hillywood refers to the emerging film industry in Rwanda
· Kannywood refers to the film industry in Kano, Nigeria
America
· Chollywood refers to the Peruvian film industry. It is also spelled “Choliwood.”
· Hollywood North refers to film and television production in Canada, especially the cities of Vancouver and Toronto.
Europe
· Etyekwood is the informal name given in the media to Hungary’s new Korda Studios under construction in the wine-making village of Etyek near Budapest.
Devamı ve detayı için sayfaya bakılabilir.
Evet, nasıl günümüzde otokratik rejimlerde bürokrasi ve yargı baskı altında ise, aynı şekilde dünyada film endüstrisi de tapınak ve siyonistlerin baskısı altında.
Günün birinde baskıcı yönetimler sona erdiğinde, bugün hukuk dışı kararlara imza atan bürokratlar, askerler vs.’ler hukuk dışı işleri yaptıran elebaşlarını ele verip ifşa edecekler. Deyim yerindeyse, anti-demokratik ve hukuk-dışı sistemi dikte ettiren insanlara karşı bugün sindirilmiş kitlelerin elbirliği ile bir sürek avı yaşanacak. Aynen bunun gibi küresel sistemde de film/basın ve medya sektöründe aynı hadiseleri küresel çapta göreceğiz.
Allah’ın Kudüs bölgesinin altını üstüne getireceği, göktaşı, deprem vb. afetlerinden sonra güçlerini yıllarca baskı kurmak için kullanan küresel baronlar, bu gücü kaybettikten sonra Bollywood’tan Pinewood’a oradan da Yeşilçam’a kadar uzanan çevrelerde bulundukları ülkelerdeki insanları ve tüm dünyayı ifsat eden medya/basın ve sinema sektöründeki Siyonistlere yönelik olarak bir sürek avı başlatılacaktır.
Eğer küresel bir değişim, kıyametten önce yeni bir dünya düzeni, müjdelenen Roma’nın fetih gerçekleşecekse, yeni bir dünya düzeni kurulacaksa bu hakikatler olmak zorunda. Ve hayatlarında 15-20 yıl ömrü olanlar Allah’ın izniyle bunu göreceklerdir.
Tüm dünyada sanatçılar/yönetmenler ve medya sahipleri bugüne kadar baskı altında olup söyleyemedikleri şeyleri ve kendi içlerinde küresel elitler ile işbirliğinde olan meslekdaşlarını ifşa edecekler. (Taciz ifşalarıyla ilgili Hollywood’da başlayan süreç sadece orada kalmayacaktır)
Böylece tüm dünyada fesatçılara yönelik bir bağırsak temizliği hareketi başlayacaktır. Şu anda başta ABD olmak üzere tüm dünyada samimi Hristiyanlar sinema/müzik endüstrisi üzerinden Hristiyan ve muhafazakar değerlere aykırı davranan bu grupların farkında. Özellikle bazı ülkelerdeki papazların bu yönde çalışmaları mevcut. Bunların ipliğini pazara dökmek için ellerinde yeterince bilgi ve belge var.
Ancak, şu anda kendilerini harcamak istemedikleri için sesleri çıkmıyor. Zamanı geldiğinde hakiki İseviler ve samimi Yahudiler içlerindeki bütün kriptoları ifşa edecek.
Yeni dünya düzenin kurulmasını Tapınak’a bırakacak kadar aptal olmayan bizim gibi Müslümanlarında Allah aşkına artık harekete geçmesi gerekiyor.
Maddi, manevi ne yapabiliyorsak yapmalıyız.
Cirmimiz neye yetiyorsa onu yapmalıyız.
Yazmak ise yazalım, okumak ise okuyalım, para kazanmak ise para kazanalım, film ise film yapalım..Ki inşallah bunlar olacak.
Bir tuğla değil, bir ok değil, bir omuz değil, bir ruh bir canda benden olsun diyen herkes bu işe girmeli, bulaşmalı ve köşe de değil de merkezinde olmak için herşeyini ortaya koymalı. Şehitler verildi, sürgünler yaşandı, acılar çekiliyor. Bunun bedelini ancak küresel icraatlarla yerine getirebiliriz.
Evet, burada dikkat edilmesi gereken bir diğer nokta, Hadisi Şerif’teki ifadelerin Yahudilere yönelik bir etnik temizlik olarak anlaşılmaması.
Bugün Siyonizme karşı olan çok samimi, temiz ve muhterem Yahudiler var. Bu insanlara Mehdi Kutsal Ahit Sandığındaki Tevrat’ı çıkarıp gösterecek ve özgün şeklindeki metinlerini okuyarak ikna etmeye çalışacak; On bin’lercesi hakikati görüp Müslüman olacak inşallah.
Zira, onlardan birilerinin Müslüman olması gerekiyor ki, Firavun’un Saray’ın da Hz. Musa’nın çıktığı gibi çıkıp, o sisteme dair bize rehberlik etmesi, yön vermesi, deşifre etmesi gerekiyor. Ekonomiyi öğretmesi, level atlatması gerekiyor…vs.
“TAŞ”IN MECAZİ KARŞILIĞI: WALL STREET
Sadece Amerika değil Dünya’daki tüm finans sektörünü ifade eden mecazi kavram “Wall Street”
Duvar’ın yapı taşı.
Yüzlerce taş biraraya geldiğinde duvar oluyor. Dünyadaki yüzlerce borsayı sembolize eden bir kavram… Bir araya geldiğinde küresel finans sitemini oluşturuyor.
Küresel elitler son 50 yıl içerisinde insanlık tarihinin en büyük soygununu finans sektörü üzerinden gerçekleştirdiler. Demonocracy.info sitesinde muhteşem görseller kağıt paralardan oluşan “üç kağıt” düzeninin nasıl patlamaya hazır bir şekilde beklediğini gösteriyor.
Nibiru’nun etkilerinin ufukta somut olarak görülmeye başlayacağı 2019 ve sonrasında küresel finans sistemi, petrol-dolar denklemi ve borsalar çöktüğünde; TAŞLARIN/WALL STREET’in arkasına saklanmış olan brokerler/türev piyasalar yoluyla 1 katrilyon dolarlık hayali para oluşturup insanları dolandıranlar; Emeklilik fonlarının iflas etmesine neden olacakları, tamamı finans dünyasının içerisinde bulunan samimi Ehli-Kitap ve Müslümanlar tarafından ifşa edilecek, sırlar ortaya çıkacak. 2012 sonrasında başlayan sırların açığa çıkması yeni düzene kadar devam edecek. Yanlış yapana dünyanın hiçbir yerinde artık tahammül yok…
Onlarca yıldır altın ve gümüş fiyatlarını baskı altına alarak karşılığı olmayan türev piyasalar yoluyla devletlerin servetlerini yok eden bu kişilere yönelik bir sürek avı başlatılacak. Bütün finans çevreleri içlerindeki hain ve dolandırıcıları ifşa edecek.
Bunu bilen ve akılalmaz bu soygunlaro organize eden çevreler son zamanlarda 13 aileyi önplana çıkararak hedef saptırmakta. Bu işin içerisinde olanlar bütün merkez bankalarındaki altın ve değerli madenleri kendi hazırladıkları yeralto şehirlerine kaçırıyorlar.
Malum ülkeye geçen yıl gizlice ciddi bir altın rezervi getirildi.(Daha önce yazmıştık) Ama 400 ton üzeri altın hala başka bir ülkede ve tapınak kolay bırakacak gibi de gözükmüyor.
Evet, bu süreçte genel anlamda devletler ve halklardan bazıları kısmi, bazıları ise ciddi bir şekilde fakirleşecek. Bu sürecin sonunda gücü ve parayı elinde bulunduran çevreler Yeni Dünya Düzenini kurmak isteyecekler. Ve asıl mücadele de o zaman başlayacak.
Ancak, Hadisi Şerif’ten bu hedeflerini gerçekleştirme aşamasında tüm dünyadaki TAŞ’ların (Stock Exchanges) içlerindeki bu komplocuları ifşa edeceğini anlıyoruz.
Hadisi Şerif’ten çıkan bir başka sonuç ise, finans dünyasından bu insanları koruyacak bir GARGAT TAŞININ olmaması. Ağaç için böyle bir koruma olmasına rağmen, taş dünyasında herkes elbirliği etmişçesine bu yapının hesap vermesi için ad ve kimliklerini verecek.
Bunun farkında olan elitler bu süreçte saklanacakları milyon dolarlık yeraltı sığınakları inşa ettirdiler.
Evet, hadislerdeki metaforik/mecazi dili anlamaya çalıştıkça ahir zaman ile ilgili hadisler daha anlam kazanıyor. Bu aynı zamanda savunmasız kişilere, mazlumlara ve samim dindar ve Müslümanlara olacak olaylara karşı hazırlıklı olma konusunda da mesajlar da içeriyor.
Söz gelimi, küresel finans krizinin taş üstünde taş koymayacağını bilen Müslümanların önümüzdeki dönem içerisinde para stratejisi belirlemesi gerekiyor. Kripto para sistemi için stratejik hamleler yapması gerekiyor.
Meseleyi daha fazla uzatıp zamanınızı almak istemiyorum. Az önce söylediklerimizi tekrar edecek olursak;
Lütfen; Yeni dünya düzenin kurulması noktasında artık bizlerde devreye girmeli ve meseleyi Tapınak’a ve küresel baronlara bırakmamalıyız.
Maddi, manevi ne yapabiliyorsak yapmalıyız.
Cirmimiz neye yetiyorsa onu yapmalıyız.
Şehitler verildi, sürgünler yaşandı, acılar çekiliyor.
Bu yaşanmışlıkların karşılığını artık küresel hamleler yaparak vermeliyiz.
Son olarak Hz. Sahip’in dediği gibi deyip, bitirelim;
‘’Allah Resul’ü sav olacak birşeyi söylüyor. Madem bu olacaktır, öyleyse bence bunu oldurmaya çalışmalıyız. O olacak şeyin yanında Allah’ın inayeti vardır, Allah’ın keremi vardır, Resul sav’in şefaati vardır. Allah sizi tutup kaldıracaktır…”
Hz. Sahip
blog@rapolat.com
