Mucize mi gerçekleşecek? Yoksa 'ağaç kökü' mü?

parazulm.jpeg

Dijital markalaşma ile birlikte iş hayatında yeni bir evreye geçilirken varlığı okuyan iş adamları stratejilerini yeni döneme göre belirlemeye başladı.

Şimdilik bu oran %5-10 civarı olsa da(hali hazırda vizyonu olan kaliteli iş adamlarının sayıları artmaya devam ediyor) küresel finans krizinden sonra yeni dönem de süreç çok daha farklı bir noktaya gelecektir. Gelmek zorunda kalacak.

Zira baronlar/faiz sistemi/kapitalist düzen/Çin vs. ile dünyanın sulh ve huzura kavuşması malum mümkün değil. Bu zulüm devam ettikçe İsevilerde kıpırdanma ile birlikte zalim sisteme karşı teknoloji ile birlikte açıktan yeni bir isyan sınıfı/ahlakı ortaya çıkmaya başladı. 

Ve sistemin dip yaptığı haykırılmaya başlandı. Büyük bir mucize gerçekleşmez ise artık uzatmalardayız. Çok uzak olmayan bir zamanda, yıkılması mümkün gözükmeyen Lehman Brothers, Merrill Lynch, American International Group, Bear Stearns vs.’lerin devrilmesi gibi büyük büyük şirketlerin yıkılışına şahitlik edeceğiz.

Bu nokta da ülkelerinde zulm görerek Avrupa’ya göç eden Müslümanlar, küresel finansal çöküşten sonra önemli roller oynayacaklar. 

Özellikle gelecekte olacak olan güneşin batıdan doğmasına hizmet edeceği için bu anlamda en büyük etkenlerden biri ekonomi olacak. Müslümanların doğru yaşam tarzları ve ahlaklı ticaret anlayışları, aynı zaman da Batı’nın Mesih beklentisine de hizmet edecek.

Batı’da disiplinin olması ama ruhun eksik kalması, doğu insanında da ruhun var olması bir bütünlük izhar edecek ve şu an ki kapitalist/komünist/faşist zulüm sistemine karşı ittifak yakın zaman da aktif duruma geçecek. (Bu süreçte hak üzeri olan ehil Müslüman gruplar zenginleşmeye başlayacaklar…İnşallah yakında nüvelerini göreceğiz)

Afganistan, Suriye, Irak, Türkiye vs… nereden geliyorlarsa gelsinler birçoğu yeni sistemin kurulmasına hizmet edecektir. Tüm Ortadoğu’da kaynayan kazanın Suriye merkezli olması da rastlantı değil. Zira ahir zamandaki manevi planda Şam’ın rolü çok büyük. Ve bunların Türkiye’ye göçü de…

Ve bir diğer nokta olan batıya olan beyin göçü meselesi de yine tesadüf değil. Doğu ve Ortadoğu’daki birçok üst düzey beynin batıya göçü de devam edecek.

Nasıl ki Hz. İsa’nın neşet ettiği yer o dönem de merkezdi ve bir Peygamber’e ihtiyaç vardı. 

Bu anlamda madde/mana bütünlüğü içinde görev yapacak beyinlerin de bir araya gelmesi gerekiyor… Ki, mevzunun bir diğer yanı da yaşanacak olan savaş sonrasında bu insanlara olan ihtiyaç ve bu toplulukların az etkilenecek olan noktalarda birlenmesi.

Ve yine Allah Resulü sav’in dünyaya geldiği Mekke o dönem de dünyanın merkezi idi. Ekonomi orada dönüyordu. Ve o merkezin değişmesi dünyayı değiştirecekti, aynı şekilde şimdi de sistemin değişmesi gereken merkez ABD/Çin çöküşü/ AB’nin de tekâmül etmesiyle sistem ve güç el değiştirecek. (Ferdi ve ülkeler bazından bu gelecek olan duruma göre iş ve eğitim stratejileri yapılmalı) 

Tarihsel süreç içerisinde bu yıkılış ve değişimlere birçok kez şahitlik ettik.

Misal, Allah Resulü sav’in ülkedeki baronları sistemden çıkardığı gibi, Hz. İsa döneminde de mabed yakınlarında o dönemin baronları faizle borç para veriyorlardı. Nitekim Hz. İsa Kudüs’e girdiğinde ilk işi Mabed içindeki faizci baronların sistemini çökertip sistemden çıkarmıştı. 

Yakın gelecekte de bu sistemin içine dahil olanların nasıl yok olduğuna şahitlik edeceğiz. Ucundan köşesinden bulaşanlar dahi büyük darbe yiyecekler. (Bankalara borcu olanlar…)

Bunun ilk örneğini 2008 krizinde yaşamış olduk. Ama küresel sistem bundan ders almadı. 

George Soros’un ortağı Rogers diyor ki: ‘’Bir sonraki (yakın zamanda gelecek olan) ekonomik çöküş hayatımda gördüklerimin en kötüsü olacak. Uzun zamandır piyasada olan bazı büyük kuruluşların yok olduğunu göreceksiniz. Artık Çin’in de borcu var. Ve onlarında bazı şirketleri iflas edecek...’

Gerçek olan şu ki ortada bir borsa balonu var ve herkes borç içerisinde. Japonya, kendi yıllık üretiminin %250’nin üzerinde borca batmış durumda. Ekonomosi iyi olan Almanya bile sıkıntıya girmeye başladı.

Japonların eski Başbakan’ı 2013 yılında şöyle diyordu: 

‘Yaşlıları bırakın ölsünler (bende dahil), yoksa devlet batıyor.’ 

Bu ekonomik risk yükselimi; Avusturalya, Hollanda, Kanada, G. Kore, İngiltere, ABD, İspanya vs. olarak gidiyor.

Hakeza İsviçre ekonomisi balon durumunda. Sürekli karşılığı olmayan para basıyorlar. Yani sürekli borçlanıyorlar.

Almanya’da bile bazı banka ve şehirlerde ciddi sıkıntılar var. 

Verilere göre devlet, Deutsche Bank ve Commerzbank gibi kurumları kurtarmak için birçok hamle yaptı.

Yine çok yakın bir tarihte eski IMF ekonomisti Mark Dow şu kelimeleri paylaştı: ‘’2020: Kriz’’

Milyonlarca insanın gıda, elektrik, su vs. gibi içtimai hayata ait hizmetlere erişim noktasında sıkıntısının olacağı bir döneme yaklaşıyoruz. Ve bahsedilen ‘’ağaç kökü’’ yeme meselesine ne yazık ki şahitlik edeceğiz. Allah masumları korusun.

Bu duruma gelinmesini aslında Kuran-ı Kerim çok güzel ifade ediyor; ‘’…bunların kalpleri vardır ama onlarla kavrayamazlar; gözleri vardır ama onlarla göremezler, kulakları vardır ama onlarla işitemezler.’ 

Evet, bu nokta da ilk olarak İslam ülkelerindeki diktatör baronların yıkılması/yıkılmaya devam edecek olması da bir rastlantı değil. 

Malum, arınma her iki taraflı da olacak. Ve özellikle İslam ülkelerindeki diktatörler, hem dine zarar verdikleri için, hem bedeni ve ruhsal zulüm, hem de faiz sistemini destekledikleri için kafirler ile aynı grubun içine dahil olarak [hem de faiz sistemini destekleyerek kafirler ile aynı grubun içine dahil olarak], İslam’a ve maddi anlamda fakirlere de zulm etmeleri nedeniyle, diğer gayr-i Müslimlerden kat ve kat daha kötü bir son yaşıyor/yaşayacaklar.

Bu nokta da Üstadın hem bu zamana bakan yönüyle hem bir uyarı niteliği taşıyan hem de işaret ettiği önemli bir ifadesi var.

‘’Misyonerler ve Hıristiyan ruhanileri, hem Nurcular, çok dikkat etmeleri elzemdir. Çünkü, herhalde şimal cereyanı (komünizm) İslam ve İsevi dininin hücumuna karşı kendini müdafaa etmek fikriyle, İslam ve misyonerlerin ittifaklarını bozmaya çalışacak. Fakirlere müsaadekar, zekatı farz, faizi de haram kılmakla burjuvaları avam yardımına davet etmesi ve zulümden çekmesi cihetinde Müslümanları aldatıp, onlara bir imtiyaz verip, bir kısmını kendi tarafına çekebilir.’’

Üstad burada bir ittifaka işaret ederken, diğer yandan da fakirlerin kandırılması meselesine temas ediyor.

Hz. Pir yine bir başka yerde;

‘’Bu âhirzaman fitnesinde açlık, ehemmiyetli bir rol oynayacak. Onunla ehl-i dalâlet, biçare aç ehl-i imanı, derd-i maişet içinde boğdurup, hissiyat-ı diniyeyi ya unutturup ya ikinci, üçüncü derecede bırakmaya çalışacak diye, rivayetlerden anlaşılıyor…’’ işaretini veriyor.

Hz. Sahip ise bu noktaya taa 80’lerde bir bütün olarak enfes bir ayrıntı düşer ve gelecek olanı o günden bir kez daha net cümlelerle ifade eder;

‘’Yeryüzündeki malların bütünü, sayıları çok az olan küçük bir grup insan elinde toplanmıştır. Bu zümre faizcidir. Zira borç veren faizci daima ve kesinlikle kazanmaktadır.

Borç alana gelince; o, büyük bir ihtimalle kaybetmektedir. Hele bu borcu zarurî bir ihtiyacından dolayı almışsa, kaybedeceği muhakkaktır. 

Durum böyle olunca, borç veren sınıf hep kazanmakta, diğer sınıf ise hep kaybetmektedir. Bu da kazancın hep aynı ellerde toplanması demektir.

İktisadî açıdan malın belli ellerde toplanması ise tehlikenin en büyüğüdür. Zira bütün piyasa bu bir grup insanın keyfine göre şekillenmektedir…Yani piyasa ile, arzu ve hevesleri nasıl istiyorsa öyle oynayanlardır. Zaten günümüz dünyasında görünen manzara da budur. Ve dünya ekonomisi bu zaviyeden büyük bir çıkmaza doğru süratle ilerlemektedir.’’

Evet, Hz. Sahip’in de işaret ettiği o çıkmaza sonunda gelmiş bulunmaktayız.

&&&

NOT: Bu makale konunun önemine binaen detaylı olarak ele alındığı için normalde 20-25 sahife civarı tutuyor. Birçok kez ‘yazıları lütfen kısa tutun’ uyarısı aldığımız için bu makaleyi iki/üç bölüm halinde yayınlamayı düşündük. İlk bölümü daha fazla uzatmadan burada noktalamış olalım. 

İkinci bölüm de konunun farklı boyutları ile birlikte madde/mana bütünlüğü ve tedbirler yer alacak.

Rauf Atilla Polat

blog@rapolat.com

Önceki
Önceki

Mehdi'ye Mesih'i oynatmak! Trump arkadaşlığı...

Sonraki
Sonraki

‘Dünyayı yönetmek için buradasınız’ Seçilmişlerin savaşı! Ve cemaat…